HEZEKİEL

Rab'bin Görkemi Hezekiel'e Açıklanıyor

BÖLÜM 1

Hez.1: 1 Otuzuncu yılda*fa*, dördüncü ayın* beşinci günü Kevar Irmağı kıyısında sürgünde yaşayanlar arasındayken gökler açıldı, Tanrı'dan gelen görümler gördüm.D Not 1:1 "Otuzuncu yıl": Anlamı kesin olarak bilinmiyorsa da, Hezekiel'in yaşının otuz olduğu sanılıyor.

Hez.1: 2 Kral Yehoyakin'in sürgünlüğünün beşinci yılında, ayın beşinci günü,

Hez.1: 3 Kildan* ülkesinde, Kevar Irmağı kıyısında RAB Buzi oğluKâhin* Hezekiel'e seslendi. RAB'bin eli orada onun üzerindeydi.

Hez.1: 4 Kuzeyden esen kasırganın göz alıcı bir ışıkla çevrelenmiş, ateş saçan büyük bir bulutla geldiğini gördüm. Ateşin ortası ışıldayan madeni andırıyordu.

Hez.1: 5 En ortasında insana benzer dört canlı yaratık duruyordu;

Hez.1: 6 her birinin dört yüzü, dört kanadı vardı.

Hez.1: 7 Bacakları dimdikti, ayakları buzağı ayağına benziyor ve cilalı tunç* gibi parlıyordu.

Hez.1: 8 Dört yanlarında, kanatların altında insan elleri vardı.Dördünün de yüzleri, kanatları vardı.

Hez.1: 9 Kanatları birbirine değerek dosdoğru ilerliyor, ilerlerkensağa sola dönmüyordu.

Hez.1: 10 Her yaratığın dört yüzü vardı: Önde dördünün yüzü insanyüzüne, sağda dördünün aslan yüzüne, solda dördünün öküz yüzüne,arkada dördünün kartal yüzüne benzer bir yüzü vardı.

Hez.1: 11 Yüzleri böyleydi. Kanatları yukarıya doğru açılmıştı. Heryaratığın iki kanadı yanda öbür yaratıkların kanadına değiyor,iki kanatla da bedenlerini örtüyordu.

Hez.1: 12 Her biri dosdoğru ilerliyordu. Ruhları onları nereyeyönlendirirse, sağa sola sapmadan oraya gidiyorlardı.

Hez.1: 13 Canlı yaratıkların görünüşü yanan ateş közleri ya da meşalegibiydi. Ateş yaratıkların ortasında hareket ediyordu; ışıksaçıyor ve içinden şimşekler çakıyordu.

Hez.1: 14 Yaratıklar şimşek çakar gibi hızla ileri geri gidip geliyorlardı.

Hez.1: 15 Bu dört yüzlü yaratıklara bakarken, her birinin yanında, yere değen bir tekerlek gördüm.

Hez.1: 16 Tekerleklerin görünüşü ve yapısı şöyleydi: Sarı yakut gibi parlıyorlardı ve dördü de birbirine benziyordu. Görünüşleri ve yapılışları iç içe girmiş bir tekerlek gibiydi.

Hez.1: 17 Hareket edince yaratıkların baktıkları dört yönden birinedoğru sağa sola sapmadan ilerliyordu.

Hez.1: 18 Tekerleklerin kenarı yüksek ve korkunçtu; hepsi çepeçevregözlerle doluydu.

Hez.1: 19 Canlı yaratıklar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler de hareket ediyordu; yaratıklar yerden yükseldikçe, tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu.

Hez.1: 20 Ruhları onları nereye yönlendirirse oraya gidiyorlardı. Tekerlekler de onlarla birlikte yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

Hez.1: 21 Yaratıklar hareket ettiğinde onlar da hareket ediyor,yaratıklar durduğunda onlar da duruyor, yaratıklar yerdenyükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

Hez.1: 22 Kubbeye benzer, billur gibi parlak ve korkunç bir şey canlıyaratıkların başları üzerine yayılmıştı.

Hez.1: 23 Kubbenin altında kanatlarının biri öbürünün kanatlarınadoğru açılmıştı. Her birinin bedenini örten başka iki kanadı vardı.

Hez.1: 24 Yaratıklar hareket edince, kanatlarının çıkardığı sesi duydum. Gürül gürül akan suların çağıltısını, Her Şeye Gücü Yeten'in sesini, bir ordunun gürültüsünü ansıtıyordu. Durunca kanatlarını indiriyorlardı.

Hez.1: 25 Kanatları inik dururken, başları üzerindeki kubbeden bir ses duyuldu.

Hez.1: 26 Başları üzerindeki kubbenin üstünde laciverttaşındanyapılmış tahta benzer bir nesne vardı. Yüksekte, tahtı andırannesnede insana benzer biri oturuyordu.

Hez.1: 27 Gördüm ki, beli andıran kısmının yukarısı içi ateş dolumaden gibi ışıldıyordu, belden aşağısı ateşe benziyordu veçevresi göz alıcı bir ışıkla kuşatılmıştı.

Hez.1: 28 Görünüşü yağmurlu bir gün bulutların arasında oluşangökkuşağına benziyordu. Öyleydi çevresini saran parlaklık.RAB'bin görkemini andıran olayın görünüşü böyleydi. Görünce,yüzüstü yere yığıldım, birinin konuştuğunu duydum.

Rab Hezekiel'i Çağırıyor

BÖLÜM 2

Hez.2: 1 Bana, "Ey insanoğlu, ayağa kalk, seninle konuşacağım" dedi.

Hez.2: 2 O benimle konuşur konuşmaz Ruh içime girdi, beni ayaklarımınüzerinde durdurdu; benimle konuşanı duydum.

Hez.2: 3 Bana, "Ey insanoğlu, seni İsrail halkına, bana başkaldıran o asi ulusa gönderiyorum" dedi, "Onlar ve ataları bugüne kadar bana karşı geldiler.

Hez.2: 4 Bu halk dikbaşlı ve inatçıdır. Seni onlara gönderiyorum.Onlara, 'Egemen RAB şöyle diyor diyeceksin.

Hez.2: 5 Bu asi halk seni ister dinlesin, ister dinlemesin, yine dearalarında bir peygamber olduğunu bilecektir.

Hez.2: 6 Sen, ey insanoğlu, onlardan ve sözlerinden korkma! Çevrendeçalılar, dikenler olsa, akrepler arasında yaşasan bile korkma. Asi bir halk olsalar bile, onların söyleyeceklerinden korkma, onlar yüzünden yılgınlığa düşme.

Hez.2: 7 Seni ister dinlesinler, ister dinlemesinler, onlara sözlerimi söyleyeceksin. Çünkü onlar asi bir halktır.

Hez.2: 8 Sen, ey insanoğlu, sana söyleyeceğimi dinle! Bu başkaldıranhalk gibi asi olma! Ağzını aç, sana vereceğimi ye!"

Hez.2: 9 Baktım, bana doğru uzanmış bir el gördüm; içinde tomar halinde bir kitap vardı.

Hez.2: 10 Tomarı önümde açtı, her iki yanı da yazılıydı. Oradaağıtlar, iniltiler, figanlar yazılıydı.

BÖLÜM 3

Hez.3: 1 Bana, "Ey insanoğlu, sana verileni ye. Bu tomarı yediktensonra git, İsrail halkına seslen" dedi.

Hez.3: 2 Böylece ağzımı açtım, yemem için tomarı bana verdi.

Hez.3: 3 Bana, "Ey insanoğlu, sana verdiğim tomarı ye, mideni onunladoldur" dedi. Bunun üzerine tomarı yedim. Bal gibi tatlı geldi bana.

Hez.3: 4 Sonra şöyle dedi: "Ey insanoğlu, İsrail halkına git, onlarasözlerimi ilet.

Hez.3: 5 Çünkü seni konuşması anlaşılmaz, dili zor bir halka değil,İsrail halkına gönderiyorum.

Hez.3: 6 Evet, seni konuşması anlaşılmaz, dili zor, dediklerini anlamadığın halklara göndermiyorum. Onlara gönderseydim, seni dinlerlerdi.

Hez.3: 7 İsrail halkı seni dinlemek istemeyecektir, çünkü o benidinlemek istemiyor. Bütün İsrail halkı dikbaşlı ve inatçıdır.

Hez.3: 8 Seni onlar kadar inatçı yapacağım, senin alnını onlarınkikadar katılaştıracağım.

Hez.3: 9 Alnını çakmak taşından daha sert bir kaya gibi yapacağım.Her ne kadar asi bir halksalar da onlardan korkma, yılma."

Hez.3: 10 Bana, "Ey insanoğlu, iyice dinle ve sana söyleyeceklerimiyüreğine yerleştir" dedi,

Hez.3: 11 "Şimdi sürgünde yaşayan halkına git ve seni ister dinlesinler, ister dinlemesinler, onlara, 'Egemen RAB şöyle diyor de."

Hez.3: 12 Sonra Ruh beni kaldırdı ve arkamda, "RAB'bin görkeminekendi yerinde övgüler olsun!" diye büyük bir gürleme duydum.

Hez.3: 13 Canlı yaratıkların birbirine çarpan kanatlarının çıkardığısesi, yanlarındaki tekerleklerin gürültüsünü, büyük bir gürlemeduydum.

Hez.3: 14 Ruh beni kaldırıp götürdü. RAB'bin güçlü eli üzerimdeolduğu halde, üzüntüyle, öfkeyle gittim.

Hez.3: 15 Kevar Irmağı kıyısındaki Tel-Abib'de yaşayan sürgünlerin yanına geldim. Orada, yaşadıkları yerde onların arasında şaşkınlık içinde yedi gün kaldım.

İsrail Halkına Uyarı

Hez.3: 16 Yedi gün sonra RAB bana şöyle seslendi:

Hez.3: 17 "İnsanoğlu, seni İsrail halkına bekçi atadım. Benden birsöz duyar duymaz onları benim yerime uyaracaksın.

Hez.3: 18 Kötü kişiye, 'Kesinlikle öleceksin dediğim zaman onu uyarmaz, yaşamını kurtarmak amacıyla onu kötü yolundan döndürmek için konuşmazsan, o kişi günahı içinde ölecek; ama onun kanından seni sorumlu tutacağım.

Hez.3: 19 Ancak kötü kişiyi uyardığın halde kötülüğünden ve kötü yolundan dönmezse, o günahı içinde ölecek. Ama sen canını kurtarmış olacaksın.

Hez.3: 20 "Doğru kişi doğruluğundan döner de kötülük yaparsa, onu yıkıma uğratacağım, o da ölecek. Onu uyarmadığın için günahı içinde ölecek, yaptığı doğru işler anılmayacak. Ancak onun kanından seni sorumlu tutacağım.

Hez.3: 21 Ama doğru kişiyi günah işlemesin diye uyarırsan, o da günahişlemezse, kesinlikle yaşayacak. Çünkü o uyarılara kulakvermiştir; sen de canını kurtarmış olacaksın."

Hez.3: 22 RAB'bin eli orada üzerimdeydi. Bana, "Kalk, ovaya git" dedi, "Orada seninle konuşacağım."

Hez.3: 23 Böylece kalkıp ovaya gittim. RAB'bin görkemi tıpkı KevarIrmağı kıyısında gördüğüm gibi orada durmaktaydı. Yüzüstü yere yığıldım.

Hez.3: 24 Ruh içime girdi, beni ayaklarımın üzerinde durdurdu. Benimle şöyle konuştu: "Git, evine kapan.

Hez.3: 25 Halkın arasına çıkmaman için seni halatlarla bağlayacaklar, ey insanoğlu.

Hez.3: 26 Dilini damağına yapıştıracağım; konuşmayacak, onlarıpaylayamayacaksın. Çünkü bu halk asidir.

Hez.3: 27 Ama seninle konuştuğumda dilini çözeceğim. Onlara, 'EgemenRAB şöyle diyor diyeceksin. Dinleyen dinlesin, dinlemeyendinlemesin. Çünkü bu halk asidir."

Yeruşalim'in Kuşatılacağı Önceden Bildiriliyor

BÖLÜM 4

Hez.4: 1 "Sen, ey insanoğlu, bir tuğla al, önüne koy, üzerineYeruşalim Kenti'ni çiz.

Hez.4: 2 Kenti kuşat, duvarla çevir. Kente karşı toprak rampalar yap,ordugah kur, çevresine kütükler yerleştir.

Hez.4: 3 Sonra demir bir sac al; demirden bir duvar gibi kendinlekentin arasına koy. Yüzünü ona doğru çevir. Kent kuşatma altındatutulacak, onu sen kuşatacaksın. Bu İsrail halkı için bir belirti olacak.

Hez.4: 4 "Sonra sol yanına uzan, İsrail halkının günahını yüklen. Solyanına uzanacağın günler kadar onların suçunun cezasını çekeceksin.

Hez.4: 5 Suçlarının yıl sayısı kadar sana gün ayırdım. Böylece üç yüzdoksan gün İsrail halkının suçunun cezasını çekeceksin.

Hez.4: 6 "Bunu yaptıktan sonra, bu kez sağ yanına uzan, Yahudahalkının suçunun cezasını çek. Sana kırk gün, her yıl için bir gün ayırdım.

Hez.4: 7 Yüzünü Yeruşalim kuşatmasına çevir, çıplak kollarınıkaldırıp Yeruşalim'e karşı peygamberlik et.

Hez.4: 8 Kuşatma günlerini bitirinceye dek bir yandan öbür yanadönmemen için seni halatlarla bağlayacağım.

Hez.4: 9 "Buğday, arpa, bakla, mercimek, darı, kızıl buğday al, birkaba koy. Bunlardan kendine ekmek yap. Bir yanına uzanacağın üçyüz doksan gün boyunca bu ekmekten yiyeceksin.

Hez.4: 10 Her gün belirli zamanda yemen için yirmi şekel*fb* ekmektartacaksın.D Not 4:10 "Yirmi şekel": Yaklaşık 230 gr.

Hez.4: 11 Bunun gibi suyu da belirli zamanda, ölçüyle, bir hininaltıda biri*fc* kadar içeceksin.D Not 4:11 "Bir hinin altıda biri": Yaklaşık 0.6 lt.

Hez.4: 12 Yiyeceğini arpa pidesi yer gibi ye ve insan dışkısındanateş yakıp üzerinde halkın gözü önünde pişir."

Hez.4: 13 RAB, "Uluslar arasına dağıtacağım İsrail halkı böyleliklekirli sayılan yiyecekleri yiyecek" dedi.

Hez.4: 14 Ben, "Eyvah, ey Egemen RAB!" diye karşılık verdim, "Hiçbirzaman kirli sayılan bir şeye dokunmadım. Gençliğimden bu yanakendiliğinden ölmüş ya da yabanıl bir hayvan tarafından öldürülmüş bir hayvanın etini yemedim, ağzıma kirli sayılan et koymadım."

Hez.4: 15 "Peki" dedi, "Ekmeğini insan dışkısı yerine tezek yakıpüzerinde pişirmene izin vereceğim."

Hez.4: 16 Sonra, "İnsanoğlu, Yeruşalim'i her türlü yiyecekten yoksunbırakacağım" dedi, "Bu halk yiyeceğini tartıyla ve kaygı içindeyiyecek, suyunu ölçüyle ve şaşkınlık içinde içecek.

Hez.4: 17 Yiyeceği de suyu da azalacak. Hepsi şaşkınlığa düşecek,günahları içinde eriyip yok olacak.

BÖLÜM 5

Hez.5: 1 "Ey insanoğlu, keskin bir kılıç al, berber usturası gibikullanarak başını, sakalını tıraş et. Sonra bir terazi getir,kılları bölümlere ayır.

Hez.5: 2 Yeruşalim'in kuşatılması bitince, kılların üçte birinikentin ortasında yakacaksın. Üçte birini kılıçla kentin çevresinefırlatacak, kalan üçte birini de rüzgara savuracaksın. Ben deyalın kılıç onların peşine düşeceğim.

Hez.5: 3 Birkaç tel kıl bırak, giysinin kıvrımlarına tak.

Hez.5: 4 Yine birkaçını alıp ateşe at, yansın. O kıllardan bütünİsrail halkına ateş yayılacak.

Hez.5: 5 "Egemen RAB diyor ki: Bu Yeruşalim'i ulusların ortasınayerleştirdim, çevresini ülkelerle kuşattım.

Hez.5: 6 Öyleyken Yeruşalim çevresindeki bütün uluslardan veülkelerden daha çok kötülük yaparak ilkelerimi, kurallarımıçiğnedi. İlkelerime karşı geldi, kurallarım uyarınca davranmadı.

Hez.5: 7 Bundan ötürü Egemen RAB diyor ki: Çevrenizde yaşayanuluslardan daha azgındınız, kurallarımı izlemediniz, ilkelerimeuymadınız. Çevrenizde yaşayan ulusların ilkelerine de uymadınız.

Hez.5: 8 "Bundan ötürü Egemen RAB diyor ki: İşte ben size karşıyım,ulusların gözü önünde sizi cezalandıracağım.

Hez.5: 9 Yaptığınız bütün iğrençlikler yüzünden önceden yapmadığımı,bir daha yapmayacağımı size yapacağım.

Hez.5: 10 Böylece aranızda babalar çocuklarını, çocuklar da babalarını yiyecekler. Sizi cezalandıracağım, sağ kalanlarınızı her yana dağıtacağım.

Hez.5: 11 Egemen RAB varlığım hakkı için diyor, madem tapınağımıiğrenç put ve uygulamalarınızla kirlettiniz, ben de siziesirgemeyecek, size acımayacak, sizi kayırmayacağım.

Hez.5: 12 Kentte yaşayanlarınızın üçte biri salgın hastalık ya dakıtlık yüzünden yok olacak; üçte biriniz çevrede kılıçtangeçirilecek; üçte birinizi de her yana dağıtıp yalın kılıç peşinize düşeceğim.

Hez.5: 13 "Böylece kızgınlığım son bulacak, onlara karşı öfkemiyatıştıracağım. O zaman ben de rahata kavuşacağım. Öfkemi onlarınüzerine boşaltınca, ben RAB'bin kıskançlığımdan onlarla konuştuğumu anlayacaklar.

Hez.5: 14 "Çevrenizdeki uluslar arasında, yoldan her geçenin gözüönünde sizi yıkıma uğratacak, aşağılayacağım.

Hez.5: 15 Öfke, kızgınlık ve acı paylamalarla sizi cezalandırdığımda çevrenizdeki uluslar arasında alay konusuolacak, aşağılanacaksınız; ders alınacak, şaşılacak bir durumadüşeceksiniz. Ben, RAB bunu söyledim.

Hez.5: 16 Sizi yok etmek için üzerinize öldürücü, yıkıcı kıtlıkoklarını salacağım. Üzerinize salacağım kıtlığı daha daartıracak, sizi her türlü yiyecekten yoksun bırakacağım.

Hez.5: 17 Üzerinize kıtlık ve yabanıl hayvanlar salacağım, sizi çocuklarınızdan edecekler. Salgın hastalık ve dökülen kan sizi süpürüp yok edecek; başınıza da kılıç getireceğim. Ben, RAB böyle söyledim."

İsrail Dağlarındaki Putataparlık Kınanıyor

BÖLÜM 6

Hez.6: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.6: 2 "Ey insanoğlu, yüzünü İsrail dağlarına doğru çevir ve onlarakarşı peygamberlik et.

Hez.6: 3 De ki, 'Ey İsrail dağları, Egemen RAB'bin sözünü dinleyin.Egemen RAB dağlara, tepelere, vadilere, derelere şöyle diyor:Üzerinize kılıç göndereceğim, tapınma yerlerinizi yıkacağım.

Hez.6: 4 Sunaklarınızı devirecek, buhur sunaklarınızı paramparça edeceğim. Kılıçtan geçirilmiş halkınızı putlarınızın önüne düşüreceğim.

Hez.6: 5 İsrailliler'in cesetlerini putlarının önüne atacak, kemiklerini sunaklarının çevresine dağıtacağım.

Hez.6: 6 Yaşadığınız her yerde kentleriniz yakılıp yıkılacak, tapınma yerleriniz yerle bir edilecek. Öyle ki, sunaklarınız devrilip yıkılsın*fç*, putlarınız ezilip paramparça olsun, buhur sunaklarınız yok edilsin, el emeğiniz boşa çıksın.D Not 6:6 Targum, Süryanice, Vulgata "Yıkılsın", Masoretik metin "Suçlu çıkarılsın".

Hez.6: 7 Halkınız her yerde öldürülecek. O zaman benim RAB olduğumuanlayacaksınız.

Hez.6: 8 "'Birkaç kişiyi ölümden kurtaracağım. Ülkelere, uluslararasına dağılan bazılarınız kılıçtan kurtulacak.

Hez.6: 9 Kurtulanlar tutsak alındıkları uluslarda benianımsayacaklar. Benden dönen sadakatsiz yüreklerinden, putlarıardınca şehvete sürükleyen gözlerinden derin acı duydum.Yaptıkları kötülükler ve iğrenç uygulamalar yüzündenkendilerinden tiksinecekler.

Hez.6: 10 Benim RAB olduğumu, başlarına bu felaketi getireceğimiboşuna söylemediğimi anlayacaklar.

Hez.6: 11 "'Egemen RAB şöyle diyor: Ellerinizi çırpın, ayaklarınızıyere vurun, İsrail halkının bütün kötü ve iğrenç uygulamalarındanötürü inleyin! Çünkü kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla yok olacaklar.

Hez.6: 12 Uzaktakiler salgın hastalıktan ölecek, yakındakilerkılıçtan geçirilecek, kuşatma sırasında sağ kalanlar kıtlıktanölecek. Böylece onlara duyduğum öfkeye son vereceğim.

Hez.6: 13 Putlarının arasına, sunaklarının çevresine, her yüksektepeye, dağ doruğuna, her yeşeren bol yapraklı ağacın altınacesetleri serilince, benim RAB olduğumu anlayacaklar. Oralardaputlarına güzel kokulu buhur sundular.

Hez.6: 14 Elimi onlara karşı uzatacak, çölden Rivla'ya kadaryaşadıkları ülkeyi yerle bir edip ıssız bırakacağım. O zamanbenim RAB olduğumu anlayacaklar."

Son Yaklaştı

BÖLÜM 7

Hez.7: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.7: 2 "Ey insanoğlu, Egemen RAB İsrail ülkesine şöyle diyor: Sonyaklaştı! Ülkenin dört köşesinin sonu geldi.

Hez.7: 3 Senin de sonun geldi! Senin üzerine öfkemi yağdıracağım.Yaptıklarına göre seni yargılayacak, bütün iğrenç uygulamalarınınkarşılığını vereceğim.

Hez.7: 4 Sana acımayacak, seni esirgemeyeceğim. Yaptıklarının vesendeki iğrenç uygulamaların karşılığını vereceğim. O zaman benimRAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.7: 5 "Egemen RAB şöyle diyor: Yıkım! İşte duyulmamış bir yıkım geliyor.

Hez.7: 6 Sonun geldi! Evet, sonun geldi! Sana karşı uyanıyor. İşte geliyor.

Hez.7: 7 Ey ülkede yaşayan halk, yıkıma uğrayacaksın. Yıkım zamanı yaklaştı! Gün yakın! Dağların üzerinden sevinç sesi yerine kargaşa sesi geliyor.

Hez.7: 8 Çok yakında kızgınlığımı üzerine boşaltacak, sana duyduğumöfkeyi üzerine dökeceğim. Yaptıklarına göre seni yargılayacak,bütün iğrenç uygulamalarının karşılığını vereceğim.

Hez.7: 9 Sana acımayacak, seni esirgemeyeceğim. Yaptıklarının vesendeki iğrenç uygulamaların karşılığını vereceğim. O zaman senicezalandıranın ben RAB olduğumu anlayacaksın.

Hez.7: 10 "İşte o gün! Gün yaklaştı! Yıkım hazır. Değnek çiçeklendi,gurur tomurcuklandı.

Hez.7: 11 Zorbalık ayaklanıp kötülüğün sopası oldu. Halktan, o kalabalıktan kimse kalmayacak; mallarından, görkemlerinden bir şey kalmayacak.

Hez.7: 12 "Son yaklaştı! Gün geldi! Alıcı sevinmesin, satıcıüzülmesin. Çünkü öfkem bütün halkın üzerine yağacak.

Hez.7: 13 Satıcı yaşadığı sürece sattığını geri alamayacak. Çünküherkesi ilgilendiren bu görüm değiştirilmeyecek. İşlediğigünahlar yüzünden kimse canını koruyamayacak.

Hez.7: 14 Borazan çalındı, herkes hazır, ama kimse savaşa gitmeyecek.Çünkü öfkem bütün halkın üzerindedir.

Hez.7: 15 "İşte dışarda kılıç, içerde salgın hastalık ve kıtlık. Kentin dışındakiler kılıçla öldürülecek, kenttekilerse kıtlıktan, salgın hastalıktan yok olacak.

Hez.7: 16 Sağ kalanlar vadilerdeki güvercinler gibi dağlara kaçacak; her biri günahından ötürü inleyecek.

Hez.7: 17 Eller gevşeyecek, dizler titreyecek.

Hez.7: 18 Çul kuşanacak, dehşete düşecekler. Yüzleri utançtan kızaracak, başları tıraş edilecek.

Hez.7: 19 Gümüşlerini sokağa atacaklar. Altınları kirli sayılacak.RAB'bin öfkesini boşalttığı gün onları ne altınları, ne gümüşlerikurtarabilir. Bunlarla ne açlıklarını giderebilir, ne karınlarınıdoyurabilirler. Altın ve gümüş onları suça sürükledi.

Hez.7: 20 Mücevherlerinin güzelliğiyle gururlanırlardı. İğrenç,tiksindirici putlarını bunlardan yaptılar. Bu yüzdenmücevherlerini kirli bir nesneye çevireceğim.

Hez.7: 21 Hepsini yağma mal olarak yabancı uluslara, ganimet olarakdünyadaki kötülere vereceğim; onları kirletecekler.

Hez.7: 22 Yüzümü onlardan çevireceğim. Değerli tapınağımıkirletecekler; zorbalar içeri girip orayı kirletecekler.

Hez.7: 23 "Kendinize zincirler hazırlayın! Ülkede kan akıtılıyor,kent zorbalık dolu.

Hez.7: 24 Ulusların en kötülerini buraya getireceğim; evlerinizi mülkedinecekler. Güçlülerin gururuna son vereceğim. Kutsal yerleri kirletilecek.

Hez.7: 25 Korku gelince esenlik arayacak, ama bulamayacaklar.

Hez.7: 26 Yıkım üstüne yıkım gelecek. Kötü haberler birbirinikovalayacak. Peygamberden görüm isteyecekler; kâhin KutsalYasa'yı öğretemeyecek, ileri gelenler öğüt veremeyecek.

Hez.7: 27 Kral yas tutacak, önder umutsuzluğa düşecek, ülkedeki halkın korkudan elleri titreyecek. Onları yaptıklarına göre cezalandıracak, yargıladıkları gibi yargılayacağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Rab'bin Tapınağı'nda Putataparlık

BÖLÜM 8

Hez.8: 1 Sürgünlüğün altıncı yılı, altıncı ayın* beşinci günü evdeYahuda'nın ileri gelenleriyle otururken Egemen RAB'bin eli bana dokundu.

Hez.8: 2 Baktım, insana*fd* benzer birini gördüm: Görünüşü, belindenaşağısı ateşi andırıyor, belinden yukarısı maden gibi ışıldıyordu.D Not 8:2 Septuaginta "İnsana", Masoretik metin "Ateşe".

Hez.8: 3 Eli andıran bir şey uzatıp beni saçlarımdan tuttu. Ruh beni yerle gök arasına kaldırdı ve Tanrı'dan gelen görümlerde Yeruşalim'e, iç avlunun kuzeye bakan kapısının giriş bölümüne götürdü. Tanrı'nın kıskançlığını uyandıran kıskançlık putu orada dikiliydi.

Hez.8: 4 Ovada gördüğüm görümdeki gibi, İsrail'in Tanrısı'nın görkemi oradaydı.

Hez.8: 5 Sonra bana, "Ey insanoğlu, kuzeye bak!" dedi. Baktım, sunakkapısının kuzeye bakan giriş bölümünde duran kıskançlık putunu gördüm.

Hez.8: 6 Bana, "İnsanoğlu, ne yaptıklarını görüyor musun?" dedi,"Tapınağımdan uzaklaşayım diye İsrail halkı çok iğrenç şeyleryapıyor. Bundan daha iğrenç şeyler göreceksin."

Hez.8: 7 Beni avlunun giriş bölümüne getirdi. Baktım, duvarda bir delik gördüm.

Hez.8: 8 Bana, "Haydi duvarı del, insanoğlu" dedi. Duvarı deldim, orada bir kapı gördüm.

Hez.8: 9 Bana, "İçeri gir de burada yaptıkları kötü ve iğrenç şeyleri gör" dedi.

Hez.8: 10 Böylece içeriye girip baktım. Duvarın her yanına çeşit çeşit sürüngen*, iğrenç hayvan şekilleri ve İsrail halkının bütün putları oyulmuştu.

Hez.8: 11 İsrail ileri gelenlerinden yetmiş kişiyle Şafan oğluYaazanya orada, putların önünde duruyordu. Her birinin elinde birbuhurdan vardı; buhurun kokusu bulut gibi yükseliyordu.

Hez.8: 12 "İnsanoğlu, İsrail halkının ileri gelenlerinin kendiputlarının odalarında, karanlıkta neler yaptıklarını gördün mü?"dedi, "Onlar, 'RAB bizi görmüyor, RAB ülkeyi bıraktı diyorlar."

Hez.8: 13 Bana yine, "Daha iğrenç şeyler yaptıklarını da göreceksin" dedi.

Hez.8: 14 Bundan sonra beni RAB'bin Tapınağı'nın kuzeye bakan kapısının giriş bölümüne götürdü. Orada oturup Tammuz*fe* için ağlayan kadınları gördüm.D Not 8:14 "Tammuz": Babilliler'in verimlilik tanrısı.

Hez.8: 15 Bana, "İnsanoğlu, bunu gördün mü? Bundan daha iğrenç şeyler de göreceksin" dedi.

Hez.8: 16 Beni RAB'bin Tapınağı'nın iç avlusuna götürdü. Tapınağın girişinde, eyvanla sunak arasında yirmi beş kadar adam vardı. Sırtlarını RAB'bin Tapınağı'na, yüzlerini doğuya dönmüş, güneşe tapınıyorlardı.

Hez.8: 17 Bana, "İnsanoğlu, bunları gördün mü?" dedi, "Yahuda halkıburada yaptığı iğrenç şeyler yetmiyormuş gibi, ülkeyi zorbalıkladoldurup beni sürekli öfkelendiriyor. Bak, dalı nasıl burunlarına uzatıyorlar*ff*!D Not 8:17 Putperest törenlerinde yapılan bir davranış.

Hez.8: 18 Bundan ötürü onlara öfkeyle davranacak, acımayacağım,onları esirgemeyeceğim. Yüksek sesle beni çağırsalar bile onları dinlemeyeceğim."

Yeruşalim Cezalandırılıyor

BÖLÜM 9

Hez.9: 1 Sonra yüksek sesle, "Kenti cezalandıracak olanlar, ellerindeyok edici silahlarıyla buraya gelsin" diye seslendiğini duydum.

Hez.9: 2 Kuzeye bakan yukarı kapı yolundan altı kişinin geldiğinigördüm. Her birinin elinde ölümcül bir silah vardı. Aralarındaketen giysili, belinde yazı takımı olan bir adam vardı. İçeriyegirip tunç* sunağın yanında durdular.

Hez.9: 3 İsrail Tanrısı'nın görkemi bulunduğu yerden, Keruvlar'ın*üzerinden ayrılıp tapınağın eşiğine gitti. RAB keten giysili,belinde yazı takımı olan adama seslendi:

Hez.9: 4 "Yeruşalim Kenti'nin içinden geç, orada yapılan iğrençşeylerden ötürü dövünüp ağlayanların alınlarına işaret koy" dedi.

Hez.9: 5 Öbürlerine, "Kent boyunca onu izleyin ve kimseye acımadan,kimseyi esirgemeden öldürün" dediğini duydum.

Hez.9: 6 "Yaşlıyı, genci, genç kızı, kadını, çocukları öldürün. Yalnız alınlarında işaret olanlara dokunmayın. İşe tapınağımdan başlayın." Onlar da tapınağın önünde duran İsrail ileri gelenlerinden işe başladılar.

Hez.9: 7 Onlara, "Tapınağı kirletin, avlularını cesetlerle doldurun. Haydi başlayın!" dedi. Bunun üzerine onlar gidip kenttekileri öldürmeye başladılar.

Hez.9: 8 Onlar halkı öldürürken ben tek başıma kaldım. Yüzüstü yere kapanıp, "Ah, ey Egemen RAB! Öfkeni Yeruşalim üzerine boşaltırken, geri kalan bütün İsrailliler'i de mi yok edeceksin?" diye haykırdım.

Hez.9: 9 "İsrail ve Yahuda halkının günahı pek büyük" diye karşılık verdi, "Ülke kan, kent haksızlık dolu. Onlar, 'RAB ülkeyi bıraktı, RAB görmüyor diyorlar.

Hez.9: 10 Ben de onlara acımayacak, onları esirgemeyeceğim.Yaptıklarını kendi başlarına getireceğim."

Hez.9: 11 Derken keten giysili, belinde yazı takımı olan adam,"Buyruklarını yerine getirdim" diye haber verdi.

Rab'bin Yüceliği Tapınağı Bırakıyor

BÖLÜM 10

Hez.10: 1 Baktım, Keruvlar'ın* başı üzerindeki kubbenin üzerindelaciverttaşından tahta benzer bir nesne gördüm.

Hez.10: 2 RAB keten giysili adama, "Keruvlar'ın altındakitekerleklerin arasına gir. Avuçlarını Keruvlar'ın arasındaki ateşközleriyle doldurup kentin üzerine közleri saç" dedi. Adamınoraya girdiğini gördüm.

Hez.10: 3 Adam oraya girdiğinde, Keruvlar tapınağın güney tarafındaduruyordu. Bulut tapınağın iç avlusunu doldurdu.

Hez.10: 4 RAB'bin görkemi Keruvlar'ın üzerinden ayrılıp tapınağıneşiğine gitti. Tapınak bulutla doldu. Avlu RAB'bin görkemininparıltısıyla doluydu.

Hez.10: 5 Keruvlar'ın kanatlarının sesi dış avludan bile duyuluyordu;tıpkı Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'nın sesi gibiydi.

Hez.10: 6 RAB keten giysili adama, "Keruvlar'dan ve tekerleklerinarasından ateş al" diye buyurunca, adam oraya girip bir tekerleğin yanında durdu.

Hez.10: 7 Sonra Keruvlar'dan biri aralarındaki ateşe elini uzattı, biraz ateş alıp keten giysili adamın avuçlarına koydu. Adam ateşi alıp oradan ayrıldı.

Hez.10: 8 Keruvlar'ın kanatları altında insan eline benzer bir şekil göründü.

Hez.10: 9 Baktım, her Keruv'un yanında birer tane olmak üzere dörttekerlek gördüm. Tekerlekler sarı yakut gibi parıldıyordu.

Hez.10: 10 Dördü de birbirine benziyor, iç içe girmiş bir tekerleği andırıyordu.

Hez.10: 11 Hareket edince Keruvlar'ın baktıkları dört yönden birinedoğru, sağa sola dönmeden ilerliyordu. Ön tekerlek nereyeyönelirse, öbür tekerlekler de onun ardınca gidiyordu.

Hez.10: 12 Keruvlar'ın bedenleri -sırtları, elleri, kanatları- vedördünün de tekerlekleri çepeçevre gözlerle doluydu.

Hez.10: 13 Tekerleklere "Dönen tekerlekler" dendiğini duydum.

Hez.10: 14 Her Keruv'un dört yüzü vardı: Birinci yüz öküz*fg* yüzüne,ikincisi insan yüzüne, üçüncüsü aslan yüzüne, dördüncüsü kartal yüzüne benziyordu.D Not 10:14 1:10'a göre "Öküz", Masoretik metin "Keruv".

Hez.10: 15 Keruvlar yukarıya doğru yükseldi. Bunlar daha önce KevarIrmağı kıyısında gördüğüm canlı yaratıklardı.

Hez.10: 16 Keruvlar hareket edince, yanlarındaki tekerlekler dehareket ediyor, Keruvlar yerden yükselmek için kanatlarınıaçınca, tekerlekler de yanlarından ayrılmıyordu.

Hez.10: 17 Keruvlar durduğunda onlar da duruyor, Keruvlar yerdenyükseldiğinde onlar da yükseliyordu. Çünkü yaratıkların ruhu tekerleklerdeydi.

Hez.10: 18 RAB'bin görkemi tapınağın eşiğinden ayrılıp Keruvlar'ınüzerinde durdu.

Hez.10: 19 Ben bakarken Keruvlar kanatlarını açıp yerden yükseldi,tekerlekler de onlarla yükseldi. RAB'bin Tapınağı'nın DoğuKapısı'nın girişinde durdular. İsrail Tanrısı'nın görkemi onların üzerindeydi.

Hez.10: 20 Kevar Irmağı kıyısında, İsrail Tanrısı'nın altında gördüğümve Keruvlar olduğunu anladığım canlı yaratıklar bunlardı.

Hez.10: 21 Her birinin dört yüzü, dört kanadı vardı. Kanatlarınınaltında insan elini andıran bir şey vardı.

Hez.10: 22 Yüzleri Kevar Irmağı kıyısında gördüğüm yüzlere benziyordu.Her biri dosdoğru ilerliyordu.

Yeruşalim'in Cezası

BÖLÜM 11

Hez.11: 1 Ruh beni yine yukarıya kaldırıp RAB'bin Tapınağı'nın Doğu Kapısı'na götürdü. Kapının giriş bölümünde yirmi beş adam vardı. Aralarında halkın önderlerinden Azzur oğlu Yaazanya'yı, Benaya oğlu Pelatya'yı gördüm.

Hez.11: 2 RAB bana, "İnsanoğlu, bunlar kötülük tasarlayan ve bu kenttekötü öğüt veren adamlardır" dedi,

Hez.11: 3 "Onlar, 'Yıkım yakın değil, ev yapmanın zamanıdır. Bu kentkazan, biz de etiz diyorlar.

Hez.11: 4 Bundan ötürü onları uyar, ey insanoğlu, onları uyar."

Hez.11: 5 Sonra RAB'bin Ruhu üzerime inip şunları söylememi buyurdu: "RAB şöyle diyor: Ey İsrail halkı, neler söylediğinizi ve neler düşündüğünüzü bilirim.

Hez.11: 6 Bu kentte birçok kişi öldürdünüz, kentin sokaklarını ölülerle doldurdunuz.

Hez.11: 7 "Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: Oraya attığınız ölüler et, kent de kazandır. Ama sizi kentin dışına süreceğim.

Hez.11: 8 Kılıçtan korktunuz, ama ben üzerinize kılıç göndereceğim. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.11: 9 Sizi kentten çıkarıp yabancıların eline teslim edeceğim. Sizi cezalandıracağım.

Hez.11: 10 Kılıçla öldürüleceksiniz. Sizi İsrail sınırında cezalandıracağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.11: 11 Bu kent sizin için kazan olmayacak, siz de onun içinde et olmayacaksınız. Sizi İsrail sınırında cezalandıracağım.

Hez.11: 12 O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız. Kurallarımı izlemediniz, ilkelerime uymadınız; çevrenizdeki ulusların ilkelerine uydunuz."

Hez.11: 13 Ben peygamberlikte bulunurken Benaya oğlu Pelatya öldü. Yüzüstü yere kapanıp, "Ah, ey Egemen RAB! Geri kalan İsrailliler'i büsbütün mü yok edeceksin?" diye yüksek sesle haykırdım.

Sürgündekiler İsrail Ülkesine Dönecek

Hez.11: 14 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.11: 15 "Ey insanoğlu, Yeruşalim'de yaşayanlar senin kardeşlerin, akrabaların ve öbür İsrailliler için, 'Onlar RAB'den uzaklar, bu ülke mülk olarak bize verildi demişler."

Hez.11: 16 "Bu yüzden de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Onları uzaktakiuluslar arasına gönderdim, ülkeler arasına dağıttım. Öyleykengittikleri ülkelerde kısa süre için onlara barınak oldum.

Hez.11: 17 "De ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Sizi uluslar arasındantoplayacak, dağılmış olduğunuz ülkelerden geri getirecek, İsrailülkesini yeniden size vereceğim.

Hez.11: 18 "Ülkeye dönecek, tiksindirici, iğrenç putları oradan söküp atacaklar.

Hez.11: 19 Onlara tek bir yürek vereceğim, içlerine yeni bir ruhkoyacağım. İçlerindeki taş yüreği çıkarıp onlara etten bir yürek vereceğim.

Hez.11: 20 O zaman kurallarımı izleyecek, ilkelerime uymaya özengösterecekler. Onlar halkım olacak, ben de onların Tanrısı olacağım.

Hez.11: 21 Tiksindirici, iğrenç putlara gönülden yönelenlere gelince,yaptıklarının aynısını başlarına getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB."

Rab'bin Görkemi Tapınaktan Ayrılıyor

Hez.11: 22 Keruvlar* kanatlarını açtı, tekerlekler yanlarındaduruyordu. İsrail Tanrısı'nın görkemi onların üzerindeydi.

Hez.11: 23 RAB'bin görkemi kentin ortasından yükselip kentindoğusundaki dağa kondu.

Hez.11: 24 Görümde Tanrı'nın Ruhu beni yukarı kaldırıp Kildan*ülkesindeki sürgünlerin yanına götürdü. Sonra gördüğüm görüm kayboldu.

Hez.11: 25 Ben de RAB'bin bana gösterdiği her şeyi sürgündekilere anlattım.

Sürgüne Gidiş Simgelerle Anlatılıyor

BÖLÜM 12

Hez.12: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.12: 2 "İnsanoğlu, asi bir halkın arasında yaşıyorsun. Gözlerivarken görmüyor, kulakları varken işitmiyorlar. Çünkü bu halk asidir.

Hez.12: 3 "Sen, insanoğlu, sürgüne gidecekmiş gibi eşyanı topla,onların gözü önünde, gündüzün yola çık, bulunduğun yerden başkabir yere git. Kim bilir, asi bir halk olmalarına karşın seni görüp anlayabilirler.

Hez.12: 4 Gündüzün, halkın gözü önünde topladığın sürgün eşyanı çıkar.Akşam yine onların gözü önünde sürgüne giden biri gibi yola çık.

Hez.12: 5 Onlar seni izlerken duvarı delip eşyanı çıkar.

Hez.12: 6 Seni izlerlerken eşyanı sırtlayıp karanlıkta taşı. Ülkeyi görmemek için yüzünü ört. Çünkü yapacakların İsrail halkı için bir uyarı olacaktır."

Hez.12: 7 Bana verilen buyruk uyarınca davrandım. Gündüzün sürgünegidecekmiş gibi eşyalarımı çıkardım. Akşam elimle duvarı deldim.Eşyalarımı karanlıkta çıkarıp onlar izlerken sırtımda taşıdım.

Hez.12: 8 Ertesi sabah RAB bana seslendi:

Hez.12: 9 "İnsanoğlu, o asi İsrail halkı sana, 'Ne yapıyorsun? Diye sormadı mı?

Hez.12: 10 "Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Yeruşalim'deki önder ve orada yaşayan bütün İsrail halkına ilişkin bir bildiridir bu.

Hez.12: 11 Ben sizin için bir uyarıyım de. Sana yaptığımın tıpkısıonlara da yapılacak. Tutsak olarak sürgüne gidecekler.

Hez.12: 12 "Onların önderi karanlıkta eşyasını sırtında taşıyarak yolakoyulacak. Eşyasını çıkarmak için duvarda bir gedik açacak.Ülkeyi görmemek için yüzünü örtecek.

Hez.12: 13 Onun üzerine ağımı atacağım, kurduğum tuzağa düşecek. OnuBabil'e, Kildan* ülkesine götüreceğim, ama ülkeyi göremeden orada ölecek.

Hez.12: 14 Çevresindekilerin tümünü -yardımcılarını, ordusunu dünyanın dört bucağına dağıtacağım. Yalın kılıç onların peşlerine düşeceğim.

Hez.12: 15 Onları uluslar arasına dağıtıp ülkelere sürdüğümde, benimRAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.12: 16 Gittikleri uluslarda yaptıkları bütün iğrenç uygulamaları anlatmaları için aralarından birkaç kişiyi kılıçtan, kıtlıktan, salgın hastalıktan sağ bırakacağım. Böylece benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Hez.12: 17 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.12: 18 "İnsanoğlu, yiyeceğini titreyerek ye, suyunu korkudan ürpererek iç.

Hez.12: 19 Ülkede yaşayan halka de ki, 'Egemen RAB İsrail veYeruşalim'de yaşayanlar için şöyle diyor: Yiyecekleriniumutsuzluk içinde yiyecek, sularını şaşkınlık içinde içecekler.Orada yaşayanların yaptığı zorbalık yüzünden ülke ıssız bırakılacak.

Hez.12: 20 Halkın içinde yaşadığı kentler yakılacak, ülke çöledönüşecek. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız."

Hez.12: 21 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.12: 22 "İnsanoğlu, İsrail'de yaygın olan, 'Günler geçiyor, hergörüm boşa çıkıyor deyişinin anlamı nedir?

Hez.12: 23 Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Ben bu deyişe sonvereceğim. Bundan böyle İsrail'de bir daha söylenmeyecek. Yineonlara de ki, 'Her görümün yerine geleceği günler yaklaştı.

Hez.12: 24 Artık İsrail halkı arasında yalan görüm ya da aldatıcı falcılık olmayacak.

Hez.12: 25 Ama ben RAB, ne dersem gecikmeden olacak. Siz, ey asi İsrail halkı, söylediklerimin tümünü sizin günlerinizde yerine getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB."

Hez.12: 26 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.12: 27 "İnsanoğlu, İsrail halkı, 'Onun gördüğü görüm uzak günleriçin, peygamberlik sözleri de uzak gelecekle ilgili diyor.

Hez.12: 28 "Bundan ötürü onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:Söylediğim sözlerden hiçbiri artık gecikmeyecek, ne dersemolacak. Böyle diyor Egemen RAB."

Sahte Peygamberler Cezalandırılıyor

BÖLÜM 13

Hez.13: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.13: 2 "İnsanoğlu, peygamberlikte bulunan İsrail peygamberlerine karşı sen peygamberlik et. Kendiliğinden peygamberlik eden o peygamberlere de ki, 'RAB'bin sözüne kulak verin!

Hez.13: 3 Egemen RAB şöyle diyor: Hiçbir görüm görmemiş ama kurduklarıhayaller uyarınca davranan akılsız peygamberlerin vay başına!

Hez.13: 4 Ey İsrail, peygamberlerin yıkıntılar arasındaki çakallara benziyor.

Hez.13: 5 RAB'bin gününde İsrail halkının savaşta direnmesi için gidip duvardaki gedikleri onarmadınız.

Hez.13: 6 Onların görümleri uydurmadır. Yaptıkları yalanpeygamberliklere RAB'bin sözüdür diyorlar. Oysa onları bengöndermedim. Yine de söylediklerinin yerine geleceğini umuyorlar.

Hez.13: 7 Ben söylemediğim halde, RAB'bin sözüdür diyorsunuz. Oysagördüğünüz görümler uydurma, yaptığınız falcılık yalan değil mi?

Hez.13: 8 "'Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Söylediğiniz boş sözler,gördüğünüz yalan görümlerden ötürü size karşıyım. Böyle diyor Egemen RAB.

Hez.13: 9 Elim uydurma görüm gören, yalan yere falcılık eden peygamberlere karşı olacak. Onlar halkımın topluluğunda bulunmayacak, İsrail halkının kütüğüne yazılmayacak, İsrail ülkesine girmeyecekler. O zaman benim Egemen RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.13: 10 "'Esenlik yokken esenlik diyerek halkımı aldatıyorlar. Biridayanıksız bir duvar yapınca, sahte peygamberler üzerine sıva vuruyorlar.

Hez.13: 11 Duvarı sıvayanlara de ki: Duvar yıkılacak; sağanak yağmur yağacak, ardından dolu yağdıracağım. Şiddetli bir rüzgar çıkıp duvara karşı esecek.

Hez.13: 12 Duvar çökünce size, nerede duvara vurduğunuz sıva demeyecekler mi?

Hez.13: 13 "'Onun için Egemen RAB şöyle diyor: Öfkemden duvarı yerle bir etmek için şiddetli bir rüzgar göndereceğim; kızgınlığımdan sağanak yağmur ve dolu yağdıracağım.

Hez.13: 14 Sıva vurduğunuz duvarı yıkıp yerle bir edeceğim. Temeli açılıp ortaya çıkacak. Yıkılacak ve altında yok olacaksınız. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.13: 15-16 Böylece öfkemi duvarın ve duvara sıva vuranların üzerineboşaltacağım. Size duvar da duvara sıva vuran da Yeruşalim'deesenlik yokken esenlik görümleri gören İsrailli peygamberler deyok oldu diyeceğim. Egemen RAB böyle diyor."

Hez.13: 17 "Sen, ey insanoğlu, kendiliğinden peygamberlik edenhalkının kızlarına yüzünü çevir. Onlara karşı peygamberlik et.

Hez.13: 18 De ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: İnsanları tuzağa düşürmekiçin herkese bilek bağı diken, her boyda baş örtüsü yapan kadınların vay başına! Kendi canınızı korurken halkımın canını mı tuzağa düşüreceksiniz?

Hez.13: 19 Birkaç avuç arpayla birkaç dilim ekmek için halkımınarasında beni küçük düşürdünüz. Yalana kulak veren halkıma yalansöyleyerek ölümü hak etmemiş canları öldürdünüz, ölümü hak etmişcanları yaşattınız.

Hez.13: 20 "'Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: İnsanları kuş gibituzağa düşüren sihirli bilek bağlarınıza karşıyım. Onları bileklerinizden koparacağım. Kuş gibi tuzağa düşürdüğünüz insanları özgür kılacağım.

Hez.13: 21 Örtülerinizi yırtacak, halkımı elinizden kurtaracağım. Bir daha tuzağınıza düşmeyecekler. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.13: 22 Madem incitmek istemediğim doğru kişinin cesaretiniyalanlarınızla kırdınız ve canını kurtarmak için kötü kişiyi kötüyolundan dönmemeye yüreklendirdiniz,

Hez.13: 23 bir daha uydurma görümler görmeyecek, falcılıketmeyeceksiniz. Halkımı elinizden kurtaracağım. O zaman benim RABolduğumu anlayacaksınız."

Rab Putataparlığı Cezalandırıyor

BÖLÜM 14

Hez.14: 1 İsrail ileri gelenlerinden kimisi gelip yanıma oturdu.

Hez.14: 2 O sırada RAB bana şöyle seslendi:

Hez.14: 3 "İnsanoğlu, bu adamların yüreği putlara bağlı. Diktikleriputların kendilerini günaha sokmasına olanak veriyorlar. Öyleyseonların bana danışmasına izin vermeli miyim?

Hez.14: 4 Bunun için onlarla konuş ve de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:Yüreğini puta bağlayan, diktiği putun kendisini günaha sokmasınaolanak veren, sonra da peygambere danışmaya gelen her İsrailli'yeputlarının çokluğuna göre ben RAB kendim karşılık vereceğim.

Hez.14: 5 Bunu, putları yüzünden bana sırt çeviren İsrail halkınınyüreğini yeniden kendime çekmek için yapacağım.

Hez.14: 6 "Bu yüzden İsrail halkına de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:Geri dönün! Putlarınızdan vazgeçin, iğrenç uygulamalarınızı bırakın!

Hez.14: 7 "'İsrail halkından biri ya da İsrail'de yaşayan bir yabancıbenden ayrılır, yüreğini putlara bağlar, diktiği putların kendisini günaha sokmasına olanak verir, sonra da bana danışmak üzere bir peygambere giderse, ben RAB kendim ona karşılık vereceğim.

Hez.14: 8 O kişiye karşı çıkacağım. Onu bir belirti, bir alay konusuyapıp halkımın arasından atacağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.14: 9 "'Bir peygamber ayartılır da bir söz söylerse, onu ayartanbenim. Elimi ona karşı uzatacağım, onu halkım İsrail'in arasındançıkarıp yok edeceğim.

Hez.14: 10 Suçlarının cezasını çekecekler. Peygamber de ona danışanda aynı şekilde cezalandırılacak.

Hez.14: 11 Böylece İsrail halkı bir daha benden ayrılmayacak,günahlarıyla kendilerini kirletmeyecekler. Onlar halkımolacaklar, ben de onların Tanrısı olacağım. Egemen RAB böyle diyor."

Kişisel Sorumluluk

Hez.14: 12 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.14: 13 "İnsanoğlu, eğer bir ülke bana sadakatsizlik eder, günahişlerse, ben de o ülkeye karşı elimi uzatır, onu her türlü yiyecekten yoksun bırakır, üzerine kıtlık gönderir, insanları ve hayvanları yok edersem;

Hez.14: 14 şu üç adam Nuh, Daniel*fh*, Eyüp- orada olsalar bile,doğruluklarıyla ancak kendi canlarını kurtarabilirler. Egemen RAB böyle diyor.D Not 14:14,20 Burada adı geçen Daniel'in İbranice yazılışı farklı olduğundan bildiğimiz Peygamber Daniel olmayabilir.

Hez.14: 15 "Ya da ülkeye yabanıl hayvanlar gönderirsem ve ülkeyi kimsesiz bırakırlarsa, ülke viraneye döner, hayvanlar yüzünden kimse içinden geçemezse;

Hez.14: 16 Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, bu üç kişi o ülkedeyaşasa bile, ne oğullarını ne de kızlarını kurtarabilirler. Ancakkendi canlarını kurtarabilirler. Ülke ise viraneye döner.

Hez.14: 17 "Ya da o ülkeye kılıç gönderir, 'Kılıç ülkeyi yarsın der,oradaki insanları ve hayvanları yok edersem;

Hez.14: 18 varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, bu üç kişi orada olsabile, ne oğullarını ne de kızlarını kurtarabilirler. Ancak kendi canlarını kurtarabilirler.

Hez.14: 19 "O ülkeye salgın hastalık gönderir, kan dökerek öfkemiyağdırır, oradaki insanları ve hayvanları yok edersem;

Hez.14: 20 varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, Nuh, Daniel*fh* veEyüp orada olsa bile, ne oğullarını ne de kızlarını kurtarabilirler. Doğruluklarıyla ancak kendi canlarını kurtarabilirler.

Hez.14: 21 "Egemen RAB şöyle diyor: Yeruşalim'deki insanları ve hayvanları yok etmek için üzerine dört ağır yargımı kılıcı, kıtlığı, yabanıl hayvanları, salgın hastalığı- gönderdiğimde daha neler neler olacak!

Hez.14: 22 Orada sağ bırakılacak kimi oğullarınız, kızlarınız olacak,çıkıp yanınıza gelecekler. Onların davranışlarını ve yaptıklarını görünce, Yeruşalim'in başına getirdiğim yıkımdan ve her tür felaketten avuntu bulacaksınız.

Hez.14: 23 Onların davranışlarını ve yaptıklarını görünce avutulacak,Yeruşalim'in başına getirdiklerimin amaçsız olmadığınıanlayacaksınız. Egemen RAB böyle diyor."

Yeruşalim, Yararsız Asma

BÖLÜM 15

Hez.15: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.15: 2 "İnsanoğlu, asma odununun herhangi bir orman ağacınındalından daha fazla değeri var mı?

Hez.15: 3 Asma odunundan yararlı bir şey yapılabilir mi? Ya da üzerineeşya asmak için ondan askı yaparlar mı?

Hez.15: 4 Yakıt olarak ateşe atılır da ateş odunun iki ucunu yakıportasını kömürleştirince, işe yarar mı?

Hez.15: 5 Yanmadan önce işe yaramadıysa, yanıp kömür haline geldiktensonra bir işe yarar mı?

Hez.15: 6 "Bu nedenle Egemen RAB şöyle diyor: Orman ağaçları arasındaasma odununu nasıl yakıt olarak ateşe verdimse, Yeruşalim'de yaşayan halka da aynısını yapacağım.

Hez.15: 7 Onlara yüz çevireceğim. Şimdi ateşten kurtulsalar bile, ateşonları yine de yakıp yok edecek. Onlara yüz çevirince, benim RABolduğumu anlayacaksınız.

Hez.15: 8 Ülkeyi viraneye çevireceğim. Çünkü bana sadakatsizlikettiler. Egemen RAB böyle diyor."

Sadakatsiz Yeruşalim

BÖLÜM 16

Hez.16: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.16: 2 "İnsanoğlu, Yeruşalim'e yaptığı iğrenç uygulamaları bildir.

Hez.16: 3 De ki, 'Egemen RAB Yeruşalim'e şöyle diyor: Kökenin vedoğumun açısından Kenan ülkesindensin; baban Amorlu, annense Hititli'ydi*.

Hez.16: 4 Doğduğun gün göbek bağın kesilmedi, temizlemek için seniyıkamadılar, tuzla ovalamadılar, kundağa sarmadılar.

Hez.16: 5 Kimse bunlardan birini yapacak kadar sana acımadı, sevecenlik göstermedi. Senden tiksindikleri için doğduğun gün seni kıra attılar.

Hez.16: 6 "'Yanından geçtim, senin kendi kanının içinde kımıldadığınıgördüm. Kendi kanının içindeyken yaşa! dedim. Evet, Kendi kanınıniçindeyken yaşa! dedim.

Hez.16: 7 Kırda yetişen bir bitki gibi seni geliştirdim. Geliştin,büyüdün, kusursuz bir güzelliğe eriştin. Göğüslerin oluştu,saçların uzadı. Ama çırılçıplaktın.

Hez.16: 8 "'Yine yanından geçtim, sana baktım, sevgi çağındı. Giysimineteğini üzerine serdim, çıplaklığını örttüm. Sana ant içtim,seninle antlaşma yaptım. Egemen RAB böyle diyor. Ve benim oldun.

Hez.16: 9 "'Seni yıkadım, üzerindeki kanı temizledim, derine zeytinyağı sürdüm.

Hez.16: 10 Sana işlemeli giysiler giydirdim, deriden*fı* çarık verdim.Beline ince keten kuşak bağladım, seni pahalı giysilerle örttüm,D Not 16:10 "Deri": Yunus balığı derisi olabilir.

Hez.16: 11 takılarla süsledim. Bileklerine bilezikler, boynuna gerdanlık taktım.

Hez.16: 12 Burnuna halka, kulaklarına küpeler, başına görkemli bir taç taktım.

Hez.16: 13 Altınla gümüşle süslendin; giysilerin ince ketenden,pahalı, işlemeli kumaştandı. İnce unla, balla, zeytinyağıylabeslendin. Gitgide güzelleştin, krallığa yaraştın.

Hez.16: 14 Güzelliğinden ötürü ünün uluslar arasında yayıldı. Çünküseni görkemimle donattığım için güzelliğin kusursuzdu. Egemen RABböyle diyor.

Hez.16: 15 "'Ama sen güzelliğine güvendin, ününü kullanarak fahişelikettin. Her geçene gönlünü kaptırdın, kendini teslim ettin.

Hez.16: 16 Giysilerinden alıp kendine süslü tapınma yerleri yaptın,oralarda fahişelik ettin. Böylesi ne olmuştur, ne de olacaktır.

Hez.16: 17 Sana verdiğim altın, gümüş süslerden erkek suretleriyaptın, onlarla fahişelik ettin.

Hez.16: 18 İşlemeli giysilerini alıp onların üzerine örttün. Onlarazeytinyağımı, buhurumu sundun.

Hez.16: 19 Yemen için sağladığım yiyeceği -ince unu, zeytinyağını,balı güzel kokulu bir sunu olarak onlara sundun. Böyle yaptın diyor Egemen RAB.

Hez.16: 20 "'Bana doğurduğun oğulları, kızları alıp yiyecek olarakputlara kurban ettin. Fahişelik etmen yetmiyormuş gibi,

Hez.16: 21 çocuklarımı kesip sunu olarak ateşte putlara kurban ettin.

Hez.16: 22 Bütün iğrenç uygulamalarını, fahişeliklerini yaparken gençlik günlerini, çırılçıplak olduğun, kanının içinde kımıldandığın zamanı anımsamadın.

Hez.16: 23 "'Egemen RAB, vay, vay başına diyor! Yaptığın kötülüklere ek olarak,

Hez.16: 24 kendine fuhuş yuvaları kurdun, bütün meydanlarda yüksek tapınma yerleri yaptın.

Hez.16: 25 Her yolun başına kendin için yüksek tapınma yerleri kurdun, güzelliğini kirlettin, her geçene kendini teslim ettin, fahişeliklerini artırdın.

Hez.16: 26 Şehvet düşkünü komşuların Mısırlılar'la fahişelik ettin. Fahişeliklerini artırmakla beni öfkelendirdin.

Hez.16: 27 İşte bu yüzden elimi sana karşı uzattım, yiyecek payını azalttım. Ahlaksız davranışından utanç duyan düşmanların Filist kızları dilediklerini yapsınlar diye seni onlara teslim ettim.

Hez.16: 28 Asurlular'la da fahişelik ettin, çünkü doymamıştın. Evet, onlarla fahişelik ettin, yine doymadın.

Hez.16: 29 Fahişeliğini ticaret diyarı olan Kildan* ülkesine dek artırdın, yine de doymadın.

Hez.16: 30 "'Bütün bunları yaparken yüreğin ne kadar yıpranmış diyor Egemen RAB, 'Yüzsüz bir fahişe gibi davrandın!

Hez.16: 31 Her yolun başına fuhuş yuvaları kurarken, bütün meydanlardayüksek tapınma yerleri yaparken, fahişe gibi bile değildin, ücretini küçümsedin.

Hez.16: 32 "'Kocasının yerine yabancıları yeğleyen, zina eden bir kadındın!

Hez.16: 33 Fahişelere ücret ödenir. Oysa sen bütün oynaşlarına armağanlar dağıttın. Fahişelik etmek için her yandan sana gelsinler diye rüşvet verdin.

Hez.16: 34 Fahişeliğinde öbür kadınlara benzemiyorsun. Çünkü fahişelikedesin diye kimse senin peşine düşmüyor. Ücret ödeyen sensin,kimse sana ücret ödemiyor. Bu yüzden öbürlerine benzemiyorsun.

Hez.16: 35 "'Bu nedenle, ey fahişe, RAB'bin sözünü dinle!

Hez.16: 36 Egemen RAB şöyle diyor: Yüzsüzlüğün ortaya döküldüğü,oynaşlarınla fahişelik ederken çıplaklığın meydana çıktığı için,bütün iğrenç putların yüzünden, onlara çocuklarının kanını verdiğin için,

Hez.16: 37 düşüp kalktığın bütün oynaşlarını sevdiklerini de nefret ettiklerini de- toplayacağım. Sana karşı onları her yandan toplayacak, çıplaklığını onların önüne sereceğim; bütün çıplaklığını görecekler.

Hez.16: 38 Sana zina eden, kan döken kadınlara verilen cezayı vereceğim. Kanını akıtarak seni öfkemin ve kıskançlığımın öcüne terk edeceğim.

Hez.16: 39 Seni oynaşlarının eline teslim edeceğim. Fuhuş yuvalarınıyıkacak, yüksek tapınma yerlerini bozacaklar. Üzerindekigiysileri soyacak, güzel mücevherlerini alıp seni çırılçıplak bırakacaklar.

Hez.16: 40 Halkı sana karşı kışkırtacaklar. Seni taşlayacak,kılıçlarıyla delik deşik edecekler.

Hez.16: 41 Evlerini ateşe verecek, seni birçok kadının gözü önünde yargılayacaklar. Fahişeliklerine son vereceğim, artık oynaşlarına ücret ödemeyeceksin.

Hez.16: 42 Böylece sana karşı öfkem yatışacak, kıskançlığım dinecek. Susacak, bir daha öfkelenmeyeceğim.

Hez.16: 43 "'Madem gençlik günlerini anımsamadın, yaptıklarınla beni öfkelendirdin, ben de yaptıklarını senin başına getireceğim. Böyle diyor Egemen RAB. Bu iğrenç uygulamalarına ek olarak ahlaksızlık da ettin.

Hez.16: 44 "'Herkes senin için şu deyişi söyleyecek: Annesi nasılsa kızı da öyle.

Hez.16: 45 Sen kocasından ve çocuklarından tiksinen annenin kızısın;kocalarından ve çocuklarından tiksinen kızkardeşlerininkızkardeşisin. Annen Hititli, baban Amorlu'ydu.

Hez.16: 46 Kızlarıyla senin kuzeyinde yaşayan Samiriye ablan,kızlarıyla senin güneyinde yaşayan Sodom kızkardeşindir.

Hez.16: 47 Sen yalnız onların yolunda yürümekle, onların iğrençuygulamalarına uymakla kalmadın, bütün yaptıklarınla kısa süredeonlardan daha büyük kötülük ettin.

Hez.16: 48 Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, kızkardeşin Sodom'lakızları, kızlarınla senin yaptıklarını asla yapmadılar.

Hez.16: 49 "'Kızkardeşin Sodom'un günahı şuydu: Kendisi de kızları dagururluydu, ekmeğe doymuşlardı, umursamazlardı. Düşküne, yoksulayardım elini uzatmadılar.

Hez.16: 50 Kendilerini beğenmişlerdi. Önümde iğrenç şeyler yaptılar.Bu nedenle, gördüğün gibi onları önümden süpürüp attım.

Hez.16: 51 Samiriye işlediğin günahın yarısını bile işlemedi. Senonlardan çok daha iğrenç şeyler yaptın. Yaptığın iğrençliklerlekızkardeşlerini suçsuz çıkardın.

Hez.16: 52 Düşeceğin utanca katlanacaksın. Çünkü kızkardeşlerini haklıgibi gösterdin. İşlediğin günahlar onlarınkinden daha iğrençolduğundan senin yanında suçsuz kalıyorlar. Bunun için utan vedüşeceğin utanca katlan. Çünkü kızkardeşlerini suçsuz çıkardın!

Hez.16: 53 "'Sodom'la kızlarını, Samiriye'yle kızlarını, onlarlabirlikte de seni eski gönencine kavuşturacağım.

Hez.16: 54 Utanca boğulacaksın. Bütün yaptıklarından ötürükızkardeşlerine avuntu olacak ve utanacaksın.

Hez.16: 55 Kızkardeşlerin Sodom ve Samiriye ile kızları eskidurumlarına dönecekler; kızlarınla sen de öyle.

Hez.16: 56-57 Kötülüğün açığa çıkmadan önce, gururlu olduğun günlerdekızkardeşin Sodom'un adını bile anmıyordun. Şimdi sen de Edomkızlarıyla komşuları ve Filist kızlarınca -çevrende seninle alayedenlerce- küçümseniyorsun.

Hez.16: 58 Ahlaksızlığının ve yaptığın iğrençliklerin sonuçlarınakatlanacaksın. RAB böyle diyor.

Hez.16: 59 "'Egemen RAB şöyle diyor: Seninle yaptığım antlaşmayıbozarak içtiğin andı küçümsedin. Ben de hak ettiğin biçimde senicezalandıracağım.

Hez.16: 60 Gençlik günlerinde seninle yaptığım antlaşmayıanımsayacağım. Seninle sonsuza dek kalıcı bir antlaşma yapacağım.

Hez.16: 61 Büyük, küçük kızkardeşlerini yanına aldığında yaptıklarınıanımsayacak ve utanacaksın. Seninle yaptığım antlaşmada olmadığıhalde onları kızların olsunlar diye sana vereceğim.

Hez.16: 62 Seninle yeniden antlaşma yapacağım, benim RAB olduğumuanlayacaksın.

Hez.16: 63 Bütün yaptıklarını bağışladığımda, anımsayacak ve utanacaksın. Utancından bir daha ağzını açmayacaksın. Egemen RAB böyle diyor."

Kartalla Asmanın Simgesel Öyküsü

BÖLÜM 17

Hez.17: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.17: 2 "Ey insanoğlu, İsrail halkına bir bilmece sor, simgesel bir öykü anlat.

Hez.17: 3 De ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Kanatları uzun ve güçlü,renk renk tüylerle dolu iri bir kartal Lübnan'a geldi, bir sedirağacının tepesine konup onu ele geçirdi.

Hez.17: 4 Ağacın tepesindeki filizleri koparıp ticaret ülkesinegötürdü, tüccarlar kentine yerleştirdi.

Hez.17: 5 "'Ülkenin tohumundan alıp verimli toprağa ekti; onu söğütağacı gibi akarsuların kıyısına dikti.

Hez.17: 6 Tohum filizlenip yerde yayılan bodur bir asma oldu. Dallarıkartala doğru yayıldı, kökleriyse aşağıya, derine indi. Böylecedal salan, filiz veren bir asma oldu.

Hez.17: 7 "'Gelgelelim, kanatları güçlü, bol tüylü başka bir irikartal da vardı. Asma bu kez dikildiği yerden köklerini bukartala doğru çevirdi; sulasın diye dallarını ona doğru saldı.

Hez.17: 8 Dallansın, ürün versin, görkemli bir asma olsun diyeakarsuların kıyısındaki verimli toprağa dikilmişti.

Hez.17: 9 "Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Asma serpilecek mi?Kurusun diye ilk kartal kökünü söküp meyvesini koparmayacak mı?Asmanın yeni filizlenen bütün dalları kuruyacak. Kökünden söküpatmak için güçlü ele ya da büyük orduya gerek duyulmayacak.

Hez.17: 10 Evet, asma dikilmiş, ama serpilip gelişecek mi? Doğurüzgarı ona çarpınca büsbütün kurumayacak mı? Evet, filizlendiğiyerde solup kuruyacak."

Simgesel Öykü Açıklanıyor

Hez.17: 11 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.17: 12 "O asi halka de ki, 'Bunların ne anlama geldiğini bilmiyormusunuz? Onlara de ki, 'Babil Kralı Yeruşalim'e gitti; kralını,önderlerini tutsak alıp kendisiyle birlikte Babil'e götürdü.

Hez.17: 13 Sonra kralın soyundan gelen birini alıp ant içirerek onunlabir antlaşma yaptı. Ülkenin önderlerini de tutsak aldı.

Hez.17: 14 Öyle ki, ülke gerilesin, bir daha yükselmesin, ancakyaptığı antlaşmayı yerine getirerek yaşayabilsin.

Hez.17: 15 Ne var ki, Yahuda Kralı, kendisine at ve çok sayıda askervermesi için Mısır'a elçiler göndererek Babil Kralı'nabaşkaldırdı. Yahuda Kralı başaracak mı? Böyle şeyler yapankurtulur mu? Yaptığı antlaşmayı bozan kurtulur mu?

Hez.17: 16 "'Egemen RAB, varlığım hakkı için diyor, onu tahta oturtankralın ülkesinde, Babil'de ölecek. Çünkü içtiği andı küçümsedi,yaptığı antlaşmayı bozdu.

Hez.17: 17 Babilliler birçok kişiyi yok etmek için toprak rampalar,kuşatma duvarları yaptığında, firavun güçlü ordusu ve büyükkalabalıklarla savaşta ona yardımcı olmayacak.

Hez.17: 18 Yaptığı antlaşmayı bozarak içtiği andı küçümsedi. Sözverdiği halde, bütün bunları yaptı. Bu yüzden kurtulmayacak.

Hez.17: 19 "'Bu nedenle Egemen RAB şöyle diyor: Varlığım hakkı için,bana içtiği andı küçümsediği, antlaşmamı bozduğu için onu cezalandıracağım.

Hez.17: 20 Ağımı gereceğim, tuzağıma düşecek. Onu Babil'e getirecek,bana sadakatsizliğinden ötürü orada yargılayacağım.

Hez.17: 21 En seçkin askerleri kılıçtan geçirilecek, sağ kalanlardünyanın dört bucağına dağılacak. O zaman konuşanın ben RABolduğumu anlayacaksınız.

Hez.17: 22 "'Egemen RAB şöyle diyor: Sedir ağacının tepesinden Bir filiz alıp dikeceğim. En yüksek dallarından körpe bir çubuk koparıp Yüksek, ulu bir dağın üzerine dikeceğim.

Hez.17: 23 Onu İsrail'in en yüksek dağının üzerine dikeceğim. Dal budak salıp ürün verecek, Görkemli bir sedir ağacı olacak. Her çeşit kuş dallarına tüneyecek, Gölgesinde barınacak.

Hez.17: 24 Bütün orman ağaçları Her yüksek ağacı bodurlaştıranın, Her bodur ağacı yükseltenin, Her yeşil ağacı kurutanın Ve kuru ağacı yeşertenin Ben RAB olduğumu anlayacaklar. Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım."

Kişisel Sorumluluk

BÖLÜM 18

Hez.18: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.18: 2 "İsrail için, 'Babalar koruk yedi, Çocukların dişleri kamaştı diyorsunuz. Bu deyişle ne demek istiyorsunuz?

Hez.18: 3 "Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, İsrail'de artık budeyişi ağzınıza almayacaksınız.

Hez.18: 4 Her yaşayan can benimdir. Babanın canı da, çocuğun canı dabenimdir. Ölecek olan, günah işleyen candır.

Hez.18: 5 "Diyelim ki, adil ve doğru olanı yapan doğru bir adam var.

Hez.18: 6 Dağlarda putlara sunulan kurbandan yemez, İsrail halkının putlarına bel bağlamaz. Komşusunun karısını kirletmez, Âdet gören kadına yaklaşmaz.

Hez.18: 7 Kimseye haksızlık etmez,Rehin olarak aldığını geri verir,Soygunculuk etmez,Aç olana ekmeğini verir,Çıplağı giydirir.

Hez.18: 8 Faizle para vermez, Aşırı kâr gütmez. Elini kötülükten çeker, İki kişi arasında doğrulukla yargılar.

Hez.18: 9 Kurallarımı izler, İlkelerimi özenle uygular. İşte böyle biri doğru kişidir. O yaşayacaktır. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.18: 10 "Diyelim ki, bu adamın zorba, kan döken, Kardeşine bunlardan birini yapan bir oğlu var.

Hez.18: 11 Babası bunlardan hiçbirini yapmazken, Oğul dağlarda putlara sunulan kurbandan yer, Komşusunun karısını kirletir.

Hez.18: 12 Düşküne, yoksula haksızlık eder, Soygunculuk eder, Rehini geri vermez. Putlara bel bağlar, İğrenç şeyler yapar.

Hez.18: 13 Faizle para verir, aşırı kâr güder. Böyle biri yaşayacak mı? Hayır, yaşamayacak! Bütün bu iğrençlikleri yapmıştır, öldürülecektir. Onun kanından kendisi sorumlu olacaktır.

Hez.18: 14 "Diyelim ki, bu oğulun da bir oğlu olur ve babasınınişlediği bütün günahları görür, Ama hiçbirini yapmaz;

Hez.18: 15 Dağlarda putlara sunulan kurbandan yemez, İsrail halkının putlarına bel bağlamaz, Komşusunun karısını kirletmez;

Hez.18: 16 Kimseye haksızlık etmez, Rehin almaz,Soygunculuk etmez, Aç olana ekmeğini verir, Çıplağı giydirir.

Hez.18: 17 Böyle biri elini kötülükten*fi* çeker, Faiz almaz, aşırı kâr gütmez, Kurallarımı izler, İlkelerimi uygularsa, Babasının günahı yüzünden ölmeyecek, Kesinlikle yaşayacaktır.D Not 18:17 Septuaginta "Kötülükten", Masoretik metin "Düşkünden".

Hez.18: 18 Ama babası kendi günahı yüzünden ölecektir. Çünkü zorbalık etti, kardeşini soydu, Halkı arasında iyi olmayanı yaptı.

Hez.18: 19 "Ama siz, 'Oğul neden babasının işlediği suçlardan sorumlututulmasın? dersiniz. Bu oğul adil ve doğru olanı yapmış, bütünkurallarımı dikkatle izlemiştir. Böyle biri kesinlikle yaşayacaktır.

Hez.18: 20 Ölecek olan günah işleyen kişidir. Oğul babasının suçundansorumlu tutulamaz, baba da oğlunun suçundan sorumlu tutulamaz.Doğru kişi doğruluğunun, kötü kişi kötülüğünün karşılığını alacaktır.

Hez.18: 21 "Kötü kişi işlediği bütün günahlardan döner, buyruklarımauyar, adil ve doğru olanı yaparsa, kesinlikle yaşayacak, ölmeyecektir.

Hez.18: 22 İşlediği günahlardan hiçbiri ona karşı anılmayacaktır.Doğruluğu sayesinde yaşayacaktır.

Hez.18: 23 Ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötükişinin kötü yollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım.Egemen RAB böyle diyor.

Hez.18: 24 "Doğru kişi doğruluğundan döner, günah işler, kötü kişininyaptığı bütün iğrenç şeyleri yaparsa, yaşayacak mı? Onun yaptığıdoğru işlerin hiçbiri anılmayacaktır. Sadakatsizliği yüzündensuçludur, günahları yüzünden ölecektir.

Hez.18: 25 "Siz yine de, 'Rab'bin yolu doğru değil diyorsunuz. Eyİsrail halkı, dinle: Benim yolum mu doğru değil? Doğru olmayansizin yollarınız değil mi?

Hez.18: 26 Doğru kişi doğruluğundan döner de kötülük yaparsa, buyüzden ölecek. Evet, işlediği günah yüzünden ölecektir.

Hez.18: 27 Ama kötü kişi, yaptığı kötülükten döner, adil ve doğruolanı yaparsa, canını kurtaracaktır.

Hez.18: 28 Çünkü isyanlarının farkına varıyor ve onlardan dönüyor.Böyle biri kesinlikle yaşayacak, ölmeyecektir.

Hez.18: 29 Öyleyken, İsrail halkı, 'Rab'bin yolu doğru değil diyor.Ey İsrail halkı, benim yollarım mı doğru değil? Doğru olmayansizin yollarınız değil mi?

Hez.18: 30 "Bu yüzden, ey İsrail halkı, sizleri, her birinizi yolunuza göre yargılayacağım. Egemen RAB böyle diyor. Dönün! İsyanlarınızdan dönün! Günahın sizi yıkıma sürüklemesine izin vermeyin.

Hez.18: 31 İsyanlarınızı kendinizden uzaklaştırın. Yeni bir yürek,yeni bir ruh edinin. Neden öleceksin, ey İsrail halkı?

Hez.18: 32 Çünkü ben kimsenin ölümünden sevinç duymam. Egemen RABböyle diyor. Öyleyse günahınızdan dönün de yaşayın!"

İsrail Önderleri için Ağıt

BÖLÜM 19

Hez.19: 1 "Sen İsrail önderleri için şu ağıtı yak Hez.19: 2 ve de ki,"'Annen neydi? Aslanlar arasında dişi bir aslan! Genç aslanlar arasında yatar, Yavrularını beslerdi.

Hez.19: 3 Büyüttüğü yavrulardan biri Genç bir aslan oldu. Avını kapıp parçalamayı öğrendi, İnsan yiyen bir aslan oldu.

Hez.19: 4 Haberi uluslar arasında duyuldu. Kurdukları tuzağa düştü, Onu çengellerle Mısır'a sürüklediler.

Hez.19: 5 Dişi aslan bekledi, umudunun boşa çıktığını görünce, Yavrularından başka birini alıp Genç bir aslan olarak yetiştirdi.

Hez.19: 6 Yavru aslanlar arasında dolaşmaya başladı, Genç bir aslan oldu. Avını kapıp parçalamayı öğrendi, İnsan yiyen bir aslan oldu.

Hez.19: 7 Onların kalelerini yıktı*fj*, Kentlerini viraneye çevirdi. Ülkede yaşayan herkes Onun kükreyişinden dehşete düştü.D Not 19:7 Targum "Kalelerini yıktı", Masoretik metin "Dul kadınlarını tanıdı".

Hez.19: 8 Çevredeki uluslar üzerine geldiler, Ağlarını gerdiler, Onu tuzağa düşürdüler.

Hez.19: 9 Çengel takıp onu kafese koydular Ve Babil Kralı'na götürdüler. İsrail dağlarında kükreyişi bir daha duyulmasın diye Onu gözetim altında tuttular.

Hez.19: 10 "'Annen su kıyısındaki bağında Dikilmiş bir asma gibiydi. Bol su sayesinde dal budak saldı, Ürün verdi.

Hez.19: 11 Dalları kral asası olacak kadar güçlendi. Asma boy attı, Bulutlara dek yükseldi. Yüksekliği ve dallarının çokluğu Herkesçe görüldü.

Hez.19: 12 Ama onu öfkeyle kökünden söküp yere attılar. Doğu rüzgarı ürününü kuruttu. Güçlü dalları koparılıp kurudu, Ateş onları yakıp yok etti.

Hez.19: 13 Şimdi çöle, Kurak, susuz bir yere dikildi.

Hez.19: 14 Gövdesi ateş aldı, Filizini, ürününü yakıp yok etti. Kral asası olacak kadar güçlü dalı kalmadı. Bu bir ağıttır ve ağıt olarak kalacaktır."

İsrail'in Hainliği

BÖLÜM 20

Hez.20: 1 Sürgünlüğümüzün yedinci yılı, beşinci ayın* onuncu günü,İsrail ileri gelenlerinden bazı kişiler RAB'be danışmak için gelip önüme oturdular.

Hez.20: 2 RAB o sırada bana seslendi:

Hez.20: 3 "İnsanoğlu, İsrail ileri gelenlerine de ki, 'Egemen RABşöyle diyor: Bana danışmaya mı geldiniz? Varlığım hakkı içindiyor Egemen RAB, bana danışmanıza izin vermeyeceğim.

Hez.20: 4 "Onları yargılayacak mısın? Ey insanoğlu, onları yargılayacak mısın? Öyleyse onlara atalarının iğrenç uygulamalarını anımsat.

Hez.20: 5 Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: İsrail'i seçtiğim günYakup soyuna ant içtim ve kendimi Mısır'da onlara açıkladım. Antiçerek, Tanrınız RAB benim dedim.

Hez.20: 6 O gün, onları Mısır'dan çıkaracağıma, kendileri için seçtiğim en güzel ülkeye, süt ve bal akan ülkeye götüreceğime söz verdim.

Hez.20: 7 Onlara, herkes bel bağladığı iğrenç putları atsın, Mısırputlarıyla kendinizi kirletmeyin, Tanrınız RAB benim dedim.

Hez.20: 8 "'Ne var ki, bana karşı geldiler, beni dinlemek istemediler.Bel bağladıkları iğrenç putları hiçbiri atmadı, Mısır putlarınıda bırakmadılar. Bu yüzden Mısır'da öfkemi onların üzerineyağdıracağımı, kızgınlığımı dökeceğimi söyledim.

Hez.20: 9 Ama aralarında yaşadıkları ulusların gözünde adıma lekegelmesin diye bunu yapmadım. Bu ulusların gözü önündeİsrailliler'i Mısır'dan çıkararak kendimi onlara açıklamıştım.

Hez.20: 10 Bu yüzden İsrailliler'i Mısır'dan çıkarıp çöle götürdüm.

Hez.20: 11 Uygulayan kişiye yaşam veren kurallarımı onlara verdim,ilkelerimi tanıttım.

Hez.20: 12 Kendilerini kutsal kılanın ben RAB olduğumu anlasınlar diyearamızda bir belirti olarak Şabat* günlerimi de onlara verdim.

Hez.20: 13 "'Böyleyken İsrail halkı çölde bana başkaldırdı. Uygulayankişiye yaşam veren kurallarımı izlemediler, ilkelerimireddettiler. Şabat günlerimi de hiçe saydılar. Bu yüzden çöldeöfkemi üzerlerine yağdırıp onları yok edeceğimi söyledim.

Hez.20: 14 Ama İsrailliler'i Mısır'dan çıkardığımı gören uluslarıngözünde adıma leke gelmesin diye bunu yapmadım.

Hez.20: 15 Ben de kendilerine verdiğim en güzel ülkeye, süt ve balakan ülkeye onları götürmeyeceğime çölde ant içtim.

Hez.20: 16 Çünkü ilkelerimi reddettiler, kurallarımı izlemediler,Şabat günlerimi hiçe saydılar. Yürekleri putlarına bağlıydı.

Hez.20: 17 Yine de onlara acıdım, onları yok etmedim, çölde işlerineson vermedim.

Hez.20: 18 Çölde çocuklarına atalarınızın kurallarını izlemeyin,ilkelerine göre yaşamayın, putlarıyla kendinizi kirletmeyin dedim.

Hez.20: 19 Ben Tanrınız RAB'bim, benim kurallarımı izleyin, benimilkelerim uyarınca yaşayın.

Hez.20: 20 Aramızda bir belirti olsun diye Şabat günlerimi kutsalsayın. O zaman benim Tanrınız RAB olduğumu anlayacaksınız dedim.

Hez.20: 21 "'Ne var ki, çocuklar bana karşı geldiler. Kurallarımıizlemediler. Uygulayan kişiye yaşam veren ilkelerim uyarıncadikkatle yaşamadılar. Şabat günlerimi hiçe saydılar. Bu yüzdençölde öfkemi üzerlerine yağdıracağımı, kızgınlığımı dökeceğimi söyledim.

Hez.20: 22 Ama elimi geri çektim, İsrailliler'i Mısır'dan çıkardığımıgören ulusların gözünde adıma leke gelmesin diye bunu yapmadım.

Hez.20: 23 Onları ulusların arasına dağıtacağıma, başka ülkeleregöndereceğime çölde ant içtim.

Hez.20: 24 Çünkü ilkelerimi izlemediler, kurallarımı reddettiler.Şabat günlerimi hiçe saydılar, gözlerini atalarının putlarına diktiler.

Hez.20: 25 Ben de onlara iyi olmayan kurallar, yaşam vermeyen ilkelerverdim.

Hez.20: 26 Her ilk doğan çocuğu ateşte kurban ederek sunduklarısunularla kendilerini kirletmelerine izin verdim. Öyle ki, onlarıdehşete düşüreyim de benim RAB olduğumu anlasınlar.

Hez.20: 27 "Bu nedenle, ey insanoğlu, İsrail halkına de ki, 'EgemenRAB şöyle diyor: Atalarınız yine ihanet etmekle bana küfretmiş oldular.

Hez.20: 28 Kendilerine vermeye ant içtiğim ülkeye onları getirdiğimde,gördükleri her yüksek tepede, sık yapraklı her ağacın altındakurbanlarını kestiler. Beni öfkelendiren sunularını, güzel kokulusunularıyla dökmelik sunularını orada sundular.

Hez.20: 29 Onlara gittikleri bu puta tapılan yerin ne olduğunusordum." Orası bugün de Bama*fk* adıyla anılıyor.D Not 20:29 "Bama": "Puta tapılan yer" anlamına gelir.

Yargı ve Bağışlama

Hez.20: 30 "Bu nedenle İsrail halkına de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Atalarınız gibi siz de kendinizi kirletecek misiniz? Onların putlarına gönül verecek misiniz?

Hez.20: 31 Şimdiye dek oğullarınızı ateşte kurban edip sunularınızısunmakla, putlarınızla kendinizi kirlettiniz. Öyleyken gelip banadanışmanıza izin verir miyim, ey İsrail halkı? Varlığım hakkıiçin diyor Egemen RAB, bana danışmanıza izin vermeyeceğim.

Hez.20: 32 "'Siz ağaca, taşa tapan öteki uluslar gibi, dünyadaki öbürhalklar gibi olmak istiyoruz diyorsunuz. Ama bu düşündüklerinizhiçbir zaman gerçekleşmeyecek.

Hez.20: 33 Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, sizi güçlü vekudretli elle, şiddetli öfkeyle yöneteceğim.

Hez.20: 34 Güçlü ve kudretli elle, şiddetli öfkeyle sizi uluslararasından çıkaracak, dağılmış olduğunuz ülkelerden toplayacağım.

Hez.20: 35 Sizi ulusların çölüne getirecek, orada yüz yüze yargılayacağım.

Hez.20: 36 Atalarınızı Mısır Çölü'nde nasıl yargıladıysam, sizi deöyle yargılayacağım. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.20: 37 Sizi yoklayıp antlaşmama bağlı kalmanızı sağlayacağım.

Hez.20: 38 Aranızda bana karşı gelenlerle başkaldıranları ayıracağım.Onları yaşadıkları ülkelerden çıkaracağım. Ama İsrail ülkesinegirmeyecekler. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.20: 39 "'Ey İsrail halkı, Egemen RAB şöyle diyor: Her biriniz gidip putlarınıza tapının! Ama sonra beni dinleyeceksiniz ve armağanlarınızla, putlarınızla bir daha kutsal adımı kirletmeyeceksiniz.

Hez.20: 40 Çünkü kutsal dağımda, İsrail'in yüksek dağında, diyorEgemen RAB, bütün İsrail halkı orada, ülkede bana kulluk edecek.Orada onları kabul edeceğim. Orada sunularınızı, seçmearmağanlarınızı, bütün kutsal adaklarınızı isteyeceğim.

Hez.20: 41 Sizi ulusların arasından çıkarıp dağılmış olduğunuzülkelerden topladığımda, beni hoşnut eden bir koku gibi kabuledeceğim. Ulusların gözü önünde aranızda kutsallığımı göstereceğim.

Hez.20: 42 Sizleri atalarınıza vermeye ant içtiğim ülkeye, İsrailülkesine getirdiğimde, benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.20: 43 Bütün yaptıklarınızı, kendinizi kirlettiğiniz bütünuygulamaları orada anımsayacak, yaptığınız kötülüklerden ötürükendinizden tiksineceksiniz.

Hez.20: 44 Ey İsrail halkı, kötü yollarınıza, yozlaşmışuygulamalarınıza göre değil, adım uğruna sizinle ilgilendiğimde,benim RAB olduğumu anlayacaksınız. Egemen RAB böyle diyor."

Güneye Uyarı

Hez.20: 45 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.20: 46 "İnsanoğlu, yüzünü güneye çevir, güneye seslen, NegevOrmanı'na karşı peygamberlik et.

Hez.20: 47 Negev Ormanı'na de ki, 'RAB'bin sözüne kulak ver. Egemen RAB şöyle diyor: Senin içinde ateş tutuşturacağım. Ateş bütün ağaçlarını -yeşil ağacı da kuru ağacı da- yiyip bitirecek. Tutuşan alev söndürülemeyecek. Güneyden kuzeye, her yüz ateşin sıcağından kavrulacak.

Hez.20: 48 Ateşi tutuşturanın ben RAB olduğumu herkes görecek, ateş söndürülmeyecek."

Hez.20: 49 Bunun üzerine, "Ah, ey Egemen RAB!" dedim, "Onlar benimiçin, 'Simgesel öyküler anlatan adam değil mi bu? diyorlar."

Rab'bin Yargı Kılıcı

BÖLÜM 21

Hez.21: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.21: 2 "Ey insanoğlu, yüzünü Yeruşalim'e çevir, kutsal yerlerinekarşı konuş, İsrail ülkesine karşı peygamberlik et.

Hez.21: 3 Ona de ki, 'RAB şöyle diyor: Ben sana karşıyım! Kılıcımı kınından çıkaracak, içindeki doğru kişiyi de kötü kişiyi de kesip yok edeceğim.

Hez.21: 4 Doğru kişiyi de kötü kişiyi de kesip yok etmek için kılıcımkınından çıkacak ve güneyden kuzeye herkese karşı olacak.

Hez.21: 5 Böylece herkes kılıcını kınından çıkaranın ben RAB olduğumuanlayacak. Onu bir daha yerine koymayacağım.

Hez.21: 6 "Sen, ey insanoğlu, inle! Onların gözü önünde ezik bir yürekle acı acı inle!

Hez.21: 7 Sana, 'Neden böyle inliyorsun? diye sorduklarında, 'Yakında duyulacak haberden ötürü diye yanıtlayacaksın. 'Her yürek eriyecek, her el gevşeyecek, her ruh baygın düşecek, her dizin bağı çözülecek. Evet, haber duyulacak! Bu kesinlikle yerine gelecek. Egemen RAB böyle diyor."

Hez.21: 8 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.21: 9 "İnsanoğlu, peygamberlik et ve de ki, 'Rab şöyle diyor:"'Kılıç, kılıç, Bilendi, cilalandı.

Hez.21: 10 Öldürmek için bilendi, Şimşek gibi çaksın diye cilalandı. Nasıl sevinebiliriz? Kılıç oğlumun asasını sıradan bir sopa gibi küçümsedi.

Hez.21: 11 Kılıç kullanılmak için Cilalanmaya verildi; Öldürenin eline verilsin diye bilenip cilalandı.

Hez.21: 12 İnsanoğlu, bağır, haykır! Çünkü bu kılıç halkıma karşı; Bütün İsrail önderlerine karşı. Onlar halkımla birlikte kılıca teslim edildiler. Bunun için bağrını döv.

Hez.21: 13 "'Deneme kuşkusuz gelecek. Kılıcın küçümsediği asavarlığını sürdüremezse ne olur? Böyle diyor Egemen RAB.

Hez.21: 14 "Sen, ey insanoğlu, peygamberlik et, el çırp. Bırak kılıç iki, üç kez vursun. Bu öldüren bir kılıçtır, Çok sayıda insan kıran, İnsanı her yandan saran kılıçtır.

Hez.21: 15 Yürekleri erisin, Tökezleyip düşenler çok olsun diye Bütün kapılarında öldürmek için Görevlendirdim kılıcı. Ah, kılıç şimşek gibi parladı, Öldürmek için bilendi.

Hez.21: 16 Ey kılıç, sağa, sonra sola savrul, Ağzın nereye dönerse, oraya savrul!

Hez.21: 17 Ben de elimi çırpacağım Ve öfkem dinecek. Bunu ben RAB söylüyorum."

Babil Kralı'nın Kılıcı

Hez.21: 18 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.21: 19 "İnsanoğlu, Babil Kralı'nın kılıcı gelsin diye iki yol belirle; ikisi de aynı ülkeden başlamalı. Kent yolunun başladığı yere bir işaret koy.

Hez.21: 20 Ammonlular'ın Rabba Kenti'ne ya da Yahuda'ya ve surlarlaçevrili Yeruşalim'e ilerlesin diye kılıç için yol belirle.

Hez.21: 21 Çünkü Babil Kralı iki yolun ayrıldığı, yollarınçatallaştığı yerde fala bakmak için duracak. Okları silkeleyecek,aile putlarına danışacak, kurban edilen bir hayvanın ciğerine bakacak.

Hez.21: 22 Kütük yerleştirmek, öldür buyruğunu vermek, savaş naralarıatmak, kapılara kütük yerleştirmek, toprak rampalar oluşturmak,kuşatma duvarları yapmak için sağ elinde Yeruşalim'i gösteren ok olacak.

Hez.21: 23 Onunla ant içerek antlaşma yapanlar fala yanlış bakıldığınısanacak. Ama kral suçlarını anımsatıp onları tutsak alacak.

Hez.21: 24 "Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: 'Madem suçlarınızı,isyanlarınızı anımsattırdınız, bütün uygulamalarınızda günahlarınızı açığa çıkardınız, madem bütün bunları yaptınız, siz de tutsak alınıp götürüleceksiniz.

Hez.21: 25 "'Sen, ey saygısız, kötü İsrail önderi, günün yaklaştı, sonunda yargı günün geldi.

Hez.21: 26 Egemen RAB şöyle diyor: Sarığı çıkar, tacı kaldır. Artıkeskisi gibi olmayacak. Alçakgönüllü yükseltilecek, gururlu alçaltılacak.

Hez.21: 27 Yıkım! Yıkım! Kenti yerle bir edeceğim! Hak sahibigelinceye dek onarılmayacak. Kenti ona vereceğim.

Hez.21: 28 "Sen, ey insanoğlu, peygamberlik et ve de ki, 'Aşağılayıcısözler söyleyen Ammonlular için Egemen RAB şöyle diyor:"'Kılıç, kılıç, Öldürmek için kınından çekilmiş, Yok etmek için, Şimşek gibi parlamak için cilalanmış!

Hez.21: 29 Size ilişkin görümler aldatıcıdır, Açılan fal yalandır. Öldürülecek kötülerin enseleri üzerine Yerleştirileceksin, ey kılıç! Onların günü yaklaştı, Sonunda yargı günleri geldi.

Hez.21: 30 Kılıç kınına koyulsun! Yaratıldığınız yerde, Atalarınızın ülkesinde Yargılayacağım sizi.

Hez.21: 31 Öfkemi üzerinize dökeceğim, Kızgınlığımı üzerinize üfleyeceğim; Acımasız adamların, Yakıp yok etmekte usta kişilerin eline Teslim edeceğim sizi.

Hez.21: 32 Ateşe yakıt olacaksınız, Kanınız ülkenizin ortasında dökülecek, Bir daha anılmayacaksınız. Çünkü bunu ben RAB söylüyorum."

Yeruşalim'in Günahı

BÖLÜM 22

Hez.22: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.22: 2 "İnsanoğlu, Yeruşalim'i yargılayacak mısın? Kan döken bukenti yargılayacak mısın? Öyleyse bütün iğrenç uygulamalarını ona bildir.

Hez.22: 3 Şöyle diyeceksin: 'Egemen RAB diyor ki: Ey kendi içinde kandökerek yıkımını hazırlayan, putlar yaparak kendini kirleten kent!

Hez.22: 4 Döktüğün kan yüzünden suçlu bulundun, yaptığın putlarla kirlendin. Böylece günlerin yaklaştı, yıllarının sonuna ulaştın. Bu yüzden seni uluslara alay konusu edeceğim, bütün ülkelerin gözünde seni gülünç duruma düşüreceğim.

Hez.22: 5 Ey adı kötüye çıkmış, kargaşa dolu kent, yakındakiler de uzaktakiler de seninle alay edecekler.

Hez.22: 6 "'İşte içindeki her İsrail önderi yetkisini kullanarak kan döküyor.

Hez.22: 7 Senin içinde anneye, babaya kötü davrandılar, yabancıya baskı yaptılar, öksüze, dul kadına haksızlık ettiler.

Hez.22: 8 Benim kutsal eşyalarıma saygısızlık ettin, Şabat* günlerimi hiçe saydın.

Hez.22: 9 Kan dökmek için iftira edenler, dağlarda putlara kurban edilen hayvanları yiyenler, kendilerini şehvete kaptıranlar senin içinde yaşıyor.

Hez.22: 10 Babalarının karılarıyla yatanlar, âdet gören dinsel açıdankirli kadınlarla cinsel ilişki kuranlar senin içinde yaşıyor.

Hez.22: 11 Senin içinde kimi komşusunun karısıyla iğrenç şeyler yaptı;kimi utanmadan gelinini kirletti; kimi öz kızkardeşiyle ilişki kurdu.

Hez.22: 12 Senin içinde kan dökmek için rüşvet aldılar. Faiz aldın,tefecilik yaptın, zorbalıkla komşularından haksız kazançsağladın. Beni unuttun. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.22: 13 "'Edindiğiniz haksız kazançtan, içinizde döktüğünüz kandanötürü ellerimi birbirine vuracağım.

Hez.22: 14 Sizinle uğraşacağım gün cesaretiniz kalacak mı? Ellerinizgüçlü olabilecek mi? Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.

Hez.22: 15 Sizi uluslar arasına dağıtıp ülkelere süreceğim. Sizdekiruhsal kirliliğe son vereceğim.

Hez.22: 16 Ulusların gözünde aşağılanacak ve benim RAB olduğumuanlayacaksınız."

Hez.22: 17 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.22: 18 "İnsanoğlu, İsrail halkı benim için cüruf gibi oldu. Hepsipotada tunç*, kalay, demir, kurşundur; gümüşün cürufudur.

Hez.22: 19 Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: 'Hepiniz cüruf gibiolduğunuz için sizi Yeruşalim'in ortasına toplayacağım.

Hez.22: 20 Eritmek için ateşi üfleyerek gümüşü, tuncu, demiri,kurşunu, kalayı nasıl potaya atıyorlarsa, ben de öfkemle,kızgınlığımla sizi toplayacak, kentin ortasına koyup eriteceğim.

Hez.22: 21 Sizi toplayacak, öfkemin ateşini üzerinize üfleyeceğim; sizde kentin içinde eriyip yok olacaksınız.

Hez.22: 22 Gümüş potada nasıl erirse, siz de kentin içinde öyleeriyeceksiniz. O zaman üzerinize kızgınlığını dökenin ben, RABolduğumu anlayacaksınız."

Hez.22: 23 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.22: 24 "İnsanoğlu, ülkeye de ki, 'Sen öfke günü temizlenmemiş,üzerine yağmur yağmamış bir ülkesin.

Hez.22: 25 Önderleri*fl* kükreyen, avını parçalayan aslan gibi orada düzen kurdular. Canlara kıydılar, hazineler, değerli nesneler aldılar, birçok kadını dul bıraktılar.D Not 22:25 Septuaginta "Önderleri", Masoretik metin "Peygamberleri".

Hez.22: 26 Kâhinleri yasamı hiçe saydılar, kutsal eşyalarımıkirlettiler, kutsalla bayağı arasındaki ayrımı yapmadılar,kirliyle temiz arasındaki farkı öğretmediler, Şabat günlerimdengözlerini çevirdiler. Kutsallığımı önemsemediler.

Hez.22: 27 Yöneticileri avını parçalayan kurt gibidir. Haksız kazançelde etmek için kan döküyor, canlara kıyıyorlar.

Hez.22: 28 Peygamberleri uydurma görümlerle, yalan fal açarak busuçları gizlediler; ben RAB konuşmadığım halde, 'Egemen RAB şöylediyor diyorlar.

Hez.22: 29 Ülke halkı baskı uyguladı, soygunculuk etti. Düşküne,yoksula baskı yaptı, yabancıya haksız yere kötü davrandı.

Hez.22: 30 "İçlerinde duvarı örecek, gedikte durup önümde ülkeyisavunacak, onu yerle bir etmemi engelleyecek bir adam aradım, amahiç kimseyi bulmadım.

Hez.22: 31 Bunun için öfkemi üzerlerine boşaltacak, kızgınlığımlaonları yakıp yok edeceğim. Yaptıklarını kendi başlarınagetireceğim." Egemen RAB böyle diyor.

İki Günahlı Kızkardeşin Simgesel Öyküsü

BÖLÜM 23

Hez.23: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.23: 2 "İnsanoğlu, bir anneden doğma iki kadın vardı.

Hez.23: 3 Gençliklerinde Mısır'da fahişelik ettiler. Memeleri orada okşandı, erdenliklerini orada yitirdiler.

Hez.23: 4 Büyüğünün adı Ohola, küçüğünün Oholiva'ydı. Benim oldular; oğullar, kızlar doğurdular. Ohola Samiriye'dir, Oholiva da Yeruşalim.

Hez.23: 5-6 "Ohola benimken fahişelik etti. Oynaşları olan Asurlular'a gönül verdi. Hepsi de genç, yakışıklı, lacivertler kuşanmış savaşçılar, valiler, komutanlar, atlı askerlerdi.

Hez.23: 7 Asurlular'ın en seçkin adamlarına fahişe olarak kendini verdi. Gönül verdiği bu kişilerin putlarına bağlanarak kendini kirletti.

Hez.23: 8 Mısır'da başladığı fahişeliği bırakmadı. Gençken onunla yattılar, erdenliğini bozdular, şehvetlerini onun üzerine boşalttılar.

Hez.23: 9 "Bu nedenle onu oynaşlarının, gönül verdiği Asurlular'ın eline teslim ettim.

Hez.23: 10 Çıplaklığını açtılar, oğullarını, kızlarını aldılar, onu kılıçla öldürdüler. Kendisine verilen cezadan ötürü kadınlar arasında adı kötüye çıktı.

Hez.23: 11 "Kızkardeşi Oholiva bunu gördü, ama şehveti ve fahişelikleri kızkardeşininkinden daha utanç vericiydi.

Hez.23: 12 O da hepsi de genç, yakışıklı Asurlular'a -valilere,komutanlara, iyi donanmış savaşçılara, atlılara- gönül verdi.

Hez.23: 13 Kendisini ne kadar kirlettiğini gördüm. İkisi de aynı yolu izlediler.

Hez.23: 14-15 "Oholiva fahişeliklerini giderek artırdı. Duvara oyulmuşinsan resimlerini -bellerine kuşak, başlarına geniş sarıkbağlamış kırmızı renkli Kildani* resimlerini- gördü. Hepsi kökeniKildan ülkesine dayanan Babil subaylarına benziyordu.

Hez.23: 16 Oholiva görür görmez onlara gönül verdi, Kildan ülkesineulaklar gönderdi.

Hez.23: 17 Bunun üzerine Babilliler onunla yatakta sevişmek üzere geldiler, zina ederek onu kirlettiler. Onu öyle kirlettiler ki, sonunda hepsinden tiksinip yüzünü çevirdi.

Hez.23: 18 Fahişeliklerini sergileyip çıplaklığını açınca kızkardeşinden tiksinerek yüzümü çevirdiğim gibi, ondan da tiksinerek yüzümü çevirdim.

Hez.23: 19 Gençliğinde Mısır'da yaptığı fahişelikleri anımsayarak,fahişeliğini daha da artırdı.

Hez.23: 20 Erkeklik organları eşeğinkine, menileri aygırınkinebenzeyen oynaşlarına gönül verdi.

Hez.23: 21 Öyle ki, Mısır'da gençliğindeki şehvet düşkünlüğünüözledin. Memelerin orada okşanmış, erdenliğini orada yitirmiştin.

Hez.23: 22 "Bundan ötürü, ey Oholiva, Egemen RAB şöyle diyor:Tiksindiğin oynaşlarını sana karşı kışkırtacağım. Onları heryandan sana karşı ayaklandıracağım.

Hez.23: 23 Babilliler'i, bütün Kildaniler'i, Pekotlular'ı, Şoalılar'ı,Koalılar'ı, onlarla birlikte bütün Asurlular'ı, yakışıklıgençleri -valileri, komutanları, subayları, ünlü adamları,atlıları- sana karşı ayaklandıracağım.

Hez.23: 24 Silahlarla, savaş ve yük arabalarıyla, çok uluslu birorduyla sana saldıracaklar. Seni her yandan büyük, küçükkalkanlarla, miğferlerle saracaklar. Cezalandırmaları için senionların eline teslim edeceğim. Seni kendi kurallarına göreyargılayacaklar.

Hez.23: 25 Öfkemi sana yönelteceğim, onların sana kızgınlıkladavranmalarını sağlayacağım. Burnunu, kulaklarını kesecekler. Sağkalanları kılıçla öldürecekler. Oğullarını, kızlarını alacaklar,sağ kalanları ateş yakıp yok edecek.

Hez.23: 26 Üzerindeki giysiyi soyacak, güzel mücevherlerini alacaklar.

Hez.23: 27 Mısır'da yaptığın ahlaksızlıklara, fahişeliklere sonvereceğim. Böyle şeylere özlem duymayacak, bir daha Mısır'ıanımsamayacaksın.

Hez.23: 28 "Egemen RAB şöyle diyor: Seni nefret ettiğin, tiksindiğinadamların eline teslim edeceğim.

Hez.23: 29-30 Sana düşman gibi davranacak, emeğinin bütün ürününüalacaklar. Seni çırılçıplak bırakacaklar. Böylece utanç vericifahişeliklerin açığa çıkacak. Bütün bunlar şehvet düşkünlüğünden,fahişeliğin yüzünden başına geldi. Çünkü uluslarla fahişelikettin, onların putlarıyla kendini kirlettin.

Hez.23: 31 Kızkardeşinin yolunu izledin. Bu nedenle, sana onunkâsesinden* içireceğim.

Hez.23: 32 "Egemen RAB şöyle diyor:Kızkardeşinin kâsesinden içeceksin, O derin ve geniştir; Sana gülecek, seninle alay edecekler, Dopdolu bir kâse.

Hez.23: 33 Sarhoş olacak, umutsuzluğa boğulacaksın, Kızkardeşin Samiriye'nin kâsesi Yıkım, perişanlık kâsesidir.

Hez.23: 34 Ondan içecek, tüketeceksin; Parçalarını kemirecek Ve göğsünü paralayacaksın. Bunu ben söylüyorum diyor Egemen RAB.

Hez.23: 35 "Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: Madem beni unuttun,bana sırt çevirdin, sen de ahlaksızlığının, fahişeliğinincezasını yükleneceksin."

Hez.23: 36 RAB bana seslendi: "İnsanoğlu, Ohola'yla Oholiva'yıyargılayacak mısın? Öyleyse onlara iğrenç uygulamalarını bildir.

Hez.23: 37 Çünkü fahişelik ettiler, kan döktüler. Putlarıyla fahişelikettiler; bana doğurdukları çocukları yiyecek olarak putlarına sundular.

Hez.23: 38-39 Bununla kalmayarak, şunları da yaptılar: Çocuklarınıputlara sundukları gün tapınağımı kirlettiler, Şabat* günlerimihiçe saydılar. Aynı gün tapınağıma girip onu kirlettiler. İştetapınağımda bunları yaptılar.

Hez.23: 40 "Siz iki kızkardeş uzaklarda yaşayan adamların gelmesi içinulaklar gönderdiniz. Adamlar gelince, onlar için yıkanıpgözlerinize sürme çektiniz, mücevherlerinizi taktınız.

Hez.23: 41 Şık bir divanın üzerine oturdunuz, önüne bir sofra kurupüzerine buhurumu, zeytinyağımı koydunuz.

Hez.23: 42 "Kaygısız kalabalığın sesi yankılandı çevresinde. Düzeysizbir yığın kalabalıkla birlikte çölden Sabalılar getirildi. İki kızkardeşin koluna bilezikler taktılar, başlarına güzel bir taç koydular.

Hez.23: 43 Fahişelikten yıpranmış kadın için, 'Bırakın, fahişe olarakkullansınlar onu. Çünkü öyledir dedim.

Hez.23: 44 Onunla yattılar. Fahişeye gider gibi, bu iki ahlaksızkadının -Ohola'yla Oholiva'nın- yanına gittiler.

Hez.23: 45 Ama doğru adamlar zina eden, kan döken kadınlara verilencezayla onları cezalandıracaklar. Çünkü bu iki kadın fahişelik ettiler, elleri kanlıdır.

Hez.23: 46 "Egemen RAB şöyle diyor: Onları dehşete düşürecek,mallarını yağmalayacak bir kalabalık salacağım üzerlerine.

Hez.23: 47 Onları taşa tutacak, kılıçlarıyla parçalayacaklar;oğullarını, kızlarını öldürecek, evlerini ateşe verecekler.

Hez.23: 48 "Ülkede ahlaksızlığa son vereceğim. Öyle ki, bütün kadınlariçin bir uyarı olsun bu, sizin yaptığınız ahlaksızlığı yapmasınlar.

Hez.23: 49 Yaptığınız fahişeliklerin karşılığını ödeyecek, putlaratapınarak işlediğiniz günahların cezasını çekeceksiniz. Böylecebenim Egemen RAB olduğumu anlayacaksınız."

Paslanmış Kazan Simgesi

BÖLÜM 24

Hez.24: 1 Sürgünlüğümüzün dokuzuncu yılı, onuncu ayın* onuncu günü RABbana şöyle seslendi:

Hez.24: 2 "Ey insanoğlu, bu günü, bu günün tarihini tam olarak yaz.Çünkü Babil Kralı tam bu gün Yeruşalim'i kuşatmaya başladı.

Hez.24: 3 Bu asi halka simgesel bir öykü anlat. Onlara de ki, 'EgemenRAB şöyle diyor:"'Kazanı ateşe koyun, ateşe koyun, İçine su doldurun.

Hez.24: 4 Etin parçalarını da koyun, Etin en iyi parçalarını, Budu ve döşü. Seçme kemikleri de doldurun.

Hez.24: 5 Sürünün en iyilerini seçin, Kazanın altına odun*fm* yığın, Bırakın su kaynasın, Kemikler pişsin.D Not 24:5 Olası metin "Odun", Masoretik metin "Kemikler".

Hez.24: 6 Egemen RAB diyor ki, Kan döken o kentin vay başına! Pas tutmuş, Pasından temizlenmemiş o kazanın vay başına! Kazandan eti kura çekmeden Parça parça çıkarın.

Hez.24: 7 Çünkü döktüğü kan ortalıkta duruyor; Çıplak bir kayanın üzerine döktü kanı, Toprakla örtülebilecek bir yere dökmedi.

Hez.24: 8 Öfkeyi alevlendirmek, Öç almak için, Onun kanını çıplak bir kayanın üzerine döktüm ki,örtülemesin.

Hez.24: 9 Egemen RAB şöyle diyor: Kan döken kentin vay başına! Ben kendim ateş için odun yığacağım.

Hez.24: 10 Odunları yığ! Ateşi tutuştur! Eti iyice pişir! Baharatı kat! Kemikler kavrulsun! Hez.24: 11 Sonra boş kazanı Ateş közlerinin üzerine koy. Kızsın, bakırı yansın, İçindeki pislik erisin, Pası yok olsun.

Hez.24: 12 Bütün emekler boşa çıktı, Kazanın kalın pası çıkmıyor. Ateş bile pası temizlemiyor.

Hez.24: 13 Yaptığın ahlaksızlık seni kirletti. Seni temizlemek istedim, Ama sen pisliğinden temizlenmek istemedin. Sana karşı öfkem yatışıncaya dek Pisliğinden temizlenmeyeceksin.

Hez.24: 14 Bunu ben RAB söylüyorum. Harekete geçmenin zamanı geldi, Esirgemeyeceğim, Acımayacak, pişman olmayacağım. Yollarına ve yaptıklarına göre yargılanacaksın. Böyle diyor Egemen RAB."

Hezekiel'in Karısının Ölümü

Hez.24: 15 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.24: 16 "İnsanoğlu, en çok sevdiğin kişiyi bir vuruşta senin elinden alacağım. Yas tutmayacak, ağlamayacak, gözyaşı dökmeyeceksin.

Hez.24: 17 İçin için inle; ölüler için yas tutmayacaksın. Sarığın başında, çarığın ayaklarında kalsın; yüzünün alt kısmını örtme, yas tutanların*fn* yiyeceğini yeme."D Not 24:17,22 Targum, Vulgata "Yas tutanların", Masoretik metin "İnsanların".

Hez.24: 18 Sabah halka seslendim, akşam karım öldü. Ertesi sabah bana söyleneni yaptım.

Hez.24: 19 Halk bana, "Bu yaptıklarının bizimle ilgisi ne? Bizeaçıklamayacak mısın?" diye sordu.

Hez.24: 20 Bunun üzerine, "RAB bana şöyle seslendi" dedim,

Hez.24: 21 "İsrail halkına de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Övündüğünüzgüç kaynağınız, gözünüzde değerli olan, yüreğinizin üzerinetitrediği tapınağımın kirletilmesine izin vereceğim. Geridebıraktığınız oğullarınızla kızlarınız kılıçtan geçirilecek.

Hez.24: 22 Ben ne yaptıysam, siz de aynısını yapacaksınız. Yüzünüzünalt kısmını örtmeyeceksiniz, yas tutanların*fn* yiyeceğini yemeyeceksiniz.

Hez.24: 23 Sarıklarınız başlarınızda, çarıklarınız ayaklarınızda olacak. Yas tutmayacak, ağlamayacaksınız. Ancak günahlarınızın içinde eriyip yok olacaksınız, kendi aranızda inleyip duracaksınız.

Hez.24: 24 Hezekiel sizin için bir belirti olacak; o ne yaptıysa, siz de aynısını yapacaksınız. Bunlar olunca, benim Egemen RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.24: 25-26 "Övündükleri güç kaynağını, sevinçlerini, yüceliklerini,gözlerinde değerli olanı, yüreklerinin dilediğini, oğullarıylakızlarını onlardan aldığım gün, yıkımdan kaçıp kurtulan birigelip sana haberleri bildirecek, ey insanoğlu.

Hez.24: 27 O gün dilin çözülecek, kaçıp kurtulanla konuşacak, bir dahasuskun olmayacaksın. O gün onlar için bir belirti olacaksın. Ozaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Ammon Kınanıyor

BÖLÜM 25

Hez.25: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.25: 2 "İnsanoğlu, yüzünü Ammonlular'a çevir, onlara karşı peygamberlik et.

Hez.25: 3 Onlara de ki, 'Egemen RAB'bin sözünü dinleyin! Egemen RABşöyle diyor: Madem tapınağım kirletildiği, İsrail ülkesi viraneye çevrildiği, Yahuda halkı sürgüne gittiği zaman, Hah, hah! Diyerek alay ettiniz,

Hez.25: 4 ben de sizi miras olarak doğuda yaşayan halka teslimedeceğim. Obalarını, çadırlarını ülkenizde kuracaklar; ürününüzüyiyecek, sütünüzü içecekler.

Hez.25: 5 Rabba Kenti'ni develer için otlak, Ammon ülkesini sürüleriçin ağıl yapacağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.25: 6 Egemen RAB şöyle diyor: Madem İsrail'le alay ederek ellerinizi çırptınız, ayaklarınızı yere vurdunuz, bütün yüreğinizle sevindiniz,

Hez.25: 7 ben de size karşı elimi uzatacak, çapul malı olarak siziuluslara teslim edeceğim. Sizi halklar arasından süpürüp atacak,ülkeler arasından söküp çıkaracak, yok edeceğim. O zaman benimRAB olduğumu anlayacaksınız."

Moav Kınanıyor

Hez.25: 8 "Egemen RAB şöyle diyor: 'Madem Moav ve Seir halkı, Bakın,Yahuda halkının öteki uluslardan farkı yok, dedi,

Hez.25: 9 ben de Moav'ın sınırını, ülkenin süsü olan sınır kentlerini,Beytyeşimot, Baal-Meon ve Kiryatayim'i savunmasız bırakacağım.

Hez.25: 10 Ammonlular uluslar arasında bir daha anılmasın diye Moav'ıAmmonlular'la birlikte mülk olarak doğuda yaşayan halka vereceğim.

Hez.25: 11 Böylece Moav'ı cezalandıracağım. O zaman benim RAB olduğumuanlayacaklar."

Edom Kınanıyor

Hez.25: 12 "Egemen RAB şöyle diyor: 'Madem Edom Yahuda halkından öçalarak büyük suç işledi,

Hez.25: 13 Egemen RAB şöyle diyor: Ben de Edom'a karşı elimi uzatacak,insanları da hayvanları da yok edecek, ülkeyi viraneye çevireceğim. Teman'dan Dedan'a kadar Edomlular kılıçla vurulup yok olacaklar.

Hez.25: 14 Halkım İsrail aracılığıyla Edom'dan öç alacağım.İsrailliler onlara öfkem, kızgınlığım uyarınca davranacak.Böylece Edomlular öcümü anlayacaklar. Egemen RAB böyle diyor."

Filistliler Kınanıyor

Hez.25: 15 "Egemen RAB şöyle diyor: 'Madem Filistliler Yahuda'ya acımasızca davrandılar, eskiden var olan düşmanlıklarıyla onu yerle bir ederek öç aldılar,

Hez.25: 16 Egemen RAB şöyle diyor: Elimi Filistliler'e karşı uzatacağım, Keretliler'i*fo* söküp atacağım, kıyıda yaşayanlardan sağ kalanlarını yok edeceğim.D Not 25:16 "Keretliler": Büyük olasılıkla "Giritliler".

Hez.25: 17 Onlardan ağır bir öç alacak, onları öfkeyle paylayacağım.Kendilerinden öç alınca, benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Sur Kenti Kınanıyor

BÖLÜM 26

Hez.26: 1 Sürgünlüğümüzün on birinci yılı, ayın birinci günü RAB banaşöyle seslendi:

Hez.26: 2 "İnsanoğlu, madem Sur Kenti, Yeruşalim için, 'Oh, oh! Ulusların kapısı olan kent yıkıldı, kapıları bana açıldı. O viraneye döndü, ben zenginleşeceğim dedi,

Hez.26: 3 Egemen RAB şöyle diyor: Ey Sur, sana karşıyım! Deniz dalgalarını nasıl kabartırsa, ben de ulusları senin üzerine öyle saldırtacağım.

Hez.26: 4 Sur'un duvarlarını yıkacak, kulelerini yerle bir edecekler. Toprağını kazıp süpürecek, seni çıplak bir kayalık haline getireceğim.

Hez.26: 5 Sur denizin ortasında, balıkçıların ağ gerdikleri bir yerolacak. Egemen RAB böyle diyor. Uluslar Sur'u yağmalayacak,

Hez.26: 6 Sur'a bağlı kıyı kentlerinde yaşayanları kılıçtan geçirecek.O zaman Surlular benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.26: 7 "Egemen RAB şöyle diyor: Krallar kralı Babil KralıNebukadnessar'ı atlarla, savaş arabalarıyla, atlılarla, büyük birorduyla kuzeyden Sur'a getiriyorum.

Hez.26: 8 Sur'a bağlı kıyı kentlerinde yaşayanları kılıçtan geçirecek, size karşı kuşatma duvarları, toprak rampalar yapacak, kalkanını size karşı kaldıracak.

Hez.26: 9 Duvarlarınızda gedik açmak için kütükler yerleştirecek,silahlarıyla kulelerinizi yıkacak.

Hez.26: 10 Sayısız atının çıkardığı toz sizi örtecek. Duvarlarındagedik açılmış bir kente girer gibi kent kapılarınızdangirdiğinde, atlıların, tekerleklerin, savaş arabalarınıngürültüsünden duvarlarınız sarsılacak.

Hez.26: 11 Atlarının tırnakları bütün sokaklarınızı çiğneyecek.Halkınız kılıçtan geçirilecek, güçlü sütunlarınız devrilecek.

Hez.26: 12 Servetinizi alacak, mallarınızı yağmalayacaklar.Duvarlarınızı yıkacak, güzel evlerinizi yerle bir edecekler.Taşlarınızı, kerestenizi, toprağınızı denize atacaklar.

Hez.26: 13 Okuduğunuz gürültülü şarkılara son vereceğim. Lirlerinizinsesi bir daha duyulmayacak.

Hez.26: 14 Sizi çıplak bir kayalık haline getireceğim, balıkçılarınağ gerdikleri bir yer olacaksınız. Bir daha kurulmayacaksınız.Çünkü ben RAB söylüyorum. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.26: 15 "Egemen RAB Sur'a şöyle diyor: Yıkımının sesinden,yaralıların iniltisinden, senin içinde yapılan kıyım yüzündenkıyı halkları titreyecek.

Hez.26: 16 Kıyıda yaşayan bütün önderler tahtlarından inecek;kaftanlarını, işlemeli giysilerini çıkaracaklar. Dehşet içindeyere oturup her an titreyerek başlarına gelenlere şaşacaklar.

Hez.26: 17 Sonra senin için şöyle bir ağıt yakacaklar:"'Nasıl oldu da yıkıldın, Ey denizcilerin oturduğu ünlü kent! Sen ve sende oturanlar, Denizde güçlüydünüz. Dehşet salmıştınız Orada yaşayan herkese.

Hez.26: 18 Yıkımın olduğu gün Kıyı halkları titreyecek, Orada yaşayanlar Çöküşüne şaşacaklar.

Hez.26: 19 "Egemen RAB şöyle diyor: Issız kalmış kentler gibi seniviran bir kent yaptığım, engin denizleri üzerine boşalttığım,derin sular seni örttüğü zaman,

Hez.26: 20 ölüm çukuruna inenlerle birlikte seni eski zaman insanlarının yanına indireceğim. Ölüm çukuruna inenlerle birlikte eski kalıntılar arasına, yeryüzünün derinliklerine yerleştireceğim. Öyle ki, bir daha dönüp yaşayanlar diyarındayerini almayasın*fö*.D Not 26:20 Olası metin "Dönüp yaşayanlar diyarında yerini almayasın" (bkz. Septuaginta), Masoretik metin "Dönmeyesin, yaşayanlar diyarında yücelik vereyim".

Hez.26: 21 Seni yılgınlığa düşüreceğim, bu senin sonun olacak. Seniarayacaklar ama bulamayacaklar. Egemen RAB böyle diyor."

Sur Kenti için Yakılan Ağıt

BÖLÜM 27

Hez.27: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.27: 2 "İnsanoğlu, Sur Kenti için bir ağıt yak.

Hez.27: 3 Denizin kıyısında kurulmuş, kıyı halklarıyla ticaret yapanSur Kenti'ne de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:"'Ey Sur, güzellikte kusursuzum dedin.

Hez.27: 4 Sınırların denizin bağrındaydı, Kurucuların güzelliğini doruğa ulaştırdılar.

Hez.27: 5 Bütün kerestelerini Senir'in çam ağaçlarından yaptılar, Sana direk yapmak için Lübnan'dan sedir ağaçları aldılar.

Hez.27: 6 Küreklerini Başan meşelerinden, Güverteni Kittim*fp* kıyılarından getirilen Selvi ağaçlarından yaptılar, Fildişiyle süslediler.D Not 27:6 "Kittim": Bugünkü Kıbrıs.

Hez.27: 7 Mısır'ın işlemeli ince keteninden yelkenin, Bayrağın oldu senin. Güvertenin gölgeliği Elişa kıyılarının Lacivert, mor kumaşındandı.

Hez.27: 8 Kürekçilerin Saydalı ve Arvatlı'ydı, Gemicilerin, içindeki becerikli kişilerdi, ey Sur.

Hez.27: 9 Gemilerindeki gedikleri onaranlar Geval'ın deneyimli, usta adamlarıydı. Denizdeki bütün gemiler ve denizciler Mallarını değiş tokuş etmek için sana geldiler.

Hez.27: 10 Persli, Ludlu, Pûtlu askerler Ordunda hizmet etti. Kalkanlarını, miğferlerini Duvarlarına astılar, Sana görkem kazandırdılar.

Hez.27: 11 Arvat'tan, Helek'ten gelen adamlar Çepeçevre duvarlarını korudular. Gammat'tan gelen adamlar Kulelerinde beklediler. Kalkanlarını duvarlarına astılar. Güzelliğini doruğa ulaştırdılar.

Hez.27: 12 "'Tarşiş seninle ticaret yaptı, Sende her çeşit mal vardı. Mallarına karşılık Sana gümüş, demir, kalay, kurşun verdiler.

Hez.27: 13 Yâvan, Tuval, Meşek seninle ticaret yaptı, Mallarına karşılık Sana köle ve tunç* kaplar verdiler.

Hez.27: 14 Beyttogarma halkı Mallarına karşılık Sana at, savaş atı, katır verdi.

Hez.27: 15 Rodos*fr* halkı seninle ticaret yaptı. Birçok kıyı halkı senin müşterindi. Senden aldıkları mala karşılık Fildişi ve abanoz verdiler.D Not 27:15 Septuaginta "Rodos", Masoretik metin "Dedan".

Hez.27: 16 Sende çok çeşit ürün olduğundan, Edom seninle ticaret yaptı. Mallarına karşılık Sana firuze, mor kumaş, işlemeli giysiler, İnce keten, mercan, yakut verdiler.

Hez.27: 17 Yahuda ve İsrail seninle ticaret yaptı. Mallarına karşılık Sana Minnit buğdayı, darı, bal, zeytinyağı, pelesenk verdiler.

Hez.27: 18-19 Ürünlerinin çeşitliliği, malının bolluğundan ötürü Şam seninle ticaret yaptı. Mallarına karşılık Sana Helbon şarabıyla Sahar yünü, Uzal'dan getirilmiş şarap tekneleri verdi*fs*. Sana getirilen mallar arasında İşlenmiş demir, tarçın, güzel kokulu kamış vardı.D Not 27:18-19 Olası metin "Şarap tekneleri verdi", Masoretik metin "Vedan ve Yâvan halkı alışveriş yaptı".

Hez.27: 20 Dedan halkı mallarına karşılık Sana eyerlik kumaş verdi.

Hez.27: 21 Arabistan ve Kedar önderleri müşterindi, Mallarına karşılık Sana kuzu, koç, teke verdiler.

Hez.27: 22 Saba ve Raama tüccarları seninle ticaret yaptı, Mallarına karşılık Sana her çeşit baharatın en iyisini, değerli taşlar, altınverdiler.

Hez.27: 23 Harran, Kanne, Eden, Saba, Aşur, Kilmat tüccarları Seninle ticaret yaptı.

Hez.27: 24 Pazarlarındaki mallara karşılık Güzel giysiler, lacivert kumaş, işlemeler, Sık dokunmuş, iplerle sarılmış renkli halılar verdiler.

Hez.27: 25 Ticaret gemileri senin mallarını taşıdı, Denizin bağrında büyük yükle doldun.

Hez.27: 26 Kürekçilerin seni açık denizlere götürdü, Ama doğu rüzgarı Denizin bağrında parçaladı seni.

Hez.27: 27 Gemin kazaya uğrayacağı gün, Zenginliğin, malların, ticari eşyaların, Gemicilerin, kılavuzların, kalafatçıların, Seninle ticaret yapanlar, Askerlerin ve gemide olan herkes Denizin derinliklerine batacak.

Hez.27: 28 Gemicilerinin bağırışından Kıyılar titreyecek.

Hez.27: 29 Kürekçiler gemilerini bırakacak, Gemicilerle kılavuzlar kıyıda duracak.

Hez.27: 30 Yüksek sesle haykırıp Senin için acı acı ağlayacaklar; Başlarına toprak serpecek, Külde yuvarlanacaklar.

Hez.27: 31 Senin yüzünden başlarını tıraş edecek, Çul kuşanacaklar. Senin için acı acı ağlayacak, Yas tutacaklar.

Hez.27: 32 Ağlayıp yas tutarken, Senin için bir ağıt yakacaklar: Her yanı denizle çevrili Sur Kenti gibi Susturulmuş bir kent var mı?

Hez.27: 33 Malların denizaşırı ülkelere vardığında Birçok ulusu doyurdun, Büyük zenginliğin, çeşit çeşit malınla Dünya krallarını zenginleştirdin.

Hez.27: 34 Şimdiyse denizde, suların derinliklerinde Darmadağın oldun, Malların ve çalışanlarının tümü Seninle birlikte battı.

Hez.27: 35 Kıyı halkları Başına gelenlere şaştılar; Krallarının tüyleri korkudan diken diken oldu, Yüzleri sarardı.

Hez.27: 36 Ulusların arasındaki tüccarlar, Başına gelenlere şaşacaklar; Sonun korkunç oldu. Bir daha var olmayacaksın."

Sur Kralı Kınanıyor

BÖLÜM 28

Hez.28: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.28: 2 "İnsanoğlu, Sur önderine de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:"'Gurura kapılıp Ben tanrıyım, Denizlerin bağrında, Tanrı'nın tahtında oturuyorum dedin. Kendini Tanrı sandın, Oysa sen Tanrı değil, insansın.

Hez.28: 3 İşte, Daniel'den*fş* daha bilgesin, Kimse senden bir giz saklayamaz.D Not 28:3 Burada adı geçen Daniel'in İbranice yazılışı farklı olduğundan bildiğimiz Peygamber Daniel olmayabilir.

Hez.28: 4 Bilgeliğin, anlayışın sayesinde, Kendine servet biriktirdin, Hazinelerine altın, gümüş yığdın.

Hez.28: 5 Ticaretteki üstün becerilerin sayesinde Servetini çoğalttın, Zenginliğin seni gurura sürükledi.

Hez.28: 6 Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Madem kendini Tanrı gibi bilge sandın,

Hez.28: 7 Ben de yabancıları, en acımasız ulusları Üzerine göndereceğim. Bilgeliğinin güzelliğine kılıç çekecek, Görkemini kirletecekler.

Hez.28: 8 Seni ölüm çukuruna indirecekler, Denizlerin bağrında korkunç bir ölümle öleceksin.

Hez.28: 9 O zaman seni öldürenlerin önünde Ben Tanrı'yım diyecek misin? Seni öldürenlerin elinde Sen Tanrı değil, insansın.

Hez.28: 10 Yabancıların elinde, Sünnetsizin* ölümüyle öleceksin. Egemen RAB böyle diyor."

Hez.28: 11 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.28: 12 "İnsanoğlu, Sur Kralı için bir ağıt yak. Ona diyeceksin ki,'Egemen RAB şöyle diyor:"'Kusursuzlukta örnek biriydin, Bilgeliğin ve güzelliğin eksiksizdi.

Hez.28: 13 Sen Tanrı'nın bahçesi Aden'deydin. Yakut, topaz, aytaşı, Sarı yakut, oniks, yeşim, Laciverttaşı, firuze, zümrütle, çeşit çeşit değerli taşlabezenmiştin. Kakma ve oyma işlerin hep altındandı. Bunlar yaratıldığın gün hazırlanmışlardı.

Hez.28: 14 Meshedilmiş*, koruyucu bir Keruv* olarak Seni oraya yerleştirdim. Tanrı'nın kutsal dağındaydın, Yanan taşlar arasında dolaştın.

Hez.28: 15 Yaratıldığın günden Sende kötülük bulunana dek Yollarında kusursuzdun.

Hez.28: 16 Ticaretinin bolluğundan Zorbalıkla doldun Ve günah işledin. Bu yüzden kirli bir şey gibi Seni Tanrı'nın dağından attım, Yanan taşların arasından kovdum, Ey koruyucu Keruv.

Hez.28: 17 Güzelliğinden ötürü Gurura kapıldın, Görkeminden ötürü Bilgeliğini bozdun. Böylece seni yere attım, Kralların önünde seni yüzkarası yaptım.

Hez.28: 18 İşlediğin pek çok günah Ve ticaretteki hileciliğin yüzünden Kutsal yerlerini kirlettin. Seni yakıp yok edecek Bir ateş çıkardım içinden, Bütün seyredenlerin gözü önünde Seni yeryüzünde küle çevirdim.

Hez.28: 19 Seni tanıyan bütün uluslar sana şaştı, Sonun korkunç oldu. Bir daha var olmayacaksın."

Sayda Kenti Kınanıyor

Hez.28: 20 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.28: 21 "İnsanoğlu, yüzünü Sayda'ya çevir, ona karşı peygamberlik et.

Hez.28: 22 Diyeceksin ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:"'İşte sana karşıyım, ey Sayda, Senin içinde yüceleceğim. Onları cezalandırınca, Kutsallığımı onlara gösterince, Benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.28: 23 Üzerine salgın hastalık gönderecek, Sokaklarında kan akıtacağım. Kentin içinde, her yanında Kılıçla yaralananlar düşüp ölecekler. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

İsrail Halkı Esenliğe Kavuşacak

Hez.28: 24 "'İsrail halkını küçümseyen Çevre uluslardan hiçbiri Bir daha İsrail için batan bir çalı, Acıtan bir diken olmayacak. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.28: 25 "'Egemen RAB şöyle diyor: İsrail halkını aralarına dağılmışoldukları uluslardan topladığım, ulusların gözü önündekutsallığımı gösterdiğim zaman kulum Yakup'a verdiğim kendiülkelerine yerleşecekler.

Hez.28: 26 Orada güvenlik içinde yaşayacak, evler yapacak, bağlardikecekler. Onları küçümseyen bütün çevre uluslarıcezalandırdığımda güvenlik içinde yaşayacaklar. O zaman benimTanrıları RAB olduğumu anlayacaklar."

Mısır Kınanıyor

BÖLÜM 29

Hez.29: 1 Sürgünlüğümüzün onuncu yılı, onuncu ayın* on ikinci günü RABbana şöyle seslendi:

Hez.29: 2 "İnsanoğlu, yüzünü firavuna çevir, ona ve Mısır'a karşıpeygamberlik et.

Hez.29: 3 Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:"'Kendi kanallarının içinde yatan Büyük canavar firavun, İşte, sana karşıyım. Sen ki, Nil benimdir, Onu kendim için yaptım dersin.

Hez.29: 4 Çenelerine çengeller takacak, Kanallarındaki balıkları Senin pullarına yapıştıracağım. Pullarına yapışmış balıklarla birlikte Seni kanallarından çıkaracağım.

Hez.29: 5 Seni de kanallarındaki bütün balıkları da Çöle atacağım. Kırlara düşeceksin, Toplanmayacak, gömülmeyeceksin. Seni yem olarak yabanıl hayvanlara Ve yırtıcı kuşlara vereceğim.

Hez.29: 6 O zaman Mısır'da yaşayan herkes Benim RAB olduğumu anlayacak."'Çünkü sen İsrail halkına kamış bir değnek oldun.

Hez.29: 7 Seni elleriyle tuttuklarında parçalanıp onların omuzlarınıyardın. Sana dayandıklarında parçalanıp bellerini burktun*ft*.D Not 29:7 Septuaginta, Süryanice "Burktun", Masoretik metin "Dikdurdurdun".

Hez.29: 8 "'Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Üzerine halkını vehayvanlarını öldürecek bir kılıç gönderiyorum.

Hez.29: 9 Mısır kimsesiz bırakılacak, viraneye çevrilecek. O zamanbenim RAB olduğumu anlayacaklar."'Madem Nil benimdir, onu ben yaptım dedin,

Hez.29: 10 ben de sana ve kanallarına karşıyım. Mısır'ı Migdol'danAsvan'a, Kûş* sınırına dek kimsesiz bırakacak, viraneye çevireceğim.

Hez.29: 11 İçinden insan ayağı da, hayvan ayağı da geçmeyecek. Kırkyıl orada kimse yaşamayacak.

Hez.29: 12 Mısır'ı ıssız kalmış ülkeler gibi ıssız bırakacağım.Kentleri, viran olmuş kentler arasında kırk yıl kimsesiz kalacak.Mısırlılar'ı uluslar arasına gönderecek, ülkelere dağıtacağım.

Hez.29: 13 "'Egemen RAB şöyle diyor: Kırk yıl sonra onları dağılmışoldukları uluslardan toplayacağım.

Hez.29: 14 Sürgündekileri geri getirip Patros'a, yurtlarınadöndüreceğim. Orada güçsüz bir krallık oluşturacaklar.

Hez.29: 15 Krallıkların en güçsüzü olacak, bir daha ulusların üzerindeegemenlik sürmeyecek. Ulusları yönetmesinler diye onları küçük düşüreceğim.

Hez.29: 16 Mısır bir daha İsrail halkının güveneceği bir yerolmayacak. Ancak Mısırlılar onlara Mısır'a dönmekle işlediklerigünahı anımsatacaklar. O zaman İsrailliler benim Egemen RABolduğumu anlayacaklar."

Hez.29: 17 Sürgünlüğümüzün yirmi yedinci yılı, birinci ayın birincigünü RAB bana şöyle seslendi:

Hez.29: 18 "İnsanoğlu, Babil Kralı Nebukadnessar ordusunu Sur Kenti'nekarşı büyük bir saldırıya geçirdi; herkesin saçı döküldü, ağıryük yüzünden omuz derileri yüzüldü. Ama Sur'a karşı ordusunusaldırıya geçirmesine karşın, bundan ne kendisi ne de ordusu yararlandı.

Hez.29: 19 Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Mısır'ı Babil KralıNebukadnessar'a vereceğim, onun servetini alıp götürecek.Ordusuna ücret olarak ülkeden yağmaladığı çapul malını dağıtacak.

Hez.29: 20 Hizmetine karşılık Mısır'ı ona verdim; çünkü o da ordusuda bana hizmet ettiler. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.29: 21 "O gün İsrail halkını güçle donatacağım. Onların arasındasenin dilini çözeceğim. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Rab Mısır'ı Cezalandıracak

BÖLÜM 30

Hez.30: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.30: 2 "İnsanoğlu, peygamberlik et ve de ki, 'Egemen RAB şöylediyor:"'Ah o gün diye haykır.

Hez.30: 3 Çünkü o gün yakın. RAB'bin günü yakın, Bulutların günü, Ulusların yıkım zamanı.

Hez.30: 4 Bir kılıç Mısır'a karşı çıkacak. Kûş'u* acılar saracak. Mısır'da vurulanlar yere serilince Ülkenin serveti alınıp götürülecek, Temelleri yok edilecek.

Hez.30: 5 Mısır'la birlikte Kûş, Pût, Lud, Arabistan, Kuv*fu* ve antlaşma yaptığım halkım Kılıçtan geçirilecek.D Not 30:5 Masoretik metin "Kuv", Septuaginta "Libyalılar".

Hez.30: 6 "'RAB şöyle diyor: Mısır'ı destekleyenler öldürülecek, Mısır'ın övündüğü ordu çökecek, Migdol'dan Asvan'a dek kılıçtan geçirilecekler. Böyle diyor Egemen RAB.

Hez.30: 7 Kimsesiz kalmış ülkeler arasında Kimsesiz kalacaklar. Kentleri viran olmuş kentler gibi olacak.

Hez.30: 8 Mısır'ı ateşe verdiğimde, Onu destekleyenler ezildiğinde, Benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.30: 9 "'O gün kaygısız Kûşlular'ı korkutmak için gemilerle ulaklargöndereceğim. Mısır'ın yıkım günü geldiğinde korkuyakapılacaklar. İşte o gün geliyor.

Hez.30: 10 "'Egemen RAB şöyle diyor: Babil Kralı Nebukadnessar aracılığıyla Mısır'ın zenginliğine son vereceğim.

Hez.30: 11 O ve ordusu, ulusların en acımasızı, Ülkeyi yerle bir etmek için gelecekler. Mısır'a karşı kılıçlarını çekecek, Ülkeyi öldürülenlerle dolduracaklar.

Hez.30: 12 Nil'in kanallarını kurutup Ülkeyi kötü kişilere teslim edeceğim, Ülkeyi de içindeki her şeyi de Yabancılar eliyle viran edeceğim. Bunu ben RAB söylüyorum.

Hez.30: 13 Egemen RAB şöyle diyor: Putları yok edecek, Nof'taki*fü* değersiz putlara son vereceğim. Mısır'da artık önder olmayacak, Ülkeye korku salacağım.D Not 30:13,16 "Nof": Memfis diye de bilinir.

Hez.30: 14 Patros'u viraneye çevirecek, Soan'ı*fv* ateşe verecek, No*fy* Kenti'ni cezalandıracağım.D Not 30:14 "Soan": Tanis olduğu sanılıyor. 30:14,16 "No": Tebes diye de bilinir.

Hez.30: 15 Öfkemi Mısır'ın kalesi Sin üzerine boşaltacak, Kalabalık No halkına son vereceğim.

Hez.30: 16 Mısır'ı ateşe vereceğim, Sin acıdan kıvranacak, No*fy* Kenti'nin surları yarılacak, Nof*fü* sürekli tedirgin olacak.

Hez.30: 17 On Kenti*fz* ve Pi-Beset gençleri Kılıçtan geçirilecek, Oradaki halk sürgüne gönderilecek.D Not 30:17 "On Kenti": Heliopolis diye de bilinir.

Hez.30: 18 Tahpanhes'te Mısır'ın boyunduruğunu kırdığım zaman, Orada gündüz geceye dönecek, Övündüğü orduya son verilecek, Kent bulutlarla kaplanacak, Köylerindeki halk sürgüne gönderilecek.

Hez.30: 19 Mısır'ı böyle cezalandırdığımda Benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Hez.30: 20 Sürgünlüğümüzün on birinci yılı, birinci ayın* yedinci günüRAB bana şöyle seslendi:

Hez.30: 21 "İnsanoğlu, firavunun kolunu kırdım. İyileşmesin, kılıçtutacak kadar güçlenmesin diye kimse onu bağlamadı, sargı beziyle sarmadı.

Hez.30: 22 Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Firavuna karşıyım. Heriki kolunu, sağlam olanı da kırık olanı da kıracağım. Kılıcı elinden düşüreceğim.

Hez.30: 23 Mısırlılar'ı uluslar arasına gönderecek, ülkelere dağıtacağım.

Hez.30: 24 Babil Kralı'nın kollarını güçlendirip kılıcımı onun eline vereceğim. Firavunun ise kollarını kıracağım. Babil Kralı'nın önünde ağır yaralı biri gibi inleyecek.

Hez.30: 25 Babil Kralı'nın gücüne güç katacak, firavunun gücünüzayıflatacağım. Kılıcımı Babil Kralı'nın eline verdiğimde ve okılıcı Mısır'a doğru uzattığında, benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.30: 26 Mısırlılar'ı uluslar arasına gönderecek, ülkeleredağıtacağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Sedir Ağacı Benzetmesi

BÖLÜM 31

Hez.31: 1 Sürgünlüğümüzün on birinci yılı, üçüncü ayın* birinci günüRAB bana şöyle seslendi:

Hez.31: 2 "İnsanoğlu, firavuna ve halkına de ki,"'Görkemde kim seninle boy ölçüşebilir?

Hez.31: 3 Asur'a bak! Lübnan'da bir sedir ağacıydı, Ormana gölge salan güzel dalları vardı. Çok yüksekti, tepesi bulutlara erişiyordu.

Hez.31: 4 Sular ağacı besledi, Derin su kaynakları büyüttü. Akarsular dikili olduğu yerin çevresine akıyor, Kanalları kırdaki bütün ağaçlara erişiyordu.

Hez.31: 5 Kırdaki bütün ağaçlardan daha çok büyüdü. Bol su verildiği için Dal budak saldı, dalları uzadı.

Hez.31: 6 Kuşlar dallarına yuva yaptı, Yabanıl hayvanlar dalları altında yavruladı, Büyük uluslar gölgesinde yaşadı.

Hez.31: 7 Güzellikte eşsizdi. Dalları giderek uzadı, Çünkü kökleri bol su alıyordu.

Hez.31: 8 Tanrı'nın bahçesindeki sedir ağaçlarından hiçbiri Onunla boy ölçüşemezdi, Çam ağaçları dalları kadar bile değildi. Çınarlar onun dallarıyla boy ölçüşemezdi. Tanrı'nın bahçesindeki ağaçların hiçbiri Onun kadar güzel değildi.

Hez.31: 9 Sık dallarla o sedir ağacını güzelleştirdim. Tanrı'nın bahçesi Aden'deki bütün ağaçlar onu kıskandı.

Hez.31: 10 "'Bu yüzden Egemen RAB şöyle diyor: Ağaç büyüyüp boyattığı, tepesi bulutlara eriştiği, büyüklüğünden ötürü gururakapıldığı için

Hez.31: 11 ben de onu kovdum, ulusların önderinin eline teslim ettim.Ona kötülüğü uyarınca davranacak.

Hez.31: 12 Yabancı ulusların en acımasızı onu kesip yalnız bıraktı.Dalları dağlara, derelere düştü; ülkenin vadilerinde kesilmişduruyor. Yeryüzündeki bütün uluslar gölgesinden çekilip onu bıraktılar.

Hez.31: 13 Bütün kuşlar devrik ağaca kondu, yabanıl hayvanlar dallarıarasına yerleşti.

Hez.31: 14 Öyle ki, suların yakınında yetişen hiçbir ağaç böylesibüyüyüp boy atmasın, tepesini bulutlara eriştirmesin; bol suylasulanan hiçbir ağaç bu denli yükselmesin. Çünkü hepsi ölümçukuruna inen insanlarla birlikte ölüme, yerin derinliklerine gidecek.

Hez.31: 15 "'Egemen RAB şöyle diyor: Sedir ağacı ölüler diyarınaindiği gün, ona yas tutsunlar diye derin su kaynaklarınıkapattım. Irmaklarını durdurdum, gür sularının önünü kestim. Oağaç yüzünden Lübnan'ı karanlığa boğdum, bütün orman ağaçlarını kuruttum.

Hez.31: 16 Ölüm çukuruna inenlerle birlikte onu ölüler diyarınaindirdiğimde, yıkılışının gürültüsünden ulusları titrettim. Ozaman Aden Bahçesi'ndeki bütün ağaçlar, Lübnan'ın en seçkin, eniyi, bol sulanan ağaçları yerin derinliklerinde avunç buldu.

Hez.31: 17 Gölgesinde yaşayanlar, uluslar arasında onu destekleyenlerde onunla birlikte ölüler diyarına, kılıçla öldürülmüşlerin yanına indiler.

Hez.31: 18 "'Aden ağaçlarından hangisi görkem ve yücelikte seninle boyölçüşebilir? Ama sen de Aden ağaçlarıyla birlikte yerin derinliklerine indirilecek, sünnetsizlere*, kılıçla öldürülmüşlere katılacaksın. "'İşte firavunla halkının sonu böyle olacaktır. Egemen RAB böyle diyor."

Firavun için Yakılan Ağıt

BÖLÜM 32

Hez.32: 1 Sürgünlüğümüzün on ikinci yılı, on ikinci ayın* birinci günüRAB bana şöyle seslendi:

Hez.32: 2 "İnsanoğlu, firavun için bir ağıt yak. Ona de ki,"'Uluslar arasında genç bir aslan gibi kendini öne sürdün, Ama sen denizlerdeki bir canavar gibisin. Irmaklarını karıştırır, Ayaklarınla suları çalkalar, Irmakları bulandırırsın."

Hez.32: 3 Egemen RAB şöyle diyor: "Büyük bir kalabalıkla Ağımı senin üzerine atacağım; Onlar seni ağımla çekecekler.

Hez.32: 4 Seni karaya atacak, Kırlara fırlatacağım. Gökte uçan kuşların senin üzerine konmalarını sağlayacağım, Yeryüzündeki yabanıl hayvanlara Seni yem olarak vereceğim.

Hez.32: 5 Bedenini dağların üzerine serecek, Vadileri çürüyen bedeninle dolduracağım.

Hez.32: 6 Ülkeyi dağlara dek akan kanınla ıslatacağım, Vadiler seninle dolacak.

Hez.32: 7 Seni ortadan kaldırdığım zaman Gökleri örtecek, Yıldızları karartacak, Güneşi bulutla kapatacağım. Ay ışığını vermeyecek.

Hez.32: 8 Senin yüzünden gökte ışık veren bütün cisimleri karartacak, Ülkeni karanlığa gömeceğim." Böyle diyor Egemen RAB.

Hez.32: 9 "Seni tanımadığın ülkelere, Ulusların arasına sürgüne gönderdiğimde*fa*, Pek çok halkın yüreği üzüntüyle sarsılacak.D Not 32:9 Septuaginta "Sürgüne gönderdiğimde", Masoretik metin "Yıkıma uğrattığımda".

Hez.32: 10 Başına gelenlerden ötürü Pek çok halkı şaşkına çevireceğim. Kılıcımı önlerinde salladığım zaman, Senin yüzünden krallar dehşetle ürperecek. Yıkıma uğradığın gün Hepsi kendi canı için Her an korkuyla titreyecek.

Hez.32: 11 Egemen RAB şöyle diyor: Babil Kralı'nın kılıcı üzerine gelecek.

Hez.32: 12 Yiğitlerin, ulusların en acımasızının, Senin halkını kılıçtan geçirmesine izin vereceğim. Mısır'ın gururunu kıracak, Bütün ordusunu yok edecekler.

Hez.32: 13 Bol suların yanında bütün sığırlarını yok edeceğim. Bundan böyle insan ayağı da hayvan ayağı da Suları karıştırıp bulandırmayacak.

Hez.32: 14 O zaman sularını dupduru kılacak, Irmaklarını yağ gibi akıtacağım. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.32: 15 Mısır'ı viraneye çevirdiğimde, Ülkeyi her şeyden yoksun bıraktığımda, Orada yaşayan herkesi yok ettiğimde, Benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.32: 16 "Ona yakacakları ağıt budur. Ulusların kızları bu ağıtı yakacaklar. Mısır için, halkı için bu ağıtı yakacaklar." Egemen RAB böyle diyor.

Hez.32: 17 Sürgünlüğümüzün on ikinci yılı, ayın on beşinci günü RAB bana şöyle seslendi:

Hez.32: 18 "Ey insanoğlu, Mısır halkı için yas tut. Onları ve güçlüulusların kızlarını ölüm çukuruna inenlerle birlikte yerin derinliklerine indir.

Hez.32: 19 Onlara de ki, 'Sen başkalarından daha mı güzelsin? Aşağıin ve oradaki sünnetsizlere* katıl.

Hez.32: 20 Mısır halkı kılıçla öldürülenlerin arasına düşecek. Kılıçhazır, bırakın Mısır bütün halkıyla birlikte sürüklensin.

Hez.32: 21 Güçlü önderler, ölüler diyarından, Mısır ve onudestekleyenler için, 'Aşağı indiler, kılıçla öldürülensünnetsizlerle birlikte burada yatıyorlar diyecekler.

Hez.32: 22 "Asur bütün ordusuyla orada. Kılıçtan geçirilmiş, ölmüşaskerlerinin mezarları çevresini sarmış.

Hez.32: 23 Mezarları ölüm çukurunun en dibinde, ordusu mezarınınçevresinde duruyor. Yaşayanlar diyarında korku salanların hepsikılıçtan geçirilmiş, ölmüş.

Hez.32: 24 "Elam bütün halkıyla kendi mezarının çevresinde duruyor.Hepsi kılıçtan geçirilmiş, ölmüş, sünnetsiz olarak yerinderinliklerine inmiş. Yaşayanlar diyarında korku salmışlardı,şimdiyse utanç içinde ölüm çukuruna inenlere katıldılar.

Hez.32: 25 Elam için öldürülenler arasında bir yatak yapıldı. Bütünhalkı mezarının çevresinde. Hepsi sünnetsiz, kılıçtan geçirilerekölmüş. Yaşayanlar diyarında korku salmışlardı, şimdiyse utançiçinde ölüm çukuruna inenlere katıldılar, öldürülenlerin arasına yerleştirildiler.

Hez.32: 26 "Meşek ve Tuval bütün halkıyla kendi mezarları çevresinde duruyor. Hepsi sünnetsiz, kılıçtan geçirilerek öldürülmüş. Yaşayanlar diyarında korku salmışlardı.

Hez.32: 27 Ölüler diyarına savaş silahlarıyla inen, kılıçlarıbaşlarının altına konan, kalkanları*fb* kemikleri üzerineyerleştirilen öbür öldürülmüş sünnetsiz yiğitlerle birliktemezara konmayacak mı onlar? Oysa bu yiğitler yaşayanlar diyarındakorku salmışlardı.D Not 32:27 Olası metin "Kalkanları", Masoretik metin "Suçları".

Hez.32: 28 "Sen de, ey firavun, düşecek ve kılıçla öldürülenlerlebirlikte sünnetsizlerin arasına konacaksın.

Hez.32: 29 "Edom, kralları ve önderleriyle orada. Güçlü olmalarınakarşın kılıçla öldürülenlerin yanına kondular. Ölüm çukurunainenlerin, sünnetsizlerin yanında yatıyorlar.

Hez.32: 30 "Bütün kuzey önderleri, bütün Saydalılar orada. Güçleriylekorku saldıkları halde öldürülenlerle birlikte utanç içindeindiler. Sünnetsiz olarak kılıçla öldürülenlerle birlikte utançiçinde ölüm çukuruna inenlerin yanına kondular.

Hez.32: 31 "Firavunla ordusu kılıçla öldürülmüş bu büyük kalabalığıgörünce avunç bulacak." Böyle diyor Egemen RAB.

Hez.32: 32 "Yaşayanlar diyarında korku salmasını sağladığım halde,firavunla halkı, kılıçla öldürülenlerle birlikte sünnetsizlerinyanına konacak." Böyle diyor Egemen RAB.

Tanrı Hezekiel'i Bekçi Olarak Görevlendiriyor

BÖLÜM 33

Hez.33: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.33: 2 "İnsanoğlu, kendi halkına şöyle diyeceksin: 'Bir ülkeninüzerine kılıç gönderdiğim, ülke halkı aralarından birini seçip bekçi atadığı,

Hez.33: 3 bekçi kılıcın ülkenin üzerine yaklaştığını görüp halkıuyarmak için boru çaldığı zaman;

Hez.33: 4 kim boru sesini işitip de uyarıyı dikkate almazsa, kılıç dagelip onu öldürürse, kanından kendisi sorumludur.

Hez.33: 5 Boru sesini duymuş, ama uyarıyı dikkate almamıştır; kanındankendisi sorumludur. Uyarıyı dikkate alsaydı, canını kurtaracaktı.

Hez.33: 6 Ne var ki, bekçi kılıcın ülkenin üzerine yaklaştığını görüphalkı uyarmak için boru çalmazsa, kılıç da gelip halktan biriniöldürürse, o kişi kendi günahı içinde öldürülmüştür; kanındanbekçiyi sorumlu tutacağım.

Hez.33: 7 "İnsanoğlu, seni İsrail halkına bekçi atadım. Benden bir sözduyar duymaz onları benim yerime uyaracaksın.

Hez.33: 8 Kötü kişiye, 'Ey kötü kişi, kesinlikle öleceksin dediğimzaman, onu uyarmaz, kötü yolundan döndürmek için konuşmazsan, okişi günahı içinde ölecek; ama onun kanından seni sorumlu tutacağım.

Hez.33: 9 Ancak kötü kişiyi uyardığın halde yolundan dönmezse, ogünahı içinde ölecek. Ama sen canını kurtarmış olacaksın.

Hez.33: 10 "İnsanoğlu, İsrail halkına de ki, 'Siz şöyle diyorsunuz:İsyanlarımızla günahlarımız bizi çökertiyor, onlardan ötürüeriyip yok oluyoruz. Durum böyleyken nasıl yaşayabiliriz?

Hez.33: 11 Onlara de ki, 'Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, benkötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötü kişinin kötüyollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım. Dönün! Kötüyollarınızdan dönün! Niçin ölesiniz, ey İsrail halkı!

Hez.33: 12 "Sen, ey insanoğlu, halkına de ki, 'Doğru kişi Tanrı'yabaşkaldırırsa, doğruluğu onu kurtarmaz. Kötü kişi kötülüğündendöndüğü zaman kötülüğü yıkımına neden olmaz. Doğru kişi Tanrı'yabaşkaldırırsa, doğruluğu yaşamasını sağlamaz.

Hez.33: 13 Doğru kişi için, 'Kesinlikle yaşayacak desem, ama odoğruluğuna güvenip de kötülük yapsa, yaptığı doğru işlerinhiçbiri anımsanmayacak. Yaptığı kötülükten ötürü ölecek.

Hez.33: 14 Kötü kişiye, 'Kesinlikle öleceksin desem, ama o günahındandönüp adil ve doğru olanı yapsa,

Hez.33: 15 aldığı rehini geri verse, çaldığını ödese, yaşam verenkurallar uyarınca davranıp günah işlemese kesinlikle yaşayacak, ölmeyecektir.

Hez.33: 16 İşlediği günahlardan hiçbiri ona karşı anımsanmayacaktır,adil ve doğru olanı yapmıştır; kesinlikle yaşayacaktır.

Hez.33: 17 "Senin halkın, 'Rab'bin yolu doğru değil diyor. Oysa doğruolmayan onların yolu.

Hez.33: 18 Doğru kişi doğruluğundan döner de kötülük yaparsa, yaptığıkötülüğün içinde ölecektir.

Hez.33: 19 Kötü kişi yaptığı kötülükten döner de adil ve doğru olanıyaparsa, yaptığı bu işlerle yaşayacaktır.

Hez.33: 20 Ey İsrail halkı, 'Rab'bin yolu doğru değil diyorsun. Herbirinizi kendi yoluna göre yargılayacağım."

Yeruşalim'in Düşüşü Açıklanıyor

Hez.33: 21 Sürgünlüğümüzün on ikinci yılı, onuncu ayın* beşinci günüYeruşalim'den kaçıp kurtulan biri yanıma gelip, "Kent düştü!" dedi.

Hez.33: 22 Akşam, Yeruşalim'den kaçıp kurtulan adam gelmeden önce,RAB'bin eli üzerimdeydi, konuşamıyordum. Sabah o yanıma gelmedenRAB dilimi çözdü. Dilim açıldı, artık konuşabilirdim.

Hez.33: 23 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.33: 24 "İnsanoğlu, İsrail'in viran olmuş kentlerinde yaşayanlar,'İbrahim tek kişiyken ülkeyi miras almıştı. Oysa biz kalabalığız,ülke miras olarak bize verilmiştir diyorlar.

Hez.33: 25 Bu nedenle onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Etikanıyla yiyor, putlarınıza bel bağlıyor, kan döküyorsunuz. Yinede ülkeyi miras almayı mı umuyorsunuz?

Hez.33: 26 Kılıcınıza güveniyor, iğrenç şeyler yapıyor, komşunuzunkarısını kirletiyorsunuz. Yine de ülkeyi miras almayı mı umuyorsunuz?

Hez.33: 27 "Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Varlığım hakkıiçin, viran olmuş kentlerde yaşayanlar kılıçtan geçirilecek,kırda yaşayanları yem olarak yabanıl hayvanlara vereceğim,kalelerde, mağaralarda yaşayanlar salgın hastalıkla yok olacak.

Hez.33: 28 Ülkeyi ıssız, kimsesiz bırakacağım, övündükleri güç sonbulacak. İsrail dağları ıssız kalacak, oradan kimse geçmeyecek.

Hez.33: 29 Yaptıkları iğrenç şeylerden ötürü ülkeyi ıssız, kimsesizbıraktığım zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.33: 30 "Sen, ey insanoğlu, halkın duvar diplerinde, evlerinkapıları önünde senin hakkında konuşuyor. Birbirlerine, 'Haydi,gidip RAB'den gelen sözün ne olduğunu duyalım diyorlar.

Hez.33: 31 Halk her zamanki gibi sana geliyor. Benim halkım olarakönünde oturuyor, sözlerini dinliyor, ama dediklerini yapmıyorlar.Ağızlarıyla istekli olduklarını açıklıyorlar, ama yürekleri haksız kazanç peşinde.

Hez.33: 32 Sen onlar için güzel sesle sevgi ezgileri okuyan, iyi çalgıçalan biri gibisin. Sözlerini dinliyor, ama dediklerini yapmıyorlar.

Hez.33: 33 "Bütün bunlar gerçekleşince -ki gerçekleşecek- aralarındabir peygamber bulunduğunu anlayacaklar."

İsrail'i Güden Çobanlar

BÖLÜM 34

Hez.34: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.34: 2 "İnsanoğlu, İsrail'in çobanlarına karşı peygamberlik et veonlara, bu çobanlara şöyle de: 'Egemen RAB diyor ki: Vay kendikendini güden İsrail çobanlarına! Çobanların sürüyü gütmesi gerekmez mi?

Hez.34: 3 Yağı yiyor, yünü giyiyor, besili koyunları*fc* kesiyorsunuz,ama sürüyü kayırmıyorsunuz.D Not 34:3 İbranice'den "Koyun" olarak çevrilen sözcük "Keçi" anlamına da gelir.

Hez.34: 4 Zayıfları güçlendirmediniz, hastaları iyileştirmediniz, yaralıların yarasını sarmadınız. Yolunu şaşıranları geri getirmediniz, yitikleri aramadınız. Ancak sertlik ve şiddetle onlara egemen oldunuz.

Hez.34: 5 Çobanları olmadığı için dağıldılar, yabanıl hayvanlara yem oldular.

Hez.34: 6 Koyunlarım bütün dağlarda, yüksek tepelerde başıboş dolandılar. Koyunlarım yeryüzüne dağıldı. Onları ne arayan var, ne soran.

Hez.34: 7 "'Bu yüzden, ey çobanlar, RAB'bin sözünü dinleyin:

Hez.34: 8 Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, çoban olmadığındankoyunlarım yağma edildi, yabanıl hayvanlara yem oldu. Çobanlarımkoyunlarımı aramadılar, onları güdeceklerine kendi kendilerini güttüler.

Hez.34: 9 Onun için, ey çobanlar, RAB'bin sözünü dinleyin.

Hez.34: 10 Egemen RAB şöyle diyor: Ben çobanlara karşıyım!Koyunlarımdan onları sorumlu tutacağım, koyunlarımı gütmelerineson vereceğim. Öyle ki, artık kendi kendilerini güdemeyecekler.Koyunlarımı onların ağzından kurtaracağım, artık onlara yem olmayacaklar.

Hez.34: 11 "'Egemen RAB şöyle diyor: Ben kendim koyunlarımı arayıpsoracağım.

Hez.34: 12 Dağılmış koyunlarının arasındaki bir çoban sürüsüyle nasılilgilenirse, ben de koyunlarımla öyle ilgileneceğim. Bulutlu,karanlık bir gün dağılmış oldukları her yerden onları kurtaracağım.

Hez.34: 13 Onları ulusların arasından çıkaracak, ülkelerdentoplayacak, kendi yurtlarına geri getireceğim. Onları İsraildağlarında, vadilerde, ülkenin bütün oturulabilir yerlerinde güdeceğim.

Hez.34: 14 Onları iyi bir otlakta güdeceğim; yaylaları İsrail'inyüksek dağları üzerinde olacak. Orada iyi bir otlakta yatacak,İsrail'in yüksek dağlarındaki verimli otlaklarda otlayacaklar.

Hez.34: 15 Ben kendim koyunlarımı güdeceğim, onları kendimyatıracağım. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.34: 16 Yiteni arayacak, yolunu şaşıranı geri getireceğim.Yaralının yarasını saracak, zayıfı güçlendireceğim. Amasemizlerle güçlüleri yok edeceğim. Koyunlarımı adaletle güdeceğim.

Hez.34: 17 "'Siz, ey benim sürüm, Egemen RAB şöyle diyor: Koyunlakoyun arasında yargıyı ben vereceğim. Koçlarla tekelere gelince,

Hez.34: 18 iyi otlakta otlamanız yetmiyor mu ki, otlaklarınızın gerikalanını ayaklarınızla çiğniyorsunuz? Duru su içmeniz yetmiyormu ki, geri kalan suyu ayaklarınızla bulandırıyorsunuz?

Hez.34: 19 Koyunlarım ayaklarınızın çiğnediğini otlamak, ayaklarınızınbulandırdığını içmek zorunda kalıyor.

Hez.34: 20 "'Bu nedenle Egemen RAB onlara şöyle diyor: Semiz koyunlacılız koyun arasında ben kendim yargıçlık yapacağım.

Hez.34: 21 Madem bütün cılız koyunları kovup dağıtıncaya dekböğrünüzle vuruyor, omuzunuzla itiyor, boynuzlarınızla kakıyorsunuz,

Hez.34: 22 ben de koyunlarımı kurtaracağım, artık çapul malıolmayacaklar. Koyunla koyun arasında ben yargıçlık yapacağım.

Hez.34: 23 Başlarına, onları güdecek tek çoban olarak kulum Davut'ukoyacağım. Onları o güdecek, çobanları o olacak.

Hez.34: 24 Ben RAB onların Tanrısı olacağım, kulum Davut da onlarınarasında önder olacak. Ben RAB, böyle diyorum.

Hez.34: 25 "'Onlarla bir barış antlaşması yapacağım, ülkedeki yırtıcı hayvanları yok edeceğim. Çölde güvenlik içinde yaşayacak, ormanlarda uyuyacaklar.

Hez.34: 26 Onları da dağımın çevresini de bereketli kılacağım. Yağmuruzamanında yağdıracağım. Bereketli yağmurlar olacak.

Hez.34: 27 Kırdaki ağaçlar meyve verecek, toprak ürün verecek. Halk ülkesinde güvenlik içinde olacak. Boyunduruklarının bağlarını koparıp onları köle edenlerin elinden kurtardığım zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.34: 28 Artık ulusların çapul malı, yabanıl hayvanların yemi olmayacaklar. Güvenlik içinde yaşayacaklar, kimse onları korkutmayacak.

Hez.34: 29 Onlar için ünlü bir fidanlık yetiştireceğim. Artık ülkekıtlıktan yok olmayacak, ulusların aşağılamasına uğramayacaklar.

Hez.34: 30 O zaman ben Tanrıları RAB'bin onlarla birlikte olduğumu veİsrail soyunun da benim halkım olduğunu anlayacaklar. Böyle diyor Egemen RAB.

Hez.34: 31 'Benim koyunlarım, otlağımın koyunları siz insanlarsınız.Ben sizin Tanrınız'ım. Böyle diyor Egemen RAB."

Edom Kınanıyor

BÖLÜM 35

Hez.35: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.35: 2 "İnsanoğlu, yüzünü Seir Dağı'na çevir, ona karşı peygamberlik et.

Hez.35: 3 Ona de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Ey Seir Dağı, sanakarşıyım! Elimi sana karşı uzatacak, seni viran edip kimsesiz bırakacağım.

Hez.35: 4 Kentlerini yerle bir edeceğim, kimsesiz kalacaksın. O zamanbenim RAB olduğumu anlayacaksın.

Hez.35: 5 "'Madem İsrailliler'e hep kin besledin, yıkıma uğradıklarında, cezalandırılmalarının zamanı doruğa ulaştığında, onları kılıca teslim ettin,

Hez.35: 6 varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, senin kanını akıtacağım, kan peşini bırakmayacak. Madem kan dökmekten nefret etmedin, kan peşini bırakmayacak.

Hez.35: 7 Seir Dağı'nı viran edip kimsesiz bırakacağım, oraya gidip geleni kesip atacağım.

Hez.35: 8 Dağlarını ölülerle dolduracağım; kılıçtan geçirilenler senintepelerinde, vadilerinde, derelerinde düşüp ölecekler.

Hez.35: 9 Seni sonsuza dek viran edeceğim, kentlerinde kimseoturmayacak. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksın.

Hez.35: 10 "'Siz, bu iki ulus, bu iki ülke bizim olacak, onları mirasalacağız demiştiniz. Oysa RAB oralardadır.

Hez.35: 11 Bundan ötürü varlığım hakkı için diyor Egemen RAB,beslediğiniz kin yüzünden halkıma nasıl öfkeyle, kıskançlıkladavrandıysanız, ben de size öyle davranacağım. Sizi yargıladığımzaman onlara kendimi tanıtacağım.

Hez.35: 12 O zaman İsrail dağlarına sövgülerinizi duyduğumuanlayacaksınız. Şöyle demiştiniz: "Yerle bir oldular, yutalımdiye bize verildiler."

Hez.35: 13 Bana karşı böbürlendiğinizi, saygısızca konuştuğunuzu daduydum.

Hez.35: 14 Egemen RAB şöyle diyor: Bütün yeryüzü sevinirken, seniyerle bir edeceğim.

Hez.35: 15 İsrail halkının mirası yerle bir olduğunda nasıl sevindinse, ben de sana öyle davranacağım. Ey Seir Dağı, viran olacaksın; bütün Edom da viran olacak. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Tanrı İsrail'e Bereket Yağdırıyor

BÖLÜM 36

Hez.36: 1 "İnsanoğlu, İsrail dağlarına peygamberlik et ve de ki, 'Eyİsrail dağları, RAB'bin sözünü dinleyin!

Hez.36: 2 Egemen RAB şöyle diyor: Düşman sizin hakkınızda, Hah, hah!Bu eski tepeler mülkümüz oldu! dediği için

Hez.36: 3 peygamberlik et ve de ki, Egemen RAB şöyle diyor:Dağlarınızı viran ettiler, sizi her yandan sıkıştırıp çiğnediler;böylece ulusların mülkü oldunuz, dile düştünüz, alay konusu oldunuz,

Hez.36: 4 ey İsrail dağları, Egemen RAB'bin sözünü dinleyin! EgemenRAB dağlarla tepelere, vadilerle derelere, yıkıntılara, çevrenizdeki ulusların yağmasına, alayına uğramış, terk edilmiş kentlere şöyle diyor:

Hez.36: 5 Egemen RAB şöyle diyor: Yürekleri sevinç dolu, aşağılayarakotlaklarınızı yağmalamak için ülkeme sahip çıkan öteki uluslara,özellikle Edom'a karşı büyük bir kıskançlıkla konuştum.

Hez.36: 6 Bu nedenle İsrail ülkesi için peygamberlik et ve dağlara,tepelere, vadilere, derelere de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Ulusların aşağılamasına hedef olduğunuz için öfkeyle, kıskançlıkla konuştum.

Hez.36: 7 Bu nedenle Egemen RAB şöyle diyor: Ant içiyorum ki,çevrenizdeki uluslar da aşağılanacaktır.

Hez.36: 8 "'Ama siz, ey İsrail dağları, dal budak salacak ve halkımİsrail için ürün vereceksiniz. Çünkü halkım İsrail yakında yurduna dönecek.

Hez.36: 9 Sizi kayıracak, size yöneleceğim. İşlenecek, ekileceksiniz.

Hez.36: 10 Ülkenizde yaşayanların sayısını, evet, bütün İsrail halkının sayısını çoğaltacağım. Kentlerde insanlar yaşayacak, yıkıntılar onarılacak.

Hez.36: 11 Ülkenizdeki insan ve hayvan sayısını çoğaltacağım. Verimli olacak, çoğalacaklar. Geçmişte olduğu gibi ülkeniz insanlarla dolup taşacak. Sizi eskisinden daha verimli kılacağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız.

Hez.36: 12 Ülkenize insanların, halkım İsrail'in girmesinisağlayacağım. Sizi sahiplenecekler. Siz de onların mirasıolacaksınız. Onları bir daha çocuklarından yoksun bırakmayacaksınız.

Hez.36: 13 "'Egemen RAB şöyle diyor: Ey ülke, insanlar sana insanyiyen, ulusunu çocuksuz bırakan ülke diyorlar.

Hez.36: 14 Bundan böyle artık sen insan yemeyecek, ulusunu çocuksuzbırakmayacaksın. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.36: 15 Artık ulusların aşağılamalarını size işittirmeyeceğim.Ulusların aşağılamasına uğramayacaksınız. Halkınızın bir dahatökezlemesine izin vermeyeceksiniz. Egemen RAB böyle diyor."

Hez.36: 16 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.36: 17 "İnsanoğlu, İsrail halkı kendi ülkesinde yaşarken tutumu ve davranışlarıyla ülkeyi kirletti. Onların davranışı benim gözümde âdet gören bir kadının kirliliği gibiydi.

Hez.36: 18 Bu yüzden öfkemi üzerlerine boşalttım. Çünkü ülkede kandöktüler, putlarıyla onu kirlettiler.

Hez.36: 19 Onları uluslara dağıttım, ülkelere yayıldılar. Onlarıtutumlarına ve davranışlarına göre yargıladım.

Hez.36: 20 Ulusların arasında her gittikleri yerde kutsal adımıkirlettiler. Çünkü onlar için, 'Bu RAB'bin halkı, öyleykenülkesinden çıkmak zorunda kaldı dendi.

Hez.36: 21 İsrail halkının gittiği uluslar arasında kirlettiği kutsaladımın onuru için kaygılandım.

Hez.36: 22 "Bu nedenle İsrail halkına de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor:Ey İsrail halkı, sizin hatırınız için değil, gittiğiniz uluslararasında kirlettiğiniz kutsal adımın hatırı için bunları yapacağım.

Hez.36: 23 Uluslar arasında kirlenen, onlar arasında kirlettiğinizbüyük adımın kutsallığını göstereceğim. Onların gözü önündekutsallığımı sizin aracılığınızla kanıtladığımda, uluslar benimRAB olduğumu anlayacaklar. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.36: 24 "'Sizi uluslar arasından alacak, bütün ülkelerden toplayıpülkenize geri getireceğim.

Hez.36: 25 Üzerinize temiz su dökeceğim, arınacaksınız. Sizi bütünkirliliklerinizden ve putlarınızdan arındıracağım.

Hez.36: 26 Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruhkoyacağım. İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim.

Hez.36: 27 Ruhumu içinize koyacağım; kurallarımı izlemenizi,buyruklarıma uyup onları uygulamanızı sağlayacağım.

Hez.36: 28 Atalarınıza verdiğim ülkede yaşayacak, benim halkımolacaksınız, ben de sizin Tanrınız olacağım.

Hez.36: 29 Sizi bütün kirliliklerinizden kurtaracağım. Buğdayaseslenecek ve onu çoğaltacağım. Artık size kıtlık göndermeyeceğim.

Hez.36: 30 Ulusların arasında bir daha kıtlık utancı çekmemeniz içinağaçların meyvesini, tarlaların ürününü çoğaltacağım.

Hez.36: 31 O zaman kötü yollarınızı, kötü işlerinizi anımsayacaksınız.Günahlarınız, iğrenç uygulamalarınız yüzünden kendinizden tiksineceksiniz.

Hez.36: 32 Bunu sizin hatırınız için yapmadığımı iyi bilin. Egemen RABböyle diyor. Davranışlarınızdan utanın, yüzünüz kızarsın, ey İsrail halkı!

Hez.36: 33 "'Egemen RAB şöyle diyor: Sizi bütün günahlarınızdanarıttığım gün, kentlerinizde yaşamanızı sağlayacağım; yıkıntılar onarılacak.

Hez.36: 34 Gelip geçenlerin gözünde viran olan ülkenin toprakları işlenecek.

Hez.36: 35 Şöyle diyecekler: Viran olan bu ülke Aden bahçesi gibioldu; yıkılıp yerle bir olmuş, kimsesiz kalmış kentler yenidengüçlendiriliyor, içinde oturuluyor.

Hez.36: 36 O zaman çevrenizde kalan uluslar yıkılanı yeniden yapanın,çıplak yerleri yeniden dikenin ben RAB olduğumu anlayacaklar.Bunu ben RAB söylüyorum ve dediğimi yapacağım.

Hez.36: 37 "Egemen RAB şöyle diyor: İsrail halkının benden yine yardımdilemesini sağlayacak ve onlar için şunu yapacağım: Onları birkoyun sürüsü gibi çoğaltacağım.

Hez.36: 38 Bayramlarda Yeruşalim nasıl kurbanlık hayvanlarladoluyorsa, viran olmuş kentler de insan topluluklarıyla öyledolup taşacak. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Kuru Kemikler

BÖLÜM 37

Hez.37: 1 RAB'bin eli üzerimdeydi, Ruhu'yla*fç* beni dışarı çıkardı,kemiklerle dolu bir ovanın ortasına koydu.D Not 37:1,9,10 İbranice'de "Ruah" (Ruh) sözcüğü, "Rüzgar", "Soluk" anlamına da gelir.

Hez.37: 2 Beni onların arasında her yöne dolaştırdı. Ovada her yereyayılmış, tamamen kurumuş pek çok kemik vardı.

Hez.37: 3 RAB, "İnsanoğlu, bu kemikler canlanabilir mi?" diye sordu.Ben, "Sen bilirsin, ey Egemen RAB" diye yanıtladım.

Hez.37: 4 Bunun üzerine, "Bu kemikler üzerine peygamberlik et" dedi,"Onlara de ki, 'Kuru kemikler, RAB'bin sözünü dinleyin!

Hez.37: 5 Egemen RAB bu kemiklere şöyle diyor: İçinize ruh koyacağım,canlanacaksınız.

Hez.37: 6 Size kaslar verecek, üzerinizde et oluşturacağım, sizideriyle kaplayacağım. İçinize ruh koyacağım, canlanacaksınız. Ozaman benim RAB olduğumu anlayacaksınız."

Hez.37: 7 Böylece bana verilen buyruk uyarınca peygamberlik ettim. Benpeygamberlik ederken bir gürültü oldu, bir takırtı duyuldu.Kemikler birbirleriyle birleşiyordu.

Hez.37: 8 Baktım, işte üzerlerinde kaslar, etler oluşuyor, üstlerinideri kaplıyordu. Ama onlarda ruh yoktu.

Hez.37: 9 Sonra bana şöyle dedi: "Rüzgara*fç* peygamberlik et,insanoğlu, peygamberlik et ve de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Eyrüzgar, gel dört yandan es. Bu öldürülmüşlerin üzerine üfle ki canlansınlar!" Hez.37: 10 Böylece bana verilen buyruk uyarınca peygamberlik ettim.Onların içine soluk*fç* girince canlanıp ayağa kalktılar. Çok,çok büyük bir kalabalık oluşturuyorlardı.

Hez.37: 11 Sonra bana, "İnsanoğlu, bu kemikler bütün İsrail halkını simgeliyor" dedi, "Onlar, 'Kemiklerimiz kurudu, umudumuz yok oldu, bittik diyorlar.

Hez.37: 12 Bu yüzden peygamberlik et ve onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Ey halkım, mezarlarınızı açıp sizi oradan çıkaracak, İsrail ülkesine geri getireceğim.

Hez.37: 13 Mezarlarınızı açıp sizi çıkardığım zaman benim RAB olduğumuanlayacaksınız, ey halkım.

Hez.37: 14 Ruhumu içinize koyacağım, canlanacaksınız. Sizi kendiülkenize yerleştireceğim. O zaman, bunu söyleyenin ve yapanın benRAB olduğumu anlayacaksınız." Böyle diyor RAB.

Yahuda ile İsrail Birleşiyor

Hez.37: 15 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.37: 16 "İnsanoğlu, bir değnek al, üzerine 'Yahuda ve dostlarıİsrailliler için diye yaz. Sonra başka bir değnek al, üzerine'Yusuf'la dostları İsrailliler için Efrayim'in değneği diye yaz.

Hez.37: 17 İki değneği yan yana getirerek birleştir. Öyle ki, elindebir değnek gibi olsun.

Hez.37: 18 "Halkından biri, 'Bu yaptığının anlamı ne? Bize açıklamazmısın? diye sorarsa,

Hez.37: 19 şöyle yanıtlayacaksın: 'Egemen RAB şöyle diyor: Efrayim'inelindeki değneği -Yusuf'la dostları İsrail oymaklarının değneğini- alıp Yahuda değneğiyle birleştireceğim. İkisinden bir değnek yapıp elimde tutacağım.

Hez.37: 20 Üzerine yazdığın değnekleri görebilecekleri şekilde elinde tut.

Hez.37: 21 Onlara de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: İsrailliler'igittikleri ulusların içinden alacağım. Onları her yerden toplayıpülkelerine geri getireceğim.

Hez.37: 22 Onları ülkede, İsrail dağları üzerinde tek bir ulusyapacağım. Hepsinin tek kralı olacak. Artık iki ayrı ulusolmayacaklar, iki krallığa bölünmeyecekler.

Hez.37: 23 Artık putlarıyla, iğrenç uygulamalarıyla, isyanlarıylakendilerini kirletmeyecekler. Onları yerleştikleri, içinde günahişledikleri yerlerden kurtarıp arındıracağım. Onlar halkımolacak, ben de onların Tanrısı olacağım.

Hez.37: 24 "'Kulum Davut onların kralı olacak, hepsinin tek çobanıolacak. Buyruklarımı izleyecek, kurallarıma uyacak, onları uygulayacaklar.

Hez.37: 25 Kulum Yakup'a verdiğim, atalarınızın yaşadığı ülkeyeyerleşecekler. Kendileri, çocukları, çocuklarının çocuklarısonsuza dek orada yaşayacaklar. Kulum Davut da sonsuza dekonların önderi olacak.

Hez.37: 26 Onlarla esenlik antlaşması yapacağım. Bu onlarla sonsuzadek geçerli bir antlaşma olacak. Onları yeniden oraya yerleştiripsayıca çoğaltacağım. Tapınağımı sonsuza dek onların ortasına kuracağım.

Hez.37: 27 Konutum aralarında olacak; onların Tanrısı olacağım, onlarda benim halkım olacak.

Hez.37: 28 Tapınağım sonsuza dek onların arasında oldukça uluslarİsrail'i kutsal kılanın ben RAB olduğumu anlayacaklar."

Gog Kınanıyor

BÖLÜM 38

Hez.38: 1 RAB bana şöyle seslendi:

Hez.38: 2 "İnsanoğlu, yüzünü Magog ülkesinden Roş'un, Meşek'in,Tuval'ın önderi*fd* Gog'a çevir, ona karşı peygamberlik et.

Hez.38: 3 De ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Ey Roş'un, Meşek'in,Tuval'ın önderi*fd* Gog, sana karşıyım.D Not 38:2,3 "Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi" ya da "Meşek'in, Tuval'ın baş önderi".

Hez.38: 4 Seni geldiğin yoldan geri çevirecek, çenelerine çengel takacağım. Seni ve bütün ordunu, atları, tam donanmış atlıları, küçük büyük kalkanlı, hepsi kılıç kullanan büyük kalabalığı dışarıya sürükleyeceğim.

Hez.38: 5 Onlarla birlikte hepsi kalkanlı, miğferli Persliler'i, Kûşlular'ı*, Pûtlular'ı,

Hez.38: 6 Gomer'in bütün ordusunu, uzak kuzeydeki Beyttogarma'nınbütün ordusunu ve yanındaki birçok ulusu da sürükleyeceğim.

Hez.38: 7 "'Hazır ol! Çevrende toplanmış büyük kalabalıkla birliktehazırlan. Onları sen gözeteceksin.

Hez.38: 8 Uzun zaman sonra savaşa çağrılacaksın. Gelecek yıllarda,halkı birçok ulustan uzun zamandır ıssız kalmış İsrail dağlarındatoplanmış, savaştan rahata kavuşmuş bir ülkeye saldıracaksın.Uluslar arasından çıkarılmış olan bu halk, şimdi güvenlik içinde yaşıyor.

Hez.38: 9 Sen, bütün askerlerin ve seninle olan birçok ulus çıkıpkasırga gibi geleceksiniz; ülkeyi kaplayan bulut gibi olacaksınız.

Hez.38: 10 "'Egemen RAB şöyle diyor: O gün aklına bazı düşüncelergelecek, kötü düzenler tasarlayacaksın.

Hez.38: 11 Diyeceksin ki: Sursuz köyleri olan bir ülkeye saldıracak,esenlik ve güvenlik içinde yaşayan insanların üzerineyürüyeceğim. Bu köylerin tümü sursuz; kapıları da kapı sürgüleri de yok.

Hez.38: 12 Viran olmuş kentlerde yaşayan halkı soyup malını yağmaedeceğim. Sürüsü, malı olan, dünyanın ortasında yaşayan buulusların arasından toplanmış halka karşı elimi uzatacağım.

Hez.38: 13 Saba, Dedan, Tarşiş tüccarları ve köyleri sana, Yağmalamak için mi geldin? Çapul malı toplamak, altın, gümüş taşımak, hayvan, mal götürmek, bol ganimet elde etmek için mi bu kalabalığı topladın? diyecek.

Hez.38: 14 "Bu yüzden, ey insanoğlu, peygamberlik et ve Gog'a de ki,'Egemen RAB şöyle diyor: O gün halkım İsrail güvenlik içindeyaşarken bunu farketmeyecek misin?

Hez.38: 15 Sen ve seninle birlikte birçok ulustan oluşan tümü atabinmiş büyük bir kalabalık, güçlü bir ordu uzak kuzeyden geleceksiniz.

Hez.38: 16 Ülkeyi kaplayan bir bulut gibi halkım İsrail'in üzerineyürüyeceksiniz. Son günlerde, ey Gog, seni ülkeme saldırtacağım.Öyle ki, ulusların gözü önünde kutsallığımı senin aracılığınlagösterdiğim zaman beni tanıyabilsinler.

Hez.38: 17 "'Egemen RAB şöyle diyor: Eski günlerde kullarım İsrailpeygamberleri aracılığıyla hakkında konuştuğum kişi değil misinsen? O dönemde seni onlara saldırtacağıma ilişkin yıllarca peygamberlik ettiler.

Hez.38: 18 "'Gog İsrail ülkesine saldırdığı gün öfkem alevlenecek.Egemen RAB böyle diyor.

Hez.38: 19 Kıskançlığımla ve öfkemin şiddetiyle diyorum ki, o günİsrail ülkesinde büyük bir yer sarsıntısı olacak.

Hez.38: 20 Denizdeki balıklar, gökteki kuşlar, kırdaki hayvanlar,yerde sürünen bütün yaratıklar ve dünyadaki bütün insanlar önümdetitreyecekler. Dağlar yerle bir edilecek, kayalıklar ufalanacak, her duvar çökecek.

Hez.38: 21 Bütün dağlarımda Gog'a karşı kılıcı çağıracağım. Egemen RABböyle diyor. Herkes birbirine kılıç çekecek.

Hez.38: 22 Onu salgın hastalıkla, kanla cezalandıracağım; onun,ordusunun, ondan yana olan birçok ulusun üzerine sağanak yağmur,dolu, ateşli kükürt yağdıracağım.

Hez.38: 23 Böylece büyüklüğümü, kutsallığımı gösterecek, birçok ulusungözünde kendimi tanıtacağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar."

Gog Yenilgiye Uğruyor

BÖLÜM 39

Hez.39: 1 "İnsanoğlu, Gog'a karşı peygamberlik et ve ona de ki,'Egemen RAB şöyle diyor: Ey Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi*fe*Gog, sana karşıyım.D Not 39:1 "Roş'un, Meşek'in, Tuval'ın önderi" ya da "Meşek'in, Tuval'ın baş önderi".

Hez.39: 2 Seni geri çevirip sürükleyeceğim. Seni uzak kuzeyden çıkarıpİsrail'in dağlarına getireceğim.

Hez.39: 3 Sol elindeki yayını vuracak, sağ elindeki oklarını düşüreceğim.

Hez.39: 4 Sen de askerlerinle senden yana olan uluslar da İsraildağlarına serileceksiniz. Sizi yem olarak her çeşit yırtıcı kuşa,yabanıl hayvana vereceğim.

Hez.39: 5 Açık kırlarda düşüp öleceksiniz. Çünkü bunu ben söyledim.Egemen RAB böyle diyor.

Hez.39: 6 Magog'un ve kıyıda güvenlik içinde yaşayanların üzerine ateşyağdıracağım. O zaman benim RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.39: 7 "'Halkım İsrail arasında kutsal adımı tanıtacağım. Bundanböyle kutsal adımın aşağılanmasına izin vermeyeceğim. Uluslarbenim İsrail'de kutsal olan RAB olduğumu anlayacaklar.

Hez.39: 8 O gün yaklaştı! Söylediklerim olacak. Egemen RAB böylediyor. Budur sözünü ettiğim gün!

Hez.39: 9 "'O zaman İsrail kentlerinde yaşayanlar dışarı çıkıptopladıkları silahları yakacaklar. Küçük büyük kalkanları,yayları, okları, sopaları, mızrakları ateşe atacaklar. Bunlarlayedi yıl ateş yakacaklar.

Hez.39: 10 Kırdan odun toplamayacak, ormandan odun kesmeyecekler.Yakmak için silahları kullanacaklar. Mallarını yağmalayanları yağmalayacak, kendilerini soyanları soyacaklar. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.39: 11 "'O gün Lut Gölü'nün doğusunda, Gezginler Deresi'nde Gog'aİsrail'de bilinen*ff* bir mezar yeri vereceğim. Gog'la bütünordusu orada gömülecek. Oraya Hamon-Gog*fg* Vadisi adı verilecek.Oradan geçecek gezginlerin önü kesilecek.D Not 39:11 Septuaginta, Targum, Vulgata "Bilinen", Masoretik metin "Orada". 39:11 "Hamon-Gog": "Gog'un kalabalığı" anlamına gelir.

Hez.39: 12 İsrail halkı ülkeyi arındırmak için onları gömecek. Bu yedi ay sürecek.

Hez.39: 13 Onları bütün ülke halkı gömecek. Görkemimi açıkladığım günonlar için onur olacak. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.39: 14 "'Ülkeyi arındırmak için adamlar görevlendirilecek. Bazıları ülkeyi sürekli dolaşacak, öbürleriyse yerde kalan cesetleri gömecekler. Yedi aylık süre bitince, araştırma işine başlayacaklar.

Hez.39: 15 Bu adamlar ülkenin her yanını dolaşacak. Bir insan kemiği görünce, mezarcılar onu Hamon-Gog Vadisi'ne gömünceye dek, yanına bir işaret koyacak.

Hez.39: 16 Orada Hamona*fh* adında bir kent olacak. Böylelikle ülkearındırılacak.D Not 39:16 "Hamona": "Kalabalık" anlamına gelir.

Hez.39: 17 "İnsanoğlu, Egemen RAB şöyle diyor: Her çeşit kuşa veyabanıl hayvana seslen: 'Sizin için hazırlayacağım kurbana,İsrail dağları üzerindeki büyük kurbana gelin, her yandantoplanın! Orada et yiyecek, kan içeceksiniz.

Hez.39: 18 Başan'ın besili hayvanlarının -koçların, kuzuların,tekelerin, boğaların- etini yiyip kanını içer gibi yiğitlerinetini yiyecek, dünya önderlerinin kanını içeceksiniz.

Hez.39: 19 Sizin için hazırlayacağım kurbandan doyana dek yağyiyeceksiniz, sarhoş oluncaya dek kan içeceksiniz.

Hez.39: 20 Soframda atlardan, atlılardan, yiğitlerden ve her çeşitaskerden bol bol yiyip doyacaksınız. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.39: 21 "Görkemimi uluslar arasında açıklayacağım. Bütün uluslarkendilerine verdiğim cezayı, üzerlerine koyduğum elimi görecekler.

Hez.39: 22 İsrail halkı o günden başlayarak benim Tanrıları RABolduğumu anlayacak.

Hez.39: 23 Uluslar İsrail halkının işlediği suç yüzünden, bana ihanetettiği için sürgüne gittiğini anlayacaklar. Yüzümü onlardangizledim, onları düşmanlarının eline teslim ettim, hepsi kılıçtan geçirildi.

Hez.39: 24 Onları kirliliklerine, isyanlarına göre cezalandırdım,yüzümü onlardan gizledim.

Hez.39: 25 "Bundan ötürü Egemen RAB şöyle diyor: Yakup'un sürgündekisoyunu geri getirecek, İsrail halkına acıyacağım. Kutsal adımı kıskançlıkla koruyacağım.

Hez.39: 26 Ülkelerinde güvenlik içinde yaşayınca, onları korkutankimse olmayınca, utançlarını, bana ettikleri bütün ihanetleri unutacaklar.

Hez.39: 27 Onları uluslar arasından geri getirip düşman ülkelerindentopladığım zaman, onlar aracılığıyla birçok ulusa kutsallığımı göstereceğim.

Hez.39: 28 O zaman benim Tanrıları RAB olduğumu anlayacaklar. Onlarıuluslar arasına sürgüne göndermeme karşın, hiçbirini bırakmadanülkelerine geri getireceğim.

Hez.39: 29 Onlardan bir daha yüzümü gizlemeyeceğim, çünkü İsrail halkıüzerine Ruhum'u dökeceğim." Egemen RAB böyle diyor.

Yeni Tapınakla İlgili Görüm

BÖLÜM 40

Hez.40: 1 Sürgünlüğümüzün yirmi beşinci yılı, yılın başında, ayınonuncu günü, Yeruşalim Kenti'nin düşüşünün on dördüncü yılı, tamo gün RAB'bin eli beni yakalayıp oraya götürdü.

Hez.40: 2 Görümde Tanrı beni İsrail ülkesine götürüp çok yüksek birdağın üzerine koydu. Dağın güneyinde kente benzer yapılar vardı.

Hez.40: 3 Tanrı beni oraya götürdü, tunca* benzer bir adam gördüm.Elinde keten ip ve bir ölçü değneği tutarak kapının girişindeduruyordu.

Hez.40: 4 Bana, "İnsanoğlu, gözlerinle gör, kulaklarınla işit, sanagöstereceğim her şeye dikkat et" dedi, "Sen bunun için burayagetirildin. Göreceğin her şeyi İsrail halkına anlat."

Doğu Kapısı

Hez.40: 5 Tapınağı çepeçevre kuşatan bir duvar gördüm. Adamın elindekiölçü değneğinin uzunluğu altı arşındı. Her arşına bir elin enikadar uzunluk eklenmişti*fı*. Adam duvarı ölçtü; kalınlığı veyüksekliği bir ölçü değneği kadardı.D Not 40:5 Yeni tapınakla ilgili bölümde kullanılan arşının uzunluğu, bir arşına bir elin eni eklenerek elde edilir (yaklaşık 53 cm).

Hez.40: 6 Sonra doğuya bakan kapıya gitti, basamakları çıkıp kapıeşiğini ölçtü. Eni bir ölçü değneği kadardı*fi*.D Not 40:6 "Kadardı" sözcüğünden sonra Masoretik metinde şu tümce geçmektedir: "Bir kapı eşiğinin eni bir ölçü değneği kadardı." Bu tümce Septuaginta'da yoktur.

Hez.40: 7 Bekçi odalarının her birinin uzunluğu ve genişliği bir ölçüdeğneği kadardı. Odaların arasındaki duvarın kalınlığı beşarşındı. Tapınağa bakan eyvanın kapı eşiği bir ölçü değneği uzunluktaydı.

Hez.40: 8 Eyvanı ölçtü;

Hez.40: 9 genişliği sekiz arşın, kapı sövelerinin kalınlığı ikişerarşındı. Eyvan tapınağa bakıyordu.

Hez.40: 10 Doğu Kapısı'nın her yanında üçer bekçi odası vardı. Hepsiaynı ölçüdeydi. Odalar arasındaki duvarların ölçüsü de aynıydı.

Hez.40: 11 Adam kapının genişliğini ölçtü. Genişliği on, iç girişingenişliği on üç arşındı.

Hez.40: 12 Her bekçi odasının önünde bir arşın yüksekliğinde bir duvarvardı. Odalar kare şeklindeydi, kenarları altışar arşındı.

Hez.40: 13 Sonra girişleri karşı karşıya olan odaların arkaduvarlarının arasını ölçtü; yirmi beş arşındı.

Hez.40: 14 Sütunları ölçtü, altmış arşındı*fj*. Kapının çevresindekiavlu sütunlara kadar uzanıyordu.D Not 40:14 Masoretik metin "Sütunları ölçtü, altmış arşındı", Septuaginta "Eyvanın açık alanını ölçtü, yirmi arşındı".

Hez.40: 15 Kapı girişinden eyvanın sonuna kadarki uzaklık elli arşındı.

Hez.40: 16 Her iki yandaki bekçi odalarında, odalar arasındakiduvarlarda ve eyvanın çepeçevre duvarlarında içe bakan kafeslipencereler vardı. Bölme duvarları hurma ağacı motifleriyle kaplıydı.

Dış Avlu

Hez.40: 17 Adam bundan sonra beni dış avluya götürdü. Orada odalar vedış avluyu çevreleyen taş yol vardı. Taş yol boyunca otuz oda vardı.

Hez.40: 18 Girişin iki yanındaki taş yolun genişliği kapılarınuzunluğu kadardı. Bu aşağı taş yoldu.

Hez.40: 19 Avlunun genişliğini aşağı girişten iç avlunun girişine dekölçtü. Doğu ve kuzeydeki uzaklık yüz arşındı.

Kuzey Kapısı

Hez.40: 20 Adam dış avlunun kuzeye bakan kapısının uzunluğunu vegenişliğini ölçtü.

Hez.40: 21 İki yandaki üçer bekçi odasının, aralarındaki duvarlarınve eyvanın ölçüsü, birinci kapının ölçüsünün aynısıydı. Uzunluğuelli arşın, genişliği yirmi beş arşındı.

Hez.40: 22 Pencerelerin, eyvanın, hurma ağacı motiflerinin ölçüsü,doğuya bakan kapının ölçüsünün aynısıydı. Oraya yedi basamaklaçıkılıyordu, eyvan bunların karşısındaydı.

Hez.40: 23 Doğu Kapısı'na olduğu gibi, Kuzey Kapısı'na da bakan biriç avlu kapısı vardı. Adam bu iki kapı arasındaki uzaklığı ölçtü, yüz arşındı.

Güney Kapısı

Hez.40: 24 Adam beni güneye doğru götürdü. Orada güneye bakan bir kapıgördüm. Adam kapının sövelerini ve eyvanı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı.

Hez.40: 25 Öbürlerinde olduğu gibi, bu kapının ve eyvanın her yanındada pencereler vardı. Uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı.

Hez.40: 26 Oraya yedi basamakla çıkılıyordu, eyvan bunlarınkarşısındaydı. İki kapı sövesi de hurma ağacı motifleriyle kaplıydı.

Hez.40: 27 İç avlunun güneye bakan bir kapısı vardı. Adam bu kapıdangüneydeki dış kapıya kadar olan uzaklığı ölçtü, yüz arşındı.

İç Avlunun Kapıları

Hez.40: 28 Adam beni Güney Kapısı'ndan iç avluya götürdü. GüneyKapısı'nı ölçtü. Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı.

Hez.40: 29 Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanınölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın heryanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı.

Hez.40: 30-31 Eyvan*fk* dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurmaağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu.D Not 40:30-31 Masoretik metinde "Eyvan" sözcüğünden önce şu tümce geçiyor: "İç avlunun çevresindeki eyvanların uzunluğu yirmi beş arşın, genişliği beş arşındı." Bu tümce bazı İbranice elyazmalarında geçmemektedir.

Hez.40: 32 Adam beni doğudaki iç avluya götürdü. Oradaki kapıyı ölçtü.Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı.

Hez.40: 33 Bekçi odalarının, odalar arasındaki duvarların, eyvanınölçüleri öbürlerinin aynısıydı. Dış duvarlarda ve eyvanın heryanında pencereler vardı. Girişin uzunluğu elli arşın, genişliği yirmi beş arşındı.

Hez.40: 34 Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri hurma ağacımotifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu.

Hez.40: 35 Sonra adam beni Kuzey Kapısı'na götürdü. Kapıyı ölçtü.Ölçüleri öbürlerinin aynısıydı.

Hez.40: 36 Bunun da bekçi odaları, aralarındaki duvarlar, eyvanıaynıydı. Kapının her yanında pencereler vardı. Girişin uzunluğuelli arşın, genişliği yirmi beş arşındı.

Hez.40: 37 Eyvan dış avluya bakıyordu. Kapı söveleri her yanda hurmaağacı motifleriyle kaplıydı. Oraya sekiz basamakla çıkılıyordu.

Kurbanların Hazırlandığı Odalar

Hez.40: 38 İç avlu girişlerindeki eyvanların yanında kapısı eyvanaaçılan bir oda vardı. Yakmalık sunular* burada yıkanıyordu.

Hez.40: 39 Eyvanın her iki yanında ikişer masa vardı. Yakmalık sunu,günah sunusu* ve suç sunusu* için hayvanlar bu masaların üzerinde kesiliyordu.

Hez.40: 40 Eyvanın dış duvarının yanında, Kuzey Kapısı'nınbasamaklarının her iki yanında ikişer olmak üzere dört masa daha vardı.

Hez.40: 41 Böylece kurbanlık hayvanların kesimi için kapının her ikiyanında dörder olmak üzere sekiz masa vardı.

Hez.40: 42 Yakmalık sunular için yontma taştan dört masa vardı. Hermasanın uzunluğu ve genişliği birer buçuk arşın, yüksekliği birarşındı. Yakmalık sunularla öbür kurbanların kesiminde kullanılanaletleri bunların üzerine koyuyorlardı.

Hez.40: 43 Odanın duvarlarına çifte çengeller asılmıştı; her biri birel genişliğindeydi. Masalar sunulacak kurban eti için kullanılıyordu.

Kâhinler için Ayrılan Odalar

Hez.40: 44 İç kapının dış bölümünde, iç avluda iki oda*fl* vardı.Bunlardan biri Kuzey Kapısı'nın yanındaydı ve güneye bakıyordu,öbürü Güney*fm* Kapısı'nın yanındaydı ve kuzeye bakıyordu.D Not 40:44 Septuaginta "İki oda", Masoretik metin "Ezgiciler için odalar". 40:44 Septuaginta "Güney", Masoretik metin "Doğu".

Hez.40: 45 Adam bana, "Güneye bakan oda tapınakta hizmet görecekkâhinler için" dedi,

Hez.40: 46 "Kuzeye bakan oda da sunakta hizmet görecek kâhinler için.Bunlar Levi soyundan, RAB'be hizmet etmek için O'na yaklaşan Sadokoğulları'dır."

Hez.40: 47 Adam avluyu ölçtü. Kareydi, uzunluğu yüz arşın, genişliğiyüz arşındı. Sunak tapınağın önündeydi.

Tapınak

Hez.40: 48 Adam sonra beni tapınağın eyvanına götürüp eyvanın kapısövelerini ölçtü. Her iki yandaki sövelerin genişliği beşer arşındı. Girişin genişliği on dört arşın, iki yandaki duvarların genişliği de üçer arşındı*fn*.

Hez.40: 49 Eyvanın uzunluğu yirmi arşın, genişliği on iki arşındı*fo*. Oraya basamaklarla çıkılıyordu. Kapı sövelerinin her bir yanında sütunlar vardı.D Not 40:48 Septuaginta "Girişin genişliği on dört arşın, iki yandaki duvarların genişliği de üçer arşındı", Masoretik metin "Girişin iki yanının genişliği üçer arşındı". 40:49 Septuaginta "On iki arşın", Masoretik metin "On bir arşın".

BÖLÜM 41

Hez.41: 1 Bundan sonra adam beni tapınağın ana bölümüne götürüp kapısövelerini ölçtü. Sövelerin*fö* genişliği her yandan altı arşındı.D Not 41:1 Olası metin "Sövelerin" (bkz. Septuaginta), Masoretik metin "Çadırın".

Hez.41: 2 Girişinin genişliği on arşın, her yandan buna bağlı duvarların genişliği beşer arşındı. Ana bölümü de ölçtü. Uzunluğu kırk arşın, genişliği yirmi arşındı.

Hez.41: 3 Sonra iç odaya gidip girişin sövelerini ölçtü. Her biri iki arşın genişliğindeydi. Girişin genişliği altı arşın, her yandan buna bağlı duvarların genişliği yedi arşındı.

Hez.41: 4 Ana bölümün ötesindeki iç odayı ölçtü. Uzunluğu ve genişliği yirmişer arşındı. Adam, "Bu En Kutsal Yer'dir*" dedi.

Hez.41: 5 Tapınağın duvarını ölçtü, kalınlığı altı arşındı. Tapınağın çevresindeki her yan odanın genişliği dört arşındı.

Hez.41: 6 Bu yan odalar üç kattı, her katta otuz oda vardı. Tapınağın duvarları boyunca yan odalara destek görevi yapan çıkıntılar vardı. Öyle ki, destekler tapınak duvarlarına girmesin.

Hez.41: 7 Tapınağın çevresindeki yan odalar yukarı kata doğru çıktıkça genişliyordu. Tapınağın çevresindeki yapının yukarıya çıkan bir merdiveni vardı. Yukarıya doğru çıkıldıkça yan odalar genişliyordu. Merdivenle alt kattan orta kata, oradan da üst kataçıkılıyordu.

Hez.41: 8 Tapınağın çevresinde yan odaların temelini oluşturan yüksek bir kaldırım gördüm. Uzunluğu bir değnek kadar, yani altı arşındı.

Hez.41: 9-10 Yan odaların dış duvarının kalınlığı beş arşındı.Tapınağın yan odaları ile kâhin odaları arasındaki açık alanıngenişliği tapınak çevresi boyunca yirmi arşındı.

Hez.41: 11 Yan odaların girişi açık alana bakıyordu; biri kuzeyde,öbürü güneydeydi. Açık alana bitişik temelin genişliği her yandan beş arşındı.

Hez.41: 12 Tapınağın batısında açık alana bakan bir yapı vardı. Genişliği yetmiş arşındı; duvarının kalınlığı her yandan beş arşın, uzunluğu doksan arşındı.

Hez.41: 13 Bundan sonra adam tapınağı ölçtü. Uzunluğu yüz arşındı.Tapınağın açık alanı, yapı ve duvarları yüz arşın uzunluktaydı.

Hez.41: 14 Doğuda tapınağın açık alanının tapınağın önüyle birliktegenişliği yüz arşındı.

Hez.41: 15 Adam tapınağın arkasındaki açık alana bakan yapının ikiyanındaki koridorların uzunluğunu ölçtü; yüz arşındı.

Ana bölüm, iç oda, avluya bakan eyvan,

Hez.41: 16 kapı eşikleri, kafesli pencereler, eşiğin karşısındaki üçkatı çevreleyen koridorlar tabandan pencerelere dek ağaçkaplıydı. Pencereler açılıp kapanabiliyordu.

Hez.41: 17 Girişin üstü, iç oda, dışarısı ve bütün iç ve dış duvarlardüzenli aralıklarla

Hez.41: 18 Keruv* ve hurma ağacı motifleriyle kaplıydı. İki Keruvarasında bir hurma ağacı vardı. Her Keruv'un iki yüzü vardı:

Hez.41: 19 Bir yanda hurma ağacına bakan insan yüzü, öbür yanda hurmaağacına bakan genç aslan yüzü. Tapınak çepeçevre Keruv ve hurmaağacı oymalarıyla bezenmişti.

Hez.41: 20 Tabandan girişin üstündeki bölüme dek ana bölümün duvarlarıKeruv ve hurma ağacı oymalarıyla kaplıydı.

Hez.41: 21 Ana bölümün kapı söveleri kare şeklindeydi, En KutsalYer'in önündeki kapı söveleri bunlara benziyordu.

Hez.41: 22 Üç arşın yüksekliğinde, iki arşın uzunluğunda ağaçtanyapılmış bir sunak vardı. Köşeleri, ayakları*fp*, yanlarıağaçtandı. Adam bana, "RAB'bin önündeki masa budur" dedi.D Not 41:22 Septuaginta "Ayakları", Masoretik metin "Uzunluğu".

Hez.41: 23 Ana bölümün ve En Kutsal Yer'in çift kanatlı birer kapısı vardı.

Hez.41: 24 Her kapının iki menteşeli kanadı vardı.

Hez.41: 25 Duvarlara olduğu gibi, ana bölümün kapılarına da Keruv vehurma ağacı oymaları yapılmıştı. Dışarda, eyvanın önünde ağaçtanbir asma tavan vardı.

Hez.41: 26 Eyvanın yan duvarlarındaki kafesli pencerelerin iki yanıhurma ağacı oymalarıyla kaplıydı. Tapınağın yan odalarıyla asma tavanları böyleydi.

Dış Avluda Odalar

BÖLÜM 42

Hez.42: 1 Adam beni kuzeye giden yoldan dış avluya çıkardı. Tapınağınaçık alanına ve dış avlunun kuzeyindeki yapılara bakan odalara götürdü.

Hez.42: 2 Kapısı kuzeye bakan bu yapının uzunluğu yüz arşın, genişliğielli arşındı.

Hez.42: 3 İç avlunun yirmi arşınlık bölümüyle dış avlunun taş yolunabakan üç katın koridorları karşı karşıyaydı.

Hez.42: 4 Odaların önünde genişliği on arşın, uzunluğu yüz arşın*fr*olan bir iç koridor vardı. Kapıları kuzeye bakıyordu.D Not 42:4 Septuaginta, Süryanice ve 8. ayet "Yüz arşın", Masoretik metin "Bir arşın".

Hez.42: 5 Yapının üst kattaki odaları alt ve orta kattaki odalardandaha dardı. Çünkü üst kattaki koridorlar daha çok yer kaplıyordu.

Hez.42: 6 Avlularda sütunlar olmasına karşın, üçüncü kattaki odaların sütunları yoktu. Bu yüzden bu odalar alt ve orta kattaki odalardan daha dardı.

Hez.42: 7 Odaların önünde, odalara ve dış avluya paralel bir dış duvar vardı, elli arşın uzunluktaydı.

Hez.42: 8 Dış avlu yanındaki sıra odaların uzunluğu elli arşınken, anabölüme daha yakın sıra odaların uzunluğu yüz arşındı.

Hez.42: 9 Alt kattaki odaların dış avludan girilecek gibi doğu yönündebir girişleri vardı.

Hez.42: 10 İç avlunun güneyi*fs* boyunca, açık alana ve dış avludakiyapılara bakan başka odalar vardı.D Not 42:10 Septuaginta "Güneyi", Masoretik metin "Doğusu".

Hez.42: 11-12 Kuzeydeki odalarda olduğu gibi, bu odaların önünde debir geçit vardı. Odaların uzunlukları, genişlikleri aynıydı,çıkışları ve boyutları kuzeydeki odalara benziyordu. Güneydekiodaların girişleri kuzeydekiler gibiydi. Geçidin başlangıcındabir giriş vardı. Arka duvarlar boyunca doğuya uzanan bu geçitodalara açılıyordu.

Hez.42: 13 Bundan sonra adam, "Tapınağın açık alanına bakan kuzey vegüneydeki odalar kutsaldır" dedi, "RAB'bin önünde hizmet edenkâhinler orada en kutsal sunulardan yiyecekler. En kutsalsunuları -tahıl, günah ve suç sunularını*- oraya koyacaklar. Çünkü orası kutsaldır.

Hez.42: 14 Kâhinler kutsal alana girdikten sonra, hizmet ederkengiydikleri giysileri orada bırakmadan dış avluya çıkmayacaklar.Çünkü bu giysiler kutsaldır. Halkın bulunduğu yerlere gitmedenönce başka giysiler giymeliler."

Hez.42: 15 Adam iç tapınağı ölçmeyi bitirince, beni Doğu Kapısı'ndandışarıya götürdü, o alanı her yandan ölçtü.

Hez.42: 16 Doğu yanını ölçü değneğiyle ölçtü, beş yüz arşın*fş* kadardı.D Not 42:16-19 Septuaginta "Arşın", Masoretik metin "Ölçü değneği".

Hez.42: 17 Kuzey yanını ölçtü, beş yüz arşın*fş* kadardı.

Hez.42: 18 Güney yanını ölçtü, beş yüz arşın*fş* kadardı.

Hez.42: 19 Sonra batıya dönüp ölçtü, beş yüz arşın*fş* kadardı.

Hez.42: 20 Böylece alanın dört yanını ölçtü. Kutsal olanı kutsalolmayandan ayırmak için alanın çevresinde bir duvar vardı;uzunluğu ve genişliği beşer yüz arşındı.

Tanrı'nın Görkemi Tapınağa Dönüyor

BÖLÜM 43

Hez.43: 1 Adam beni doğuya bakan kapıya götürdü.

Hez.43: 2 İsrail Tanrısı'nın görkeminin doğudan geldiğini gördüm. Sesi gürül gürül akan suların sesi gibiydi. Görkeminden yeryüzü aydınlıkla doldu.

Hez.43: 3 Gördüğüm görüm, Tanrı kenti yok etmeye geldiğinde ve KevarIrmağı kıyısında gördüğüm görümlere benziyordu. Yüzüstü yere düştüm.

Hez.43: 4 RAB'bin görkemi doğuya bakan kapıdan tapınağa girdi.

Hez.43: 5 Ruh beni ayağa kaldırıp iç avluya götürdü. RAB'bin görkemitapınağı doldurdu.

Hez.43: 6 Adam orada yanımda dururken, tapınaktan birinin banaseslendiğini duydum.

Hez.43: 7 Bana şöyle dedi: "İnsanoğlu, tahtımın yeri, ayaklarımınbasacağı, İsrail halkıyla sonsuza dek yaşayacağım yer burasıdır.Bundan böyle İsrail halkı da kralları da fahişelikleriyle vekrallarının cesetleriyle bir daha kutsal adımı kirletmeyecek.

Hez.43: 8 Onlar kapı eşiklerini kapı eşiğimin, sövelerini sövelerimin bitişiğine yerleştirdiler. Benimle aralarında yalnızca bir duvar vardı. İğrenç uygulamalarıyla kutsal adımı kirlettiler. Bu yüzden öfkemle onları yok ettim.

Hez.43: 9 Şimdi fahişeliklerini, krallarının cesetlerini bendenuzaklaştırsınlar; ben de sonsuza dek aralarında yaşayayım.

Hez.43: 10 "İnsanoğlu, günahlarından utanmaları için bu tapınağıİsrail halkına tanıt. Tapınağın tasarısını incelesinler.

Hez.43: 11 Eğer bütün yaptıklarından utanıyorlarsa, tapınağın tasarını-düzenlemesini, girişlerini, çıkışlarını- kurallarını, yasalarınıonlara bildir. Tasarı onların gözü önünde yaz ki, bütün düzenine,kurallarına bağlılıkla uyabilsinler.

Hez.43: 12 Tapınakla ilgili yasa şudur: Dağın tepesinde tapınağı çevreleyen bütün alan çok kutsal olacak. İşte tapınakla ilgili yasa böyle.

Sunak

Hez.43: 13 "Arşın ölçüsüyle sunağın ölçüleri şunlardır: -Bu arşın, birarşına ek olarak bir elin eni kadardır.- Sunağı çevreleyenhendeğin derinliği bir arşın, genişliği bir arşın, çevresindekikenarlık bir karış. Sunağın yüksekliğiyse şöyle:

Hez.43: 14 Sunağın yerdeki hendekten alt çıkıntıya kadarki bölümününyüksekliği iki arşın, genişliği bir arşın, küçük çıkıntıdan büyükçıkıntıya kadarki bölümün yüksekliği dört arşın, genişliği bir arşın.

Hez.43: 15 Sunağın kurban yakılan üst bölümünün yüksekliği dört arşın;üst bölümden yukarı doğru dört boynuz uzanacak.

Hez.43: 16 Sunağın üst bölümü kare şeklinde olacak. Uzunluğu on ikiarşın, genişliği on iki arşın.

Hez.43: 17 Üst çıkıntının dört yandan uzunluğu ve genişliği de ondörder arşın. Çevresindeki kenarlık yarım arşın, hendeğin çevresibir arşın. Sunağın basamakları doğuya bakacak."

Hez.43: 18 Adam konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanoğlu, Egemen RABşöyle diyor: 'Sunak yapılacağı gün, üzerinde yakmalık sunular*sunmak ve kan dökmek için kurallar şunlardır:

Hez.43: 19 Bana hizmet etmek üzere önüme gelen Sadok soyundan Levilikâhinlere günah sunusu* olarak bir boğa vereceksin. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.43: 20 Boğanın kanından biraz alıp sunağın dört boynuzuna,çıkıntının dört köşesine ve çevresindeki kenarlığın üzerinesüreceksin. Böylece sunağı pak kılıp arındıracaksın.

Hez.43: 21 Boğayı günah sunusu olarak alacak, tapınağın dışında,tapınak alanında belirlenen yerde yakacaksın.

Hez.43: 22 "'İkinci gün günah sunusu olarak kusursuz bir teke sunacaksın. Sunağı boğanın kanıyla arındırdığın gibi tekenin kanıyla da arındır.

Hez.43: 23 Arındırma işlemini bitirince, sürüden kusursuz bir boğaylabir koç sunacaksın.

Hez.43: 24 Bunları RAB'bin önüne getireceksin. Kâhinler üzerlerine tuzserpip yakmalık sunu olarak RAB'be sunacaklar.

Hez.43: 25 "'Yedi gün boyunca günah sunusu olarak her gün bir tekesağlayacaksın; kusursuz bir boğayla sürüden bir koç da sağlayacaksın.

Hez.43: 26 Yedi gün sunağı arındırıp pak kılacaklar. Böylece sunakadanmış olacak.

Hez.43: 27 Yedi gün bitince, kâhinler sekizinci gün ve daha sonrayakmalık ve esenlik sunularınızı* sunağın üzerinde sunacak. Ozaman sizi kabul edeceğim. Egemen RAB böyle diyor."

Hizmet Edecek Olanlar

BÖLÜM 44

Hez.44: 1 Bundan sonra adam beni tapınağın doğuya bakan dış kapısınageri getirdi. Kapı kapalıydı.

Hez.44: 2 RAB bana, "Bu kapı kapalı kalacak, açılmayacak, buradan kimse girmeyecek!" dedi, "İsrail'in Tanrısı RAB bu kapıdan girdi, bu yüzden kapalı kalacak.

Hez.44: 3 Yalnız önder -önder olduğu için- RAB'bin önünde oturup ekmekyemek üzere eyvandan girebilir, aynı yoldan da çıkabilir."

Hez.44: 4 Adam Kuzey Kapısı yolundan tapınağın önüne getirdi beni. Baktım, RAB'bin görkeminin tapınağı doldurduğunu gördüm. Yüzüstü yere düştüm.

Hez.44: 5 RAB bana şöyle seslendi: "İnsanoğlu, RAB'bin Tapınağı'nın bütün kuralları ve yasalarıyla ilgili söyleyeceklerimi iyi dinle, her şeye iyi bak, kulak ver. Tapınağa kimin girip çıkacağına dikkat et.

Hez.44: 6 Asi İsrail halkına de ki, 'Egemen RAB şöyle diyor: Ey İsrail halkı, yaptığınız iğrençliklere bir son verin artık!

Hez.44: 7 Yüreği ve bedeni sünnet edilmemiş yabancıları tapınağıma aldınız, bana yiyecek olarak yağ, kan sunmakla tapınağımı kirlettiniz. Böylece iğrenç uygulamalarınızla antlaşmamı bozdunuz.

Hez.44: 8 Kutsal eşyalarıma ilişkin sorumluluğunuzu yerine getirmediniz. Tapınağımda bu eşyalara bakmaları için başkalarını görevlendirdiniz.

Hez.44: 9 Egemen RAB şöyle diyor: Yüreği ve bedeni sünnet edilmemişlerden, İsrail halkı arasında yaşayan yabancılardan hiçbiri tapınağıma girmeyecek.

Hez.44: 10 "'İsrail kötü yola saptığı zaman beni bırakan, yoldan sapıpputlarına bağlanan Levililer'se günahlarının cezasını çekecekler.

Hez.44: 11 Ama tapınağımda onlar hizmet edecek: Tapınağın kapılarındansorumlu olacaklar; tapınağın hizmetini yapacak, yakmalık sunu*ve kurbanlık hayvanları halk için kesecek, halkın önünde duracak,halka hizmet edecekler.

Hez.44: 12 Putlarının önünde İsrail halkına hizmet ederek halkı günahasoktular. Bu nedenle ben RAB onları günahları yüzündencezalandıracağıma ant içtim. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.44: 13 Kâhin olarak hizmet etmek üzere bana yaklaşmayacaklar.Kutsal eşyalarıma, en kutsal sunularıma dokunmayacaklar. İğrençuygulamalarının utancını yüklenecekler.

Hez.44: 14 Yine de tapınağın hizmeti ve orada yapılacak bütün işleriçin onları görevlendireceğim.

Hez.44: 15 "'Ancak İsrail beni bırakıp kötü yola saptığındatapınağımın hizmetini sadakatle yapan Sadok soyundan Levilikâhinler önümde hizmet etmek üzere bana yaklaşacak. Yağ ve kansunularını sunmak için önümde onlar duracak. Böyle diyor Egemen RAB.

Hez.44: 16 Yalnız onlar girecek tapınağıma; önümde hizmet etmek içinyalnız onlar soframa yaklaşacak, görev yapacaklar.

Hez.44: 17 "'Kâhinler iç avlunun kapılarından girecekleri zaman keten giysi giyecek; iç avlunun kapılarında ya da tapınakta hizmet ederken yünlü giysi giymeyecekler.

Hez.44: 18 Başlarına keten sarık saracak, keten don giyecekler.Kendilerini terletecek bir şey giymeyecekler.

Hez.44: 19 Dış avluya halkın yanına çıkmadan önce, hizmet ederkengiydikleri giysileri çıkarıp kutsal odalara koyacak, başka giysiler giyecekler. Öyle ki, o giysilerin kutsallığını halka geçirmesinler.

Hez.44: 20 "'Kâhinler başlarını tıraş etmeyecek, saçlarınıuzatmayacaklar. Ancak saçlarını kesip düzeltecekler.

Hez.44: 21 İç avluya gireceği zaman hiçbir kâhin içki içmeyecek.

Hez.44: 22 Kâhinler dul ya da boşanmış kadınla evlenmeyecek. İsrail soyundan erden bir kızla ya da başka bir kâhinden dul kalmış bir kadınla evlenebilirler.

Hez.44: 23 Kutsalla bayağı arasındaki ayrımı halkıma onlar öğretecek,kirliyle temizi ayırt etmeyi onlar gösterecekler.

Hez.44: 24 "'Davalarda yargıç olarak kâhinler görev yapacak, ilkelerimuyarınca karar verecekler. Bayramlarımla ilgili yasalarıma,kurallarıma uyacak, Şabat* günlerimi kutsal tutacaklar.

Hez.44: 25 "'Kâhin bir ölünün yanına giderek kendini kirletmeyecek;ölü annesi, babası, oğlu, kızı, kardeşi ya da evlenmemişkızkardeşiyse kendini kirletebilir.

Hez.44: 26 Arındıktan sonra yedi gün bekleyecek.

Hez.44: 27 Tapınakta hizmet etmek üzere iç avluya gireceği gün,kendisi için bir günah sunusu* sunacak. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.44: 28 "'Kâhinlerin payı vardır, onların mirası benim. İsrail'deonlara mülk vermeyeceksiniz. Onların mirası benim.

Hez.44: 29 Kâhinler tahıl, günah ve suç sunularını* yiyecekler.İsrail'de RAB'be adanan her şey onların olacak.

Hez.44: 30 İlk ürünlerin en iyileri ve bütün özel armağanlarınızkâhinlerin olacak. Evinize bereket yağsın diye tahılınızın ilkinionlara vereceksiniz.

Hez.44: 31 Kâhinler ölü bulunmuş ya da yabanıl hayvan tarafındanparçalanmış hiçbir kuş ya da hayvan yemeyecek."

Rab'bin Payı

BÖLÜM 45

Hez.45: 1 "'Ülkeyi mülk olarak paylaştırdığınız zaman, RAB'be ülkeden pay olarak 25 000 arşın*ft* uzunlukta, 20 000 arşın*fu* genişlikte kutsal bir bölge ayıracaksınız. Bütün bu bölge kutsal olacak.D Not 45:1,3,5,6 "25 000 arşın": Yaklaşık 13.3 km. 45:1 Septuaginta "20 000 arşın", yaklaşık 10.6 km. Masoretik metin "10 000 arşın", yaklaşık 5.3 km.

Hez.45: 2 Uzunluğu ve genişliği 500 arşınlık bir bölüm kutsal yeriçin, 50 arşınlık bir yer de çevresindeki alan için ayrılacak.

Hez.45: 3 Bu bölgeden uzunluğu 25 000 arşınlık*ft*, genişliği 10 000arşınlık*fü* bir bölüm ölçeceksiniz. Tapınak, En Kutsal Yer* orada olacak.D Not 45:3,5 "10 000 arşın": Yaklaşık 5.3 km.

Hez.45: 4 Burası tapınakta hizmet etmek üzere RAB'be yaklaşan kâhinlere ayrılacak ve ülkenin kutsal payı olacak. Kâhinlerin evleri de tapınak da o kutsal bölgede olacak.

Hez.45: 5 Tapınakta hizmet eden Levililer'e miras olarak 25 000 arşın*ft* uzunlukta, 10 000 arşın*fü* genişlikte bir bölge verilecek. Orada, yaşamaları için kendilerine ait kentler olacak*fv*.D Not 45:5 Septuaginta "Yaşamaları için kendilerine ait kentler olacak", Masoretik metin "Mülk olarak yirmi oda alacaklar".

Hez.45: 6 "'Kutsal bölgeye düşen payla birlikte kent için uzunluğu 25 000*ft*, genişliği 5 000 arşınlık*fy* bir pay ayıracaksınız; bu bütün İsrail halkı için olacak.D Not 45:6 "5 000 arşın": Yaklaşık 2.7 km.

Hez.45: 7 "'Kutsal bölgeye düşen pay ile kente düşen payın ikiyanındaki topraklar öndere verilecek. Batıdan batıya, doğudandoğuya doğru uzanacak. Batı sınırından doğu sınırına dek uzunluğubir İsrail oymağına düşen pay kadardır.

Hez.45: 8 Bu toprak İsrail'de önderin payı olacak. Bundan böyleönderlerim halkıma bir daha baskı yapmayacak, ama oymaklarınagöre İsrail halkına ülkeyi miras olarak verecekler.

Hez.45: 9 "'Egemen RAB şöyle diyor: Yeter artık, ey İsrail önderleri!Zorbalığı, baskıyı bırakın. Adil ve doğru olanı yapın. Halkımıkendi topraklarından kovmayın. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.45: 10 Doğru ölçüler kullanın, kullandığınız efa*fz* ve bat*fa*doğru olsun.D Not 45:10,11 "Efa": Yaklaşık 22 litrelik bir ölçek. 45:10,11 "Bat": Yaklaşık 22 lt.

Hez.45: 11 Efa*fz* ile bat*fa* aynı ölçüde olsun. Bat homerin*fb* onda birine, efa da homerin onda birine eşit olmalı. İkisinin de ölçüsü homere göre olacak.D Not 45:11 "Bir homer": Yaklaşık 220 litrelik bir ölçek.

Hez.45: 12 Bir şekel*fc* yirmi geraya eşit olmalı. Altmış şekel*fç* de bir minaya*fd* eşit olmalı."D Not 45:12 "Bir şekel": Yaklaşık 11.5 gr. 45:12 "Altmış şekel": İbranice "Yirmi şekel, yirmi beş şekel, on beş şekel". 45:12 "Altmış şekelden oluşan bir mina": Yaklaşık 690 gr.

Sunular ve Kutsal Günler

Hez.45: 13 "'Sunacağınız sunular şunlardır: Her homer buğdaydan efanın altıda biri*fe*, her homer arpadan efanın altıda biri*ff* kadarını vereceksiniz.D Not 45:13 "Buğdaydan efanın altıda biri": Yaklaşık 2.9 kg. 45:13 "Arpadan efanın altıda biri": Yaklaşık 2.4 kg.

Hez.45: 14 Bat ölçüsüne göre istenen zeytinyağı miktarı, her kordan*fg* batın onda biri*fh* kadardır. Bir kor*fg* on bat ya da bir homere eşittir.D Not 45:14 "Bir kor": Yaklaşık 220 lt. 45:14 "Batın onda biri": Yaklaşık 2.2 lt.

Hez.45: 15 İsrail'in sulak otlaklarındaki sürüden iki yüz koyundan bir koyun alınacak. Halkın günahlarını bağışlatmak için bu koyunlar yakmalık sunular*, tahıl ve esenlik sunuları* için kullanılacak. Egemen RAB böyle diyor.

Hez.45: 16 Ülke halkı bu armağanları İsrail'deki öndere verecek.

Hez.45: 17 İsrail'de kutlanan bütün bayramlarda -şenliklerde, Yeni Aytörenlerinde, Şabat* günlerinde- tahıl sunularını*, yakmalık vedökmelik sunuları önder sağlayacak. İsrail halkının günahlarınıbağışlatmak için yakmalık sunuları, günah, tahıl, esenlik sunularını sağlayacak.

Hez.45: 18 "'Egemen RAB şöyle diyor: Birinci ayın* birinci günükusursuz bir boğa alacak, tapınağı arındıracaksın.

Hez.45: 19 Kâhin günah sunusunun* kanından alıp tapınağın kapı sövelerine, sunağın üst çıkıntısının dört köşesine, iç avlunun kapı sövelerine sürecek.

Hez.45: 20 Yanlışlıkla ya da bilgisizlikten günah işleyen biri için ayın yedinci günü aynısını yapacaksın. Böylece tapınağı arındıracaksın.

Hez.45: 21 "'Birinci ayın on dördüncü günü Fısıh Bayramı'nı* yedi günkutlayacak, mayasız ekmek yiyeceksiniz.

Hez.45: 22 O gün önder kendisi ve ülke halkı için günah sunusu olarakbir boğa sağlayacak.

Hez.45: 23 Yedi gün bayram boyunca her gün RAB'be yakmalık sunu* olarak kusursuz yedi boğayla yedi koç, günah sunusu olarak da bir teke sağlayacak.

Hez.45: 24 Tahıl sunusu olarak her boğa ve koç için birer efa*fı*tahıl, her efa için bir hin*fi* zeytinyağı sağlayacak.D Not 45:24 "Bir efa": Yaklaşık 22 litrelik bir ölçek. 45:24 "Bir hin": Yaklaşık 3.6 lt.

Hez.45: 25 "'Yedinci ayın on beşinci günü başlayan ve yedi gün sürenbayramda önder yakmalık sunuları, günah ve tahıl sunularını,zeytinyağını her gün aynı miktarda sağlayacak.

BÖLÜM 46

Hez.46: 1 "'Egemen RAB şöyle diyor: İç avlunun doğuya bakan kapısı altı çalışma günü kapalı, Şabat Günü* ve Yeni Ay Günü ise açık kalacak.

Hez.46: 2 Önder dışarıdan eyvana girip kapı sövesinin yanında duracak. Kâhinler onun yakmalık ve esenlik sunularını sunacaklar. Önder kapı eşiğinde tapındıktan sonra çıkıp gidecek. Kapı akşama dek açık kalacak.

Hez.46: 3 Şabat günleri ve Yeni Ay törenlerinde ülke halkı bu kapının girişinde RAB'bin önünde tapınacak.

Hez.46: 4 Önder Şabat Günü RAB'be sunacağı yakmalık sunu olarak kusursuz altı kuzu, bir koç sunacak.

Hez.46: 5 Koç için verilecek tahıl sunusu bir efa*fj* tahıl olacak, kuzular için verebileceği kadar tahıl sunusu sunabilir. Her efa tahıl için bir hin*fk* zeytinyağı verilecek.D Not 46:5,7,11 "Bir efa": Yaklaşık 22 litrelik bir ölçek. 46:5,7,11 "Bir hin": Yaklaşık 3.6 lt.

Hez.46: 6 Yeni Ay Günü kusursuz bir boğa, altı kuzu ve bir koç sunacak.

Hez.46: 7 Boğa ve koç için tahıl sunusu olarak birer efa*fj* tahıl sağlayacak; kuzular için istediği kadar tahıl sağlayabilir. Her efa tahıl için bir hin*fk* zeytinyağı sağlayacak.

Hez.46: 8 Önder içeri gireceği zaman eyvandan girecek ve aynı yoldandışarı çıkacak.

Hez.46: 9 "'Ülke halkı bayramlarda RAB'bin önüne geldiğinde, tapınmakiçin Kuzey Kapısı'ndan giren Güney Kapısı'ndan çıkacak, GüneyKapısı'ndan giren Kuzey Kapısı'ndan çıkacak. Hiç kimse girdiğikapıdan çıkmayacak. Herkes girdiği kapının karşısındaki kapıdan çıkacak.

Hez.46: 10 Önder halkın arasında olacak. Halkla birlikte girecek,halkla birlikte çıkacak.

Hez.46: 11 "'Bayramlarda ve kutsal günlerde boğa ve koç için tahıl sunusu olarak birer efa*fj* tahıl verecek; kuzular için verebileceği kadar tahıl sağlayabilir. Her efa tahıl için bir hin*fk* zeytinyağı verecek.

Hez.46: 12 Önder RAB'be gönülden verilen yakmalık sunular ya daesenlik sunuları sunacağı zaman doğuya bakan kapı kendisineaçılacak. Yakmalık sunuları ya da esenlik sunularını Şabat Günüsunduğu gibi sunacak. Sonra dışarı çıkacak; o çıktıktan sonra kapı kapanacak.

Hez.46: 13 "'Her gün, her sabah yakmalık sunu olarak RAB'be biryaşında kusursuz bir kuzu sağlayacaksın.

Hez.46: 14 Bununla birlikte her sabah tahıl sunusu olarak efanınaltıda biri*fl* tahıl ve ince unu ıslatmak için bir hinin üçtebiri*fm* kadar zeytinyağı sağlayacaksın. Bu tahıl sunusununRAB'be sunulması sürekli bir kural olacak.D Not 46:14 "Efanın altıda biri": Yaklaşık 3.6 litrelik bir ölçek. 46:14 "Bir hinin üçte biri": Yaklaşık 1.2 lt.

Hez.46: 15 Böylece günlük yakmalık sunu olarak her sabah kuzu, tahılsunusu ve zeytinyağı sunulacak."

Öndere Düşecek Pay

Hez.46: 16 "'Egemen RAB şöyle diyor: Eğer önder oğullarından birinekendi mülkünden armağan ederse, bu mülk torunlarına da geçecek.Miras yoluyla bu onların mülkü olacak.

Hez.46: 17 Önder görevlilerinden birine kendi mülkünden armağanederse, görevli toprak parçasını özgürlük yılına dek elindetutacak. Sonra öndere geri verecek. Önderin mirası ancakoğullarına geçebilir, onların olacak.

Hez.46: 18 Önder halkı mülkünden kovarak miraslarından etmemeli.Oğullarına ancak kendi mülkünden miras verebilir. Öyle ki,halkımdan hiç kimse mülkünden ayrılıp dağılmasın."

Tapınağın Mutfakları

Hez.46: 19 Bundan sonra adam beni kapı yanındaki girişten kuzeyebakan, kâhinlere ait kutsal odalara getirdi. Bana batıda bir yer gösterdi.

Hez.46: 20 "Kâhinlerin suç sunusuyla* günah sunusunun* etinihaşlayacakları, tahıl sunusunu* pişirecekleri yer burası" dedi,"Öyle ki, bunları dış avluya çıkarıp kutsallıklarını halka geçirmesinler."

Hez.46: 21 Daha sonra adam beni dış avluya çıkarıp sırayla avlunundört köşesine götürdü. Avlunun her köşesinde küçük birer avlu olduğunu gördüm.

Hez.46: 22 Dış avlunun dört köşesinde kırk arşın uzunluğunda, otuzarşın genişliğinde birer kapalı avlu vardı. Köşelerdeki avluların ölçüsü aynıydı.

Hez.46: 23 Dört avlunun çevresinde de taş duvar vardı; duvarın dibindeyemek pişirmek için yerler yapılmıştı.

Hez.46: 24 Bana, "Bunlar tapınakta hizmet edenlerin halkın sunduğukurban etini pişirecekleri mutfaklar" dedi.

Tapınaktan Akan Irmak

BÖLÜM 47

Hez.47: 1 Adam beni tapınağın girişine geri getirdi. Doğuya doğrutapınağın kapı eşiğinin altından sular aktığını gördüm. Tapınakdoğuya bakıyordu. Sular tapınağın güney yanının altından, sunağıngüneyinden aşağıya akıyordu.

Hez.47: 2 Beni oradan, Kuzey Kapısı'ndan çıkarıp dış yoldan doğuyabakan dış kapıya götürdü. Sular güney yönünden akıyordu.

Hez.47: 3 Adam elinde bir ölçü ipiyle doğuya doğru gitti. Bin arşınölçtükten sonra beni ayak bileğine dek çıkan sulara getirdi.

Hez.47: 4 Bin arşın daha ölçtü ve beni dize kadar çıkan sularagetirdi. Bin arşın daha ölçtü, beni bele kadar çıkan sulara getirdi.

Hez.47: 5 Bin arşın daha ölçtü, içinden geçemediğim bir ırmak oluştu.Sular yükselmişti, içinden yürüyerek karşıya geçilemezdi,yüzülecek kadar derin bir ırmak oluşmuştu.

Hez.47: 6 Bana, "İnsanoğlu, bunu gördün mü?" diye sordu.Daha sonra beni ırmağın kıyısına geri getirdi.

Hez.47: 7 Oraya varınca, ırmağın her iki kıyısında birçok ağaç gördüm.

Hez.47: 8 Bana şöyle dedi: "Bu sular doğu bölgesine doğru akıyor,oradan Arava Vadisi'ne, sonra Lut Gölü'ne dökülüyor. Göledökülünce oradaki sular tatlı suya dönüşecek.

Hez.47: 9 Irmağın aktığı yerlerde her çeşit canlı yaratık kaynaşacak.Çok sayıda balık olacak. Çünkü bu sular oraya akıyor, oradakituzlu suyu tatlı suya dönüştürüyor. Irmak aktığı her yere yaşam getirecek.

Hez.47: 10 Irmak kıyısı boyunca balıkçılar duracak; Eyn-Gedi'den Eyn-Eglayim'e dek ağ gerecek yerler olacak. Akdeniz'deki gibi çoksayıda balık çeşidi olacak.

Hez.47: 11 Ama Lut Gölü'nün çamurlu, bataklık kesimi tatlı suyadönüşmeyecek, tuzla olarak kalacak.

Hez.47: 12 Irmağın her iki yanında her çeşit meyve ağacı yetişecek.Yaprakları solmayacak, meyveleri tükenmeyecek. Her ay meyveverecekler, çünkü tapınaktan çıkan sular oraya akıyor. Meyveleriyiyecek olarak, yaprakları şifa için kullanılacak."

Ülkenin Sınırları

Hez.47: 13 Egemen RAB şöyle diyor: "Ülkeyi mülk olarak İsrail'in oniki oymağına böleceğiniz sınırlar şöyle*fn* olacak: Yusuf'a iki pay düşecek.D Not 47:13 Septuaginta "Şöyle", Masoretik metin "Vadi".

Hez.47: 14 Ülkeyi on iki oymak arasında eşit olarak paylaşacaksınız.Ülkeyi atalarınıza vereceğime ant içtim. Bu ülke size mülk olarak verilecek.

Hez.47: 15 "Ülkenin sınırı şöyle olacak: Kuzeyde Akdeniz'den, Hetlonyoluyla Levo-Hamat'a, Sedat'a*fo*,D Not 47:15 Septuaginta "Levo-Hamat'a, Sedat'a", Masoretik metin "Levo-Sedat'a, Hama'ya".

Hez.47: 16 Berota'ya ve Şam'la Hama'nın toprakları arasında bulunanSivrayim'e, Havran sınırında Haser-Hattikon'a kadar uzanacak.

Hez.47: 17 Sınır denizden Hasar-Enan'a, Şam'ın kuzey sınırı boyuncauzanacak, Hama sınırı kuzeyde olacak. Kuzey sınırı bu olacak.

Hez.47: 18 "Doğuda sınır Havran'la Şam arasında Gilat'ı İsrail'den ayıran Şeria Irmağı boyunca Lut Gölü'ne ve Tamar'a dek uzanacak*fö*. Doğu sınırı bu olacak.D Not 47:18 Süryanice "Lut Gölü'ne ve Tamar'a dek uzanacak", Masoretik metin "Lut Gölü'ne dek ölçeceksiniz".

Hez.47: 19 "Güneyde sınır Tamar'dan Meriva-Kadeş sularına, MısırVadisi boyunca Akdeniz'e dek uzanacak. Güney sınırı bu olacak.

Hez.47: 20 "Batıda Levo-Hamat'ın karşısındaki noktaya dek Akdenizsınır oluşturacak. Batı sınırı bu olacak.

Hez.47: 21 "Bu ülkeyi İsrail oymaklarına göre aranızda paylaşacaksınız.

Hez.47: 22 Ülkeyi içinizde yaşayan ve içinizdeyken çocukları olanyabancılarla kendiniz arasında mülk olarak bölüşeceksiniz. Onlarıİsrail'de doğan yerliler sayacaksınız. Onların da İsrailoymakları arasında sizin gibi mülkleri olacak.

Hez.47: 23 Yabancı hangi oymağa yerleşmişse, orada ona düşen payı mülkolarak vereceksiniz." Egemen RAB böyle diyor.

Ülkenin Paylaştırılması

BÖLÜM 48

Hez.48: 1 "Oymakların adları şunlardır: Kuzey sınırında Dan'a bir pay verilecek. Dan sınırı Hetlon yolundan Levo-Hamat'a uzanacak; Hasar-Enan ve Hama'ya yakın Şam'ın kuzey sınırı doğudan batıya uzanan sınırın bir bölümünü oluşturacak.

Hez.48: 2 "Aşer'e bir pay verilecek; sınırı Dan'ın doğudan batıyauzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 3 "Naftali'ye bir pay verilecek; sınırı Aşer'in doğudan batıyauzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 4 "Manaşşe'ye bir pay verilecek; sınırı Naftali'nin doğudanbatıya uzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 5 "Efrayim'e bir pay verilecek; sınırı Manaşşe'nin doğudanbatıya uzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 6 "Ruben'e bir pay verilecek; sınırı Efrayim'in doğudan batıyauzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 7 "Yahuda'ya bir pay verilecek; sınırı Ruben'in doğudan batıyauzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 8 "Yahuda'nın doğudan batıya uzanan sınırına bitişiktopraklar, RAB'be ayıracağınız özel armağan olacak. Genişliği 25000 arşın*fp*, doğudan batıya uzunluğu bir oymağa düşen pay kadarolacak. Tapınak bunun ortasında olacak.D Not 48:8,9,10,13,15,20,21 "25 000 arşın": Yaklaşık 13.3 km.

Hez.48: 9 "RAB'be özel olarak sunacağınız payın uzunluğu 25 000arşın*fp*, genişliği 10 000 arşın*fr* olacak.D Not 48:9,10,13,18 "10 000 arşın": Yaklaşık 5.3 km.

Hez.48: 10 Bu kâhinler için kutsal pay olacak. Kuzeyde uzunluğu 25 000arşın*fp*, batıda genişliği 10 000 arşın*fr*, doğuda genişliği 10 000 arşın, güneyde uzunluğu 25 000 arşın olacak. RAB'bin Tapınağı bunun ortasında olacak.

Hez.48: 11 Bu bölge Sadok soyundan gelen kutsanmış kâhinler içinolacak. Onlar bana bağlılıkla hizmet ettiler, İsrail halkı yoldansaptığında Levililer de yoldan saptı, ama onlar sapmadı.

Hez.48: 12 Orası ülkenin kutsal payından özel bir armağan olarak onlara verilecek. Levililer'in topraklarına bitişik çok kutsal bir bölge olacak.

Hez.48: 13 "Levililer'in kâhinlerin sınırı yakınında 25 000 arşın*fp*uzunlukta, 10 000 arşın*fr* genişlikte bir payları olacak. Bubölgenin uzunluğu 25 000 arşın, genişliği 10 000 arşın olacak.

Hez.48: 14 Levililer orayı satmayacak, değiş tokuş etmeyecekler. Bu, ülkenin en iyi bölümüdür, başkasının eline geçmemeli. Çünkü orası RAB'be adanmıştır.

Hez.48: 15 "Bölgenin geri kalan 25 000 arşın*fp* uzunlukta, 5 000arşın*fs* genişlikteki bölümü halkın yerleşmesi içindir. Orasıevlere, otlaklara ayrılacak. Kent bunun ortasında kurulacak.D Not 48:15 "5 000 arşın": Yaklaşık 2.7 km.

Hez.48: 16 Ölçüleri şöyle olacak: Kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda 4500'er arşın*fş*.D Not 48:16 "4 500 arşın": Yaklaşık 2.4 km.

Hez.48: 17 Kent için ayrılan otlak da kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda250'şer arşın olacak.

Hez.48: 18 Kutsal bölgenin sınırında kalan yerin doğusu 10 000arşın*fr*, batısı 10 000 arşın olacak. Kutsal bölgeye bitişiktopraklarda yetişen ürün kentte çalışanların olacak.

Hez.48: 19 İsrail'in her oymağından kentte çalışanlar toprağı işleyecekler.

Hez.48: 20 Bu bölgenin tamamı kare şeklindedir. Her yanı 25 000 arşındır*fp*. Özel bir armağan olarak kentin mülküyle birlikte kutsal bölgeye düşen payı ayıracaksınız.

Hez.48: 21 "Kutsal bölgeye düşen pay ile kente düşen payın ikiyanındaki topraklar öndere verilecek. Bu topraklar kutsal bölgeyedüşen 25 000 arşınlık*fp* payın doğusundan ve batısından ülkenindoğu ve batı sınırlarına uzanacak. Oymaklara düşen paylar boyuncauzanan bu iki bölge önderin olacak. Kutsal bölgeye düşen pay iletapınak bunun ortasında olacak.

Hez.48: 22 Böylece Levililer'e düşen pay ile kente düşen pay öndereverilen toprakların ortasında kalacak. Öndere verilecek topraklarYahuda'yla Benyamin sınırı arasında kalacak.

Hez.48: 23 "Geri kalan oymaklara düşen pay şöyle: Benyamin'e bir payverilecek; sınırı doğudan batıya uzanacak.

Hez.48: 24 "Şimon'a bir pay verilecek; sınırı Benyamin'in doğudanbatıya uzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 25 "İssakar'a bir pay verilecek; sınırı Şimon'un doğudanbatıya uzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 26 "Zevulun'a bir pay verilecek; sınırı İssakar'ın doğudanbatıya uzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 27 "Gad'a bir pay verilecek; sınırı Zevulun'un doğudan batıyauzanan sınırına bitişik olacak.

Hez.48: 28 "Gad'ın güney sınırı Tamar'dan güneye, oradan Meriva-Kadeşsularına, oradan da Mısır Vadisi boyunca Akdeniz'e dek uzanacak.

Hez.48: 29 "Mülk olarak İsrail oymaklarına bölüştüreceğiniz ülkebudur. Onlara düşecek paylar bunlardır." Böyle diyor Egemen RAB.

Yeruşalim'in Kapıları

Hez.48: 30-31 "Kentin çıkış kapıları şunlar olacak: 4 500 arşın*fx* uzunluktaki kuzey yanında üç kapı olacak. Kentin kapılarına İsrail oymaklarının adları verilecek. Kuzeyde Ruben Kapısı, Yahuda Kapısı, Levi Kapısı olacak.D Not 48:30-34 "4 500 arşın": Yaklaşık 2.4 km.

Hez.48: 32 4 500 arşın*fx* uzunluktaki doğu yanında üç kapı olacak: Yusuf Kapısı, Benyamin Kapısı, Dan Kapısı.

Hez.48: 33 4 500 arşın*fx* uzunluktaki güney yanında üç kapı olacak: Şimon Kapısı, İssakar Kapısı, Zevulun Kapısı.

Hez.48: 34 4 500 arşın*fx* uzunluktaki batı yanında üç kapı olacak: Gad Kapısı, Aşer Kapısı, Naftali Kapısı.

Hez.48: 35 "Kentin çevresi 18 000 arşın*ft* olacak ve o günden başlayarak kentin adı 'RAB orada*fu* olacak."D Not 48:35 "18 000 arşın": Yaklaşık 9.5 km. 48:35 "RAB orada": İbranice "Yahve şamma".