|   | 
    
     
    MEZMURLAR (ZEBUR) DEVAMI  
     
    75. MezmurMüzik şefi için - "Yok Etme" makamında -Asaf'ın mezmuru - İlahi 
     
    BÖLÜM 75 
     
    Mez.75: 1 Sana şükrederiz, ey Tanrı, Şükrederiz, çünkü sen yakınsın*fe*, 
    Harikaların bunu gösterir.D Not 75:1 "Sen yakınsın": İbranice "Adın 
    yakındır". 
     
    Mez.75: 2 "Belirlediğim zaman gelince, Doğrulukla yargılayacağım" diyor 
    Tanrı, 
     
    Mez.75: 3 "Yeryüzü altüst olunca üzerindekilerle, Ben pekiştireceğim onun 
    direklerini. * 
     
    Mez.75: 4 Övünenlere, 'Övünmeyin artık! dedim; Kötülere, 'Kaldırmayın 
    başınızı*ff*! 
     
    Mez.75: 5 Kaldırmayın başınızı*ff*! Tepeden konuşmayın!"D Not 75:4,5 
    "Başınızı": İbranice "Boynuzunuzu" (Boynuz güç simgesidir). 
     
    Mez.75: 6 Çünkü ne doğudan, ne batıdan, Ne de çöldeki dağlardan doğar yargı. 
     
    Mez.75: 7 Yargıç ancak Tanrı'dır, Birini alçaltır, birini yükseltir. 
     
    Mez.75: 8 RAB elinde dolu bir kâse* tutuyor, Köpüklü, baharat karıştırılmış 
    şarap döküyor; Yeryüzünün bütün kötüleri Tortusuna dek yalayıp onu içiyor. 
     
    Mez.75: 9 Bense sürekli duyuracağım bunu, Yakup'un Tanrısı'nı ilahilerle 
    öveceğim: 
     
    Mez.75: 10 "Kıracağım kötülerin bütün gücünü, Doğruların gücüyse 
    yükseltilecek." 
     
    76. MezmurMüzik şefi için - Telli sazlarla - Asaf'ın mezmuru - İlahi 
     
    BÖLÜM 76 
     
    Mez.76: 1 Yahuda'da Tanrı bilinir, İsrail'de adı uludur; 
     
    Mez.76: 2 Konutu Şalem'dedir*fg*, Yaşadığı yer Siyon'da.D Not 76:2 "Şalem", 
    yani "Yeruşalim". 
     
    Mez.76: 3 Orada kırdı alevli okları, Kalkanı, kılıcı, savaş silahlarını. * 
     
    Mez.76: 4 Işıl ışıl parıldıyorsun, Avı bol dağlardan daha görkemli. 
     
    Mez.76: 5 Yağmaya uğradı yiğitler, Uykularına daldılar, En güçlüleri bile 
    elini kıpırdatamaz oldu. 
     
    Mez.76: 6 Ey Yakup'un Tanrısı, sen kükreyince, Atlarla atlılar son 
    uykularına daldılar. 
     
    Mez.76: 7 Yalnız sensin korkulması gereken, Öfkelenince kim durabilir 
    karşında? 
     
    Mez.76: 8 Yargını göklerden açıkladın, Yeryüzü korkup sessizliğe büründü, 
     
    Mez.76: 9 Ey Tanrı, sen yargılamaya, Ülkedeki mazlumları kurtarmaya 
    kalkınca.  
     
    Mez.76: 10 İnsanların gazabı bile sana övgüler doğuruyor, Gazabından 
    kurtulanları çevrene topluyorsun. 
     
    Mez.76: 11 Adaklar adayın Tanrı'nız RAB'be, Yerine getirin adaklarınızı, 
    Armağanlar sunun korkulması gereken Tanrı'ya, Bütün çevresindekiler. 
     
    Mez.76: 12 RAB önderlerin soluğunu keser, Korku salar yeryüzü krallarına. 
     
    77. MezmurMüzik Şefi Yedutun için - Asaf'ın mezmuru 
     
    BÖLÜM 77 
     
    Mez.77: 1 Yüksek sesle Tanrı'ya yakarıyorum, Haykırıyorum beni duysun diye. 
     
    Mez.77: 2 Sıkıntılı günümde Rab'be yönelir, Gece hiç durmadan ellerimi 
    açarım, Gönlüm avunmaz bir türlü. 
     
    Mez.77: 3 Tanrı'yı anımsayınca inlerim, Düşündükçe içim daralır. * 
     
    Mez.77: 4 Açık tutuyorsun göz kapaklarımı, Sıkıntıdan konuşamıyorum. 
     
    Mez.77: 5 Geçmiş günleri, Yıllar öncesini düşünüyorum. 
     
    Mez.77: 6 Gece ilahilerimi anacağım, Kendi kendimle konuşacağım, İnceden 
    inceye soracağım: 
     
    Mez.77: 7 "Rab sonsuza dek mi bizi reddedecek? Lütfunu bir daha 
    göstermeyecek mi? 
     
    Mez.77: 8 Sevgisi sonsuza dek mi yok oldu? Sözü geçerli değil mi artık? 
     
    Mez.77: 9 Tanrı unuttu mu acımayı? Sevecenliğinin yerini öfke mi aldı?"  
     
    Mez.77: 10 Sonra kendi kendime, "İşte benim derdim bu!" dedim, "Yüceler 
    Yücesi gücünü göstermiyor artık." 
     
    Mez.77: 11 RAB'bin işlerini anacağım, Evet, geçmişteki harikalarını 
    anacağım. 
     
    Mez.77: 12 Yaptıkları üzerinde derin derin düşüneceğim, Bütün işlerinin 
    üzerinde dikkatle duracağım. 
     
    Mez.77: 13 Ey Tanrı, yolun kutsaldır! Hangi ilah Tanrı kadar uludur? 
     
    Mez.77: 14 Harikalar yaratan Tanrı sensin, Halklar arasında gücünü 
    gösterdin. 
     
    Mez.77: 15 Güçlü bileğinle kendi halkını, Yakup ve Yusuf oğullarını 
    kurtardın.  
     
    Mez.77: 16 Sular seni görünce, ey Tanrı, Sular seni görünce çalkalandı, 
    Enginler titredi. 
     
    Mez.77: 17 Bulutlar suyunu boşalttı, Gökler gürledi, Her yanda okların 
    uçuştu. 
     
    Mez.77: 18 Kasırgada gürleyişin duyuldu, Şimşekler dünyayı aydınlattı, Yer 
    titreyip sarsıldı. 
     
    Mez.77: 19 Kendine denizde, Derin sularda yollar açtın, Ama ayak izlerin 
    belli değildi. 
     
    Mez.77: 20 Musa ve Harun'un eliyle Halkını bir sürü gibi güttün. 
     
    78. MezmurAsaf'ın Maskili 
     
    BÖLÜM 78 
     
    Mez.78: 1 Dinle, ey halkım, öğrettiklerimi, Kulak ver ağzımdan çıkan 
    sözlere. 
     
    Mez.78: 2 Özdeyişlerle söze başlayacağım, Eski sırları anlatacağım, 
     
    Mez.78: 3 Duyduğumuzu, bildiğimizi, Atalarımızın bize anlattığını. 
     
    Mez.78: 4 Torunlarından bunları gizlemeyeceğiz; RAB'bin övgüye değer 
    işlerini, Gücünü, yaptığı harikaları Gelecek kuşağa duyuracağız. 
     
    Mez.78: 5 RAB Yakup soyuna koşullar bildirdi, İsrail'e yasa koydu. Bunları 
    çocuklarına öğretsinler diye Atalarımıza buyruk verdi. 
     
    Mez.78: 6 Öyle ki, gelecek kuşak, yeni doğacak çocuklar bilsinler, Onlar da 
    kendi çocuklarına anlatsınlar, 
     
    Mez.78: 7 Tanrı'ya güven duysunlar, Tanrı'nın yaptıklarını unutmasınlar, 
    O'nun buyruklarını yerine getirsinler; 
     
    Mez.78: 8 Ataları gibi inatçı, başkaldırıcı, Yüreği kararsız, Tanrı'ya 
    sadakatsiz bir kuşak olmasınlar. 
     
    Mez.78: 9 Oklarla, yaylarla kuşanmış Efrayimoğulları Savaş günü sırtlarını 
    döndüler. 
     
    Mez.78: 10 Tanrı'nın antlaşmasına uymadılar, O'nun yasasına göre yaşamayı 
    reddettiler. 
     
    Mez.78: 11 Unuttular O'nun işlerini, Kendilerine gösterdiği harikaları. 
     
    Mez.78: 12 Mısır'da, Soan*fh* bölgesinde Tanrı harikalar yapmıştı atalarının 
    önünde.D Not 78:12 "Soan": Tanis olduğu sanılıyor. 
     
    Mez.78: 13 Denizi yarıp geçirmişti onları, Bir duvar gibi ayakta tutmuştu 
    suları. 
     
    Mez.78: 14 Gündüz bulutla, Gece ateş ışığıyla onlara yol göstermişti. 
     
    Mez.78: 15 Çölde kayaları yarmış, Sanki dipsiz kaynaklardan Onlara kana kana 
    su içirmişti. 
     
    Mez.78: 16 Kayadan akarsular fışkırtmış, Suları ırmak gibi akıtmıştı. 
     
    Mez.78: 17 Ama onlar çölde Yüceler Yücesi'ne başkaldırarak Günah işlemeye 
    devam ettiler. 
     
    Mez.78: 18 Canlarının çektiği yiyeceği isteyerek İçlerinde Tanrı'yı 
    denediler. 
     
    Mez.78: 19 "Tanrı çölde sofra kurabilir mi?" diyerek, Tanrı'ya karşı 
    konuştular. 
     
    Mez.78: 20 "Bak, kayaya vurunca sular fışkırdı, Dereler taştı. Peki, ekmek 
    de verebilir mi, Et sağlayabilir mi halkına?" 
     
    Mez.78: 21 RAB bunu duyunca çok öfkelendi, Yakup'a ateş püskürdü, Öfkesi 
    tırmandı İsrail'e karşı; 
     
    Mez.78: 22 Çünkü Tanrı'ya inanmıyorlardı, O'nun kurtarıcılığına 
    güvenmiyorlardı. 
     
    Mez.78: 23 Yine de RAB buyruk verdi bulutlara, Kapaklarını açtı göklerin; 
     
    Mez.78: 24 Man* yağdırdı onları beslemek için, Göksel tahıl verdi onlara. 
     
    Mez.78: 25 Meleklerin*fı* ekmeğini yedi her biri, Doyasıya yiyecek gönderdi 
    onlara.D Not 78:25 "Meleklerin" ya da "Güçlülerin". 
     
    Mez.78: 26 Doğu rüzgarını estirdi göklerde, Gücüyle güney rüzgarına yol 
    gösterdi. 
     
    Mez.78: 27 Toz gibi et yağdırdı başlarına, Deniz kumu kadar kuş; 
     
    Mez.78: 28 Ordugahlarının ortasına, Konakladıkları yerin çevresine düşürdü. 
     
    Mez.78: 29 Yediler, tıka basa doydular, İsteklerini yerine getirdi Tanrı. 
     
    Mez.78: 30 Ancak onlar isteklerine doymadan, Daha ağızları doluyken, 
     
    Mez.78: 31 Tanrı'nın öfkesi parladı üzerlerine. En güçlülerini öldürdü, Yere 
    serdi İsrail yiğitlerini. 
     
    Mez.78: 32 Yine de günah işlemeye devam ettiler, O'nun harikalarına 
    inanmadılar. 
     
    Mez.78: 33 Bu yüzden Tanrı onların günlerini boşluk, Yıllarını dehşet içinde 
    bitirdi. 
     
    Mez.78: 34 Tanrı onları öldürdükçe O'na yönelmeye, İstekle O'nu yeniden 
    aramaya başlıyorlardı. 
     
    Mez.78: 35 Tanrı'nın kayaları olduğunu, Yüce Tanrı'nın kurtarıcıları 
    olduğunu anımsıyorlardı. 
     
    Mez.78: 36 Oysa ağızlarıyla O'na yaltaklanıyor, Dilleriyle yalan 
    söylüyorlardı. 
     
    Mez.78: 37 O'na yürekten bağlı değillerdi, Antlaşmasına sadık kalmadılar. 
     
    Mez.78: 38 Yine de Tanrı sevecendi, Suçlarını bağışlıyor, onları yok 
    etmiyordu; Çok kez öfkesini tuttu, Bütün gazabını göstermedi. 
     
    Mez.78: 39 Onların yalnızca insan olduğunu anımsadı, Geçip giden, dönmeyen 
    bir rüzgar gibi. 
     
    Mez.78: 40 Çölde kaç kez O'na başkaldırdılar, Issız yerlerde O'nu 
    gücendirdiler! 
     
    Mez.78: 41 Defalarca denediler Tanrı'yı, İncittiler İsrail'in Kutsalı'nı. 
     
    Mez.78: 42 Anımsamadılar O'nun güçlü elini, Kendilerini düşmandan kurtardığı 
    günü, 
     
    Mez.78: 43 Mısır'da gösterdiği belirtileri, Soan bölgesinde yaptığı şaşılası 
    işleri. 
     
    Mez.78: 44 Mısır'ın kanallarını kana çevirdi, Sularını içemediler. 
     
    Mez.78: 45 Gönderdiği at sinekleri yedi halkı, Gönderdiği kurbağalar yok 
    etti ülkeyi. 
     
    Mez.78: 46 Ekinlerini tırtıllara, Emeklerinin ürününü çekirgelere verdi. 
     
    Mez.78: 47 Asmalarını doluyla, Yabanıl incir ağaçlarını iri dolu taneleriyle 
    yok etti. 
     
    Mez.78: 48 Büyükbaş hayvanlarını kırgına, Küçükbaş hayvanlarını yıldırıma 
    teslim etti. 
     
    Mez.78: 49 Üzerlerine kızgın öfkesini, Gazap, hışım, bela Ve bir alay 
    kötülük meleği gönderdi. 
     
    Mez.78: 50 Yol verdi öfkesine, Canlarını ölümden esirgemedi, Onları salgın 
    hastalığın pençesine düşürdü. 
     
    Mez.78: 51 Mısır'da bütün ilk doğanları, Ham'ın çadırlarında bütün ilk 
    çocukları vurdu. 
     
    Mez.78: 52 Kendi halkını davar gibi götürdü, Çölde onları bir sürü gibi 
    güttü. 
     
    Mez.78: 53 Onlara güvenlik içinde yol gösterdi, korkmadılar; Düşmanlarınıysa 
    deniz yuttu. 
     
    Mez.78: 54 Böylece onları kendi kutsal topraklarının sınırına, Sağ elinin 
    kazandığı dağlık bölgeye getirdi. 
     
    Mez.78: 55 Önlerinden ulusları kovdu, Mülk olarak topraklarını İsrail 
    oymakları arasında bölüştürdü. Halkını konutlarına yerleştirdi. 
     
    Mez.78: 56 Ama onlar yüce Tanrı'yı denediler, O'na başkaldırdılar, 
    Koşullarına uymadılar. 
     
    Mez.78: 57 Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler, Güvenilmez bir yay 
    gibi bozuk çıktılar. 
     
    Mez.78: 58 Puta taptıkları yerlerle O'nu kızdırdılar, Putlarıyla O'nu 
    kıskandırdılar. 
     
    Mez.78: 59 Tanrı bunları duyunca çok öfkelendi, İsrail'i büsbütün reddetti. 
     
    Mez.78: 60 İnsanlar arasında kurduğu çadırı, Şilo'daki konutunu terk etti. 
     
    Mez.78: 61 Kudretini*fi* tutsaklığa, Görkemini*fi* düşman eline teslim 
    etti.D Not 78:61 Bu ayette geçen "Kudret" ve "Görkem" sözcükleriAntlaşma 
    Sandığı'nı kastetmektedir. 
     
    Mez.78: 62 Halkını kılıç önüne sürdü, Öfkesini kendi halkından çıkardı. 
     
    Mez.78: 63 Gençlerini ateş yuttu, Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu. 
     
    Mez.78: 64 Kâhinleri* kılıç altında öldü, Dul kadınları ağlayamadı. 
     
    Mez.78: 65 O zaman Rab uykudan uyanır gibi, Şarabın rehavetinden ayılan bir 
    yiğit gibi oldu. 
     
    Mez.78: 66 Düşmanlarını püskürttü, Onları sonsuz utanca boğdu. 
     
    Mez.78: 67 Tanrı Yusuf soyunu reddetti, Efrayim oymağını seçmedi; 
     
    Mez.78: 68 Ancak Yahuda oymağını, Sevdiği Siyon Dağı'nı seçti. 
     
    Mez.78: 69 Tapınağını doruklar gibi, Sonsuzluk için kurduğu yeryüzü gibi 
    yaptı. 
     
    Mez.78: 70 Kulu Davut'u seçti, Onu koyun ağılından aldı. 
     
    Mez.78: 71 Halkı Yakup'u, kendi halkı İsrail'i gütmek için, Onu yavru 
    kuzuların ardından getirdi. 
     
    Mez.78: 72 Böylece Davut onlara dürüstçe çobanlık etti, Becerikli elleriyle 
    onlara yol gösterdi. 
     
    79. MezmurAsaf'ın mezmuru 
     
    BÖLÜM 79 
     
    Mez.79: 1 Ey Tanrı, uluslar senin yurduna saldırdı, Kutsal tapınağını 
    kirletti, Yeruşalim'i taş yığınına çevirdi. 
     
    Mez.79: 2 Kullarının ölülerini yem olarak yırtıcı kuşlara, Sadık kullarının 
    etini yabanıl hayvanlara verdiler. 
     
    Mez.79: 3 Kanlarını su gibi akıttılar Yeruşalim'in çevresine, Onları gömecek 
    kimse yok. 
     
    Mez.79: 4 Komşularımıza yüzkarası, Çevremizdekilere eğlence ve oyuncak 
    olduk. 
     
    Mez.79: 5 Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi sürecek öfken, Alev gibi 
    yanan kıskançlığın? 
     
    Mez.79: 6 Öfkeni seni tanımayan ulusların, Adını anmayan ülkelerin üzerine 
    dök. 
     
    Mez.79: 7 Çünkü onlar Yakup soyunu yiyip bitirdiler, Yurdunu viraneye 
    çevirdiler. 
     
    Mez.79: 8 Atalarımızın suçlarını artık önümüze sürme, Sevecenliğini hemen 
    göster bize, Çünkü tükendikçe tükendik. 
     
    Mez.79: 9 Yardım et bize yüce adın uğruna, ey bizi kurtaran Tanrı, Kurtar 
    bizi adın uğruna, bağışla günahlarımızı! 
     
    Mez.79: 10 Niçin uluslar, "Nerede onların Tanrısı?" diye konuşsun, 
    Kullarının dökülen kanının öcünü alacağını bilsinler, Gözlerimizle bunu 
    görelim! 
     
    Mez.79: 11 Tutsakların iniltisi senin katına erişsin, Koru büyük gücünle 
    ölüme mahkûm olanları. 
     
    Mez.79: 12 Komşularımızın sana ettikleri hakareti Yedi kat iade et 
    bağırlarına, ya Rab! 
     
    Mez.79: 13 Bizler, kendi halkın, otlağının koyunları Sonsuza dek 
    şükredeceğiz sana, Kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden düşürmeyeceğiz. 
     
    80. MezmurMüzik şefi için - "Zambaklar Antlaşması" makamında - Asaf'ın 
    mezmuru 
     
    BÖLÜM 80 
     
    Mez.80: 1 Kulak ver, ey İsrail'in çobanı, Ey Yusuf'u bir sürü gibi güden, 
    Keruvlar* arasında taht kuran, Saç ışığını, 
     
    Mez.80: 2 Efrayim, Benyamin, Manaşşe önünde Uyandır gücünü, Gel, kurtar 
    bizi! 
     
    Mez.80: 3 Bizi eski halimize kavuştur, ey Tanrı, Yüzünün ışığıyla aydınlat, 
    kurtulalım! 
     
    Mez.80: 4 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, Ne zamana dek halkının dualarına 
    ateş püsküreceksin? 
     
    Mez.80: 5 Onlara ekmek yerine gözyaşı verdin, Ölçekler dolusu gözyaşı 
    içirdin. 
     
    Mez.80: 6 Kavga nedeni ettin bizi komşularımıza, Düşmanlarımız alay ediyor 
    bizimle. 
     
    Mez.80: 7 Bizi eski halimize kavuştur, Ey Her Şeye Egemen Tanrı, Yüzünün 
    ışığıyla aydınlat, kurtulalım! 
     
    Mez.80: 8 Mısır'dan bir asma çubuğu getirdin, Ulusları kovup onu diktin. 
     
    Mez.80: 9 Onun için toprağı hazırladın, Kök saldı, bütün ülkeye yayıldı. 
     
    Mez.80: 10 Gölgesi dağları, Dalları koca sedir ağaçlarını kapladı. 
     
    Mez.80: 11 Sürgünleri Akdeniz'e, Filizleri Fırat'a dek uzandı. 
     
    Mez.80: 12 Niçin yıktın bağın duvarlarını? Yoldan geçen herkes üzümünü 
    koparıyor, 
     
    Mez.80: 13 Orman domuzları onu yoluyor, Yabanıl hayvanlar onunla besleniyor. 
     
    Mez.80: 14 Ey Her Şeye Egemen Tanrı, ne olur, dön bize! Göklerden bak ve 
    gör, İlgilen bu asmayla. 
     
    Mez.80: 15 İlgilen sağ elinin diktiği filizle, Kendine seçtiğin oğulla! 
     
    Mez.80: 16 Asman kesilmiş, yakılmış, Öfkeli bakışların yok etsin 
    düşmanlarını! 
     
    Mez.80: 17 Elin, sağ kolun olan adamın üzerinde, Kendine seçtiğin insanın 
    üzerinde olsun! 
     
    Mez.80: 18 O zaman senden asla ayrılmayacağız; Yaşam ver bize, adını analım! 
     
    Mez.80: 19 Ya RAB, ey Her Şeye Egemen Tanrı, Bizi eski halimize kavuştur, 
    Yüzünün ışığıyla aydınlat, kurtulalım! 
     
    81. MezmurMüzik şefi için - Gittit üzerine - Asaf'ın mezmuru 
     
    BÖLÜM 81 
     
    Mez.81: 1 Sevincinizi dile getirin gücümüz olan Tanrı'ya, Sevinç çığlıkları 
    atın Yakup'un Tanrısı'na! 
     
    Mez.81: 2 Çalgıya başlayın, tef çalın, Tatlı sesli lir ve çenk çınlatın. 
     
    Mez.81: 3 Yeni Ay'da, dolunayda, Boru çalın bayram günümüzde. 
     
    Mez.81: 4 Çünkü bu İsrail için bir kuraldır, Yakup'un Tanrısı'nın ilkesidir. 
     
    Mez.81: 5 Tanrı Mısır'a karşı yürüdüğünde, Yusuf soyuna koydu bu koşulu. 
    Orada tanımadığım bir ses işittim: 
     
    Mez.81: 6 "Sırtındaki yükü kaldırdım, Ellerin küfeden kurtuldu" diyordu, 
     
    Mez.81: 7 "Sıkıntıya düşünce seslendin, seni kurtardım, Gök gürlemesinin 
    ardından sana yanıt verdim, Meriva*fj* sularında seni sınadım. *D Not 81:7 "Meriva": 
    "Çıkışma" anlamına gelir (bkz. Çık.17:7). 
     
    Mez.81: 8 "Dinle, ey halkım, seni uyarıyorum; Ey İsrail, keşke beni 
    dinlesen! 
     
    Mez.81: 9 Aranızda yabancı ilah olmasın, Başka bir ilaha tapmayın! 
     
    Mez.81: 10 Seni Mısır'dan çıkaran Tanrın RAB benim. Ağzını iyice aç, 
    doldurayım! 
     
    Mez.81: 11 "Ama halkım sesimi dinlemedi, İsrail bana boyun eğmek istemedi. 
     
    Mez.81: 12 Ben de onları inatçı yürekleriyle baş başa bıraktım, Bildikleri 
    gibi yaşasınlar diye. 
     
    Mez.81: 13 Keşke halkım beni dinleseydi, İsrail yollarımda yürüseydi! 
     
    Mez.81: 14 Düşmanlarını hemen yere serer, Hasımlarına el kaldırırdım! 
     
    Mez.81: 15 Benden nefret edenler bana boyun eğerdi, Bu böyle sonsuza dek 
    sürerdi. 
     
    Mez.81: 16 Oysa sizleri en iyi buğdayla besler, Kayadan akan balla 
    doyururdum." 
     
    82. MezmurAsaf'ın mezmuru 
     
    BÖLÜM 82 
     
    Mez.82: 1 Tanrı yerini aldı tanrısal kurulda*fk*, Yargısını açıklıyor 
    ilahların ortasında:D Not 82:1 "Tanrısal kurulda" ya da "Yargıçlar 
    topluluğunda". 
     
    Mez.82: 2 "Ne zamana dek haksız karar verecek, Kötüleri kayıracaksınız? * 
     
    Mez.82: 3 Zayıfın, öksüzün davasını savunun, Mazlumun, yoksulun hakkını 
    arayın. 
     
    Mez.82: 4 Zayıfı, düşkünü kurtarın, Onları kötülerin elinden özgür kılın." 
     
    Mez.82: 5 Bilmiyor, anlamıyorlar, Karanlıkta dolaşıyorlar. Yeryüzünün 
    temelleri sarsılıyor. 
     
    Mez.82: 6 "'Siz ilahlarsınız diyorum, 'Yüceler Yücesi'nin oğullarısınız 
    hepiniz! 
     
    Mez.82: 7 Yine de insanlar gibi öleceksiniz, Sıradan bir önder gibi 
    düşeceksiniz!" 
     
    Mez.82: 8 Kalk, ey Tanrı, yargıla yeryüzünü! Çünkü bütün uluslar senindir. 
     
    83. Mezmurİlahi - Asaf'ın mezmuru 
     
    BÖLÜM 83 
     
    Mez.83: 1 Ey Tanrı, susma, Sessiz, hareketsiz kalma! 
     
    Mez.83: 2 Bak, düşmanların kargaşa çıkarıyor, Senden nefret edenler boy 
    gösteriyor. 
     
    Mez.83: 3 Halkına karşı kurnazlık peşindeler, Koruduğun insanlara dolap 
    çeviriyorlar. 
     
    Mez.83: 4 "Gelin, bu ulusun kökünü kazıyalım" diyorlar, "İsrail'in adı bir 
    daha anılmasın!" 
     
    Mez.83: 5 Hepsi sözbirliği etmiş, düzen kuruyor, Sana karşı anlaşmaya vardı: 
     
    Mez.83: 6 Edomlular, İsmaililer, Moavlılar, Hacerliler, 
     
    Mez.83: 7 Geval, Ammon, Amalek, Filist ve Sur halkı. 
     
    Mez.83: 8 Asur da onlara katıldı, Lutoğulları'na güç verdiler. * 
     
    Mez.83: 9 Onlara Midyan'a, Kişon Vadisi'nde Sisera'ya ve Yavin'e yaptığını 
    yap: 
     
    Mez.83: 10 Onlar Eyn-Dor'da yok oldular, Toprak için gübreye döndüler. 
     
    Mez.83: 11 Onların soylularına Orev ve Zeev'e yaptığını, Beylerine Zevah ve 
    Salmunna'ya yaptığını yap. 
     
    Mez.83: 12 Onlar: "Gelin, sahiplenelim Tanrı'nın otlaklarını" demişlerdi. 
     
    Mez.83: 13 Ey Tanrım, savrulan toza, Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne çevir 
    onları! 
     
    Mez.83: 14 Orman yangını gibi, Dağları tutuşturan alev gibi, 
     
    Mez.83: 15 Fırtınanla kovala, Kasırganla dehşete düşür onları! 
     
    Mez.83: 16 Utançla kapla yüzlerini, Sana yönelsinler, ya RAB. 
     
    Mez.83: 17 Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar, Rezil olup yok 
    olsunlar. 
     
    Mez.83: 18 Senin adın RAB'dir, Anlasınlar yalnız senin yeryüzüne egemen en 
    yüce Tanrıolduğunu. 
     
    84. MezmurMüzik şefi için - Gittit üzerine - Korahoğulları'nın mezmuru 
     
    BÖLÜM 84 
     
    Mez.84: 1 Ey Her Şeye Egemen RAB, Ne kadar severim konutunu! 
     
    Mez.84: 2 Canım senin avlularını özlüyor, İçim çekiyor, Yüreğim, bütün 
    varlığım Sana, yaşayan Tanrı'ya sevinçle haykırıyor. 
     
    Mez.84: 3 Kuşlar bile bir yuva, Kırlangıç, yavrularını koyacak bir yer buldu 
    Senin sunaklarının yanında, Ey Her Şeye Egemen RAB, Kralım ve Tanrım! 
     
    Mez.84: 4 Ne mutlu senin evinde oturanlara, Seni sürekli överler! * 
     
    Mez.84: 5 Ne mutlu gücünü senden alan insana! Aklı hep Siyon'u ziyaret 
    etmekte. 
     
    Mez.84: 6 Baka Vadisi'nden geçerken, Pınar başına çevirirler orayı, İlk 
    yağmurlar orayı berekete boğar. 
     
    Mez.84: 7 Gittikçe güçlenir, Siyon'da Tanrı'nın huzuruna çıkarlar. 
     
    Mez.84: 8 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, duamı dinle, Kulak ver, ey Yakup'un 
    Tanrısı!  
     
    Mez.84: 9 Ey Tanrı, kalkanımıza bak, Meshettiğin* krala lütfet! 
     
    Mez.84: 10 Senin avlularında bir gün, Başka yerdeki bin günden iyidir; 
    Kötülerin çadırında yaşamaktansa, Tanrım'ın evinin eşiğinde durmayı 
    yeğlerim. 
     
    Mez.84: 11 Çünkü RAB Tanrı bir güneş, bir kalkandır. Lütuf ve yücelik 
    sağlar; Dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez. 
     
    Mez.84: 12 Ey Her Şeye Egemen RAB, Ne mutlu sana güvenen insana! 
     
    85. MezmurMüzik şefi için - Korahoğulları'nın mezmuru 
     
    BÖLÜM 85 
     
    Mez.85: 1 Ya RAB, ülkenden hoşnut kaldın, Yakup soyunu eski gönencine 
    kavuşturdun. 
     
    Mez.85: 2 Halkının suçlarını bağışladın, Bütün günahlarını yok saydın. * 
     
    Mez.85: 3 Bütün gazabını bir yana koydun, Kızgın öfkenden vazgeçtin. 
     
    Mez.85: 4 Ey bizi kurtaran Tanrı, bizi eski halimize getir, Bize karşı 
    öfkeni dindir! 
     
    Mez.85: 5 Sonsuza dek mi öfkeleneceksin bize? Kuşaktan kuşağa mı 
    sürdüreceksin öfkeni? 
     
    Mez.85: 6 Halkın sende sevinç bulsun diye Bize yeniden yaşam vermeyecek 
    misin? 
     
    Mez.85: 7 Ya RAB, sevgini göster bize, Kurtarışını bağışla! 
     
    Mez.85: 8 Kulak vereceğim RAB Tanrı'nın ne diyeceğine; Halkına, sadık 
    kullarına esenlik sözü verecek, Yeter ki, bir daha akılsızlık etmesinler. 
     
    Mez.85: 9 Evet, O kendisinden korkanları kurtarmak üzeredir, Görkemi 
    ülkemizde yaşasın diye. 
     
    Mez.85: 10 Sevgiyle sadakat buluşacak, Doğrulukla esenlik öpüşecek. 
     
    Mez.85: 11 Sadakat yerden bitecek, Doğruluk gökten bakacak. 
     
    Mez.85: 12 Ve RAB iyi olan neyse, onu verecek, Toprağımızdan ürün 
    fışkıracak. 
     
    Mez.85: 13 Doğruluk önüsıra yürüyecek, Adımları için yol yapacak. 
     
    86. MezmurDavut'un duası 
     
    BÖLÜM 86 
     
    Mez.86: 1 Kulak ver, ya RAB, yanıtla beni, Çünkü mazlum ve yoksulum. 
     
    Mez.86: 2 Koru canımı, çünkü senin sadık kulunum. Ey Tanrım, kurtar sana 
    güvenen kulunu! 
     
    Mez.86: 3 Acı bana, ya Rab, Çünkü gün boyu sana yakarıyorum. 
     
    Mez.86: 4 Sevindir kulunu, ya Rab, Çünkü dualarımı sana yükseltiyorum. 
     
    Mez.86: 5 Sen iyi ve bağışlayıcısın, ya Rab, Sana yakaran herkese bol sevgi 
    gösterirsin. 
     
    Mez.86: 6 Kulak ver duama, ya RAB, Yalvarışlarımı dikkate al! 
     
    Mez.86: 7 Sıkıntılı günümde sana yakarırım, Çünkü yanıtlarsın beni. 
     
    Mez.86: 8 İlahlar arasında senin gibisi yok, ya Rab, Eşsizdir işlerin. 
     
    Mez.86: 9 Yarattığın bütün uluslar gelip Sana tapınacaklar, ya Rab, Adını 
    yüceltecekler. 
     
    Mez.86: 10 Çünkü sen ulusun, harikalar yaratırsın, Tek Tanrı sensin. 
     
    Mez.86: 11 Ya RAB, yolunu bana öğret, Senin gerçeğine göre yürüyeyim, 
    Kararlı kıl beni, yalnız senin adından korkayım. 
     
    Mez.86: 12 Ya Rab Tanrım, bütün yüreğimle sana şükredeceğim, Adını sonsuza 
    dek yücelteceğim. 
     
    Mez.86: 13 Çünkü bana sevgin büyüktür, Canımı ölüler diyarının 
    derinliklerinden sen kurtardın. 
     
    Mez.86: 14 Ey Tanrı, küstahlar bana saldırıyor, Zorbalar sürüsü, sana 
    aldırmayanlar Canımı almak istiyor, 
     
    Mez.86: 15 Oysa sen, ya Rab, Sevecen, lütfeden, tez öfkelenmeyen, Sevgisi ve 
    sadakati bol bir Tanrı'sın. 
     
    Mez.86: 16 Yönel bana, acı halime, Kuluna kendi gücünü ver, Kurtar 
    hizmetçinin oğlunu. 
     
    Mez.86: 17 İyiliğinin bir belirtisini göster bana; Benden nefret edenler 
    görüp utansın; Çünkü sen, ya RAB, bana yardım ettin, Beni avuttun. 
     
    87. MezmurKorahoğulları'nın mezmuru - İlahi 
     
    BÖLÜM 87 
     
    Mez.87: 1 RAB Siyon'u kutsal dağlar üzerine kurdu. 
     
    Mez.87: 2 Siyon'un kapılarını Yakup soyunun bütün konutlarından daha çok 
    sever. 
     
    Mez.87: 3 Ey Tanrı kenti, senin için ne yüce sözler söylenir: * 
     
    Mez.87: 4 "Beni tanıyanlar arasında Rahav*fl* ve Babil'i anacağım, Filist'i, 
    Sur'u, Kûş'u* da; 'Bu da Siyon'da doğdu diyeceğim." 87:4 "Rahav": Mısır'ı 
    simgeliyor. 
     
    Mez.87: 5 Evet, Siyon için şöyle denecek: "Şu da orada doğmuş, bu da, 
    Yüceler Yücesi onu sarsılmaz kılacak." 
     
    Mez.87: 6 RAB halkları kaydederken, "Bu da Siyon'da doğmuş" diye yazacak.
     
     
    Mez.87: 7 Okuyucular, kavalcılar, "Bütün kaynaklarım sendedir!" diyecek. 
     
    88. MezmurKorahoğulları'nın mezmuru - İlahi - Müzik şefi için - "Mahalat 
    Leannot" makamında Ezrahlı Heman'ın Maskili 
     
    BÖLÜM 88 
     
    Mez.88: 1 Ya RAB, beni kurtaran Tanrı, Gece gündüz sana yakarıyorum. 
     
    Mez.88: 2 Duam sana erişsin, Kulak ver yakarışıma. 
     
    Mez.88: 3 Çünkü sıkıntıya doydum, Canım ölüler diyarına yaklaştı. 
     
    Mez.88: 4 Ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum, Tükenmiş gibiyim; 
     
    Mez.88: 5 Ölüler arasına atılmış, Artık anımsamadığın, İlginden yoksun, 
    Mezarda yatan cesetler gibiyim. 
     
    Mez.88: 6 Beni çukurun dibine, Karanlıklara, derinliklere attın. 
     
    Mez.88: 7 Öfken üzerime çöktü, Dalga dalga kızgınlığınla beni ezdin. * 
     
    Mez.88: 8 Yakınlarımı benden uzaklaştırdın, İğrenç kıldın beni gözlerinde. 
    Kapalı kaldım, çıkamıyorum. 
     
    Mez.88: 9 Üzüntüden gözlerimin feri sönüyor, Her gün sana yakarıyorum, ya 
    RAB, Ellerimi sana açıyorum. 
     
    Mez.88: 10 Harikalarını ölülere mi göstereceksin? Ölüler mi kalkıp seni 
    övecek?  
     
    Mez.88: 11 Sevgin mezarda, Sadakatin yıkım diyarında duyurulur mu? 
     
    Mez.88: 12 Karanlıklarda harikaların, Unutulmuşluk diyarında doğruluğun 
    bilinir mi? 
     
    Mez.88: 13 Ama ben, ya RAB, yardıma çağırıyorum seni, Sabah duam sana 
    varıyor. 
     
    Mez.88: 14 Niçin beni reddediyorsun, ya RAB, Neden yüzünü benden 
    gizliyorsun? 
     
    Mez.88: 15 Düşkünüm, gençliğimden beri ölümle burun burunayım, Dehşetlerinin 
    altında tükendim. 
     
    Mez.88: 16 Şiddetli gazabın üzerimden geçti, Saçtığın dehşet beni yedi 
    bitirdi. 
     
    Mez.88: 17 Bütün gün su gibi kuşattılar beni, Çevremi tümüyle sardılar. 
     
    Mez.88: 18 Eşi dostu benden uzaklaştırdın, Tek dostum karanlık kaldı. 
     
    89. MezmurEzrahlı Eytan'ın Maskili 
     
    BÖLÜM 89 
     
    Mez.89: 1 RAB'bin sevgisini sonsuza dek ezgilerle öveceğim, Sadakatini bütün 
    kuşaklara bildireceğim. 
     
    Mez.89: 2 Sevgin sonsuza dek ayakta kalır diyeceğim, Sadakatini gökler kadar 
    kalıcı kıldın. 
     
    Mez.89: 3 Dedin ki, "Seçtiğim adamla antlaşma yaptım, Kulum Davut'a şöyle 
    ant içtim: 
     
    Mez.89: 4 'Soyunu sonsuza dek sürdüreceğim, Tahtını kuşaklar boyunca sürekli 
    kılacağım." * 
     
    Mez.89: 5 Ya RAB, gökler över harikalarını, Kutsallar topluluğunda övülür 
    sadakatin. 
     
    Mez.89: 6 Çünkü göklerde RAB'be kim eş koşulur? Kim benzer RAB'be ilahi 
    varlıklar arasında? 
     
    Mez.89: 7 Kutsallar topluluğunda Tanrı korku uyandırır, Çevresindekilerin 
    hepsinden ulu ve müthiştir. 
     
    Mez.89: 8 Ya RAB, Her Şeye Egemen Tanrı, Senin gibi güçlü RAB var mı? 
    Sadakatin çevreni sarar. 
     
    Mez.89: 9 Sen kudurmuş denizler üzerinde egemenlik sürer, Dalgalar 
    kabardıkça onları dindirirsin. 
     
    Mez.89: 10 Sen Rahav'ı*fm* leş ezer gibi ezdin, Güçlü kolunla düşmanlarını 
    dağıttın.D Not 89:10 "Rahav": Deniz, deniz canavarı ya da Mısır gibi 
    güçlüdüşmanları kastediyor. 
     
    Mez.89: 11 Gökler senindir, yeryüzü de senin; Dünyanın ve içindeki her şeyin 
    temelini sen attın. 
     
    Mez.89: 12 Kuzeyi, güneyi sen yarattın, Tavor ve Hermon dağları Sana 
    sevincini dile getiriyor. 
     
    Mez.89: 13 Kolun güçlüdür, Elin kudretli, sağ elin yüce. 
     
    Mez.89: 14 Tahtın adalet ve doğruluk üzerine kurulu, Sevgi ve sadakat 
    önünsıra gider. 
     
    Mez.89: 15 Ne mutlu sevinç çığlıkları atmasını bilen halka, ya RAB! Yüzünün 
    ışığında yürürler. 
     
    Mez.89: 16 Gün boyu senin adınla sevinir, Doğruluğunla yücelirler. 
     
    Mez.89: 17 Çünkü sen onların gücü ve yüceliğisin, Lütfun sayesinde gücümüz 
    artar. 
     
    Mez.89: 18 Kalkanımız RAB'be, Kralımız İsrail'in Kutsalı'na aittir. 
     
    Mez.89: 19 Geçmişte bir görüm aracılığıyla, Sadık kullarına şöyle dedin: 
    "Bir yiğide yardım ettim, Halkın içinden bir genci yükselttim. 
     
    Mez.89: 20 Kulum Davut'u buldum, Kutsal yağımla onu meshettim*. 
     
    Mez.89: 21 Elim ona destek olacak, Kolum güç verecek. 
     
    Mez.89: 22 Düşman onu haraca bağlayamayacak*fn*, Kötüler onu ezmeyecek.D Not 
    89:22 "Haraca bağlayamayacak" ya da "Aldatamayacak". 
     
    Mez.89: 23 Düşmanlarını onun önünde kıracağım, Ondan nefret edenleri 
    vuracağım. 
     
    Mez.89: 24 Sadakatim, sevgim ona destek olacak, Benim adımla gücü 
    yükselecek. 
     
    Mez.89: 25 Sağ elini denizin, Irmakların üzerine egemen kılacağım. 
     
    Mez.89: 26 'Babam sensin diye seslenecek bana, 'Tanrım, kurtuluşumun kayası. 
     
    Mez.89: 27 Ben de onu ilk oğlum, Dünyadaki kralların en yücesi kılacağım. 
     
    Mez.89: 28 Sonsuza dek ona sevgi göstereceğim, Onunla yaptığım antlaşma hiç 
    bozulmayacak. 
     
    Mez.89: 29 Soyunu sonsuza dek, Tahtını gökler durduğu sürece sürdüreceğim. 
     
    Mez.89: 30 "Çocukları yasamdan ayrılır, İlkelerime göre yaşamazsa; 
     
    Mez.89: 31 Kurallarımı bozar, Buyruklarıma uymazsa, 
     
    Mez.89: 32 İsyanlarını sopayla, Suçlarını dayakla cezalandıracağım. 
     
    Mez.89: 33 Ama onu sevmekten vazgeçmeyecek, Sadakatime sırt çevirmeyeceğim. 
     
    Mez.89: 34 Antlaşmamı bozmayacak, Ağzımdan çıkan sözü değiştirmeyeceğim. 
     
    Mez.89: 35 Bir kez kutsallığım üstüne ant içtim, Davut'a yalan 
    söylemeyeceğim. 
     
    Mez.89: 36 Onun soyu sonsuza dek sürecek, Tahtı karşımda güneş gibi duracak, 
     
    Mez.89: 37 Göklerde güvenilir bir tanık olan ay gibi Sonsuza dek kalacak."
     
     
    Mez.89: 38 Ama sen reddettin, sırt çevirdin, Çok öfkelendin meshettiğin* 
    krala. 
     
    Mez.89: 39 Kulunla yaptığın antlaşmadan vazgeçtin, Onun tacını yere atıp 
    kirlettin. 
     
    Mez.89: 40 Yıktın bütün surlarını, Viran ettin kalelerini. 
     
    Mez.89: 41 Yoldan geçen herkes onu yağmaladı, Yüzkarası oldu komşularına. 
     
    Mez.89: 42 Hasımlarının sağ elini onun üstüne kaldırdın, Bütün düşmanlarını 
    sevindirdin. 
     
    Mez.89: 43 Kılıcının ağzını başka yöne çevirdin, Savaşta ona yan çıkmadın. 
     
    Mez.89: 44 Görkemine son verdin, Tahtını yere çaldın. 
     
    Mez.89: 45 Gençlik günlerini kısalttın, Onu utanca boğdun.  
     
    Mez.89: 46 Ne zamana dek, ya RAB? Sonsuza dek mi gizleneceksin? Ne zamana 
    dek öfken alev alev yanacak? 
     
    Mez.89: 47 Anımsa ömrümün ne çabuk geçtiğini, Ne boş yaratmışsın 
    insanoğlunu! 
     
    Mez.89: 48 Var mı yaşayıp da ölümü görmeyen, Ölüler diyarının pençesinden 
    canını kurtaran?  
     
    Mez.89: 49 Ya Rab, nerede o eski sevgin? Davut'a göstereceğine ant içtiğin o 
    sadık sevgin! 
     
    Mez.89: 50-51 Anımsa, ya Rab, kullarının nasıl rezil olduğunu, Bütün 
    halkların hakaretini bağrımda nasıl taşıdığımı, Düşmanlarının hakaretini, ya 
    RAB, Meshettiğin kralın attığı adıma edilen hakaretleri. 
     
    Mez.89: 52 Sonsuza dek övgüler olsun RAB'be! Amin! Amin! 
     
    4.KİTAP 
     
    90. MezmurTanrı adamı Musa'nın duası 
     
    BÖLÜM 90 
     
    Mez.90: 1 Ya Rab, barınak oldun bize Kuşaklar boyunca. 
     
    Mez.90: 2 Dağlar var olmadan, Daha evreni ve dünyayı yaratmadan, 
    Öncesizlikten sonsuzluğa dek Tanrı sensin. 
     
    Mez.90: 3 İnsanı toprağa döndürürsün, "Ey insanoğulları, toprağa dönün!" 
    diyerek. 
     
    Mez.90: 4 Çünkü senin gözünde bin yıl Geçmiş bir gün, dün gibi, Bir gece 
    nöbeti gibidir. 
     
    Mez.90: 5 İnsanları bir düş gibi siler, süpürürsün, Sabah biten ot misali: 
     
    Mez.90: 6 Sabah filizlenir, büyür, Akşam solar, kurur. 
     
    Mez.90: 7 Eriyip bitiyoruz senin öfkenden, Kızgınlığından dehşete düşüyoruz. 
     
    Mez.90: 8 Suçlarımızı önüne, Gizli günahlarımızı yüzünün ışığına çıkardın. 
     
    Mez.90: 9 Gazabından kısalıyor günlerimiz, Bir soluk gibi tükeniyor 
    yıllarımız. 
     
    Mez.90: 10 Ömrümüz yetmiş yıl sürüyor, Bilemedin seksen, o da sağlıklıysak; 
    En güzel yıllar da zahmetle, kederle geçiyor, Çabucak bitiyor, uçup 
    gidiyoruz. 
     
    Mez.90: 11 Kim bilir gazabının gücünü? Çünkü öfken sana duyulan korku kadar 
    güçlüdür. 
     
    Mez.90: 12 Bu yüzden günlerimizi saymayı bize öğret ki, Bilgelik kazanalım. 
     
    Mez.90: 13 Vazgeç, ya RAB! Öfken ne zamana dek sürecek? Acı kullarına! 
     
    Mez.90: 14 Sabah bizi sevginle doyur, Ömrümüz boyunca sevinçle haykıralım. 
     
    Mez.90: 15 Kaç gün bizi sıkıntıya soktunsa, Kaç yıl çile çektirdinse, O 
    kadar sevindir bizi. 
     
    Mez.90: 16 Yaptıkların kullarına, Görkemin onların çocuklarına görünsün. 
     
    Mez.90: 17 Tanrımız Rab bizden hoşnut kalsın. Ellerimizin emeğini boşa 
    çıkarma. Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma. 
     
    91. Mezmur 
     
    BÖLÜM 91 
     
    Mez.91: 1 Yüceler Yücesi'nin barınağında oturan, Her Şeye Gücü Yeten'in 
    gölgesinde barınır. 
     
    Mez.91: 2 "O benim sığınağım, kalemdir" derim RAB için, "Tanrım'dır, O'na 
    güvenirim." 
     
    Mez.91: 3 Çünkü O seni avcı tuzağından, Ölümcül hastalıktan kurtarır. 
     
    Mez.91: 4 Seni kanatlarının altına alır, Onların altına sığınırsın. O'nun 
    sadakati senin kalkanın, siperin olur. 
     
    Mez.91: 5-6 Ne gecenin dehşetinden korkarsın, Ne gündüz uçan oktan, Ne 
    karanlıkta dolaşan hastalıktan, Ne de öğleyin yok eden kırgından. 
     
    Mez.91: 7 Yanında bin kişi, Sağında on bin kişi kırılsa bile, Sana dokunmaz. 
     
    Mez.91: 8 Sen yalnız kendi gözlerinle seyredecek, Kötülerin cezasını 
    göreceksin. 
     
    Mez.91: 9 Sen RAB'bi kendine sığınak, Yüceler Yücesi'ni konut edindiğin 
    için, 
     
    Mez.91: 10 Başına kötülük gelmeyecek, Çadırına felaket yaklaşmayacak. 
     
    Mez.91: 11 Çünkü Tanrı meleklerine buyruk verecek, Gideceğin her yerde seni 
    korusunlar diye. 
     
    Mez.91: 12 Elleri üzerinde taşıyacaklar seni, Ayağın bir taşa çarpmasın 
    diye. 
     
    Mez.91: 13 Aslanın, kobranın üzerine basıp geçeceksin, Genç aslanı, yılanı 
    çiğneyeceksin. 
     
    Mez.91: 14 "Beni sevdiği için Onu kurtaracağım" diyor RAB, "Beni iyi 
    tanıdığı için Ona kale olacağım. 
     
    Mez.91: 15 Bana seslenince onu yanıtlayacağım, Sıkıntıda onun yanında 
    olacağım, Kurtarıp yücelteceğim onu. 
     
    Mez.91: 16 Onu uzun ömürle doyuracak, Ona kurtarışımı göstereceğim." 
     
    92. MezmurMezmur - Şabat Günü* için ilahi 
     
    BÖLÜM 92 
     
    Mez.92: 1-3 Ya RAB, sana şükretmek, Ey Yüceler Yücesi, adını ilahilerle 
    övmek, Sabah sevgini, Gece sadakatini, On telli sazla, çenk ve lirle 
    duyurmak ne güzel! 
     
    Mez.92: 4 Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin, ya RAB, Ellerinin işi 
    karşısında sevinç ilahileri okuyorum. 
     
    Mez.92: 5 Yaptıkların ne büyüktür, ya RAB, Düşüncelerin ne derin! 
     
    Mez.92: 6 Aptal insan bilemez, Budala akıl erdiremez: 
     
    Mez.92: 7 Kötüler mantar gibi bitse, Suçlular pıtrak gibi açsa bile, Bu 
    onların sonsuza dek yok oluşu demektir. 
     
    Mez.92: 8 Ama sen sonsuza dek yücesin, ya RAB. 
     
    Mez.92: 9 Ya RAB, düşmanların kesinlikle, Evet, kesinlikle yok olacak, Suç 
    işleyen herkes dağılacak. 
     
    Mez.92: 10 Beni yaban öküzü kadar güçlü kıldın, Taze zeytinyağını başıma 
    döktün. 
     
    Mez.92: 11 Gözlerim düşmanlarımın bozgununu gördü, Kulaklarım bana saldıran 
    kötülerin sonunu duydu. 
     
    Mez.92: 12 Doğru insan hurma ağacı gibi serpilecek, Lübnan sediri gibi 
    yükselecek. 
     
    Mez.92: 13 RAB'bin evinde dikilmiş, Tanrımız'ın avlularında serpilecek. 
     
    Mez.92: 14 Böyleleri yaşlanınca da meyve verecek, Taptaze ve yeşil 
    kalacaklar. 
     
    Mez.92: 15 "RAB doğrudur! Kayamdır benim! O'nda haksızlık bulunmaz!" diye 
    duyuracaklar. 
     
    93. Mezmur 
     
    BÖLÜM 93 
     
    Mez.93: 1 RAB egemenlik sürüyor, görkeme bürünmüş, Kudret giyinip kuşanmış. 
    Dünya sağlam kurulmuş, sarsılmaz. 
     
    Mez.93: 2 Ya RAB, tahtın öteden beri kurulmuş, Varlığın öncesizliğe uzanır. 
     
    Mez.93: 3 Denizler gürlüyor, ya RAB, Denizler gümbür gümbür gürlüyor, 
    Denizler dalgalarını çınlatıyor. 
     
    Mez.93: 4 Yücelerdeki RAB engin suların gürleyişinden, Denizlerin azgın 
    dalgalarından Daha güçlüdür. 
     
    Mez.93: 5 Koşulların hep geçerlidir; Tapınağına kutsallık yaraşır Sonsuza 
    dek, ya RAB. 
     
    94. Mezmur 
     
    BÖLÜM 94 
     
    Mez.94: 1 Ya RAB, öç alıcı Tanrı, Saç ışığını, ey öç alıcı Tanrı! 
     
    Mez.94: 2 Kalk, ey yeryüzünün yargıcı, Küstahlara hak ettikleri cezayı ver! 
     
    Mez.94: 3 Kötüler ne zamana dek, ya RAB, Ne zamana dek sevinip coşacak? 
     
    Mez.94: 4 Ağızlarından küstahlık dökülüyor, Suç işleyen herkes övünüyor. 
     
    Mez.94: 5 Halkını eziyorlar, ya RAB, Kendi halkına eziyet ediyorlar. 
     
    Mez.94: 6 Dulu, garibi boğazlıyor, Öksüzleri öldürüyorlar. 
     
    Mez.94: 7 "RAB görmez" diyorlar, "Yakup'un Tanrısı dikkat etmez." 
     
    Mez.94: 8 Ey halkın içindeki budalalar, dikkat edin; Ey aptallar, ne zaman 
    akıllanacaksınız? 
     
    Mez.94: 9 Kulağı yaratan işitmez mi? Göze biçim veren görmez mi? 
     
    Mez.94: 10 Ulusları yola getiren yargılamaz mı? İnsanı eğiten bilmez mi? 
     
    Mez.94: 11 RAB insanın düşüncelerinin Boş olduğunu bilir. 
     
    Mez.94: 12 Ne mutlu, ya RAB, yola getirdiğin, Yasanı öğrettiğin insana! 
     
    Mez.94: 13 Kötüler için çukur kazılıncaya dek, Onu sıkıntılı günlerden 
    kurtarıp rahatlatırsın. 
     
    Mez.94: 14 Çünkü RAB halkını reddetmez, Kendi halkını terk etmez. 
     
    Mez.94: 15 Adalet yine doğruluk üzerine kurulacak, Yüreği temiz olan herkes 
    ona uyacak. 
     
    Mez.94: 16 Kötülere karşı beni kim savunacak? Kim benim için suçlulara karşı 
    duracak? 
     
    Mez.94: 17 RAB yardımcım olmasaydı, Şimdiye dek sessizlik diyarına göçmüştüm 
    bile. 
     
    Mez.94: 18 "Ayağım kayıyor" dediğimde, Sevgin ayakta tutar beni, ya RAB. 
     
    Mez.94: 19 Kaygılar içimi sarınca, Senin avutmaların gönlümü sevindirir. 
     
    Mez.94: 20 Yasaya dayanarak haksızlık yapan koltuk sahibi Seninle bağdaşır 
    mı? 
     
    Mez.94: 21 Onlar doğruya karşı birleşiyor, Suçsuzu ölüme mahkûm ediyorlar. 
     
    Mez.94: 22 Ama RAB bana kale oldu, Tanrım sığındığım kaya oldu. 
     
    Mez.94: 23 Tanrımız RAB yaptıkları kötülüğü Kendi başlarına getirecek, 
    Kötülükleri yüzünden köklerini kurutacak, Evet, köklerini kurutacak. 
     
    95. Mezmur 
     
    BÖLÜM 95 
     
    Mez.95: 1 Gelin, RAB'be sevinçle haykıralım, Bizi kurtaran kayaya sevinç 
    çığlıkları atalım, 
     
    Mez.95: 2 Şükranla huzuruna çıkalım, O'na sevinç ilahileri yükseltelim! 
     
    Mez.95: 3 Çünkü RAB ulu Tanrı'dır, Bütün ilahların üstünde ulu kraldır. 
     
    Mez.95: 4 Yerin derinlikleri O'nun elindedir, Dağların dorukları da O'nun. 
     
    Mez.95: 5 Deniz O'nundur, çünkü O yarattı, Karaya da O'nun elleri biçim 
    verdi. 
     
    Mez.95: 6 Gelin, tapınalım, eğilelim, Bizi yaratan RAB'bin önünde diz 
    çökelim. 
     
    Mez.95: 7 Çünkü O Tanrımız'dır, Bizse O'nun otlağının halkı, Elinin 
    altındaki koyunlarız. Bugün sesini duyarsanız, 
     
    Mez.95: 8 Meriva'da*fo*, o gün çölde, Massa'da*fö* olduğu gibi, 
    Yüreklerinizi nasırlaştırmayın.D Not 95:8 "Meriva": "Çıkışma" anlamına gelir 
    (bkz. Çık.17:7). 95:8 "Massa": "Deneme" anlamına gelir (bkz. Çık.17:7). 
     
    Mez.95: 9 Yaptıklarımı görmelerine karşın, Atalarınız orada beni sınayıp 
    denediler. 
     
    Mez.95: 10 Kırk yıl o kuşaktan hep iğrendim, "Yüreği kötü yola sapan bir 
    halktır" dedim, "Yollarımı bilmiyorlar." 
     
    Mez.95: 11 Bu yüzden öfkeyle ant içtim: "Huzur diyarıma*fp* asla 
    girmeyecekler!"D Not 95:11 "Huzur diyarıma", yani "Vaat edilen toprağa" 
    (bkz. Say.14:26-35; İbr.4:1-7). 
     
    96. Mezmur(1Ta.16:23-33) 
     
    BÖLÜM 96 
     
    Mez.96: 1 Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be! Ey bütün dünya, RAB'be ezgiler 
    söyleyin! 
     
    Mez.96: 2 Ezgi söyleyin, RAB'bin adını övün, Her gün duyurun kurtarışını! 
     
    Mez.96: 3 Görkemini uluslara, Harikalarını bütün halklara anlatın! 
     
    Mez.96: 4 Çünkü RAB uludur, yalnız O övgüye değer, İlahlardan çok O'ndan 
    korkulur. 
     
    Mez.96: 5 Halkların bütün ilahları bir hiçtir, Oysa gökleri yaratan RAB'dir. 
     
    Mez.96: 6 Yücelik, ululuk O'nun huzurundadır, Güç ve güzellik O'nun 
    tapınağındadır. 
     
    Mez.96: 7 Ey bütün halklar, RAB'bi övün, RAB'bin gücünü, yüceliğini övün, 
     
    Mez.96: 8 RAB'bin görkemini adına yaraşır biçimde övün, Sunular getirip 
    avlularına girin! 
     
    Mez.96: 9 Kutsal giysiler içinde RAB'be tapının! Titreyin O'nun önünde, ey 
    bütün yeryüzündekiler! 
     
    Mez.96: 10 Uluslara, "RAB egemenlik sürüyor" deyin. Dünya sağlam kurulmuş, 
    sarsılmaz. O halkları adaletle yargılar. 
     
    Mez.96: 11 Sevinsin gökler, coşsun yeryüzü! Gürlesin deniz içindekilerle 
    birlikte! 
     
    Mez.96: 12-13 Bayram etsin kırlar ve üzerindekiler! O zaman RAB'bin önünde 
    bütün orman ağaçları Sevinçle haykıracak. Çünkü O geliyor! Yeryüzünü 
    yargılamaya geliyor. Dünyayı adaletle, Halkları kendi gerçeğiyle yönetecek. 
     
    97. Mezmur 
     
    BÖLÜM 97 
     
    Mez.97: 1 RAB egemenlik sürüyor, coşsun yeryüzü, Bütün kıyı halkları 
    sevinsin! 
     
    Mez.97: 2 Bulut ve zifiri karanlık sarmış çevresini, Doğruluk ve adalettir 
    tahtının temeli. 
     
    Mez.97: 3 Ateş yürüyor O'nun önünde, Düşmanlarını yakıyor çevrede. 
     
    Mez.97: 4 Şimşekleri dünyayı aydınlatır, Yeryüzü görüp titrer. 
     
    Mez.97: 5 Dağlar balmumu gibi erir, RAB'bin, bütün yeryüzünün Rab'bi önünde. 
     
    Mez.97: 6 Gökler O'nun doğruluğunu duyurur, Bütün halklar görkemini görür. 
     
    Mez.97: 7 Utansın puta tapanlar, Değersiz putlarla övünenler! RAB'be tapın, 
    ey bütün ilahlar! 
     
    Mez.97: 8 Siyon seviniyor yargılarını duyunca, ya RAB, Yahuda kentleri 
    coşuyor. 
     
    Mez.97: 9 Çünkü sensin, ya RAB, bütün yeryüzünün en yücesi, Bütün ilahların 
    üstündesin, çok ulusun. 
     
    Mez.97: 10 Ey sizler, RAB'bi sevenler, kötülükten tiksinin. O sadık 
    kullarının canını korur, Onları kötülerin elinden kurtarır. 
     
    Mez.97: 11 Doğrulara ışık, Temiz yüreklilere sevinç saçar. 
     
    Mez.97: 12 Ey doğrular, RAB'de sevinç bulun, Kutsallığını anarak O'na 
    şükredin! 
     
    98. MezmurMezmur 
     
    BÖLÜM 98 
     
    Mez.98: 1 Yeni bir ezgi söyleyin RAB'be. Çünkü harikalar yaptı, Zaferler 
    kazandı sağ eli ve kutsal koluyla. 
     
    Mez.98: 2 RAB ulusların gözü önüne serdi kurtarışını, Zaferini bildirdi. 
     
    Mez.98: 3 İsrail halkına sevgisini, Sadakatini anımsadı; Tanrımız'ın 
    zaferini gördü dünyanın dört bucağı. 
     
    Mez.98: 4 Sevinç çığlıkları yükseltin RAB'be, ey yeryüzündekiler! Sevinç 
    ilahileriyle yeri göğü çınlatın! 
     
    Mez.98: 5 Lirle ezgiler sunun RAB'be, Lir ve müzik eşliğinde! 
     
    Mez.98: 6 Boru ve borazan eşliğinde Sevinç çığlıkları atın Kral olan RAB'bin 
    önünde. 
     
    Mez.98: 7 Gürlesin deniz ve içindekiler, Gürlesin yeryüzü ve üzerindekiler. 
     
    Mez.98: 8-9 El çırpsın ırmaklar, Sevinçle haykırsın dağlar RAB'bin önünde! 
    Çünkü O geliyor Yeryüzünü yönetmeye. Dünyayı adaletle, Halkları doğrulukla 
    yönetecek. 
     
    99. Mezmur 
     
    BÖLÜM 99 
     
    Mez.99: 1 RAB egemenlik sürüyor, titresin halklar! Keruvlar* arasında 
    tahtına oturmuş, Sarsılsın yeryüzü! 
     
    Mez.99: 2 RAB Siyon'da uludur, Yücedir O, bütün halklara egemendir. 
     
    Mez.99: 3 Övsünler büyük, müthiş adını! O kutsaldır. 
     
    Mez.99: 4 Ey adaleti seven güçlü kral, Eşitliği sen sağladın, Yakup soyunda 
    doğru ve adil olanı sen yaptın. 
     
    Mez.99: 5 Yüceltin Tanrımız RAB'bi, Ayaklarının taburesi önünde tapının! O 
    kutsaldır. 
     
    Mez.99: 6 Musa'yla Harun O'nun kâhinlerindendi, Samuel de O'na yakaranlar 
    arasında. RAB'be seslenirlerdi, O da yanıtlardı. 
     
    Mez.99: 7 Bulut sütunu içinden onlarla konuştu, Uydular O'nun buyruklarına, 
    Kendilerine verdiği kurallara. 
     
    Mez.99: 8 Ya RAB Tanrımız, yanıt verdin onlara; Bağışlayıcı bir Tanrı oldun, 
    Ama yaptıkları kötülüğü cezasız bırakmadın. 
     
    Mez.99: 9 Tanrımız RAB'bi yüceltin, Tapının O'na kutsal dağında! Çünkü 
    Tanrımız RAB kutsaldır. 
     
    100. MezmurMezmur - Şükretmek için 
     
    BÖLÜM 100 
     
    Mez.100: 1 Ey bütün dünya, RAB'be sevinç çığlıkları yükseltin! 
     
    Mez.100: 2 O'na neşeyle kulluk edin, Sevinç ezgileriyle çıkın huzuruna! 
     
    Mez.100: 3 Bilin ki RAB Tanrı'dır. Bizi yaratan O'dur, biz de O'nunuz*fr*, 
    O'nun halkı, otlağının koyunlarıyız.D Not 100:3 "Biz de O'nunuz" ya da 
    "Kendimiz değil". 
     
    Mez.100: 4 Kapılarına şükranla, Avlularına övgüyle girin! Şükredin O'na, 
    adına övgüler sunun! 
     
    Mez.100: 5 Çünkü RAB iyidir, Sevgisi sonsuzdur. Sadakati kuşaklar boyunca 
    sürer. 
     
    101. MezmurDavut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 101 
     
    Mez.101: 1 Sevgini ve adaletini ezgilerle anacağım, Seni ilahilerle 
    öveceğim, ya RAB. 
     
    Mez.101: 2 Dürüst davranmaya özen göstereceğim, Ne zaman geleceksin bana? 
    Temiz bir yaşam süreceğim evimde, 
     
    Mez.101: 3 Önümde alçaklığa izin vermeyeceğim. Tiksinirim döneklerin 
    işinden, Etkilemez beni. 
     
    Mez.101: 4 Uzak olsun benden sapıklık, Tanımak istemem kötülüğü. 
     
    Mez.101: 5 Yok ederim dostunu gizlice çekiştireni, Katlanamam tepeden bakan, 
    gururlu insana. 
     
    Mez.101: 6 Gözüm ülkenin sadık insanları üzerinde olacak, Yanımda 
    oturmalarını isterim; Bana dürüst yaşayan kişi hizmet edecek. 
     
    Mez.101: 7 Dolap çeviren evimde oturmayacak, Yalan söyleyen gözümün önünde 
    durmayacak. 
     
    Mez.101: 8 Her sabah ülkedeki kötüleri yok ederek Bütün haksızları RAB'bin 
    kentinden söküp atacağım. 
     
    102. MezmurZayıf düşünce derdini RAB'be döken mazlumun duası 
     
    BÖLÜM 102 
     
    Mez.102: 1 Ya RAB, duamı işit, Yakarışım sana erişsin. 
     
    Mez.102: 2 Sıkıntılı günümde yüzünü benden gizleme, Kulak ver sesime, 
    Seslenince yanıt ver bana hemen. 
     
    Mez.102: 3 Çünkü günlerim duman gibi yok oluyor, Kemiklerim ateş gibi 
    yanıyor. 
     
    Mez.102: 4 Yüreğim kırgın yemiş ot gibi kurudu, Ekmek yemeyi bile unuttum. 
     
    Mez.102: 5 Bir deri bir kemiğe döndüm Acı acı inlemekten. 
     
    Mez.102: 6 Issız yerlerdeki ishakkuşunu andırıyorum, Viranelerdeki kukumav 
    gibiyim. 
     
    Mez.102: 7 Gözüme uyku girmiyor, Damda yalnız kalmış bir kuş gibiyim. 
     
    Mez.102: 8 Düşmanlarım bütün gün bana hakaret ediyor, Bana dil uzatanlar 
    adımı lanet için kullanıyor. 
     
    Mez.102: 9-10 Kızıp öfkelendiğin için Külü ekmek gibi yiyor, İçeceğime 
    gözyaşı katıyorum. Beni kaldırıp bir yana attın. 
     
    Mez.102: 11 Günlerim akşam uzayan gölge gibi yitmekte, Ot gibi 
    sararmaktayım. 
     
    Mez.102: 12 Ama sen, sonsuza dek tahtında oturursun, ya RAB, Ünün kuşaklar 
    boyu sürer. 
     
    Mez.102: 13 Kalkıp Siyon'a sevecenlik göstereceksin, Çünkü onu kayırmanın 
    zamanıdır, beklenen zaman geldi. 
     
    Mez.102: 14 Kulların onun taşlarından hoşlanır, Tozunu bile severler. 
     
    Mez.102: 15 Uluslar RAB'bin adından, Yeryüzü kralları görkeminden korkacak. 
     
    Mez.102: 16 Çünkü RAB Siyon'u yeniden kuracak, Görkem içinde görünecek. 
     
    Mez.102: 17 Yoksulların duasına kulak verecek, Yalvarışlarını asla hor 
    görmeyecek. 
     
    Mez.102: 18 Bunlar gelecek kuşak için yazılsın, Öyle ki, henüz doğmamış 
    insanlar RAB'be övgüler sunsun. 
     
    Mez.102: 19 RAB yücelerdeki kutsal katından aşağı baktı, Göklerden yeryüzünü 
    gözetledi, 
     
    Mez.102: 20 Tutsakların iniltisini duymak, Ölüm mahkûmlarını kurtarmak için. 
     
    Mez.102: 21-22 Böylece halklar ve krallıklar RAB'be tapınmak için 
    toplanınca, O'nun adı Siyon'da, Övgüsü Yeruşalim'de duyurulacak. 
     
    Mez.102: 23 RAB gücümü kırdı yaşam yolunda, Ömrümü kısalttı. 
     
    Mez.102: 24 "Ey Tanrım, ömrümün ortasında canımı alma!" dedim. "Senin 
    yılların kuşaklar boyu sürer! 
     
    Mez.102: 25 "Çok önceden attın dünyanın temellerini, Gökler de senin 
    ellerinin yapıtıdır. 
     
    Mez.102: 26 Onlar yok olacak, ama sen kalıcısın. Hepsi bir giysi gibi 
    eskiyecek. Onları bir kaftan gibi değiştireceksin, Geçip gidecekler. 
     
    Mez.102: 27 Ama sen hep aynısın, Yılların tükenmeyecek. 
     
    Mez.102: 28 Gözetiminde yaşayacak kullarının çocukları, Senin önünde duracak 
    soyları." 
     
    103. MezmurDavut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 103 
     
    Mez.103: 1 RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! O'nun kutsal adına övgüler sun, ey 
    bütün varlığım! 
     
    Mez.103: 2 RAB'be övgüler sun, ey canım! İyiliklerinin hiçbirini unutma! 
     
    Mez.103: 3 Bütün suçlarını bağışlayan, Bütün hastalıklarını iyileştiren, 
     
    Mez.103: 4 Canını ölüm çukurundan kurtaran, Sana sevgi ve sevecenlik tacı 
    giydiren, 
     
    Mez.103: 5 Yaşam boyu seni iyiliklerle doyuran O'dur, Bu nedenle gençliğin 
    kartalınki gibi tazelenir. 
     
    Mez.103: 6 RAB bütün düşkünlere Hak ve adalet sağlar. 
     
    Mez.103: 7 Kendi yöntemlerini Musa'ya, İşlerini İsrailliler'e açıkladı. 
     
    Mez.103: 8 RAB sevecen ve lütfedendir, Tez öfkelenmez, sevgisi engindir. 
     
    Mez.103: 9 Sürekli suçlamaz, Öfkesini sonsuza dek sürdürmez. 
     
    Mez.103: 10 Bize günahlarımıza göre davranmaz, Suçlarımızın karşılığını 
    vermez. 
     
    Mez.103: 11 Çünkü gökler yeryüzünden ne kadar yüksekse, Kendisinden 
    korkanlara karşı sevgisi de o kadar büyüktür. 
     
    Mez.103: 12 Doğu batıdan ne kadar uzaksa, O kadar uzaklaştırdı bizden 
    isyanlarımızı. 
     
    Mez.103: 13 Bir baba çocuklarına nasıl sevecen davranırsa, RAB de 
    kendisinden korkanlara öyle sevecen davranır. 
     
    Mez.103: 14 Çünkü mayamızı bilir, Toprak olduğumuzu anımsar. 
     
    Mez.103: 15 İnsana gelince, ota benzer ömrü, Kır çiçeği gibi serpilir; 
     
    Mez.103: 16 Rüzgar üzerine esince yok olur gider, Bulunduğu yer onu tanımaz. 
     
    Mez.103: 17-18 Ama RAB kendisinden korkanları sonsuza dek sever, 
    Antlaşmasına uyan Ve buyruklarına uymayı anımsayan soylarına adil davranır. 
     
    Mez.103: 19 RAB tahtını göklere kurmuştur, O'nun egemenliği her yeri kapsar. 
     
    Mez.103: 20 RAB'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun melekleri, O'nun sözünü 
    dinleyen, Söylediklerini yerine getiren güç sahipleri! 
     
    Mez.103: 21 RAB'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun bütün göksel orduları, 
    İsteğini yerine getiren kulları! 
     
    Mez.103: 22 RAB'be övgüler sunun, Ey O'nun egemen olduğu yerlerdeki bütün 
    yaratıklar! RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! 
     
    104. Mezmur 
     
    BÖLÜM 104 
     
    Mez.104: 1 RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! Ya RAB Tanrım, ne ulusun! Görkem 
    ve yücelik kuşanmışsın, 
     
    Mez.104: 2 Bir kaftana bürünür gibi ışığa bürünmüşsün. Gökleri bir çadır 
    gibi geren, 
     
    Mez.104: 3 Evini yukarıdaki sular üzerine kuran, Bulutları kendine savaş 
    arabası yapan, Rüzgarın kanatları üzerinde gezen, 
     
    Mez.104: 4 Rüzgarları kendine haberci, Yıldırımları hizmetkâr eden 
    sensin*fs*.D Not 104:4 "Rüzgarları kendine haberci, yıldırımları hizmetkâr 
    eden sensin" ya da "Meleklerini rüzgarlar, hizmetkârlarını ateş alevleri 
    yapan sensin". 
     
    Mez.104: 5 Yeryüzünü temeller üzerine kurdun, Asla sarsılmasın diye. 
     
    Mez.104: 6 Engini ona bir giysi gibi giydirdin, Sular dağların üzerinde 
    durdu. 
     
    Mez.104: 7 Sen kükreyince sular kaçtı, Göğü gürletince hemen çekildi. 
     
    Mez.104: 8 Dağları aşıp derelere aktı, Onlar için belirlediğin yerlere 
    doğru. 
     
    Mez.104: 9 Bir sınır koydun önlerine, Geçmesinler, gelip yeryüzünü bir daha 
    kaplamasınlar diye. 
     
    Mez.104: 10 Vadilerde fışkırttığın pınarlar, Dağların arasından akar. 
     
    Mez.104: 11 Bütün kır hayvanlarını suvarır, Yaban eşeklerinin susuzluğunu 
    giderirler. 
     
    Mez.104: 12 Kuşlar yanlarında yuva kurar, Dalların arasında ötüşürler. 
     
    Mez.104: 13 Gökteki evinden dağları sularsın, Yeryüzü işlerinin meyvesine 
    doyar. 
     
    Mez.104: 14 Hayvanlar için ot, İnsanların yararı için bitkiler 
    yetiştirirsin; İnsanlar ekmeğini topraktan çıkarsın diye, 
     
    Mez.104: 15 Yüreklerini sevindiren şarabı, Yüzlerini güldüren zeytinyağını, 
    Güçlerini arttıran ekmeği hep sen verirsin. 
     
    Mez.104: 16 RAB'bin ağaçları, Kendi diktiği Lübnan sedirleri suya doyar. 
     
    Mez.104: 17 Kuşlar orada yuva yapar, Leyleğin evi ise çamlardadır. 
     
    Mez.104: 18 Yüksek dağlar dağ keçilerinin uğrağı, Kayalar kaya 
    tavşanlarının* sığınağıdır. 
     
    Mez.104: 19 Mevsimleri göstersin diye ayı, Batacağı zamanı bilen güneşi 
    yarattın. 
     
    Mez.104: 20 Karartırsın ortalığı, gece olur, Başlar kıpırdamaya orman 
    hayvanları. 
     
    Mez.104: 21 Genç aslan av peşinde kükrer, Tanrı'dan yiyecek ister. 
     
    Mez.104: 22 Güneş doğunca İnlerine çekilir, yatarlar. 
     
    Mez.104: 23 İnsan işine gider, Akşama dek çalışmak için. 
     
    Mez.104: 24 Ya RAB, ne çok eserin var! Hepsini bilgece yaptın; Yeryüzü 
    yarattıklarınla dolu. 
     
    Mez.104: 25 İşte uçsuz bucaksız denizler, İçinde kaynaşan sayısız canlılar, 
    Büyük küçük yaratıklar. 
     
    Mez.104: 26 Orada gemiler dolaşır, İçinde oynaşsın diye yarattığın Livyatan* 
    da orada. 
     
    Mez.104: 27 Hepsi seni bekliyor, Yiyeceklerini zamanında veresin diye. 
     
    Mez.104: 28 Sen verince onlar toplar, Sen elini açınca onlar iyiliğe doyar. 
     
    Mez.104: 29 Yüzünü gizleyince dehşete kapılırlar, Soluklarını kesince ölüp 
    toprak olurlar. 
     
    Mez.104: 30 Ruhun'u gönderince var olurlar, Yeryüzüne yeni yaşam verirsin. 
     
    Mez.104: 31 RAB'bin görkemi sonsuza dek sürsün! Sevinsin RAB yaptıklarıyla! 
     
    Mez.104: 32 O bakınca yeryüzü titrer, O dokununca dağlar tüter. 
     
    Mez.104: 33 Ömrümce RAB'be ezgiler söyleyecek, Var oldukça Tanrım'ı 
    ilahilerle öveceğim. 
     
    Mez.104: 34 Düşüncem ona hoş görünsün, Sevincim RAB olsun! 
     
    Mez.104: 35 Tükensin dünyadaki günahlılar, Yok olsun artık kötüler! RAB'be 
    övgüler sun, ey gönlüm! RAB'be övgüler sunun! 
     
    105. Mezmur(1Ta.16:8-22) 
     
    BÖLÜM 105 
     
    Mez.105: 1 RAB'be şükredin, O'na yakarın, Halklara duyurun yaptıklarını! 
     
    Mez.105: 2 O'nu ezgilerle, ilahilerle övün, Bütün harikalarını anlatın! 
     
    Mez.105: 3 Kutsal adıyla övünün, Sevinsin RAB'be yönelenler! 
     
    Mez.105: 4 RAB'be ve O'nun gücüne bakın, Durmadan O'nun yüzünü arayın! 
     
    Mez.105: 5-6 Ey sizler, kulu İbrahim'in soyu, Seçtiği Yakupoğulları, O'nun 
    yaptığı harikaları, Olağanüstü işlerini Ve ağzından çıkan yargıları 
    anımsayın! 
     
    Mez.105: 7 Tanrımız RAB O'dur, Yargıları bütün yeryüzünü kapsar. 
     
    Mez.105: 8-9 O antlaşmasını, Bin kuşak için verdiği sözü, İbrahim'le yaptığı 
    antlaşmayı, İshak için içtiği andı sonsuza dek anımsar. 
     
    Mez.105: 10-11 "Hakkınıza düşen mülk olarak Kenan ülkesini size vereceğim" 
    diyerek, Bunu Yakup için bir kural, İsrail'le sonsuza dek geçerli bir 
    antlaşma yaptı. 
     
    Mez.105: 12 O zaman bir avuç insandılar, Sayıca az ve ülkeye yabancıydılar. 
     
    Mez.105: 13 Bir ulustan öbürüne, Bir ülkeden ötekine dolaşıp durdular. 
     
    Mez.105: 14 RAB kimsenin onları ezmesine izin vermedi, Onlar için kralları 
    bile payladı: 
     
    Mez.105: 15 "Meshettiklerime* dokunmayın, Peygamberlerime kötülük etmeyin!" 
    dedi. 
     
    Mez.105: 16 Ülkeye kıtlık gönderdi, Bütün yiyeceklerini yok etti. 
     
    Mez.105: 17 Önlerinden bir adam göndermişti, Köle olarak satılan Yusuf'tu 
    bu. 
     
    Mez.105: 18 Zincir vurup incittiler ayaklarını, Demir halka geçirdiler 
    boynuna, 
     
    Mez.105: 19 Söyledikleri gerçekleşinceye dek, RAB'bin sözü onu sınadı. 
     
    Mez.105: 20 Kral adam gönderip Yusuf'u salıverdi, Halklara egemen olan onu 
    özgür kıldı. 
     
    Mez.105: 21 Onu kendi sarayının efendisi, Bütün varlığının sorumlusu yaptı; 
     
    Mez.105: 22 Önderlerini istediği gibi eğitsin, İleri gelenlerine akıl versin 
    diye. 
     
    Mez.105: 23 O zaman İsrail Mısır'a gitti, Yakup Ham ülkesine yerleşti. 
     
    Mez.105: 24 RAB halkını alabildiğine çoğalttı, Düşmanlarından sayıca 
    arttırdı onları. 
     
    Mez.105: 25 Sonunda tutumunu değiştirdi düşmanlarının: Halkından 
    tiksindiler, Kullarına kurnazca davrandılar. 
     
    Mez.105: 26 Kulu Musa'yı, Seçtiği Harun'u gönderdi aralarına. 
     
    Mez.105: 27 Onlar gösterdiler RAB'bin belirtilerini, Ham ülkesinde şaşılası 
    işlerini. 
     
    Mez.105: 28 Karanlık gönderip ülkeyi karanlığa bürüdü RAB, Çünkü Mısırlılar 
    O'nun sözlerine karşı gelmişti. 
     
    Mez.105: 29 Kana çevirdi sularını, Öldürdü balıklarını. 
     
    Mez.105: 30 Ülkede kurbağalar kaynaştı Krallarının odalarına kadar. 
     
    Mez.105: 31 RAB buyurunca sinek sürüleri, Sivrisinekler üşüştü ülkenin her 
    yanına. 
     
    Mez.105: 32 Dolu yağdırdı yağmur yerine, Şimşekler çaktırdı ülkelerinde. 
     
    Mez.105: 33 Bağlarını, incir ağaçlarını vurdu, Parçaladı ülkenin ağaçlarını. 
     
    Mez.105: 34 O buyurunca çekirgeler, Sayısız yavrular kaynadı. 
     
    Mez.105: 35 Ülkenin bütün bitkilerini yediler, Toprağın ürününü yiyip 
    bitirdiler. 
     
    Mez.105: 36 RAB ülkede ilk doğanların hepsini, İlk çocuklarını öldürdü. 
     
    Mez.105: 37 İsrailliler'i ülkeden altın ve gümüşle çıkardı, Oymaklarından 
    tek kişi bile tökezlemedi. 
     
    Mez.105: 38 Onlar gidince Mısır sevindi, Çünkü İsrail korkusu çökmüştü 
    Mısır'ın üzerine. 
     
    Mez.105: 39 RAB bulutu bir örtü gibi yaydı üzerlerine, Gece ateş verdi 
    yollarını aydınlatsın diye. 
     
    Mez.105: 40 İstediler, bıldırcın gönderdi, Göksel ekmekle doyurdu 
    karınlarını. 
     
    Mez.105: 41 Kayayı yardı, sular fışkırdı, Çorak topraklarda bir ırmak gibi 
    aktı. 
     
    Mez.105: 42 Çünkü kutsal sözünü, Kulu İbrahim'e verdiği sözü anımsadı. 
     
    Mez.105: 43 Halkını sevinç içinde, Seçtiklerini sevinç çığlıklarıyla ülkeden 
    çıkardı. 
     
    Mez.105: 44 Ulusların topraklarını verdi onlara. Halkların emeğini miras 
    aldılar; 
     
    Mez.105: 45 Kurallarını yerine getirsinler, Yasalarına uysunlar diye. RAB'be 
    övgüler sunun! 
     
    106. Mezmur(1Ta.16:34-36) 
     
    BÖLÜM 106 
     
    Mez.106: 1 Övgüler sunun, RAB'be! RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi 
    sonsuzdur. 
     
    Mez.106: 2 RAB'bin büyük işlerini kim anlatabilir, Kim O'na yeterince övgü 
    sunabilir? 
     
    Mez.106: 3 Ne mutlu adalete uyanlara, Sürekli doğru olanı yapanlara! 
     
    Mez.106: 4 Ya RAB, halkına lütfettiğinde anımsa beni, Onları kurtardığında 
    ilgilen benimle. 
     
    Mez.106: 5 Öyle ki, seçtiklerinin gönencini göreyim, Ulusunun sevincini, 
    Kendi halkının kıvancını paylaşayım. 
     
    Mez.106: 6 Atalarımız gibi biz de günah işledik, Suç işledik, kötülük ettik. 
     
    Mez.106: 7 Atalarımız Mısır'dayken Yaptığın harikaları anlamadı, Çok kez 
    gösterdiğin sevgiyi anımsamadı, Denizde, Kızıldeniz'de* başkaldırdılar. 
     
    Mez.106: 8 Buna karşın RAB gücünü göstermek için, Adı uğruna kurtardı 
    onları. 
     
    Mez.106: 9 Kızıldeniz'i azarladı, kurudu deniz, Yürüdüler enginde O'nun 
    öncülüğünde, Çölde yürür gibi. 
     
    Mez.106: 10 Kendilerinden nefret edenlerin elinden aldı onları, 
    Düşmanlarının pençesinden kurtardı. 
     
    Mez.106: 11 Sular yuttu hasımlarını, Hiçbiri kurtulmadı. 
     
    Mez.106: 12 O zaman atalarımız O'nun sözlerine inandılar, Ezgiler söyleyerek 
    O'nu övdüler. 
     
    Mez.106: 13 Ne var ki, RAB'bin yaptıklarını çabucak unuttular, Öğüt 
    vermesini beklemediler. 
     
    Mez.106: 14 Özlemle kıvrandılar çölde, Tanrı'yı denediler ıssız yerlerde. 
     
    Mez.106: 15 Tanrı onlara istediklerini verdi, Ama üzerlerine yıpratıcı bir 
    hastalık gönderdi. 
     
    Mez.106: 16 Onlar ordugahlarında Musa'yı, RAB'bin kutsal kulu Harun'u 
    kıskanınca, 
     
    Mez.106: 17 Yer yarıldı ve Datan'ı yuttu, Aviram'la yandaşlarının üzerine 
    kapandı. 
     
    Mez.106: 18 Ateş kavurdu onları izleyenleri, Alev yaktı kötüleri. 
     
    Mez.106: 19 Bir buzağı heykeli yaptılar Horev'de, Dökme bir puta tapındılar. 
     
    Mez.106: 20 Tanrı'nın yüceliğini, Ot yiyen öküz putuna değiştirdiler. 
     
    Mez.106: 21 Unuttular kendilerini kurtaran Tanrı'yı, Mısır'da yaptığı büyük 
    işleri, 
     
    Mez.106: 22 Ham ülkesinde yarattığı harikaları, Kızıldeniz kıyısında yaptığı 
    müthiş işleri. 
     
    Mez.106: 23 Bu yüzden onları yok edeceğini söyledi Tanrı, Ama seçkin kulu 
    Musa O'nun önündeki gedikte durarak, Yok edici öfkesinden vazgeçirdi O'nu. 
     
    Mez.106: 24 Ardından hor gördüler güzelim ülkeyi, Tanrı'nın verdiği söze 
    inanmadılar. 
     
    Mez.106: 25 Çadırlarında söylendiler, Dinlemediler RAB'bin sesini. 
     
    Mez.106: 26-27 Bu yüzden RAB elini kaldırdıVe çölde onları yere sereceğine, 
    Soylarını ulusların arasına saçacağına, Onları öteki ülkelere dağıtacağına 
    ant içti. 
     
    Mez.106: 28 Sonra Baal-Peor'a bel bağladılar, Ölülere sunulan kurbanları 
    yediler. 
     
    Mez.106: 29 Öfkelendirdiler RAB'bi yaptıklarıyla, Salgın hastalık çıktı 
    aralarında. 
     
    Mez.106: 30 Ama Pinehas kalkıp araya girdi, Felaketi önledi. 
     
    Mez.106: 31 Bu doğruluk sayıldı ona, Kuşaklar boyu, sonsuza dek sürecek bu. 
     
    Mez.106: 32 Yine RAB'bi öfkelendirdiler Meriva suları yanında, Musa'nın 
    başına dert açıldı onlar yüzünden; 
     
    Mez.106: 33 Çünkü onu sinirlendirdiler, O da düşünmeden konuştu. 
     
    Mez.106: 34 RAB'bin onlara buyurduğu gibi Yok etmediler halkları, 
     
    Mez.106: 35 Tersine öteki uluslara karıştılar, Onların törelerini 
    öğrendiler. 
     
    Mez.106: 36 Putlarına taptılar, Bu da onlara tuzak oldu. 
     
    Mez.106: 37 Oğullarını, kızlarınıCinlere kurban ettiler. 
     
    Mez.106: 38 Kenan putlarına kurban olsun diye Oğullarının, kızlarının 
    kanını, Suçsuzların kanını döktüler; Ülke onların kanıyla kirlendi. 
     
    Mez.106: 39 Böylece yaptıklarıyla kirli sayıldılar, Vefasız duruma düştüler 
    töreleriyle. 
     
    Mez.106: 40 RAB'bin öfkesi parladı halkına karşı, Tiksindi kendi halkından. 
     
    Mez.106: 41 Onları ulusların eline teslim etti. Onlardan nefret edenler 
    onlara egemen oldu. 
     
    Mez.106: 42 Düşmanları onları ezdi, Boyun eğdirdi hepsine. 
     
    Mez.106: 43 RAB onları birçok kez kurtardı, Ama akılları fikirleri 
    başkaldırmaktaydı Ve alçaltıldılar suçları yüzünden. 
     
    Mez.106: 44 RAB yine de ilgilendi sıkıntılarıyla Yakarışlarını duyunca. 
     
    Mez.106: 45 Antlaşmasını anımsadı onlar uğruna, Eşsiz sevgisinden ötürü 
    vazgeçti yapacaklarından. 
     
    Mez.106: 46 Merhamet koydu onları tutsak alanların yüreğine. 
     
    Mez.106: 47 Kurtar bizi, ey Tanrımız RAB, Topla bizi ulusların arasından. 
    Kutsal adına şükredelim, Yüceliğinle övünelim. 
     
    Mez.106: 48 Öncesizlikten sonsuza dek, İsrail'in Tanrısı RAB'be övgüler 
    olsun! Bütün halk, "Amin!" desin. RAB'be övgüler olsun! 
     
    5.KİTAP 
     
    107. Mezmur 
     
    BÖLÜM 107 
     
    Mez.107: 1 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur. 
     
    Mez.107: 2 Böyle desin RAB'bin kurtardıkları, Düşman pençesinden özgür 
    kıldıkları, 
     
    Mez.107: 3 Doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden*fş*, Bütün ülkelerden 
    topladıkları.D Not 107:3 "Güneyden": İbranice "Denizden". 
     
    Mez.107: 4 Issız çöllerde dolaştılar, Yerleşecekleri kente giden bir yol 
    bulamadılar. 
     
    Mez.107: 5 Aç, susuz, Sefil oldular. 
     
    Mez.107: 6 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar, RAB kurtardı onları 
    dertlerinden. 
     
    Mez.107: 7 Yerleşecekleri bir kente varıncaya dek, Onlara doğru yolda 
    öncülük etti. 
     
    Mez.107: 8 Şükretsinler RAB'be sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı 
    harikalar için. 
     
    Mez.107: 9 Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir, Aç canı iyiliklerle 
    doyurur. 
     
    Mez.107: 10 Zincire vurulmuş, acıyla kıvranan tutsaklar, Karanlıkta, zifiri 
    karanlıkta oturmuştu. 
     
    Mez.107: 11 Çünkü Tanrı'nın buyruklarına karşı çıkmışlardı, Küçümsemişlerdi 
    Yüceler Yücesi'nin öğüdünü. 
     
    Mez.107: 12 Ağır işlerle hayatı onlara zehir etti, Çöktüler, yardım eden 
    olmadı. 
     
    Mez.107: 13 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar, RAB kurtardı onları 
    dertlerinden; 
     
    Mez.107: 14 Çıkardı karanlıktan, zifiri karanlıktan, Kopardı zincirlerini. 
     
    Mez.107: 15 Şükretsinler RAB'be sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı 
    harikalar için! 
     
    Mez.107: 16 Çünkü tunç* kapıları kırdı, Demir kapı kollarını parçaladı O. 
     
    Mez.107: 17 Cezalarını buldu aptallar, Suçları, isyanları yüzünden. 
     
    Mez.107: 18 İğrenir olmuşlardı bütün yemeklerden, Ölümün kapılarına 
    yaklaşmışlardı. 
     
    Mez.107: 19 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar, RAB kurtardı onları 
    dertlerinden. 
     
    Mez.107: 20 Sözünü gönderip iyileştirdi onları, Kurtardı ölüm çukurundan. 
     
    Mez.107: 21 Şükretsinler RAB'be sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı 
    harikalar için! 
     
    Mez.107: 22 Şükran kurbanları sunsunlar Ve sevinç çığlıklarıyla duyursunlar 
    O'nun yaptıklarını! 
     
    Mez.107: 23 Gemilerle denize açılanlar, Okyanuslarda iş yapanlar, 
     
    Mez.107: 24 RAB'bin işlerini, Derinliklerde yaptığı harikaları gördüler. 
     
    Mez.107: 25 Çünkü O buyurunca şiddetli bir fırtına koptu, Dalgalar şaha 
    kalktı. 
     
    Mez.107: 26 Göklere yükselip diplere indi gemiler, Sıkıntıdan canları 
    burunlarına geldi gemicilerin, 
     
    Mez.107: 27 Sarhoş gibi sallanıp sendelediler, Ustalıkları işe yaramadı. 
     
    Mez.107: 28 O zaman sıkıntı içinde RAB'be yakardılar, RAB kurtardı onları 
    dertlerinden. 
     
    Mez.107: 29 Fırtınayı limanlığa çevirdi, Yatıştı dalgalar; 
     
    Mez.107: 30 Rahatlayınca sevindiler, Diledikleri limana götürdü RAB onları. 
     
    Mez.107: 31 Şükretsinler RAB'be sevgisi için, İnsanlar yararına yaptığı 
    harikalar için! 
     
    Mez.107: 32 Yüceltsinler O'nu halk topluluğunda, Övgüler sunsunlar ileri 
    gelenlerin toplantısında. 
     
    Mez.107: 33 Irmakları çöle çevirir, Pınarları kurak toprağa, 
     
    Mez.107: 34 Verimli toprağı çorak alana, Orada yaşayanların kötülüğü 
    yüzünden. 
     
    Mez.107: 35 Çölü su birikintisine çevirir, Kuru toprağı pınara. 
     
    Mez.107: 36 Açları yerleştirir oraya; Oturacak bir kent kursunlar, 
     
    Mez.107: 37 Tarlalar ekip bağlar diksinler, Bol ürün alsınlar diye. 
     
    Mez.107: 38 RAB'bin kutsamasıyla, Çoğaldılar alabildiğine, Eksiltmedi 
    hayvanlarını. 
     
    Mez.107: 39 Sonra azaldılar, alçaldılar, Baskı, sıkıntı ve acı yüzünden. 
     
    Mez.107: 40 RAB rezalet saçtı soylular üzerine, Yolu izi belirsiz bir çölde 
    dolaştırdı onları. 
     
    Mez.107: 41 Ama yoksulu sefaletten kurtardı, Davar sürüsü gibi çoğalttı 
    ailelerini. 
     
    Mez.107: 42 Doğru insanlar görüp sevinecek, Kötülerse ağzını kapayacak. 
     
    Mez.107: 43 Aklı olan bunları göz önünde tutsun, RAB'bin sevgisini dikkate 
    alsın. 
     
    108. Mezmur(Mez.57: 7-11; 60:5-12)Ezgi - Davut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 108 
     
    Mez.108: 1 Kararlıyım, ey Tanrı, Bütün varlığımla sana ezgiler, ilahiler 
    söyleyeceğim! 
     
    Mez.108: 2 Uyan, ey lir, ey çenk, Seheri ben uyandırayım! 
     
    Mez.108: 3 Halkların arasında sana şükürler sunayım, ya RAB, Ulusların 
    arasında seni ilahilerle öveyim. 
     
    Mez.108: 4 Çünkü sevgin göklere erişir, Sadakatin gökyüzüne ulaşır. 
     
    Mez.108: 5 Yüceliğini göster göklerin üstünde, ey Tanrı, Görkemin bütün 
    yeryüzünü kaplasın! 
     
    Mez.108: 6 Kurtar bizi sağ elinle, yardım et, Sevdiklerin özgürlüğe kavuşsun 
    diye! 
     
    Mez.108: 7 Tanrı şöyle konuştu kutsal yerinde: "Şekem'i sevinçle 
    bölüştürecek, Sukkot Vadisi'ni ölçeceğim. 
     
    Mez.108: 8 Gilat benimdir, Manaşşe de benim, Efrayim miğferim, Yahuda asam. 
     
    Mez.108: 9 Moav yıkanma leğenim, Edom'un üzerine çarığımı fırlatacağım*ft*, 
    Filist'e zaferle haykıracağım."D Not 108:9 "Çarığımı fırlatacağım": Eski 
    törelere göre çarığınfırlatılması, bir yerin sahiplenilmesi anlamına 
    geliyordu. 
     
    Mez.108: 10 Kim beni surlu kente götürecek? Kim bana Edom'a kadar yol 
    gösterecek? 
     
    Mez.108: 11 Ey Tanrı, sen bizi reddetmedin mi? Ordularımıza öncülük etmiyor 
    musun artık? 
     
    Mez.108: 12 Yardım et bize düşmana karşı, Çünkü boştur insan yardımı. 
     
    Mez.108: 13 Tanrı'yla zafer kazanırız, O çiğner düşmanlarımızı. 
     
    109. MezmurMüzik şefi için - Davut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 109 
     
    Mez.109: 1 Ey övgüler sunduğum Tanrı, Sessiz kalma! 
     
    Mez.109: 2 Çünkü kötüler, yalancılar Bana karşı ağzını açtı, Karalıyorlar 
    beni. 
     
    Mez.109: 3 Nefret dolu sözlerle beni kuşatıp Yok yere bana savaş açtılar. 
     
    Mez.109: 4 Sevgime karşılık bana düşman oldular, Bense dua etmekteyim. 
     
    Mez.109: 5 İyiliğime kötülük, Sevgime nefretle karşılık verdiler. 
     
    Mez.109: 6 Kötü bir adam koy düşmanın başına, Sağında onu suçlayan biri 
    dursun!D Not 109:6-19 Bazı uzmanlara göre bu ayetler Davut'un düşmanlarının 
    konuşmasıdır. 
     
    Mez.109: 7 Yargılanınca suçlu çıksın, Duası bile günah sayılsın! 
     
    Mez.109: 8 Ömrü kısa olsun, Görevini bir başkası üstlensin! 
     
    Mez.109: 9 Çocukları öksüz, Karısı dul kalsın! 
     
    Mez.109: 10 Çocukları avare gezip dilensin, Yıkık evlerinden uzakta yiyecek 
    arasın! 
     
    Mez.109: 11 Bütün malları tefecinin ağına düşsün, Emeğini yabancılar 
    yağmalasın! 
     
    Mez.109: 12 Kimse ona sevgi göstermesin, Öksüzlerine acıyan olmasın! 
     
    Mez.109: 13 Soyu kurusun, Bir kuşak sonra adı silinsin! 
     
    Mez.109: 14 Atalarının suçları RAB'bin önünde anılsın, Annesinin günahı 
    silinmesin! 
     
    Mez.109: 15 Günahları hep RAB'bin önünde dursun, RAB anılarını yok etsin 
    yeryüzünden! 
     
    Mez.109: 16 Çünkü düşmanım sevgi göstermeyi düşünmedi, Ölesiye baskı yaptı 
    mazluma, yoksula, Yüreği kırık insana. 
     
    Mez.109: 17 Sevdiği lanet başına gelsin! Madem kutsamaktan hoşlanmıyor, Uzak 
    olsun ondan kutsamak! 
     
    Mez.109: 18 Laneti bir giysi gibi giydi, Su gibi içine, yağ gibi kemiklerine 
    işlesin lanet! 
     
    Mez.109: 19 Bir giysi gibi onu örtünsün, Bir kuşak gibi hep onu sarsın!*fu* 
     
    Mez.109: 20 Düşmanlarıma, beni kötüleyenlere, RAB böyle karşılık versin! 
     
    Mez.109: 21 Ama sen, ey Egemen RAB, Adın uğruna bana ilgi göster; Kurtar 
    beni, iyiliğin, sevgin uğruna! 
     
    Mez.109: 22 Çünkü düşkün ve yoksulum, Yüreğim yaralı içimde. 
     
    Mez.109: 23 Batan güneş gibi geçip gidiyorum, Çekirge gibi silkilip 
    atılıyorum. 
     
    Mez.109: 24 Dizlerim titriyor oruç* tutmaktan; Bir deri bir kemiğe döndüm. 
     
    Mez.109: 25 Düşmanlarıma yüzkarası oldum; Beni görünce kafalarını 
    sallıyorlar! 
     
    Mez.109: 26 Yardım et bana, ya RAB Tanrım; Kurtar beni sevgin uğruna! 
     
    Mez.109: 27 Bilsinler bu işte senin elin olduğunu, Bunu senin yaptığını, ya 
    RAB! 
     
    Mez.109: 28 Varsın lanet etsin onlar, sen kutsa beni, Bana saldıranlar 
    utanacak, Ben kulunsa sevineceğim. 
     
    Mez.109: 29 Rezilliğe bürünsün beni suçlayanlar, Kaftan giyer gibi 
    utançlarıyla örtünsünler! 
     
    Mez.109: 30 RAB'be çok şükredeceğim, Kalabalığın arasında O'na övgüler 
    dizeceğim; 
     
    Mez.109: 31 Çünkü O yoksulun sağında durur, Onu yargılayanlardan kurtarmak 
    için. 
     
    110. MezmurDavut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 110 
     
    Mez.110: 1 RAB efendime: "Ben düşmanlarını ayaklarının altına serinceye 
    dek*fü* Sağımda otur" diyor.D Not 110:1 "Ayaklarının altına serinceye dek": 
    İbranice "Ayaklarına tabure yapıncaya dek". 
     
    Mez.110: 2 RAB Siyon'dan uzatacak kudret asanı, Düşmanlarının ortasında 
    egemenlik sür! 
     
    Mez.110: 3 Savaşacağın gün Gönüllü gidecek askerlerin. Seherin bağrından 
    doğan çiy gibi Kutsal giysiler içinde Sana gelecek gençlerin. 
     
    Mez.110: 4 RAB ant içti, kararından dönmez: "Melkisedek düzeni uyarınca 
    Sonsuza dek kâhinsin sen!" dedi. 
     
    Mez.110: 5 Rab senin sağındadır, Kralları ezecek öfkelendiği gün. 
     
    Mez.110: 6 Ulusları yargılayacak, ortalığı cesetler dolduracak, Dünyanın 
    dört bucağında başları ezecek. 
     
    Mez.110: 7 Yol kenarındaki dereden su içecek; Bu yüzden başını dik tutacak. 
     
    111. Mezmur 
     
    BÖLÜM 111 
     
    Mez.111: 1 Övgüler sunun RAB'be! Doğru insanların toplantısında, Topluluk 
    içinde, Bütün yüreğimle RAB'be şükredeceğim. 
     
    Mez.111: 2 RAB'bin işleri büyüktür, Onlardan zevk alanlar hep onları 
    düşünür. 
     
    Mez.111: 3 O'nun yaptıkları yüce ve görkemlidir, Doğruluğu sonsuza dek 
    sürer. 
     
    Mez.111: 4 RAB unutulmayacak harikalar yaptı, O sevecen ve lütfedendir. 
     
    Mez.111: 5 Kendisinden korkanları besler, Antlaşmasını sonsuza dek anımsar. 
     
    Mez.111: 6 Ulusların topraklarını kendi halkına vermekle Gösterdi onlara 
    işlerinin gücünü. 
     
    Mez.111: 7 Yaptığı her işte sadık ve adildir, Bütün koşulları güvenilirdir; 
     
    Mez.111: 8 Sonsuza dek sürer, Sadakat ve doğrulukla yapılır. 
     
    Mez.111: 9 O halkının kurtuluşunu sağladı, Antlaşmasını sonsuza dek geçerli 
    kıldı. Adı kutsal ve müthiştir. 
     
    Mez.111: 10 Bilgeliğin temeli RAB korkusudur, O'nun kurallarını yerine 
    getiren herkes Sağduyu sahibi olur. O'na sonsuza dek övgü sunulur! 
     
    112. Mezmur 
     
    BÖLÜM 112 
     
    Mez.112: 1 Övgüler sunun RAB'be! Ne mutlu RAB'den korkan insana, O'nun 
    buyruklarından büyük zevk alana! 
     
    Mez.112: 2 Soyu yeryüzünde güç kazanacak, Doğruların kuşağı kutsanacak. 
     
    Mez.112: 3 Bolluk ve zenginlik eksilmez evinden, Sonsuza dek sürer 
    doğruluğu. 
     
    Mez.112: 4 Karanlıkta ışık doğar dürüstler için, Lütfeden, sevecen, doğru 
    insanlar için. 
     
    Mez.112: 5 Ne mutlu eli açık olan, ödünç veren, İşlerini adaletle yürüten 
    insana! 
     
    Mez.112: 6 Asla sarsılmaz, Sonsuza dek anılır doğru insan. 
     
    Mez.112: 7 Kötü haberden korkmaz, Yüreği sarsılmaz, RAB'be güvenir. 
     
    Mez.112: 8 Gözü pektir, korku nedir bilmez, Sonunda düşmanlarının 
    yenilgisini görür. 
     
    Mez.112: 9 Armağanlar dağıttı, yoksullara verdi; Doğruluğu sonsuza dek 
    kalıcıdır, Gücü ve saygınlığı artar. 
     
    Mez.112: 10 Kötü kişi bunu görünce kudurur, Dişlerini gıcırdatır, kendi 
    kendini yer, bitirir. Kötülerin dileği boşa çıkar. 
     
    113. Mezmur 
     
    BÖLÜM 113 
     
    Mez.113: 1 Övgüler sunun RAB'be! Övgüler sunun, ey RAB'bin kulları, RAB'bin 
    adına övgüler sunun! 
     
    Mez.113: 2 Şimdiden sonsuza dek RAB'bin adına şükürler olsun! 
     
    Mez.113: 3 Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar RAB'bin adına övgüler 
    sunulmalı! 
     
    Mez.113: 4 RAB bütün uluslara egemendir, Görkemi gökleri aşar. 
     
    Mez.113: 5 Var mı Tanrımız RAB gibi, Yücelerde oturan, 
     
    Mez.113: 6 Göklerde ve yeryüzünde olanlara Bakmak için eğilen? 
     
    Mez.113: 7 Düşkünü yerden kaldırır, Yoksulu çöplükten çıkarır; 
     
    Mez.113: 8 Soylularla, Halkının soylularıyla birlikte oturtsun diye. 
     
    Mez.113: 9 Kısır kadını evde oturtur, Çocuk sahibi mutlu bir anne kılar. 
    RAB'be övgüler sunun! 
     
    114. Mezmur 
     
    BÖLÜM 114 
     
    Mez.114: 1 İsrail Mısır'dan çıktığında, Yakup'un soyu yabancı dil konuşan 
    bir halktan ayrıldığında, 
     
    Mez.114: 2 Yahuda Rab'bin kutsal yeri oldu, İsrail de O'nun krallığı. 
     
    Mez.114: 3 Deniz olanı görüp geri çekildi, Şeria Irmağı tersine aktı. 
     
    Mez.114: 4 Dağlar koç gibi, Tepeler kuzu gibi sıçradı. 
     
    Mez.114: 5 Ey deniz, sana ne oldu da kaçtın? Ey Şeria, neden tersine aktın? 
     
    Mez.114: 6 Ey dağlar, niçin koç gibi, Ey tepeler, niçin kuzu gibi 
    sıçradınız? 
     
    Mez.114: 7-8 Titre, ey yeryüzü, Kayayı havuza, Çakmaktaşını pınara çeviren 
    Rab'bin önünde, Yakup'un Tanrısı'nın huzurunda. 
     
    115. Mezmur(Mez.135:13-20) 
     
    BÖLÜM 115 
     
    Mez.115: 1 Bizi değil, ya RAB, bizi değil, Sevgin ve sadakatin uğruna, Kendi 
    adını yücelt! 
     
    Mez.115: 2 Niçin uluslar: "Hani, nerede onların Tanrısı?" desin. 
     
    Mez.115: 3 Bizim Tanrımız göklerdedir, Ne isterse yapar. 
     
    Mez.115: 4 Oysa onların putları altın ve gümüşten yapılmış, İnsan elinin 
    eseridir. 
     
    Mez.115: 5 Ağızları var, konuşmazlar, Gözleri var, görmezler, 
     
    Mez.115: 6 Kulakları var, duymazlar, Burunları var, koku almazlar, 
     
    Mez.115: 7 Elleri var, hissetmezler, Ayakları var, yürümezler, Boğazlarından 
    ses çıkmaz. 
     
    Mez.115: 8 Onları yapan, onlara güvenen herkes Onlar gibi olacak! 
     
    Mez.115: 9 Ey İsrail halkı, RAB'be güven, O'dur yardımcınız ve kalkanınız! 
     
    Mez.115: 10 Ey Harun soyu, RAB'be güven, O'dur yardımcınız ve kalkanınız! 
     
    Mez.115: 11 Ey RAB'den korkanlar, RAB'be güvenin, O'dur yardımcınız ve 
    kalkanınız! 
     
    Mez.115: 12 RAB bizi anımsayıp kutsayacak, İsrail halkını, Harun soyunu 
    kutsayacak. 
     
    Mez.115: 13 Küçük, büyük, Kendisinden korkan herkesi kutsayacak. 
     
    Mez.115: 14 RAB sizi, Sizi ve çocuklarınızı çoğaltsın! 
     
    Mez.115: 15 Yeri göğü yaratan RAB Sizleri kutsasın. 
     
    Mez.115: 16 Göklerin öteleri RAB'bindir, Ama yeryüzünü insanlara vermiştir. 
     
    Mez.115: 17 Ölüler, sessizlik diyarına inenler, RAB'be övgüler sunmaz; 
     
    Mez.115: 18 Biziz RAB'bi öven, Şimdiden sonsuza dek. RAB'be övgüler sunun! 
     
    116. Mezmur 
     
    BÖLÜM 116 
     
    Mez.116: 1 RAB'bi seviyorum, Çünkü O feryadımı duyar. 
     
    Mez.116: 2 Bana kulak verdiği için, Yaşadığım sürece O'na sesleneceğim. 
     
    Mez.116: 3 Ölüm iplerine dolaşmıştım, Ölüler diyarının kâbusu yakama 
    yapışmıştı, Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm. 
     
    Mez.116: 4 O zaman RAB'be yakardım, "Aman, ya RAB, kurtar canımı!" dedim. 
     
    Mez.116: 5 RAB lütufkâr ve adildir, Sevecendir Tanrımız. 
     
    Mez.116: 6 RAB saf insanları korur, Tükendiğim zaman beni kurtardı. 
     
    Mez.116: 7 Ey canım, yine huzura kavuş, Çünkü RAB sana iyilik etti. 
     
    Mez.116: 8 Sen, ya RAB, canımı ölümden, Gözlerimi yaştan, Ayaklarımı 
    sürçmekten kurtardın. 
     
    Mez.116: 9 Yaşayanların diyarında, RAB'bin huzurunda yürüyeceğim. 
     
    Mez.116: 10 İman ettim, "Büyük acı çekiyorum" dediğim zaman bile*fv*.D Not 
    116:10 "İman ettim, 'Büyük acı çekiyorum dediğim zaman bile" ya da "İman 
    ettim, bu nedenle konuştum. Büyük acı çekiyorum" (bkz. 2Ko.4:13). 
     
    Mez.116: 11 Şaşkınlık içinde, "Bütün insanlar yalancı" dedim. 
     
    Mez.116: 12 Ne karşılık verebilirim RAB'be, Bana yaptığı onca iyilik için? 
     
    Mez.116: 13 Kurtuluş sunusu olarak kadeh kaldırıp RAB'be sesleneceğim. 
     
    Mez.116: 14 Bütün halkının önünde, RAB'be adadıklarımı yerine getireceğim. 
     
    Mez.116: 15 RAB'bin gözünde değerlidir*fy* Sadık kullarının ölümü.D Not 
    116:15 "Değerlidir" ya da "Acıdır". 
     
    Mez.116: 16 Ya RAB, ben gerçekten senin kulunum; Kulun, hizmetçinin oğluyum, 
    Sen çözdün bağlarımı. 
     
    Mez.116: 17 Ya RAB, sana seslenecek, Şükran kurbanı sunacağım. 
     
    Mez.116: 18 RAB'be adadıklarımı yerine getireceğim Bütün halkının önünde, 
     
    Mez.116: 19 RAB'bin Tapınağı'nın avlularında, Senin orta yerinde, ey 
    Yeruşalim! RAB'be övgüler sunun! 
     
    117. Mezmur 
     
    BÖLÜM 117 
     
    Mez.117: 1 Ey bütün uluslar, RAB'be övgüler sunun! Ey bütün halklar, O'nu 
    yüceltin! 
     
    Mez.117: 2 Çünkü bize beslediği sevgi büyüktür, RAB'bin sadakati sonsuza dek 
    sürer. RAB'be övgüler sunun! 
     
    118. Mezmur 
     
    BÖLÜM 118 
     
    Mez.118: 1 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur. 
     
    Mez.118: 2 "Sonsuzdur sevgisi!" desin İsrail halkı. 
     
    Mez.118: 3 "Sonsuzdur sevgisi!" desin Harun'un soyu. 
     
    Mez.118: 4 "Sonsuzdur sevgisi!" desin RAB'den korkanlar. 
     
    Mez.118: 5 Sıkıntı içinde RAB'be seslendim; Yanıtladı, rahata kavuşturdu 
    beni. 
     
    Mez.118: 6 RAB benden yana, korkmam; İnsan bana ne yapabilir? 
     
    Mez.118: 7 RAB benden yana, benim yardımcım, Benden nefret edenlerin sonuna 
    zaferle bakacağım. 
     
    Mez.118: 8 RAB'be sığınmak İnsana güvenmekten iyidir. 
     
    Mez.118: 9 RAB'be sığınmak Soylulara güvenmekten iyidir. 
     
    Mez.118: 10 Bütün uluslar beni kuşattı, RAB'bin adıyla püskürttüm onları. 
     
    Mez.118: 11 Kuşattılar, sardılar beni, RAB'bin adıyla püskürttüm onları. 
     
    Mez.118: 12 Arılar gibi sardılar beni, Ama diken ateşi gibi sönüverdiler; 
    RAB'bin adıyla püskürttüm onları. 
     
    Mez.118: 13 İtilip kakıldım*fz*, düşmek üzereydim, Ama RAB yardım etti 
    bana.D Not 118:13 Septuaginta, Süryanice "İtilip kakıldım", Masoretik metin 
    "Beni itip kaktın". 
     
    Mez.118: 14 RAB gücüm ve ezgimdir, O kurtardı beni. 
     
    Mez.118: 15 Sevinç ve zafer çığlıkları Çınlıyor doğruların çadırlarında: 
    "RAB'bin sağ eli güçlü işler yapar! 
     
    Mez.118: 16 RAB'bin sağ eli üstündür, RAB'bin sağ eli güçlü işler yapar!" 
     
    Mez.118: 17 Ölmeyecek, yaşayacağım, RAB'bin yaptıklarını duyuracağım. 
     
    Mez.118: 18 RAB beni şiddetle yola getirdi, Ama ölüme terk etmedi. 
     
    Mez.118: 19 Açın bana adalet kapılarını, Girip RAB'be şükredeyim. 
     
    Mez.118: 20 İşte budur RAB'bin kapısı! Doğrular girebilir oradan. 
     
    Mez.118: 21 Sana şükrederim, çünkü bana yanıt verdin, Kurtarıcım oldun. 
     
    Mez.118: 22 Yapıcıların reddettiği taş, Köşenin baş taşı oldu. 
     
    Mez.118: 23 RAB'bin işidir bu, Gözümüzde harika bir iş! 
     
    Mez.118: 24 Bugün RAB'bin yarattığı gündür, Onun için sevinip coşalım! 
     
    Mez.118: 25 Ne olur, ya RAB, kurtar bizi, Ne olur, başarılı kıl bizi! 
     
    Mez.118: 26 Kutsansın RAB'bin adıyla gelen! Kutsuyoruz sizi RAB'bin evinden. 
     
    Mez.118: 27 RAB Tanrı'dır, aydınlattı bizi. İplerle bağlayın bayram 
    kurbanını*fa*, İlerleyin sunağın boynuzlarına kadar.D Not 118:27 "İplerle 
    bağlayın bayram kurbanını" ya da "Elinizdedallarla bayramı kutlayın". 
     
    Mez.118: 28 Tanrım sensin, şükrederim sana, Tanrım sensin, yüceltirim seni. 
     
    Mez.118: 29 RAB'be şükredin, çünkü O iyidir, Sevgisi sonsuzdur.  
     
    119. Mezmur (ALEF)*fb* 
     
    BÖLÜM 119 
     
    Mez.119: 1 Ne mutlu yolları temiz olanlara, RAB'bin yasasına göre 
    yaşayanlara!D Not Alef, beyt, vb. sözcükleri İbrani alfabesinin 
    harfleridir.119. Mezmur akrostiş biçimde yazılmış bir şiirdir. 
     
    Mez.119: 2 Ne mutlu O'nun öğütlerine uyanlara, Bütün yüreğiyle O'na 
    yönelenlere! 
     
    Mez.119: 3 Hiç haksızlık etmezler, O'nun yolunda yürürler. 
     
    Mez.119: 4 Koyduğun koşullara Dikkatle uyulmasını buyurdun. 
     
    Mez.119: 5 Keşke kararlı olsam Senin kurallarına uymakta! 
     
    Mez.119: 6 Hiç utanmayacağım, Bütün buyruklarını izledikçe. 
     
    Mez.119: 7 Şükredeceğim sana temiz yürekle, Adil hükümlerini öğrendikçe. 
     
    Mez.119: 8 Kurallarını yerine getireceğim, Bırakma beni hiçbir zaman! 
     
    (BEYT) 
     
    Mez.119: 9 Genç insan yolunu nasıl temiz tutar? Senin sözünü tutmakla. 
     
    Mez.119: 10 Bütün yüreğimle sana yöneliyorum, İzin verme buyruklarından 
    sapmama! 
     
    Mez.119: 11 Aklımdan çıkarmam sözünü, Sana karşı günah işlememek için. 
     
    Mez.119: 12 Övgüler olsun sana, ya RAB, Bana kurallarını öğret. 
     
    Mez.119: 13 Ağzından çıkan bütün hükümleri Dudaklarımla yineliyorum. 
     
    Mez.119: 14 Sevinç duyuyorum öğütlerini izlerken, Sanki benim oluyor bütün 
    hazineler. 
     
    Mez.119: 15 Koşullarını derin derin düşünüyorum, Yollarını izlerken. 
     
    Mez.119: 16 Zevk alıyorum kurallarından, Sözünü unutmayacağım. 
     
    (GİMEL) 
     
    Mez.119: 17 Ben kuluna iyilik et ki yaşayayım, Sözüne uyayım. 
     
    Mez.119: 18 Gözlerimi aç, Yasandaki harikaları göreyim. 
     
    Mez.119: 19 Garibim bu dünyada, Buyruklarını benden gizleme! 
     
    Mez.119: 20 İçim tükeniyor, Her an hükümlerini özlemekten. 
     
    Mez.119: 21 Buyruklarından sapan Lanetli küstahları azarlarsın. 
     
    Mez.119: 22 Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri, Çünkü öğütlerini 
    tutuyorum. 
     
    Mez.119: 23 Önderler toplanıp beni kötüleseler bile, Ben kulun senin 
    kurallarını derin derin düşüneceğim. 
     
    Mez.119: 24 Öğütlerin benim zevkimdir, Bana akıl verirler. 
     
    (DALET) 
     
    Mez.119: 25 Toza toprağa serildim, Sözün uyarınca yaşam ver bana. 
     
    Mez.119: 26 Yaptıklarımı açıkladım, beni yanıtladın; Kurallarını öğret bana! 
     
    Mez.119: 27 Koşullarını anlamamı sağla ki, Harikalarının üzerinde düşüneyim. 
     
    Mez.119: 28 İçim eriyor kederden, Sözün uyarınca güçlendir beni! 
     
    Mez.119: 29 Yalan yoldan uzaklaştır, Yasan uyarınca lütfet bana. 
     
    Mez.119: 30 Ben sadakat yolunu seçtim, Hükümlerini uygun gördüm. 
     
    Mez.119: 31 Öğütlerine dört elle sarıldım, ya RAB, Utandırma beni! 
     
    Mez.119: 32 İçime huzur verdiğin için Buyrukların doğrultusunda koşacağım. 
     
    (HE) 
     
    Mez.119: 33 Kurallarını nasıl izleyeceğimi öğret bana, ya RAB, Öyle ki, 
    onları sonuna kadar izleyeyim. 
     
    Mez.119: 34 Anlamamı sağla, yasana uyayım, Bütün yüreğimle onu yerine 
    getireyim. 
     
    Mez.119: 35 Buyrukların doğrultusunda yol göster bana, Çünkü yolundan zevk 
    alırım. 
     
    Mez.119: 36 Yüreğimi haksız kazanca değil, Kendi öğütlerine yönelt. 
     
    Mez.119: 37 Gözlerimi boş şeylerden*fc* çevir, Beni kendi yolunda yaşat.D 
    Not 119:37 "Boş şeylerden" ya da "Değersiz putlardan". 
     
    Mez.119: 38 Senden korkulması için Ben kuluna verdiğin sözü yerine getir. 
     
    Mez.119: 39 Korktuğum hakaretten uzak tut beni, Çünkü senin ilkelerin 
    iyidir. 
     
    Mez.119: 40 Çok özlüyorum senin koşullarını! Beni doğruluğunun içinde yaşat! 
     
    (VAV) 
     
    Mez.119: 41 Bana sevgini göster, ya RAB, Sözün uyarınca kurtar beni! 
     
    Mez.119: 42 O zaman beni aşağılayanlara Gereken yanıtı verebilirim, Çünkü 
    senin sözüne güvenirim. 
     
    Mez.119: 43 Gerçeğini ağzımdan düşürme, Çünkü senin hükümlerine umut 
    bağladım. 
     
    Mez.119: 44 Yasana sürekli, Sonsuza dek uyacağım. 
     
    Mez.119: 45 Özgürce yürüyeceğim, Çünkü senin koşullarına yöneldim ben. 
     
    Mez.119: 46 Kralların önünde senin öğütlerinden söz edecek, Utanç 
    duymayacağım. 
     
    Mez.119: 47 Senin buyruklarından zevk alıyor, Onları seviyorum. 
     
    Mez.119: 48 Saygı ve sevgi duyuyorum buyruklarına, Derin derin düşünüyorum 
    kurallarını. 
     
    (ZAYİN) 
     
    Mez.119: 49 Kuluna verdiğin sözü anımsa, Bununla umut verdin bana. 
     
    Mez.119: 50 Acı çektiğimde beni avutan budur, Sözün bana yaşam verir. 
     
    Mez.119: 51 Çok eğlendiler küstahlar benimle, Yine de yasandan şaşmadım. 
     
    Mez.119: 52 Geçmişte verdiğin hükümleri anımsayınca, Avundum, ya RAB. 
     
    Mez.119: 53 Çileden çıkıyorum, Yasanı terk eden kötüler yüzünden. 
     
    Mez.119: 54 Senin kurallarındır ezgilerimin konusu, Konuk olduğum bu 
    dünyada. 
     
    Mez.119: 55 Gece adını anarım, ya RAB, Yasana uyarım. 
     
    Mez.119: 56 Tek yaptığım, Senin koşullarına uymak. 
     
    (HET) 
     
    Mez.119: 57 Benim payıma düşen sensin, ya RAB, Sözlerini yerine getireceğim, 
    dedim. 
     
    Mez.119: 58 Bütün yüreğimle sana yakardım. Lütfet bana, sözün uyarınca. 
     
    Mez.119: 59 Tuttuğum yolları düşündüm, Senin öğütlerine göre adım attım. 
     
    Mez.119: 60 Buyruklarına uymak için Elimi çabuk tuttum, oyalanmadım. 
     
    Mez.119: 61 Kötülerin ipleri beni sardı, Yasanı unutmadım. 
     
    Mez.119: 62 Doğru hükümlerin için Gece yarısı kalkıp sana şükrederim. 
     
    Mez.119: 63 Dostuyum bütün senden korkanların, Koşullarına uyanların. 
     
    Mez.119: 64 Yeryüzü sevginle dolu, ya RAB, Kurallarını öğret bana! 
     
    (TET) 
     
    Mez.119: 65 Ya RAB, iyilik ettin kuluna, Sözünü tuttun. 
     
    Mez.119: 66 Bana sağduyu ve bilgi ver, Çünkü inanıyorum buyruklarına. 
     
    Mez.119: 67 Acı çekmeden önce yoldan sapardım, Ama şimdi sözüne uyuyorum. 
     
    Mez.119: 68 Sen iyisin, iyilik edersin; Bana kurallarını öğret. 
     
    Mez.119: 69 Küstahlar yalanlarla beni lekeledi, Ama ben bütün yüreğimle 
    senin koşullarına uyarım. 
     
    Mez.119: 70 Onların yüreği yağ bağladı, Bense zevk alırım yasandan. 
     
    Mez.119: 71 İyi oldu acı çekmem; Çünkü kurallarını öğreniyorum. 
     
    Mez.119: 72 Ağzından çıkan yasa benim için Binlerce altın ve gümüşten daha 
    değerlidir. 
     
    (YOD) 
     
    Mez.119: 73 Senin ellerin beni yarattı, biçimlendirdi. Anlamamı sağla ki 
    buyruklarını öğreneyim. 
     
    Mez.119: 74 Senden korkanlar beni görünce sevinsin, Çünkü senin sözüne umut 
    bağladım. 
     
    Mez.119: 75 Biliyorum, ya RAB, hükümlerin adildir; Bana acı çektirirken bile 
    sadıksın. 
     
    Mez.119: 76 Ben kuluna verdiğin söz uyarınca, Sevgin beni avutsun. 
     
    Mez.119: 77 Sevecenlik göster bana, yaşayayım, Çünkü yasandan zevk alıyorum. 
     
    Mez.119: 78 Utansın küstahlar beni yalan yere suçladıkları için. Bense senin 
    koşullarını düşünüyorum. 
     
    Mez.119: 79 Bana dönsün senden korkanlar, Öğütlerini bilenler. 
     
    Mez.119: 80 Yüreğim kusursuz uysun kurallarına, Öyle ki, utanç duymayayım. 
     
    (KAF) 
     
    Mez.119: 81 İçim tükeniyor senin kurtarışını özlerken, Senin sözüne umut 
    bağladım ben. 
     
    Mez.119: 82 Gözümün feri sönüyor söz verdiklerini beklemekten, "Ne zaman 
    avutacaksın beni?" diye soruyorum. 
     
    Mez.119: 83 Dumandan kararmış tuluma döndüm, Yine de unutmuyorum 
    kurallarını. 
     
    Mez.119: 84 Daha ne kadar bekleyecek kulun? Ne zaman yargılayacaksın bana 
    zulmedenleri? 
     
    Mez.119: 85 Çukur kazdılar benim için Yasana uymayan küstahlar. 
     
    Mez.119: 86 Bütün buyrukların güvenilirdir; Haksız yere zulmediyorlar, 
    yardım et bana! 
     
    Mez.119: 87 Nerdeyse sileceklerdi beni yeryüzünden, Ama ben senin 
    koşullarından ayrılmadım. 
     
    Mez.119: 88 Koru canımı sevgin uyarınca, Tutayım ağzından çıkan öğütleri. 
     
    (LAMET) 
     
    Mez.119: 89 Ya RAB, sözün Göklerde sonsuza dek duruyor. 
     
    Mez.119: 90 Sadakatin kuşaklar boyu sürüyor, Kurduğun yeryüzü sapasağlam 
    duruyor. 
     
    Mez.119: 91 Bugün hükümlerin uyarınca ayakta duran her şey Sana kulluk 
    ediyor. 
     
    Mez.119: 92 Eğer yasan zevk kaynağım olmasaydı, Çektiğim acılardan yok 
    olurdum. 
     
    Mez.119: 93 Koşullarını asla unutmayacağım, Çünkü onlarla bana yaşam verdin. 
     
    Mez.119: 94 Kurtar beni, çünkü seninim, Senin koşullarına yöneldim. 
     
    Mez.119: 95 Kötüler beni yok etmeyi beklerken, Ben senin öğütlerini 
    inceliyorum. 
     
    Mez.119: 96 Kusursuz olan her şeyin bir sonu olduğunu gördüm, Ama senin 
    buyruğun sınır tanımaz. 
     
    (MEM) 
     
    Mez.119: 97 Ne kadar severim yasanı! Bütün gün düşünürüm onun üzerinde. 
     
    Mez.119: 98 Buyrukların beni düşmanlarımdan bilge kılar, Çünkü her zaman 
    aklımdadır onlar. 
     
    Mez.119: 99 Bütün öğretmenlerimden daha akıllıyım, Çünkü öğütlerin üzerinde 
    düşünüyorum. 
     
    Mez.119: 100 Yaşlılardan daha bilgeyim, Çünkü senin koşullarına uyuyorum. 
     
    Mez.119: 101 Sakınırım her kötü yoldan, Senin sözünü tutmak için. 
     
    Mez.119: 102 Ayrılmam hükümlerinden, Çünkü bana sen öğrettin. 
     
    Mez.119: 103 Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma, Baldan tatlı geliyor 
    ağzıma! 
     
    Mez.119: 104 Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum, Bu yüzden 
    nefret ediyorum her yanlış yoldan. 
     
    (NUN) 
     
    Mez.119: 105 Sözün adımlarım için çıra, Yolum için ışıktır. 
     
    Mez.119: 106 Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim, Andımı tutacağım. 
     
    Mez.119: 107 Çok sıkıntı çektim, ya RAB; Koru hayatımı sözün uyarınca. 
     
    Mez.119: 108 Ağzımdan çıkan içten övgüleri Kabul et, ya RAB, Bana 
    hükümlerini öğret. 
     
    Mez.119: 109 Hayatım her an tehlikede, Yine de unutmam yasanı. 
     
    Mez.119: 110 Kötüler tuzak kurdu bana, Yine de sapmadım senin koşullarından. 
     
    Mez.119: 111 Öğütlerin sonsuza dek mirasımdır, Yüreğimin sevincidir onlar. 
     
    Mez.119: 112 Kararlıyım Sonuna kadar senin kurallarına uymaya. 
     
    (SAMEK) 
     
    Mez.119: 113 Döneklerden tiksinir, Senin yasanı severim. 
     
    Mez.119: 114 Sığınağım ve kalkanım sensin, Senin sözüne umut bağlarım. 
     
    Mez.119: 115 Ey kötüler, benden uzak durun, Tanrım'ın buyruklarını yerine 
    getireyim. 
     
    Mez.119: 116 Sözün uyarınca destek ol bana, yaşam bulayım; Umudumu boşa 
    çıkarma! 
     
    Mez.119: 117 Sıkı tut beni, kurtulayım, Her zaman kurallarını dikkate 
    alayım. 
     
    Mez.119: 118 Kurallarından sapan herkesi reddedersin, Çünkü onların hileleri 
    boştur. 
     
    Mez.119: 119 Dünyadaki kötüleri cüruf gibi atarsın, Bu yüzden severim senin 
    öğütlerini. 
     
    Mez.119: 120 Bedenim ürperiyor dehşetinden, Korkuyorum hükümlerinden. 
     
    (AYİN) 
     
    Mez.119: 121 Adil ve doğru olanı yaptım, Gaddarların eline bırakma beni! 
     
    Mez.119: 122 Güven altına al kulunun mutluluğunu, Baskı yapmasın bana 
    küstahlar. 
     
    Mez.119: 123 Gözümün feri sönüyor, Beni kurtarmanı, Adil sözünü yerine 
    getirmeni beklemekten. 
     
    Mez.119: 124 Kuluna sevgin uyarınca davran, Bana kurallarını öğret. 
     
    Mez.119: 125 Ben senin kulunum, bana akıl ver ki, Öğütlerini anlayabileyim. 
     
    Mez.119: 126 Ya RAB, harekete geçmenin zamanıdır, Yasanı çiğniyorlar. 
     
    Mez.119: 127 Bu yüzden senin buyruklarını, Altından, saf altından daha çok 
    seviyorum; 
     
    Mez.119: 128 Koyduğun koşulların hepsini doğru buluyorum, Her yanlış yoldan 
    tiksiniyorum. 
     
    (PE) 
     
    Mez.119: 129 Harika öğütlerin var, Bu yüzden onlara candan uyuyorum. 
     
    Mez.119: 130 Sözlerinin açıklanışı aydınlık saçar, Saf insanlara akıl verir. 
     
    Mez.119: 131 Ağzım açık, soluk soluğayım, Çünkü buyruklarını özlüyorum. 
     
    Mez.119: 132 Bana lütufla bak, Adını sevenlere her zaman yaptığın gibi. 
     
    Mez.119: 133 Adımlarımı pekiştir verdiğin söz uyarınca, Hiçbir suç bana 
    egemen olmasın. 
     
    Mez.119: 134 Kurtar beni insan baskısından, Koşullarına uyabileyim. 
     
    Mez.119: 135 Yüzün aydınlık saçsın kulunun üzerine, Kurallarını öğret bana. 
     
    Mez.119: 136 Oluk oluk yaş akıyor gözlerimden, Çünkü uymuyorlar yasana. 
     
    (SADE) 
     
    Mez.119: 137 Sen adilsin, ya RAB, Hükümlerin doğrudur. 
     
    Mez.119: 138 Buyurduğun öğütler doğru Ve tam güvenilirdir. 
     
    Mez.119: 139 Gayretim beni tüketti, Çünkü düşmanlarım unuttu senin 
    sözlerini. 
     
    Mez.119: 140 Sözün çok güvenilirdir, Kulun onu sever. 
     
    Mez.119: 141 Önemsiz ve horlanan biriyim ben, Ama koşullarını unutmuyorum. 
     
    Mez.119: 142 Adaletin sonsuza dek doğrudur, Yasan gerçektir. 
     
    Mez.119: 143 Sıkıntıya, darlığa düştüm, Ama buyrukların benim zevkimdir. 
     
    Mez.119: 144 Öğütlerin sonsuza dek doğrudur; Bana akıl ver ki, yaşayayım. 
     
    (KOF) 
     
    Mez.119: 145 Bütün yüreğimle haykırıyorum, Yanıtla beni, ya RAB! Senin 
    kurallarına uyacağım. 
     
    Mez.119: 146 Sana sesleniyorum, Kurtar beni, Öğütlerine uyayım. 
     
    Mez.119: 147 Gün doğmadan kalkıp yardım dilerim, Senin sözüne umut bağladım. 
     
    Mez.119: 148 Verdiğin söz üzerinde düşüneyim diye, Gece boyunca uyku 
    girmiyor gözüme. 
     
    Mez.119: 149 Sevgin uyarınca sesime kulak ver, Hükümlerin uyarınca, ya RAB, 
    yaşam ver bana! 
     
    Mez.119: 150 Yaklaşıyor kötülük ardınca koşanlar, Yasandan uzaklaşıyorlar. 
     
    Mez.119: 151 Oysa sen yakınsın, ya RAB, Bütün buyrukların gerçektir. 
     
    Mez.119: 152 Çoktan beri anladım Öğütlerini sonsuza dek verdiğini. 
     
    (REŞ) 
     
    Mez.119: 153 Çektiğim sıkıntıyı gör, kurtar beni, Çünkü yasanı unutmadım. 
     
    Mez.119: 154 Davamı savun, özgür kıl beni, Sözün uyarınca koru canımı. 
     
    Mez.119: 155 Kurtuluş kötülerden uzaktır, Çünkü senin kurallarına 
    yönelmiyorlar. 
     
    Mez.119: 156 Çok sevecensin, ya RAB, Hükümlerin uyarınca koru canımı. 
     
    Mez.119: 157 Bana zulmedenler, düşmanlarım çok, Yine de sapmadım senin 
    öğütlerinden. 
     
    Mez.119: 158 Tiksinerek bakıyorum hainlere, Çünkü uymuyorlar senin sözüne. 
     
    Mez.119: 159 Bak, ne kadar seviyorum koşullarını, Sevgin uyarınca, ya RAB, 
    koru canımı. 
     
    Mez.119: 160 Sözlerinin temeli gerçektir, Doğru hükümlerinin tümü sonsuza 
    dek sürecektir. 
     
    (SİN ve ŞİN) 
     
    Mez.119: 161 Yok yere zulmediyor bana önderler, Oysa yüreğim senin sözünle 
    titrer. 
     
    Mez.119: 162 Ganimet bulan biri gibi Verdiğin sözlerde sevinç bulurum. 
     
    Mez.119: 163 Tiksinir, iğrenirim yalandan, Ama senin yasanı severim. 
     
    Mez.119: 164 Doğru hükümlerin için Seni günde yedi kez överim. 
     
    Mez.119: 165 Yasanı sevenler büyük esenlik bulur, Hiçbir şey sendeletmez 
    onları. 
     
    Mez.119: 166 Ya RAB, kurtarışına umut bağlar, Buyruklarını yerine getiririm. 
     
    Mez.119: 167 Öğütlerine candan uyar, Onları çok severim. 
     
    Mez.119: 168 Öğütlerini, koşullarını uygularım, Çünkü bütün davranışlarımı 
    görürsün sen. 
     
    (TAV) 
     
    Mez.119: 169 Feryadım sana erişsin, ya RAB, Sözün uyarınca akıl ver bana! 
     
    Mez.119: 170 Yalvarışım sana ulaşsın;Verdiğin söz uyarınca kurtar beni! 
     
    Mez.119: 171 Dudaklarımdan övgüler aksın, Çünkü bana kurallarını 
    öğretiyorsun. 
     
    Mez.119: 172 Dilimde sözün ezgilere dönüşsün, Çünkü bütün buyrukların 
    doğrudur. 
     
    Mez.119: 173 Elin bana yardıma hazır olsun, Çünkü senin koşullarını seçtim 
    ben. 
     
    Mez.119: 174 Kurtarışını özlüyorum, ya RAB, Yasan zevk kaynağımdır. 
     
    Mez.119: 175 Beni yaşat ki, sana övgüler sunayım, Hükümlerin bana yardımcı 
    olsun. 
     
    Mez.119: 176 Kaybolmuş koyun gibi avare dolaşıyordum; Kulunu ara, Çünkü 
    buyruklarını unutmadım ben. 
     
    120. MezmurHac ilahisi*fç* 
     
    BÖLÜM 120 
     
    Mez.120: 1 Sıkıntıya düşünce RAB'be seslendim; Yanıtladı beni. 
     
    Mez.120: 2 Ya RAB, kurtar canımı yalancı dudaklardan, Aldatıcı dillerden!D 
    Not "Hac İlahisi": Fısıh, Hasat, Çardak bayramlarını kutlamak için 
    Yeruşalim'e çıkarken söylenen ezgi. 
     
    Mez.120: 3 Ey aldatıcı dil, RAB ne verecek sana, Daha ne verecek? 
     
    Mez.120: 4 Yiğidin sivri oklarıyla Retem çalısından alevli korlar! 
     
    Mez.120: 5 Vay bana, Meşek'te garip kaldım sanki, Kedar çadırları arasında 
    oturdum. 
     
    Mez.120: 6 Fazla kaldım Barıştan nefret edenler arasında. 
     
    Mez.120: 7 Ben barış yanlısıyım, Ama söze başladığımda, Onlar savaşa 
    kalkıyor! 
     
    121. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 121 
     
    Mez.121: 1 Gözlerimi dağlara kaldırıyorum, Nereden yardım gelecek? 
     
    Mez.121: 2 Yeri göğü yaratan RAB'den gelecek yardım. 
     
    Mez.121: 3 O ayaklarının kaymasına izin vermez, Seni koruyan uyuklamaz. 
     
    Mez.121: 4 İsrail'in koruyucusu ne uyur ne uyuklar. 
     
    Mez.121: 5 Senin koruyucun RAB'dir, O sağ yanında sana gölgedir. 
     
    Mez.121: 6 Gündüz güneş, Gece ay sana zarar vermez. 
     
    Mez.121: 7 RAB her kötülükten seni korur, Esirger canını. 
     
    Mez.121: 8 Şimdiden sonsuza dek RAB koruyacak gidişini, gelişini. 
     
    122. MezmurDavut'un hac ilahisi 
     
    BÖLÜM 122 
     
    Mez.122: 1 Bana: "RAB'bin evine gidelim" dendikçe Sevinirim. 
     
    Mez.122: 2 Ayaklarımız senin kapılarında, Ey Yeruşalim! 
     
    Mez.122: 3 Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir Yeruşalim! 
     
    Mez.122: 4 Oymaklar çıkar oraya, RAB'bin oymakları, İsrail'e verilen öğüt 
    uyarınca, RAB'bin adına şükretmek için. 
     
    Mez.122: 5 Çünkü orada yargı tahtları, Davut soyunun tahtları kurulmuştur. 
     
    Mez.122: 6 Esenlik dileyin Yeruşalim'e: "Huzur bulsun seni sevenler! 
     
    Mez.122: 7 Surlarına esenlik, Saraylarına huzur egemen olsun!" 
     
    Mez.122: 8 Kardeşlerim, dostlarım için, "Esenlik olsun sana!" derim. 
     
    Mez.122: 9 Tanrımız RAB'bin evi için İyilik dilerim sana. 
     
    123. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 123 
     
    Mez.123: 1 Gözlerimi sana kaldırıyorum, Ey göklerde taht kuran! 
     
    Mez.123: 2 Nasıl kulların gözleri efendilerinin, Hizmetçinin gözleri 
    hanımının eline bakarsa, Bizim gözlerimiz de RAB Tanrımız'a öyle bakar, O 
    bize acıyıncaya dek. 
     
    Mez.123: 3 Acı bize, ya RAB, acı; Gördüğümüz hakaret yeter de artar. 
     
    Mez.123: 4 Rahat yaşayanların alayları, Küstahların hakareti Canımıza yetti. 
     
    124. MezmurDavut'un hac ilahisi 
     
    BÖLÜM 124 
     
    Mez.124: 1 RAB bizden yana olmasaydı, Desin şimdi İsrail: 
     
    Mez.124: 2 RAB bizden yana olmasaydı, İnsanlar bize saldırdığında, 
     
    Mez.124: 3 Diri diri yutarlardı bizi, Öfkeleri bize karşı alevlenince. 
     
    Mez.124: 4 Sular silip süpürürdü bizleri, Seller geçerdi üzerimizden. 
     
    Mez.124: 5 Kabaran sular Aşardı başımızdan. 
     
    Mez.124: 6 Övgüler olsun Bizi onların ağzına yem etmeyen RAB'be! 
     
    Mez.124: 7 Bir kuş gibi Kurtuldu canımız avcının tuzağından, Kırıldı tuzak, 
    kurtulduk. 
     
    Mez.124: 8 Yeri göğü yaratan RAB'bin adı yardımcımızdır. 
     
    125. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 125 
     
    Mez.125: 1 RAB'be güvenenler Siyon Dağı'na benzer, Sarsılmaz, sonsuza dek 
    durur. 
     
    Mez.125: 2 Dağlar Yeruşalim'i nasıl kuşatmışsa, RAB de halkını öyle 
    kuşatmıştır, Şimdiden sonsuza dek. 
     
    Mez.125: 3 Kalmayacak kötülerin asası, Doğruların payına düşen toprakta, 
    Yoksa doğrular haksızlığa el uzatabilir. 
     
    Mez.125: 4 İyilik et, ya RAB, İyilere, yüreği temiz olanlara. 
     
    Mez.125: 5 Ama kendi halkından eğri yollara sapanları, RAB kötü uluslarla 
    birlikte kovacak. İsrail'e esenlik olsun! 
     
    126. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 126 
     
    Mez.126: 1 RAB sürgünleri Siyon'a geri getirince*fd*, Rüya gibi geldi bize.D 
    Not 126:1 "RAB sürgünleri Siyon'a geri getirince" ya da "RAB Siyon'u eski 
    gönencine kavuşturunca". 
     
    Mez.126: 2 Ağzımız gülüşlerle, Dilimiz sevinç çığlıklarıyla doldu. "RAB 
    onlar için büyük işler yaptı" Diye konuşuldu uluslar arasında. 
     
    Mez.126: 3 RAB bizim için büyük işler yaptı, Sevinç doldu içimiz. 
     
    Mez.126: 4 Ya RAB, eski gönencimize kavuştur bizi, Negev'de suya kavuşan 
    vadiler gibi. 
     
    Mez.126: 5 Gözyaşları içinde ekenler, Sevinç çığlıklarıyla biçecek; 
     
    Mez.126: 6 Ağlayarak tohum çuvalını taşıyıp dolaşan, Sevinç çığlıkları 
    atarak demetlerle dönecek. 
     
    127. MezmurSüleyman'ın hac ilahisi 
     
    BÖLÜM 127 
     
    Mez.127: 1 Evi RAB yapmazsa, Yapıcılar boşuna didinir. Kenti RAB korumazsa, 
    Bekçi boşuna bekler. 
     
    Mez.127: 2 Boşuna erken kalkıp Geç yatıyorsunuz. Ey zahmetle kazanılan 
    ekmeği yiyenler, RAB sevdiklerinin rahat uyumasını sağlar. 
     
    Mez.127: 3 Çocuklar RAB'bin verdiği bir armağandır, Rahmin ürünü bir 
    ödüldür. 
     
    Mez.127: 4 Yiğidin elinde nasılsa oklar, Öyledir gençlikte doğan çocuklar. 
     
    Mez.127: 5 Ne mutlu ok kılıfı onlarla dolu insana! Kent kapısında*fe* 
    hasımlarıyla tartışırken Utanç duymayacaklar.D Not 127:5 "Kent kapısında": 
    Eski zamanlarda mahkeme kent kapısında yapılırdı. 
     
    128. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 128 
     
    Mez.128: 1 Ne mutlu RAB'den korkana, O'nun yolunda yürüyene! 
     
    Mez.128: 2 Emeğinin ürününü yiyeceksin, Mutlu ve başarılı olacaksın. 
     
    Mez.128: 3 Eşin evinde verimli bir asma gibi olacak; Çocukların zeytin 
    filizleri gibi sofranın çevresinde. 
     
    Mez.128: 4 İşte RAB'den korkan kişi Böyle kutsanacak. 
     
    Mez.128: 5 RAB seni Siyon'dan kutsasın! Yeruşalim'in gönencini göresin, 
    Bütün yaşamın boyunca! 
     
    Mez.128: 6 Çocuklarının çocuklarını göresin! İsrail'e esenlik olsun! 
     
    129. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 129 
     
    Mez.129: 1 Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar; Şimdi söylesin 
    İsrail: 
     
    Mez.129: 2 "Gençliğimden beri bana sık sık saldırdılar, Ama yenemediler 
    beni. 
     
    Mez.129: 3 Çiftçiler saban sürdüler sırtımda, Upuzun iz bıraktılar." 
     
    Mez.129: 4 Ama RAB adildir, Kesti kötülerin bağlarını. 
     
    Mez.129: 5 Siyon'dan nefret eden herkes Utanç içinde geri çekilsin. 
     
    Mez.129: 6 Damlardaki ota, Büyümeden kuruyan ota dönsünler. 
     
    Mez.129: 7 Orakçı avucunu, Demetçi kucağını dolduramaz onunla. 
     
    Mez.129: 8 Yoldan geçenler de, "RAB sizi kutsasın, RAB'bin adıyla sizi 
    kutsarız" demezler. 
     
    130. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 130 
     
    Mez.130: 1 Derinliklerden sana sesleniyorum, ya RAB, 
     
    Mez.130: 2 Sesimi işit, ya Rab, Yalvarışıma iyi kulak ver! 
     
    Mez.130: 3 Ya RAB, sen suçların hesabını tutsan, Kim ayakta kalabilir, ya 
    Rab? 
     
    Mez.130: 4 Ama sen bağışlayıcısın, Öyle ki senden korkulsun. 
     
    Mez.130: 5 RAB'bi gözlüyorum, Canım RAB'bi gözlüyor, Umut bağlıyorum O'nun 
    sözüne. 
     
    Mez.130: 6 Sabahı gözleyenlerden, Evet, sabahı gözleyenlerden daha çok, 
    Canım Rab'bi gözlüyor. 
     
    Mez.130: 7 Ey İsrail, RAB'be umut bağla! Çünkü RAB'de sevgi, Tam kurtuluş 
    vardır. 
     
    Mez.130: 8 İsrail'i bütün suçlarından Fidyeyle O kurtaracaktır. 
     
    131. MezmurDavut'un hac ilahisi  
     
    BÖLÜM 131 
     
    Mez.131: 1 Ya RAB, yüreğimde gurur yok, Gözüm yükseklerde değil. Büyük 
    işlerle, Kendimi aşan harika işlerle uğraşmıyorum. 
     
    Mez.131: 2 Tersine, ana kucağında sütten kesilmiş çocuk gibi, Kendimi 
    yatıştırıp huzur buldum, Sütten kesilmiş çocuğa döndüm. 
     
    Mez.131: 3 Ey İsrail, RAB'be umut bağla Şimdiden sonsuza dek! 
     
    132. Mezmur(2Ta.6:41-42)Hac ilahisi 
     
    BÖLÜM 132 
     
    Mez.132: 1-2 Ya RAB, Davut'un hatırı için, Çektiği bütün zorlukları, Sana 
    nasıl ant içtiğini, Yakup'un güçlü Tanrısı'na adak adadığını anımsa: 
     
    Mez.132: 3 "Evime gitmeyeceğim, Yatağıma uzanmayacağım, 
     
    Mez.132: 4 Gözlerime uyku girmeyecek, Göz kapaklarım kapanmayacak, 
     
    Mez.132: 5 RAB'be bir yer, Yakup'un güçlü Tanrısı'na bir konut buluncaya 
    dek." 
     
    Mez.132: 6 Antlaşma Sandığı'nın* Efrata'da olduğunu duyduk, Onu Yaar 
    kırlarında bulduk. 
     
    Mez.132: 7 "RAB'bin konutuna gidelim, Ayağının taburesi önünde tapınalım" 
    dedik. 
     
    Mez.132: 8 Çık, ya RAB, yaşayacağın yere, Gücünü simgeleyen sandıkla 
    birlikte. 
     
    Mez.132: 9 Kâhinlerin doğruluğu kuşansın, Sadık kulların sevinç çığlıkları 
    atsın. 
     
    Mez.132: 10 Kulun Davut'un hatırı için, Meshettiğin* krala yüz çevirme. 
     
    Mez.132: 11 RAB Davut'a kesin ant içti, Andından dönmez: "Senin soyundan 
    birini tahtına oturtacağım. 
     
    Mez.132: 12 Eğer oğulların antlaşmama, Vereceğim öğütlere uyarlarsa, Onların 
    oğulları da sonsuza dek Senin tahtına oturacak." 
     
    Mez.132: 13 Çünkü RAB Siyon'u seçti, Onu konut edinmek istedi. 
     
    Mez.132: 14 "Sonsuza dek yaşayacağım yer budur" dedi, "Burada oturacağım, 
    çünkü bunu kendim istedim. 
     
    Mez.132: 15 Çok bereketli kılacağım erzağını, Yiyecekle doyuracağım 
    yoksullarını. 
     
    Mez.132: 16 Kurtuluşla donatacağım kâhinlerini; Hep sevinç ezgileri 
    söyleyecek sadık kulları. 
     
    Mez.132: 17 Burada Davut soyundan güçlü bir kral çıkaracağım, Meshettiğim 
    kralın soyunu Işık olarak sürdüreceğim. 
     
    Mez.132: 18 Düşmanlarını utanca bürüyeceğim, Ama onun başındaki taç 
    parıldayacak." 
     
    133. MezmurDavut'un hac ilahisi 
     
    BÖLÜM 133 
     
    Mez.133: 1 Ne iyi, ne güzeldir, Birlik içinde kardeşçe yaşamak! 
     
    Mez.133: 2 Başa sürülen değerli yağ gibi, Sakaldan, Harun'un sakalından 
    Kaftanının yakasına dek inen yağ gibi. 
     
    Mez.133: 3 Hermon Dağı'na yağan çiy Siyon dağlarına yağıyor sanki. Çünkü RAB 
    orada bereketi, Sonsuz yaşamı buyurdu. 
     
    134. MezmurHac ilahisi 
     
    BÖLÜM 134 
     
    Mez.134: 1 Ey sizler, RAB'bin bütün kulları, RAB'bin Tapınağı'nda gece 
    hizmet edenler, O'na övgüler sunun! 
     
    Mez.134: 2 Ellerinizi kutsal yere doğru kaldırıp RAB'be övgüler sunun! 
     
    Mez.134: 3 Yeri göğü yaratan RAB kutsasın sizi Siyon'dan. 
     
    135. Mezmur(Mez.115: 4-11) 
     
    BÖLÜM 135 
     
    Mez.135: 1-2 RAB'be övgüler sunun! RAB'bin adına övgüler sunun, Ey RAB'bin 
    kulları! Ey sizler, RAB'bin Tapınağı'nda, Tanrımız'ın Tapınağı'nın 
    avlularında hizmet edenler, Övgüler sunun! 
     
    Mez.135: 3 RAB'be övgüler sunun, Çünkü RAB iyidir. Adını ilahilerle övün, 
    Çünkü hoştur bu. 
     
    Mez.135: 4 RAB kendine Yakup soyunu, Öz halkı olarak İsrail'i seçti. 
     
    Mez.135: 5 Biliyorum, RAB büyüktür, Rabbimiz bütün ilahlardan üstündür. 
     
    Mez.135: 6 RAB ne isterse yapar, Göklerde, yeryüzünde, Denizlerde, bütün 
    derinliklerde. 
     
    Mez.135: 7 Yeryüzünün dört bucağından bulutlar yükseltir, Yağmur için şimşek 
    çaktırır, Ambarlarından rüzgar estirir. 
     
    Mez.135: 8 İnsanlardan hayvanlara dek Mısır'da ilk doğanları öldürdü. 
     
    Mez.135: 9 Ey Mısır, senin orta yerinde, Firavunla bütün görevlilerine 
    Belirtiler, şaşılası işler gösterdi. 
     
    Mez.135: 10 Birçok ulusu bozguna uğrattı, Güçlü kralları öldürdü: 
     
    Mez.135: 11 Amorlu kral Sihon'u, Başan Kralı Og'u, Bütün Kenan krallarını. 
     
    Mez.135: 12 Topraklarını mülk, Evet, mülk olarak halkı İsrail'e verdi. 
     
    Mez.135: 13 Ya RAB, adın sonsuza dek sürecek, Bütün kuşaklar seni anacak. 
     
    Mez.135: 14 RAB halkını haklı çıkarır, Kullarına acır. 
     
    Mez.135: 15 Ulusların putları altın ve gümüşten yapılmış, İnsan elinin 
    eseridir. 
     
    Mez.135: 16 Ağızları var, konuşmazlar, Gözleri var, görmezler, 
     
    Mez.135: 17 Kulakları var, duymazlar, Soluk alıp vermezler. 
     
    Mez.135: 18 Onları yapan, onlara güvenen herkes Onlar gibi olacak! 
     
    Mez.135: 19 Ey İsrail halkı, RAB'be övgüler sun! Ey Harun soyu, RAB'be 
    övgüler sun! 
     
    Mez.135: 20 Ey Levi soyu, RAB'be övgüler sun! RAB'be övgüler sunun, ey 
    RAB'den korkanlar! 
     
    Mez.135: 21 Yeruşalim'de oturan RAB'be Siyon'dan övgüler sunulsun! RAB'be 
    övgüler sunun! 
     
    136. Mezmur 
     
    BÖLÜM 136 
     
    Mez.136: 1 Şükredin RAB'be, çünkü O iyidir,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 2 Şükredin tanrılar Tanrısı'na,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 3 Şükredin rabler Rabbi'ne,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 4 Büyük harikalar yapan tek varlığa,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 5 Gökleri bilgece yaratana,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 6 Yeri sular üzerine yayana,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 7 Büyük ışıklar yaratana,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 8 Gündüze egemen olsun diye güneşi,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 9 Geceye egemen olsun diye ayı ve yıldızları yaratana,Sevgisi 
    sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 10 Mısır'da ilk doğanları öldürene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 11-12 Güçlü eli, kudretli koluylaSevgisi sonsuzdur;İsrail'i 
    Mısır'dan çıkarana,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 13 Kızıldeniz'i* ikiye bölene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 14 İsrail'i ortasından geçirene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 15 Firavunla ordusunu Kızıldeniz'e dökene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 16 Kendi halkını çölde yürütene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 17 Büyük kralları vurana,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 18 Güçlü kralları öldürene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 19 Amorlu kral Sihon'u,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 20 Başan Kralı Og'u öldürene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 21-22 Topraklarını mülk olarak,Sevgisi sonsuzdur; Kulu İsrail'e 
    mülk verene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 23 Düşkün günlerimizde bizi anımsayana,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 24 Düşmanlarımızdan bizi kurtarana,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 25 Bütün canlılara yiyecek verene,Sevgisi sonsuzdur; 
     
    Mez.136: 26 Şükredin Göklerin Tanrısı'na,Sevgisi sonsuzdur. 
     
    137. Mezmur 
     
    BÖLÜM 137 
     
    Mez.137: 1 Babil ırmakları kıyısında oturup Siyon'u andıkça ağladık; 
     
    Mez.137: 2 Çevredeki kavaklara Lirlerimizi astık. 
     
    Mez.137: 3 Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler, Bize zulmedenler 
    bizden şenlik istiyor, "Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!" diyorlardı. 
     
    Mez.137: 4 Nasıl okuyabiliriz RAB'bin ezgisini El toprağında? 
     
    Mez.137: 5 Ey Yeruşalim, seni unutursam, Sağ elim kurusun. 
     
    Mez.137: 6 Seni anmaz, Yeruşalim'i en büyük sevincimden üstün tutmazsam, 
    Dilim damağıma yapışsın! 
     
    Mez.137: 7 Yeruşalim'in düştüğü gün, "Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!" 
    Diyen Edomlular'ın tavrını anımsa, ya RAB. 
     
    Mez.137: 8 Ey sen, yıkılası Babil kızı, Bize yaptıklarını Sana ödetecek 
    olana ne mutlu! 
     
    Mez.137: 9 Ne mutlu senin yavrularını tutup Kayalarda parçalayacak insana! 
     
    138. MezmurDavut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 138 
     
    Mez.138: 1 Bütün yüreğimle sana şükrederim, ya RAB, İlahlar önünde seni 
    ilahilerle överim. 
     
    Mez.138: 2 Kutsal tapınağına doğru eğilir, Adına şükrederim, Sevgin, 
    sadakatin için. Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun. 
     
    Mez.138: 3 Seslendiğim gün bana yanıt verdin, İçime güç koydun, beni 
    yüreklendirdin. 
     
    Mez.138: 4 Şükretsin sana, ya RAB, yeryüzü krallarının tümü, Çünkü ağzından 
    çıkan sözleri işittiler. 
     
    Mez.138: 5 Yaptığın işleri ezgilerle övsünler, ya RAB, Çünkü çok yücesin. 
     
    Mez.138: 6 RAB yüksekse de, Alçakgönüllüleri gözetir, Küstahları uzaktan 
    tanır. 
     
    Mez.138: 7 Sıkıntıya düşersem, canımı korur, Düşmanlarımın öfkesine karşı el 
    kaldırırsın, Sağ elin beni kurtarır. 
     
    Mez.138: 8 Ya RAB, her şeyi yaparsın benim için. Sevgin sonsuzdur, ya RAB, 
    Elinin eserini bırakma! 
     
    139. MezmurMüzik şefi için - Davut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 139 
     
    Mez.139: 1 Ya RAB, sınayıp tanıdın beni. 
     
    Mez.139: 2 Oturup kalkışımı bilirsin, Niyetimi uzaktan anlarsın. 
     
    Mez.139: 3 Gittiğim yolu, yattığım yeri inceden inceye elersin, Bütün 
    yaptıklarımdan haberin var. 
     
    Mez.139: 4 Daha sözü ağzıma almadan, Söyleyeceğim her şeyi bilirsin, ya RAB. 
     
    Mez.139: 5 Beni çepeçevre kuşattın, Elini üzerime koydun. 
     
    Mez.139: 6 Kaldıramam böylesi bir bilgiyi, Başa çıkamam, erişemem. 
     
    Mez.139: 7 Nereye gidebilirim senin Ruhun'dan, Nereye kaçabilirim 
    huzurundan? 
     
    Mez.139: 8 Göklere çıksam, oradasın, Ölüler diyarına yatak sersem, yine 
    oradasın. 
     
    Mez.139: 9 Seherin kanatlarını alıp uçsam, Denizin ötesine konsam, 
     
    Mez.139: 10 Orada bile elin yol gösterir bana, Sağ elin tutar beni. 
     
    Mez.139: 11 Desem ki, "Karanlık beni kaplasın, Çevremdeki aydınlık geceye 
    dönsün." 
     
    Mez.139: 12 Karanlık bile karanlık sayılmaz senin için, Gece, gündüz gibi 
    ışıldar, Karanlıkla aydınlık birdir senin için. 
     
    Mez.139: 13 İç varlığımı sen yarattın, Annemin rahminde beni sen ördün. 
     
    Mez.139: 14 Sana övgüler sunarım, Çünkü müthiş ve harika yaratılmışım. Ne 
    harika işlerin var! Bunu çok iyi bilirim. 
     
    Mez.139: 15 Gizli yerde yaratıldığımda, Yerin derinliklerinde örüldüğümde, 
    Bedenim senden gizli değildi. 
     
    Mez.139: 16 Henüz döl yatağındayken gözlerin gördü beni; Bana ayrılan 
    günlerin hiçbiri gelmeden, Hepsi senin kitabına yazılmıştı. 
     
    Mez.139: 17 Hakkımdaki düşüncelerin ne değerli, ey Tanrı, Sayıları ne çok! 
     
    Mez.139: 18 Kum tanelerinden fazladır saymaya kalksam. Uyanıyorum, hâlâ 
    seninleyim. 
     
    Mez.139: 19 Ey Tanrı, keşke kötüleri öldürsen! Ey eli kanlı insanlar, 
    uzaklaşın benden! 
     
    Mez.139: 20 Çünkü senin için kötü konuşuyorlar, Adını kötüye kullanıyor 
    düşmanların. 
     
    Mez.139: 21 Ya RAB, nasıl tiksinmem senden tiksinenlerden? Nasıl iğrenmem 
    sana başkaldıranlardan? 
     
    Mez.139: 22 Onlardan tümüyle nefret ediyor, Onları düşman sayıyorum. 
     
    Mez.139: 23 Ey Tanrı, yokla beni, tanı yüreğimi, Sına beni, öğren 
    kaygılarımı. 
     
    Mez.139: 24 Bak, seni gücendiren bir yönüm var mı, Öncülük et bana sonsuz 
    yaşam yolunda! 
     
    140. MezmurMüzik şefi için - Davut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 140 
     
    Mez.140: 1 Ya RAB, kurtar beni kötü insandan, Koru beni zorbadan. 
     
    Mez.140: 2 Onlar yüreklerinde kötülük tasarlar, Savaşı sürekli körükler, 
     
    Mez.140: 3 Yılan gibi dillerini bilerler, Engerek zehiri var dudaklarının 
    altında. * 
     
    Mez.140: 4 Ya RAB, sakın beni kötünün elinden, Koru beni zorbadan; Bana 
    çelme takmayı tasarlıyorlar. 
     
    Mez.140: 5 Küstahlar benim için tuzak kurdu, Haydutlar ağ gerdi; Yol 
    kenarına kapan koydular benim için.  
     
    Mez.140: 6 Sana diyorum, ya RAB: "Tanrım sensin." Yalvarışıma kulak ver, ya 
    RAB. 
     
    Mez.140: 7 Ey Egemen RAB, güçlü kurtarıcım, Savaş gününde başımı korudun. 
     
    Mez.140: 8 Kötülerin dileklerini yerine getirme, ya RAB, Tasarılarını ileri 
    götürme! Yoksa gurura kapılırlar.  
     
    Mez.140: 9 Beni kuşatanların başını, Dudaklarından dökülen fesat kaplasın. 
     
    Mez.140: 10 Kızgın korlar yağsın üzerlerine! Ateşe, dipsiz çukurlara 
    atılsınlar, Bir daha kalkamasınlar. 
     
    Mez.140: 11 İftiracılara ülkede hayat kalmasın, Felaket zorbaları amansızca 
    avlasın. 
     
    Mez.140: 12 Biliyorum, RAB mazlumun davasını savunur, Yoksulları haklı 
    çıkarır. 
     
    Mez.140: 13 Kuşkusuz doğrular senin adına şükredecek, Dürüstler senin 
    huzurunda oturacak. 
     
    141. MezmurDavut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 141 
     
    Mez.141: 1 Seni çağırıyorum, ya RAB, yardımıma koş! Sana yakarınca sesime 
    kulak ver! 
     
    Mez.141: 2 Duam önünde yükselen buhur gibi, El açışım akşam sunusu gibi 
    kabul görsün! 
     
    Mez.141: 3 Ya RAB, ağzıma bekçi koy, Dudaklarımın kapısını koru! 
     
    Mez.141: 4 Yüreğim kötülüğe eğilim göstermesin, Suç işleyenlerin fesadına 
    bulaşmayayım; Onların nefis yemeklerini tatmayayım. 
     
    Mez.141: 5 Doğru insan bana vursa, iyilik sayılır, Azarlasa, başa sürülen 
    yağ gibidir, Başım reddetmez onu. Çünkü duam hep kötülere karşıdır. 
     
    Mez.141: 6 Önderleri kayalardan aşağı atılınca, Dinleyecekler tatlı 
    sözlerimi. 
     
    Mez.141: 7 Sabanla sürülüp yarılmış toprak gibi, Saçılmış kemiklerimiz 
    ölüler diyarının ağzına. 
     
    Mez.141: 8 Ancak gözlerim sende, ey Egemen RAB, Sana sığınıyorum, beni 
    savunmasız bırakma! 
     
    Mez.141: 9 Koru beni kurdukları tuzaktan, Suç işleyenlerin kapanlarından. 
     
    Mez.141: 10 Ben güvenlik içinde geçip giderken, Kendi ağlarına düşsün 
    kötüler. 
     
    142. MezmurDavut'un Maskili - Mağaradayken ettiği dua 
     
    BÖLÜM 142 
     
    Mez.142: 1 Yüksek sesle yakarıyorum RAB'be, Yüksek sesle RAB'be 
    yalvarıyorum. 
     
    Mez.142: 2 Önüne döküyorum yakınmalarımı, Önünde anlatıyorum sıkıntılarımı. 
     
    Mez.142: 3 Bunalıma düştüğümde, Gideceğim yolu sen bilirsin. Tuzak kurdular 
    yürüdüğüm yola. 
     
    Mez.142: 4 Sağıma bak da gör, Kimse saymıyor beni, Sığınacak yerim kalmadı, 
    Kimse aramıyor beni. 
     
    Mez.142: 5 Sana haykırıyorum, ya RAB: "Sığınağım, Yaşadığımız bu dünyada 
    nasibim sensin" diyorum. 
     
    Mez.142: 6 Haykırışıma kulak ver, Çünkü çok çaresizim; Kurtar beni ardıma 
    düşenlerden, Çünkü benden güçlüler. 
     
    Mez.142: 7 Çıkar beni zindandan, Adına şükredeyim. O zaman doğrular çevremi 
    saracak, Bana iyilik ettiğin için. 
     
    143. MezmurDavut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 143 
     
    Mez.143: 1 Duamı işit, ya RAB, Yalvarışlarıma kulak ver! Sadakatinle, 
    doğruluğunla yanıtla beni! 
     
    Mez.143: 2 Kulunla yargıya girme, Çünkü hiçbir canlı senin karşında 
    aklanmaz. 
     
    Mez.143: 3 Düşman beni kovalıyor, Ezip yere seriyor. Çoktan ölmüş olanlar 
    gibi, Beni karanlıklarda oturtuyor. 
     
    Mez.143: 4 Bu yüzden bunalıma düştüm, Yüreğim perişan. 
     
    Mez.143: 5 Geçmiş günleri anıyor, Bütün yaptıklarını derin derin düşünüyor, 
    Ellerinin işine bakıp dalıyorum. 
     
    Mez.143: 6 Ellerimi sana açıyorum, Canım kurak toprak gibi sana susamış. * 
     
    Mez.143: 7 Çabuk yanıtla beni, ya RAB, Tükeniyorum. Çevirme benden yüzünü, 
    Yoksa ölüm çukuruna inen ölülere dönerim. 
     
    Mez.143: 8 Sabahları duyur bana sevgini, Çünkü sana güveniyorum; Bana 
    gideceğim yolu bildir, Çünkü duam sanadır. 
     
    Mez.143: 9 Düşmanlarımdan kurtar beni, ya RAB; Sana sığınıyorum. 
     
    Mez.143: 10 Bana istemini yapmayı öğret, Çünkü Tanrım'sın benim. Senin iyi 
    Ruhun Düz yolda bana öncülük etsin! 
     
    Mez.143: 11 Ya RAB, adın uğruna yaşam ver bana, Doğruluğunla kurtar beni 
    sıkıntıdan. 
     
    Mez.143: 12 Sevginden ötürü, Öldür düşmanlarımı, Yok et bütün hasımlarımı, 
    Çünkü senin kulunum ben. 
     
    144. MezmurDavut'un mezmuru 
     
    BÖLÜM 144 
     
    Mez.144: 1 Ellerime vuruşmayı, Parmaklarıma savaşmayı öğreten Kayam RAB'be 
    övgüler olsun! 
     
    Mez.144: 2 O'dur benim vefalı dostum, kalem, Kurtarıcım, kulem, Kalkanım, 
    O'na sığınırım; O'dur halkları bana boyun eğdiren! 
     
    Mez.144: 3 Ya RAB, insan ne ki, onu gözetesin, İnsan soyu ne ki, onu 
    düşünesin? 
     
    Mez.144: 4 İnsan bir soluğu andırır, Günleri geçici bir gölge gibidir. 
     
    Mez.144: 5 Ya RAB, gökleri yar, aşağıya in, Dokun dağlara, tütsünler. 
     
    Mez.144: 6 Şimşek çaktır, dağıt düşmanı, Savur oklarını, şaşkına çevir 
    onları. 
     
    Mez.144: 7 Yukarıdan elini uzat, kurtar beni; Çıkar derin sulardan, Al 
    eloğlunun elinden. 
     
    Mez.144: 8 Onların ağzı yalan saçar, Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant 
    içerler. 
     
    Mez.144: 9 Ey Tanrı, sana yeni bir ezgi söyleyeyim, Seni on telli çenkle, 
    ilahilerle öveyim. 
     
    Mez.144: 10 Sensin kralları zafere ulaştıran, Kulun Davut'u kötülük 
    kılıcından kurtaran. 
     
    Mez.144: 11 Kurtar beni, özgür kıl Eloğlunun elinden. Onların ağzı yalan 
    saçar, Sağ ellerini kaldırır, yalan yere ant içerler. 
     
    Mez.144: 12 O zaman gençliğinde Sağlıklı yetişen fidan gibi olacak 
    oğullarımız, Sarayın oymalı sütunları gibi olacak kızlarımız. 
     
    Mez.144: 13 Her türlü ürünle dolup taşacak ambarlarımız; Binlerce, on 
    binlerce yavrulayacak Çayırlarda davarlarımız. 
     
    Mez.144: 14 Semiz olacak sığırlarımız; Surlarımıza gedik açılmayacak, 
    İnsanlarımız sürgün edilmeyecek, Meydanlarımızda feryat duyulmayacak! 
     
    Mez.144: 15 Ne mutlu bunlara sahip olan halka! Ne mutlu Tanrısı RAB olan 
    halka! 
     
    145. MezmurDavut'un övgü ilahisi 
     
    BÖLÜM 145 
     
    Mez.145: 1 Ey Tanrım, ey Kral, seni yücelteceğim, Adını sonsuza dek 
    öveceğim. 
     
    Mez.145: 2 Seni her gün övecek, Adını sonsuza dek yücelteceğim. 
     
    Mez.145: 3 RAB büyüktür, yalnız O övgüye yaraşıktır, Akıl ermez büyüklüğüne. 
     
    Mez.145: 4 Yaptıkların kuşaktan kuşağa şükranla anılacak, Güçlü işlerin 
    duyurulacak. 
     
    Mez.145: 5 Düşüneceğim harika işlerini, İnsanlar büyüklüğünü, yüce görkemini 
    konuşacak. 
     
    Mez.145: 6 Yaptığın müthiş işlerin gücünden söz edecekler, Ben de senin 
    büyüklüğünü duyuracağım. 
     
    Mez.145: 7 Eşsiz iyiliğinin anılarını kutlayacak, Sevinç ezgileriyle 
    övecekler doğruluğunu. 
     
    Mez.145: 8 RAB lütufkâr ve sevecendir, Tez öfkelenmez, sevgisi engindir. 
     
    Mez.145: 9 RAB herkese iyi davranır, Sevecenliği bütün yapıtlarını kapsar. 
     
    Mez.145: 10 Bütün yapıtların sana şükreder, ya RAB, Sadık kulların sana 
    övgüler sunar. 
     
    Mez.145: 11 Krallığının yüceliğini anlatır, Kudretini konuşur; 
     
    Mez.145: 12 Herkes senin gücünü, Krallığının yüce görkemini bilsin diye. 
     
    Mez.145: 13 Senin krallığın ebedi krallıktır, Egemenliğin kuşaklar boyunca 
    sürer. RAB verdiği bütün sözleri tutar, Her davranışı sadıktır. 
     
    Mez.145: 14 RAB her düşene destek olur, İki büklüm olanları doğrultur. 
     
    Mez.145: 15 Herkesin umudu sende, Onlara yiyeceklerini zamanında veren 
    sensin. 
     
    Mez.145: 16 Elini açar, Bütün canlıları doyurursun dilediklerince. 
     
    Mez.145: 17 RAB bütün davranışlarında adil, Yaptığı bütün işlerde 
    sevecendir. 
     
    Mez.145: 18 RAB kendisine yakaran, İçtenlikle yakaran herkese yakındır. 
     
    Mez.145: 19 Dileğini yerine getirir kendisinden korkanların, Feryatlarını 
    işitir, onları kurtarır. 
     
    Mez.145: 20 RAB korur kendisini seven herkesi, Yok eder kötülerin hepsini. 
     
    Mez.145: 21 RAB'be övgüler sunsun ağzım! Bütün canlılar O'nun kutsal adına, 
    Sonsuza dek övgüler dizsin. 
     
    146. Mezmur 
     
    BÖLÜM 146 
     
    Mez.146: 1 RAB'be övgüler sunun! Ey gönlüm, RAB'be övgüler sun. 
     
    Mez.146: 2 Yaşadıkça RAB'be övgüler sunacak, Var oldukça Tanrım'a ilahiler 
    söyleyeceğim. 
     
    Mez.146: 3 Önderlere, Sizi kurtaramayacak insanlara güvenmeyin. 
     
    Mez.146: 4 O son soluğunu verince toprağa döner, O gün tasarıları da biter. 
     
    Mez.146: 5 Ne mutlu yardımcısı Yakup'un Tanrısı olan insana, Umudu Tanrısı 
    RAB'de olana! 
     
    Mez.146: 6 Yeri göğü, Denizi ve içindeki her şeyi yaratan, Sonsuza dek sadık 
    kalan, 
     
    Mez.146: 7 Ezilenlerin hakkını alan, Açlara yiyecek sağlayan O'dur. RAB 
    tutsakları özgür kılar, 
     
    Mez.146: 8 Körlerin gözünü açar, İki büklüm olanları doğrultur, Doğruları 
    sever. 
     
    Mez.146: 9 RAB garipleri korur, Öksüze, dul kadına yardım eder, Kötülerin 
    yolunuysa saptırır. 
     
    Mez.146: 10 RAB Tanrın sonsuza dek, ey Siyon, Kuşaklar boyunca egemenlik 
    sürecek. RAB'be övgüler sunun! 
     
    147. Mezmur 
     
    BÖLÜM 147 
     
    Mez.147: 1 RAB'be övgüler sunun! Ne güzel, ne hoş Tanrımız'ı ilahilerle 
    övmek! O'na övgü yaraşır. 
     
    Mez.147: 2 RAB yeniden kuruyor Yeruşalim'i, Bir araya topluyor İsrail'in 
    sürgünlerini. 
     
    Mez.147: 3 O kırık kalplileri iyileştirir, Yaralarını sarar. 
     
    Mez.147: 4 Yıldızların sayısını belirler, Her birini adıyla çağırır. 
     
    Mez.147: 5 Rabbimiz büyük ve çok güçlüdür, Sınırsızdır anlayışı. 
     
    Mez.147: 6 RAB mazlumlara yardım eder, Kötüleri yere çalar. 
     
    Mez.147: 7 RAB'be şükran ezgileri okuyun, Tanrımız'ı lirle, ilahilerle övün. 
     
    Mez.147: 8 O'dur gökleri bulutlarla kaplayan, Yeryüzüne yağmur sağlayan, 
    Dağlarda ot bitiren. 
     
    Mez.147: 9 O yiyecek sağlar hayvanlara, Bağrışan kuzgun yavrularına. 
     
    Mez.147: 10 Ne atın gücünden zevk alır, Ne de insanın yiğitliğinden*fg* 
    hoşlanır.D Not 147:10 "Yiğitliğinden": İbranice "Bacaklarından". 
     
    Mez.147: 11 RAB kendisinden korkanlardan, Sevgisine umut bağlayanlardan 
    hoşlanır. 
     
    Mez.147: 12 RAB'bi yücelt, ey Yeruşalim! Tanrın'a övgüler sun, ey Siyon! 
     
    Mez.147: 13 Çünkü senin kapılarının kol demirlerine güç katar, İçindeki 
    halkı kutsar. 
     
    Mez.147: 14 Sınırlarını esenlik içinde tutar, Seni en iyi buğdayla doyurur. 
     
    Mez.147: 15 Yeryüzüne buyruğunu gönderir, Sözü çarçabuk yayılır. 
     
    Mez.147: 16 Yapağı gibi kar yağdırır, Kırağıyı kül gibi saçar. 
     
    Mez.147: 17 Aşağıya iri iri dolu savurur, Kim dayanabilir soğuğuna? 
     
    Mez.147: 18 Buyruk verir, eritir buzları, Rüzgarını estirir, sular akmaya 
    başlar. 
     
    Mez.147: 19 Sözünü Yakup soyuna, Kurallarını, ilkelerini İsrail'e bildirir. 
     
    Mez.147: 20 Başka hiçbir ulus için yapmadı bunu, Onlar O'nun ilkelerini 
    bilmezler. RAB'be övgüler sunun! 
     
    148. Mezmur 
     
    BÖLÜM 148 
     
    Mez.148: 1 RAB'be övgüler sunun! Göklerden RAB'be övgüler sunun, Yücelerde 
    O'na övgüler sunun! 
     
    Mez.148: 2 Ey bütün melekleri, O'na övgüler sunun, Övgüler sunun O'na, ey 
    bütün göksel orduları! 
     
    Mez.148: 3 Ey güneş, ay, O'na övgüler sunun, Övgüler sunun O'na, ey 
    ışıldayan bütün yıldızlar! 
     
    Mez.148: 4 Ey göklerin gökleri Ve göklerin üstündeki sular, O'na övgüler 
    sunun! 
     
    Mez.148: 5 RAB'bin adına övgüler sunsunlar, Çünkü O buyruk verince, var 
    oldular; 
     
    Mez.148: 6 Bozulmayacak bir kural koyarak, Onları sonsuza dek yerlerine 
    oturttu. 
     
    Mez.148: 7 Yeryüzünden RAB'be övgüler sunun, Ey deniz canavarları, bütün 
    enginler, 
     
    Mez.148: 8 Şimşek, dolu, kar, bulutlar, O'nun buyruğuna uyan fırtınalar, 
     
    Mez.148: 9 Dağlar, bütün tepeler, Meyve ağaçları, sedir ağaçları, 
     
    Mez.148: 10 Yabanıl ve evcil hayvanlar, Sürüngenler*, uçan kuşlar, 
     
    Mez.148: 11 Yeryüzünün kralları, bütün halklar, Önderler, yeryüzünün bütün 
    yöneticileri, 
     
    Mez.148: 12 Delikanlılar, genç kızlar, Yaşlılar, çocuklar! 
     
    Mez.148: 13 RAB'bin adına övgüler sunsunlar, Çünkü yalnız O'nun adı yücedir. 
    O'nun yüceliği yerin göğün üstündedir. 
     
    Mez.148: 14 RAB kendi halkını güçlü kıldı, Bütün sadık kullarına, Kendisine 
    yakın olan halka, İsrailliler'e ün kazandırdı. RAB'be övgüler sunun! 
     
    149. Mezmur 
     
    BÖLÜM 149 
     
    Mez.149: 1 RAB'be övgüler sunun! RAB'be yeni bir ezgi söyleyin, Sadık 
    kullarının toplantısında O'nu ezgilerle övün! 
     
    Mez.149: 2 İsrail Yaratıcısı'nda sevinç bulsun, Siyon halkı Kralları'yla 
    coşsun! 
     
    Mez.149: 3 Dans ederek övgüler sunsunlar O'nun adına, Tef ve lir çalarak 
    O'nu ilahilerle övsünler! 
     
    Mez.149: 4 Çünkü RAB halkından hoşlanır, Alçakgönüllüleri zafer tacıyla 
    süsler. 
     
    Mez.149: 5 Bu onurla mutlu olsun sadık kulları, Sevinç ezgileri okusunlar 
    yataklarında! 
     
    Mez.149: 6 Ağızlarında Tanrı'ya yüce övgüler, Ellerinde iki ağızlı kılıçla 
     
    Mez.149: 7 Uluslardan öç alsınlar, Halkları cezalandırsınlar, 
     
    Mez.149: 8 Krallarını zincire, Soylularını prangaya vursunlar! 
     
    Mez.149: 9 Yazılan kararı onlara uygulasınlar! Bütün sadık kulları için 
    onurdur bu. RAB'be övgüler sunun! 
     
    150. Mezmur 
     
    BÖLÜM 150 
     
    Mez.150: 1 RAB'be övgüler sunun! Kutsal yerde Tanrı'ya övgüler sunun! Gücünü 
    gösteren göklerde övgüler sunun O'na! 
     
    Mez.150: 2 Övgüler sunun O'na güçlü işleri için! Övgüler sunun O'na eşsiz 
    büyüklüğüne yaraşır biçimde! 
     
    Mez.150: 3 Boru çalarak O'na övgüler sunun! Çenkle ve lirle O'na övgüler 
    sunun! 
     
    Mez.150: 4 Tef ve dansla O'na övgüler sunun! Saz ve neyle O'na övgüler 
    sunun! 
     
    Mez.150: 5 Zillerle O'na övgüler sunun! Çınlayan zillerle O'na övgüler 
    sunun! 
     
    Mez.150: 6 Bütün canlı varlıklar RAB'be övgüler sunsun! RAB'be övgüler 
    sunun! 
   | 
      |